bugün

şah ismail'in aleviliği kullanarak osmanlıdan toprak elde etme çalışmaları sebebiyle osmanlı-iran safevi devleti çekişmesinin arasında kalarak astırılan ünlü düşünür,şair,halk ozanı.

dönem itibariyle irandaki safevi devletinin kışkırtması ile osmanlı da yer yer alevi isyanları çıkar, şah ismaille sürekli atışırlar. de bu atışmada en çok zarar gören yine alevi halkıdır. işte tüm bu şerait içerisinde pir sultan bir simge olur.

tıpkı yunus gibi günümüze ulaşan birçok eseri pir sultana ait değildir. anadolu halkı baskıya, şiddete onun diliyle karşı koyar. efsaneleşmesi de bundandır. zulme, baskıya eğilmemesi ile geçmiştenm geleceğe başkaldırışın ,direnişin simgeis olmuştur.

eserlei incelendiğinde muhteşem bir tasavvufi alt yapı sezilir. şathiye tarzındaki eserleri ile de dikkat çeker.
haksızlığa başkaldırının simgesidir pir sultan abdal. yolundan dönmemenin simgesidir. hızır paşanın anlamadığını bugün torunları da anlamamakta, pir sultan bir ölür bin dirilir.. meydan okumadır pir sultan şimdi yozluğa, yobazlığa.
türküler; halkın dili, gözü, yüreği olan ozanların of çekmesidir bozuk düzenlere. nice ozan, halkın ozanı olabilme gereğini yerine getiremedikleri için bugün yaşamıyor. ama bir tanesi var ki, halkın sözcüsü, halkın duyan yüreği, işiten kulağı, söyleyen dili olduğu için dörtyüz yıldır yaşıyor. işte odur,

pir sultan abdal
bir da gelmez fakat hep gönüllerdedir. unutulmayan özlenendir.

Alınmış abdestim aldırırlarsa
Kılınmış namazım kıldırırlarsa
Sizde hak diyeni öldürürlerse
Ben de bu yayladan Şah' a giderim.
pir sultan abdal'a ait deyişler.

çeke çeke ben bu dertten ölürüm.

seversen ali'yi değme yarama.

ali'nin yoluna serim veririm.

seversen ali'yi değme yarama.

ali'nin yarası yâr yarasıdır.

buna merhem olmaz, dil yarasıdır.

ali'yi sevmeyen hakk'ın nesidir?.

seversen ali'yi değme yarama.

ılgıt ılgıt oldu akıyor kanım.

kem geldi didâra tâlihim benim.

benim derdim bana yeter hey canım.

seversen ali'yi değme yarama.

pir sultan abdal'ım deftere yazar.

hilebaz yâr ile olur mu pazar?

pir merhem çalmazsa yaralar azar.

seversen ali'yi değme yarama.

-----------------------------------------

hak nasip eylese dergâha varsam,

bir dem divanında dursam yâ ali.

eğilsem dizine niyâz eylesem,

yüzüm kademine sürsem yâ ali.

yüzüm kademine sürdüğüm zaman,

zerrece gelmezdi gönlüme güman,

şâhım düldülüne bindiğin zaman,

önünce kanber'in olsam yâ ali.

kanber gibi hizmetinde götürsen,

bir dem ağlatıp, bir dem güldürsen,

çekip zülfikâr'ı beni öldürsen,

elim eteğinden kesmem yâ ali.

keser miyim eteğinden elimi?

kabul ettim hak yolunda ölümü,

doğru sürün erenlerin yolunu.

mümin canlarından olsam yâ ali.

mümin olan neresinden bellidir?

hakkı söyler nefesinden bellidir.

erenler bağının gonca gülüdür.

tomurcuk güllerin dersem yâ ali.

pir sultan'ım beni mihman götürsen,

götürsen de ayn-i cem'e yetirsen,

dizini dizime vursan otursan,

doyası yüzüne baksam yâ ali.

-----------------------------------------

her seher vaktinde cümbüşe geldim.

dağlar yâ muhammed, ali çağırır.

erenler meclisi bağ-ı gülistan.

güller yâ muhammed, ali çağırır.

vird verilmiş gökyüzünde kuşlara.

bak gözümden akan kanlı yaşlara.

sular yüzün vurur taştan taşlara.

çağlar yâ muhammed, ali çağırır.

âşık olan gelir derdin üsteler.

ona kâil olmaz kâmil ustalar.

dertliler de gelir derman isterler.

sağlar yâ muhammed, ali çağırır.

pir sultan abdâl'ım çoktur âşığı.

âşık olanların yanar ışığı.

imam hasan-hüseyin'in beşiği.

sallar yâ muhammed, ali çağırır.

-----------------------------------------

ben dervişim dersin dava kılarsın

hakk'ı zikretmeye dilin var mıdır

kendini gör elde sen ne ararsın

hâlâ hâl etmeğe hâlin var mıdır

dertli olmayanlar derde yanar mı

sâdık derviş ikrârından döner mi

dertsiz bülbül gül dalına konar mı

ben bülbülüm dersin gülün var mıdır

bir gün balık gibi ağa sararlar

mürşitten rehberden haber sorarlar

tütsü yakıp köşe köşe ararlar

ben arıyım dersin balın var mıdır

mürşit huzurunda dâra durmağa

dâra durup hakk'a boyun vermeğe

muhabbetten geçip hırka giymeğe

çar pâreden derviş şalın var mıdır

pir sultan'ım senin derdin deşilmez

derdi olmayanlar derde düş olmaz

mürşitsiz rehbersiz yollar açılmaz

mürşit eteğinde elin var mıdır

-----------------------------------------

gönül ne durursun elden geldikçe

yine bir mürşide varmadan olmaz

aman mürvet deyü sen de yüzünü

yine bir mürşide varmadan olmaz

mürşidini bulur gezen arayı

kırklar arasında bulur çâreyi

ne kadar okursan aktan karayı

yine bir mürşide varmadan olmaz

bu dünyada sen çok yaşlar yaşarsın

bilip dört kitabın dersin açarsın

her harfine bin bir mânâ verirsin

yine bir mürşide varmadan olmaz

halil kâbe yaptı oldu ya delil

vardı varan kaldı varmayan melil

muhammet'e rehber oldu cebrail

yine bir mürşide varmadan olmaz

pir sultan'ım bu durakta dur dedi

hazret-i muhammet ali er dedi

bunu bilmeyenin işi zor dedi

yine bir mürşide varmadan olmaz

-----------------------------------------

evvel baştan muhammed'e salavât.

gönül kalk gidelim hüseyn'e doğru.

ecel gelip ömür gülü solmadan,

gönül kalk gidelim hüseyn'e doğru.

hasan-hüseyin ali'nin oğulları,

şehitler yoluna giderler doğru.

imam zeynelâbâ hüseyn'in oğlu,

gönül kalk gidelim hüseyn'e doğru.

imâm-ı bâkırdan vuralım demi,

cafer-i sâdık'tan aldım erkânı

imam mûsâ kaldır gönülden gamı,

gönül kalk gidelim hüseyn'e doğru.

imam-ı rızâ'dan olsun hidâyet,

takî ile nakî kılsın inâyet.

ol hasan askerî şâh-ı vilâyet,

gönül kalk gidelim hüseyn'e doğru.

pir sultan abdâl'ım söyledi heman,

yezid'in kalbinden gitmedi güman.

âhir nefesinde oniki imam,

gönül kalk gidelim hüseyn'e doğru.
haksızlık yapılmış, çile çekmiş ve bunu da o güzel sözleriyle dile getirmiştir, hemde öyle güzel dile getirmiştir ki yüzyıllarda geçse halen seve seve dinlenebiliyor.
16 yüzyılda yaşamış halk şairidir. En büyük direnişçilerden birisidir. Yedi ulu ozandan birisi olur. diğerleri şunlardır: fuzuli, şah ismail, kul hikmet, virani, yemini, seyyid nesimi dir.

pir sultanlar ölmez !
iranlı provakatör ajan, tarikat lideri, türkücü. şaka yaw şaka, kızmayın öyle her lafa, saglıga da zararlı üstelik. eger sözlükte her başlıga kızılacaksa ve öfke seline kapılınacaksa burada olmamanız daha iyi. maksat hem iletişim olsun, özgürlük ortamı olsun, hem geyik olsun, hemde takılalım stres atalım değil mi. kızacaksak herşeye eger, sünni kardeşlerimizin birçok kişi hakkında katli vacip fetvası vermeye hakları dogar o zaman, adamların karılarının kızlarının peygamberlerinin herşeyi eleştiri ve hakaret konusu oluyor. Sivas'ın banaz köyünden oldugunu bildiğim birisi işte, çokta mühim değil, halk ozanı, iran ajanı olmakla suclanıp yine kendi tarikatından olan hıdır paşa tarafından sallandırılmış elaman. şaha gitmek isterken bileti yanlış yere kesilmiş yolcu.
"bozuk düzende sağlam çark olmaz." diyerek önünde eğilebilecek kadar saygımı kazanan bilge ozan.
açık bir şekilde vatan hainidir. iran şahı şah ismail'in tarafındadır. onun gelip istanbulu ele geçirmesini osmanlıyı yerle bir etmesini istemektedir. günümüzdeki pkklılarla fazla farkı yoktur.
kızılbaştır, sağda solda türkü söyleyip oyun havası eşliğinde halay çekmesiyle meşhurdur. kendi öğrencisi olan hızır paşayı yıllarca kullanıp atan ve sonunda doğru yolu görüp, vali olarak atanan hızır paşa tarafından asılmıştır.

hala takipçileri vardır özellikle devrimci, komünist tayfası büyük çoğunluğu teşkil eder.
13. yy da yunus emre ile başlayan, 15. yy da kaygusuz abdal ile belli bir olgunluğa ulaşan tasavvufi halk edebiyatımızın güçlü temsilcilerinden biridir. kanuni sultan süleyman devrinde yaşamıştır.
türk halk şiiri gelenegine uygun şiirler yazmış, hece ölçüsü kullanmıştır. şiirlerinde tasavvuf, ilahi aşk, maddi aşk, doğa sevgisi ve rençberlik gibi konular işlemiştir.
ince ve samimi deyişleri vardır.
Cehennem dediğin dal odun yoktur
Herkes ateşini kendi götürür.
Huma kuşu yere düştü ölmedi
Dünya Sultan Süleyman'a kalmadı dizesini ilk aklıma getiren isimdir.
Uyur idik uyardılar
Diriye saydılar bizi
Koyun olduk, ses anladık
Sürüye saydılar bizi

Sürülüp kasabaya gittik
Kanarada mekan tuttuk
Didar defterine yettik
Ölüye saydılar bizi

Halimizi hal eyledik
Yolumuzu yol eyledik
Her çiçekten bal eyledik
Ariya saydılar bizi

Aşk defterine yazıldık
Pir divanina dizildik
Bal olduk, şerbet ezildik
Doluya saydılar bizi

PIR SULTAN'im Haydar şunda
Çok keramet var insanda
O cihanda, bu cihanda
Ali'ye saydılar bizi

dizelerinin sahibi, büyük halk ozanı.
"derviş ali'm der ki; nefesim hak'tır.
hak diyen canlara, tek şüphem yoktur.
cehennem dediğin dal odun yoktur,
herkes ateşini burdan götürür."

dizelerinin sahibi. kimine göre dede, kimilerine göre ozan, bana göreyse 16. yüzyılın en büyük filozofu.
"demirin üstünde karınca izi
karanlık gecede görsün de gelsin"

demiş büyük halk ozanı, kavga adamı.
16. yüzyılda, Hatayi ile birlikte alevi- bektaşi edebiyatının kurucularından ve bu edebiyatın en güçlü şairlerindendir. asıl adı haydar. sivasta alevi faaliyetlerine katıldığı için asılmış büyük kardeşlik ozanı.
Ben musayım sen firavun
ikrarsız şeytani layin
Üçüncü ölmem bu hayin
Pir Sultan ölür dirilir,

şeklindeki on kaplan gücündeki dörtlüğüyle, hayının/çıyanın ne denli güçlü, mağrur olursa olsun, iyiyi, güzeli, doğruyu yok edemeyeceğini, esir alamayacağını haykıran isyankar anadolu ozanı, şair.
Pir Sultan Abdal, halk arasında Yedi Ulular olarak bilinen Yedi Ulu Ozan'dan biridir. Alevi gelenekleri ile dergâh ortamında yetişmiştir. Ana konuları, Deyişler, Nefesler, Hakk sevgisi, Ehl-i Beyt sevgisi, duazimam, ilahi aşk, tasavvuf ve sosyal uyarı niteliğindedir. Dolayısıyla bir derviş olarak toplumu irşat (ilimiyle ve aklıyla toplumu bilgilendirmiştir) etmiştir. Tekke ve tasavvufun kalıplarını aşıp geniş bir halk kesimine seslenebildi. Medrese öğrenimini Erdebil'de görmesine rağmen, diğer bazı halk şairlerinin tersine, Divan Edebiyatı'ndan hiç etkilenmedi

(bkz: halkın ozanı)
kendisiyle alakalı yapılan, aşağı yukarı bütün antolojiler ciddi karışıklıklar içermektedir.
bunda;
yapılan seçkilerin kategorize edilmesi, hatta abartılıp kategorizasyon gruplarının;
-hayatındaki olaylara ait (dair) şiirler,
-tabiat ve hayata dair şiirler,
-didaktik şiirler,
-aşk şiirleri,
şeklinde belirlenmesi etkendir.

pir sultan bir yöre-kültür mitidir. içinde mahlası geçen şiirler dahi kendisine mal edilmemelidir.
taraftarları, yoldaşları, öğretisini takip edenler tarafından onun adına, kendini onun yerine koyarak şiirler yazılmış, bunlar her ne hikmetse bütün olarak pir sultan'a mal edilmiştir.

hele ki; tabiat ve hayata dair şiirleri ile aşk şiirlerini ayırarak kategorize etmek ciddi anlamda hatadır.

pir sultan abdal'ın şiiri; aynı bakış açısıyla farklı konuları inceler şekilde değil de bir bütünü aynı yalın bakış açısıyla inceler şekilde yorumlanmalıdır. öğreticiliğinde aşk olduğu gibi, aşkında öğreticilik vardır.
Bir Güzelin Aşığıyım

Bir güzelin aşığıyım erenler
Onun için taşa tutar el beni
Gündüz hayalimde gece düşümde
Kumdan kuma savuruyor yel beni

Al gül olsam al gerdana takılsam
Kemer olsam ince bele sarılsam
Köle olsam pazarlarda satılsam
Yarim deyi al sinene sar beni

Abdal Pir Sultan'ım gamzeler oktur
Hezaran sinemde yaralar çoktur
Benim senden özge sevdiğim yoktur
inanmazsan git Allah'a sor beni..
ilk türk devrimcisi diyebileceğimiz aşık, ozan, yiğit insan. özgürlük savaşçısı. (bkz: özgürlük savaşçısı)
inatla milletimizin tanımak istemediği.her aşk,sevgili dediğinde allahtan değilde kişiden bahsedildiğine inanılan büyük aşık.
dinlere karşı çok hoşgörülü olduğu masalı temcit pilavı gibi anlatılıp duran osmanlı aşireti'nin katlettiği büyük türk-alevi ozanı. eserlerindeki deyişlere bakıldığında aslında büyük bir felsefeyle karşı karşıya kalırsınız.

yanarım yanarım da neye yanarım.

imam ali, hüseyin hasan

şu koskoca bir sultan

cehenneme bile yakışmayacak alçakların ellerinde öldüler, ona yanarım.

edit: bazı gafiller pir'i iran ajanı olmakla itham ederek halt etmişlerdir. dikkat ediniz aynı çamur atma 20. yüzyılda da yapıldı. pir sultan'a ajan diyen zihniyetle "bütün solcular moskof ajanı kafirlerdir diyen zihniyet" aynı şeylerdir. bugün bu kahrolası zihniyet hala ayaktadır ve çok güçlüdür.