bugün

param bok gibi, aklım yok gibiyse neden olmasındır.
eşinin hesabına her ay 3 bin yatırıyorsa haklıdır. eşi bu arada gönüllü hizmet veren derneklere üye olabilir. ya da akademik kariyer yapıp kendini geliştirebilir. tabi sonra ben okumuş kızım diyip adamı boşamazsa iyidir.
gayet yerinde mantıktır, insanlar para için çalışırlar, para varsa çalışmak anlamsızdır. tatmin, kariyer, hepsini toplasan ancak hayata isyan etmemeyi sağlarlar. yeterli ise biri çalışsın, diğeri evin işlerini halletsin, çocukları ile ilgilensin, resim yapsın, yazı yazsın canı ne isterse yapsın. her çalışmayan insan kölelik yapacak diye bir şey yok, iş yerinden izin alınca evde kölelik mi yapıyorsunuz siz? ayrıca iş gücüne ödenen ücret de mevcut iş gücü ile ters orantılıdır. çalışacak insan azaldığında ücretler s.ke s.ke artar ve çalışanlarlar aynı iş karşılığında daha çok kazanır.
bir türlü anlam veremediğim mantık. hadi erkek karısına değer veriyor ve rahat etmesini istiyor diyelim ama bir kadın bunu nasıl kabul eder? çevremde 45 yaş üstü calismayan kadınların neredeyse yarısı "elimde bir mesleğim olsa boşanırdım" diyor. tabi ki birileri çıkıp da "boşanmak için evlenmiyoruz sonuçta" diyebilir fakat bunun hastalığı, ölümü, işten çıkarılma riski de var. her şeyden önce bu bana göre insanın kendisine saygısıdır, insana güven verir. ikinci olarak da kadın eve kapanmamış olur. ev hanımları maalesef birçok konuda eşlerine bağlıyken çalışan bir kadın yeri geldiğinde "senin kadar ben de bu eve katkı yapıyorum" diyebilir. isterse adam milyoner olsun yine de kadın çalışmalı.
eşim de istemiyorsa kimseye hesap verilecek bir durum değildir.
paraya güvenip kadını yok saymaktır. bu durum üzerine şöyle de bir söz vardır:
güzelliğine güvenme bir sivilce yeter, malına güvenme bir kıvılcım yeter.
doğru mantıktır. çalıştıkça eskidiğini düşünürsek hele eşin çalışması hiç de iyi olmayacaktır.
hala bu mantıkta insanın var olduğunu zanneden damızlık sığır iddiasıdır. azcık aklı olan insanın kararı karısına bırakacapını tahmin edemeyen sinek beyinle iddiasıdır aynı zamanda.
At gözlüğüyle dolaşan bir insanın mantığıdır. Madem o kadar güvenmiyon eşine insan bile bile bir orospuyla evlenir mi?
üniversite bitirmiş hiçkimseye evde otur diyemessin.
(bkz: benden bir örnek)
Ama ne var ki kızlarımız pişkin pişkin gülerek tembelliğinden dolayı sen çalış ben evi toparlar yemek yapar seni beklerim diyebiliyorlar. Resmen gel vur zinciri kölen olayım mantığını erkeğine aşılıyolar.
param var ben çalışmıyorum karımda çalışmasın mantığıdır.
eskidendi onlar eskiden.
buralar eskiden tarlaydı gibi bir şey.
tembel, vasifsiz, cahil kadinlarin destekledigi olgu.

bir de genc olup okumayip ev kizi olup zengin koca bekleyenler var. sonra turk kizlari kezban.
asil kezbanlik biyik kil vs degil zengin koca eline bakmak, kolesi olmaktir.
cok dogru mantıktır.parası olsun vallahı calısmayayım resım yapayım butun gun ya da sırf para kazanmak zorunda oldugum ıcın bırılerının fıkırlerıtmak zorunda olmayayım az parayla ıstedıgım yerde ıstedıgım ısı yapayım.
kadının dünyadaki misyonu çocuk bakıp, evini düzene sokmak değildir. kadın çalıştıkça ufku genişler, yeni şeyler öğrenir ve yeni kişilerle tanışır. hayatı monotonluktan sıyrılır, belirli bir düzeni olur ve eve hapsolmaz.

bu ne yahu bir de bunu kabul eden kadınlar var! bir kadın daha ne istesinmiş...

kadınlık evde çocuk bakıp, yemek pişirmekle olmuyor kadınlık hem çalışıp, kendi parasını kazanıp, hem kitap okuyup, hem film izleyip, hem çocuklarıyla bire bir vakit geçirip onlarla ilgilenip, hem eşi ile ilgilenip hem de ev işlerini eşiyle beraber yoluna sokmakla olunuyor.

evde balak gibi yat yat, esra erol izle, çocuğu okula postala, kocayı da işe sonra yap kahve konu komşunun seviyesiz kadınları ile sabah akşam dedikodu yap. hayat bu mu yahu?

bir insan hiç mi istemez iş arkadaşlarıyla beraber tatile gitmeyi, ailece arkadaşlarla beraber yemeğe çıkmayı, kazandığın maaşınla 2 bilet alıp "hadi hayatım bu maaş hediyem haftasonu paris'e gidiyoruz" demeyi? ya da poşet dolusu kıyafetlerle herkesi sevindirmeyi, kendi paranla bir sürü kitap almayı bir sürü antika almayı?

yok arkadaş...

evde otur, yer sil pilav pişir.

annemiz de bunun için doğurup, bunun için okuttuydu zaten.
eger kadının stresli ve yogun bir işi varsa haklı bir yaklaşımdır. aksi takdirde kadın ne eşi, ne Çocukları ne de evi ile ilgilenemeyecektir.
kadınların istemem yan cebime koy dediği mantıktır.

yahu bir düşünün. çalışmak insanın fıtratında yok bir kere. tembeliz hepimiz. erkekler bile gururuna yedirse karım zengin olsun, ben çalışmayayım, oh süper diye düşünür.

o açıdan, kariyer diye tırmalayan her kadının gizli arzusudur bu mantık zaten.
çocuğum olduğunda eşime söyleyeceğim
artık çalışmanı istemiyorum, ben de çalışmak istemiyorum. bırak çocuk çalışsın.

eğer ailede bir kişinin çalışması yaşamak için yetiyorsa, hiç gerek yok iki kişinin yıpranmasına.
bay bayan farkmaz yani karşim.

zengin sözlük kızlarına selam.

atalarımız ne demiş?

babanın fakir olması senin suçun değil, ama kayınpederinin fakir olması senin suçun.
kimseyi ilgilendirmeyen mantıktır.

adamın parası pulu varsa ve ailesine rahatlıkla bakabiliyorsa kadınını neden çalıştırsın ki? eşine neden ayda 1000 lira, 2000 lira için elalemin ağız kokusunu çektirsin ki? hanımına değer veren erkek onun hiçbirşeyini eksik etmez, evinde oturtur, ne istiyorsa alır.
ama hanımına değer vermeyen, evine bakamayan adam(ne kadar adamsa artık) hanımını çalıştırır, ondan üç kuruş destek bekler.
bunun adına da "eşitlik" der.
sokayım sizin eşitlik anlayışınıza. kadınlar çiçektir, kadınının elini sıcak sudan soğuk suya sokan adam, adam değildir.

hadi dağılın da eşinizin maaş gününü bekleyin.
para varsa dünyanın en değerli varlıklarını yıpratmamak adına yapılması gerekendir.
Ya kapitalist dünyada para=güç ün varsa kadınıda düzenin çarklarında ezmek yerine geleceğimiz olan çocuklarımızı dadı elinde değil kendi vasıflarıyla zati olarak başında beklerken büyüsünler işte. Hayır ilerdeki eşim çalışsın ben çocuklarla ilgileneyim onlarla gezeyim tozayım. çıkayım siviltoplum örgütlerinde katılayım ve milletim iÇin mücadele edeyim . Kültür derneklerine katılayım . Çocuklarımla beraber oturup okuma saati yapalım . Birey yetiştireyim kendi fikirleri olan onları kafasında yoğura bilen bireyler. insan bedeninde koyun değil. Kapitalizm bilinÇ altına öyle güzel işliyorki Çalışmak sanli varoluş amacı olmak gibi. Çalışmayanlar boş insanlar gibi. Sisteme para ve güÇ kazandırmayan insanlar. Oysa ki para kazanmakla çalışmak arasında dağlar kadar fark vardır. Git o kadar paran varsa bağ evinde hormonsuz domatesini yetiştir. Ha idealist bir bayandır ve idealleri arasında mesleğinde yükselmek egolarını tatmin ediyordur orası ayrı bir perspektif. Konunun özü bu olsada denklemde bilinmeyen sayısı Çok. Değişik sentezler Çıkabilir.
sene olmuş 2013, adamlar hala kadınların evde oturarak daha iyi çocuk büyütebileceğini düşünüyor. * hem çalışıp hem de çocuğuyla kaliteli vakit geçiren, herşeyiyle ilgilenen insanlar görmesek bizi de kandıracaksınız.

ortaokulu bitirip liseye başlayacağım sene dayımın yanında ofis işi yaptım. biraz mecburiyetten * * biraz da bütün yaz evde pineklemeyi istemediğimden. muhasebe/ofis elemanı gibi bir görevim vardı. haftada 2-3 gün sabah erkenden gidip masaların ve ortalığın tozunu alıyor, hazırlanması gereken evrakları hazırlıyor ve müşterilerin kaydını tutuyordum. o kazandığım parayla da gidip en üst model telefonu almadım, okul açılınca o para bitene kadar babamdan harçlık almamaya yaradı. (şimdinin parasıyla 3 aylık çalışmanın sonucunda 450 lira aldığımı düşün sevgili okur.) ilk parasını 13 yaşında kazanmış biri olarak söylüyorum: insanın kendi kazandığı paranın yerini hiçbir şey tutmuyor.

şimdi de ara ara part-time işlerde çalışarak babamdan harçlık almamaya gayret ediyorum. ha istesem para verir mi verir tabi. dünyaları önüme serer ama dediğim gibi insan bir defa 'sözüm parama geçiyor!' dediyse bunun tadını başka hiçbirşey vermiyor.

kapitalist sistemin insanı sömürdüğüne işaret eden arkadaşım; bunun için karını evde tutmak yerine çalışma şartlarını iyileştirmek için birşeyler denesen ya! somut olarak birşeyler yapabilecek konumda değilsen de bunu dile getir. belki o zaman, sen çok para kazandığın için çalışmasını gereksiz bulduğun karın olmasa da başkaları, çalışmak mecburiyetinde olan kadınlar nasiplenir.
mantık değildir.
kocasının parası olupta çalışan kadın enayidir.
maaşının 2 katını vereyim evde otur diyen erkeğin mantığı.

bundan daha kötü bir şey varsa o da bu mantıkta koca arayan hemcinslerimin varlığı. ne kendilerine ne de yaptıkları işe saygıları olduğunu düşünmüyorum açıkçası.
bir ultramilyoner mantığıysa tamam. hoş onda bile kadınlar sapıtıp hayır kurumu kuruyorlar, yok dünya turneleri moda haftaları falan düzenliyorlar. yani sen ne kadar zengin olsan da o kadın çalışmadan, kendini rahatça ifade edebileceği bir ortamda bulunmadan yapamaz. yaptı diyelim onda da kadın dırdırı diye orda burda inlersin baş ağrısından.