pazartesi

Haftanın ilk günü yani iş gününün de ilk günü olduğu için sevmediğim bir gündür.

Her şeyden nefret ediyorum.

Bugün insanlar ilaçsızlıklıkla sınanmışçasına ilaç aldı. Öyle bir aldı ki. Sabah bir(1) adet simit aldım susamlı. Saat 12'de son lokmayı alabildim. Evet. Bir lokma ısırıyorum pat biri geliyor. Ben sizin ilaç bağımlılığınıza ne diyeyim.
Çayımı 3 kere doldurup boşalttım. içemedim.
Öğle yemeği yiyemedim. Namaza zor gittim. O da koşa koşa. Ya şimdi eczane dolduysa diye. Yemek yiyemedim ya. Yemekler geldiği gibi geri gidecek yarın. Çok sinirlendim. Bu düzene de sinirlendim, amele gibi ders çalıştığım zamanlara da sinirlendim.

içinde bulunduğumuz haftanın ilk günü.

iş ortamında genelde hızlı geçiyor çünkü tüm gün birikmiş işler ile meşgul oluyor insan.

sendromuna soktuğumun günü. bitmek de bilmiyor amk.

Stres kaynağı gün.

Aslında çabuk geçiyor bir bakmışsın salı olmuş.

Ama bende sevmiyorum.

Sabahın sekizinde uyandığımız günlerde sendrom yorgunluğu tutardı.

haftanın ilk günü olmasından dolayı sevdiğim gündür. hafta sonu dinlenen, tatil yapan insanların normal düzenine döndüğü ilk gün.

Gene geldi siktiğimin günü.

Pazartesi giydin fesi. Nanik yaparak geçiştirilesi, sendromuna goduğumun hafta başısı.

Ay sonu ve başı pazartesileri her zaman daha sıkıntılıdır...
Ay pazartesi olmuş bile.

Ne çabuk geliyor yav ay bitti valla.

kelime olarak pazar gününün ertesi anlamına gelen sözcük.
haftanın ve mesailerin başladığı ilk gündür.
en sevilmeyen gün olduğu için pazartesi sendromu ile anılır.