bugün

Nabziniz hizlanir. Sinirleriniz zaten yoktur. Seni cok sinirlendiren olaylar oldugu zaman gun yuzune cikar. Kalbin hizli atmaya baslar, tansiyonunuz oynar, gözleriniz kararir, en onemliside nefes alamiyor sanarsin.

Cok kotudur. Yasamiyormussun gibi hissedersin cok sinirlendikce yine yasayacagim korkusuyla yasarsin her zaman.
Bir çeşit psikolojik rahatsızlık. Çevrede duyulan seslerden ürkme hali vardır bu hastalıkta. Etrafta konuşan insanların sürekli olarak kendisi ile ilgili olarak konuştuk larını düşünür panik atak hastası olan kişi. Hayatı zorlaşan bir hale sokar.
kişide ansızın kendini gösteren, belli bir duruma bağlı, kişinin fiziksel varlığını da etkileyebilen büyük korku.

Ruhsal bir problemdir. Yaşayan kişi veya kişilerin profesyonel destek alması önerilir.
miyokard enfarktüsünü taklit eden ancak miyokard enfarktusu olmayan rahatsızlıktır. Tam anlamı ile kalp krizini taklit eder. Ölüm korkusu da buradan gelir.
Aslında vücutta herşey normaldir...
Çevremde var bir iki kişi doktorlara akıttığı paranın haddi hesabı yok dört doktora gitti kalbimde sorun var öleceğim deyip duruyor, doktorların sonucuna da inanmıyor kafasında olayları kurmuş, aylar sonra şimdi de beynimde tümor var diyor. Sonuç olarak hepsinin buluştuğu ortak nokta ölüm korkusudur.
düşmanıma vermesin çok kötü bir hastalık 1980'lere kadar tıp alanında bir adı bile yoktu hastalığın. bazı insanda her türlü tedaviye rağmen çözüm olmadığı vakalar vardır. ben atlattım çok şükür ama adamın psikolojisini allak bulak eder, gece öldüm diye çok uyanırsınız en kolay kurtulma yolu atak geldiğinde umursamamak.
Öldürmez, süründürür.
dört gündür evden çıkmıyordum bugün sağlık ocağına gidip soğuk algınlığı ilacı yazdırdım. aslında atağın geleceğini otobüste hissetmiştim. hafif mide bulantısı ve panik hali. neye panik yaptığım ise çok komik. dolu otobüsten inememe korkusu. neyse atağı yönettim (ilk defa) telkinlerle, nefes alış verişlerle. sağlık ocağından çıkıp eczaneye girmemle birlikte mide bulantısı ve baygınlık geçirdim. savaşmıştım aslında o kadar yine kendi kendimi telkin ediyordum ama işe yaramadı. şimdi tüm gün üstümden kamyon geçmiş gibi hissedeceğim.
Başlığı görünce bilen strese sokan.
1 senede yendiğim zikindirik hastalık.

temel tedavisi hastalıktan korkmak değil hastalığı korkutmak.

hastalık panik hali geldiği anda zikeyim senin gibi hastalığı deyip başka şeyler düşünün, telefonla uğrasın, muhabbet edin, birini arayın, 31 çekin, yani bir şeylerle meşgul olun.

kalabalik yerler asansörden korkmahin üzerine üzerine gidin.
20 falan yıldır mevcut bu amk şeyi.
Kontrol etmeyi öğreniyorsun da geçmiyor...iyi dost olmak gerek kendisiyle yoksa çok zor çoook...
benim gibi klostrofobik yanınız da varsa, metroda durakları saydıran durumdur. kapıya da yakın dururum çok sıkılırsam erken bir durakta inerim diye. sonra orda inersem neyle tekrar gideceğim yere ulaşabilirim diye düşünürüm. ama sonra metroya bine bine alıştım. hala mağara adamlığından çıkamadım sanırım teknoloji beni geriyor. ben mağaramda yanan ateşin üzerinde marshmallow yapmayı özledim sanırım.
arkadaşın "panik atak ne amk burhan mısın" demesinden sonra artık çok da sikime takmadığım hastalık.

ama o son cigarayı üflemeyecektim. çok tetikliyor çook..

https://www.youtube.com/watch?v=208myy7NHz4
görsel
Yakın zamanda doktorumun bana açıklayacağı teşhis olmasından korkuyorum.
guzel bir seydir. panik atağa neden olan endişelerin yuzde 90 ı gerceklesmez.
buna yakalanan arkadaşlar doktor değiştirmekten çekinmesinler. bana 'ana kuzususun'' diyen pezevengin çocuğunun yazdığı ilaç yüzünden çok daha kötü bir hale gelmiştim. 4 kez doktor değiştirdim ve sonunda hallettim.
hafif baş dönmesi kalp çarpıntısıyla eşlik eder. içinize bir yumru oturur. sanki ölecekmişsinizde ölemiyormuşsunuz gibi gelir. şakır şakır ağlamaya başlarsınız ve nefes alamamaya başlarsınız. başlamıştır artık durdurmazsınız. tek başınıza iseniz durumun berbatlığı ikiye katlanır. Çünkü hastalığınızı bilen birinin sizi sakinleştirilmesi geçirir ancak. bi köşeye geçin ve geçmesini bekleyin.
an itibariyle mide bulantısı yapan hastalık.
bak sevgili kardeşim bu dünyada başına gelecek en kötü şey ölümdür ki o da en basit şeydir. sen varken ölüm yok sen yokken ölüm var. hayattaki en ilkel duygu hayatta kalma dürtüsüdür. 100-150 mt den bungee jumping yaptım, 2000 mt den paraşütle uçtum, denizin 30 mt altına nefesimi tutarak indim hiç bir şey beni öldürmedi. hayatta kalma refleksin seni hayata çelik halatla bağlar. en kötü ihtimalleri düşünmek seni hayattan koparır. hayatı yaşayamadan ölmek insanın başına gelecek en kötü şeydir.
bilgi güçtür, bu halde dahi. uzatmayacağım, bizzat ben de yaşadım, ve ben de biliyorum tüm bilginin anlamsız geldiğini, ve o yoğun evham halini.

ama değil. bilgi güçtür, ama salt bilgi değil, doğru yerde kullanmak amacıyla doğru altyapı ile desteklenmiş bilgi, güce dönüştürülebilir.

ingilizcesi olan arkadaşlar için Avustralya sağlık bakanlığı yararlı veriler sağlıyor: https://www.healthdirect.gov.au/anxiety

tavsiyem ise: evinizdeki terapist kitabını edinip sindire sindire gitmeniz. ben denemedim ama bu terapinin başka yolunu edimledim, ve buraya gelip yavşak yavşak edimledim yazacak kadar da işleri yoluna koydum.

vakti zamanında girer, herkesteki ortak belirtileri okuyup rahatlamayı umarken; "ya ben farklıysam ve farklı olduğumu es geçip ölümcül bir hata yapıyorsam" diye daha beter halde çıkardım.

unutmayın: yaşam biyolojik bir mekanizma. sizden önceki sonsuz ve sizden sonraki sonsuz dünyanın haricinde, tam olarak böyle. ve bu biyolojik mekanizmanın yaşlanınca arıza vermesini bekleyin, evet şimdi de olabilir, ama şimdi yolda yürürken biyolojik olarak aşırı sağlıklıyken bir acemi sürücü de olabilir. her şeyin sebebi.

hayır, kendini kaybetme. ihtimalleri de görmezden gelme, ama ağırlığıyla gör onları. bu sana güç katacak, hiçbir zaman bir felaket senaryosunda çaresiz kalmayacaksın çünkü kafanda daha önce kurdun sen onu. sadece o felaket senaryosunun olma ağırlığını gör, o ağırlığı ile ihtimali canlı tut, ama yalnız o ağırlığı ile. sonra rüzgara bırak yaşamını, bizatihi yaşamın rüzgarına.

oluyor iki gözüm, insanlar sigara içerken o sigara açık kanalizasyona düşüyor da şans eseri orada sıkışan gaz yüzünden yine oluyor, kara baht.

ve unutma, herkes kendi dilinden konuşur. Ben de. beslen, saçma bulduklarını es geç ama şunu asla es geçme:

üç kişi var bu hayatta daima yanında olan, ve onları daima ne olursa olsun sevmelisin, karlı olan alışveriş ve duygusal açıdan mantıklı olan yaklaşım da bu.

geçmişteki sen
gelecekteki sen
şimdiki sen

ve bu insanları sev, hatasını da gör, ama onu da sev. affet, kendini. oldu, yaptın, insan yapar, oldurur, bazen bir şeyler bir araya gelir ve sürüklenirsin, ve oluverir. zaman makinesi yok ki güzelim. affet. acımak kendine veya kendini hakir görmek; gerçeği kaldırmaktan/karşına almaktan kaçmanın bahanesi olmasın. Konuş kendinle, ağla, ve affet kendini.

uzun yazdım, istemsiz; umarım birinin dişine tırnağına dokunur.
Sıla şarkısı.
Allah düşmanımq bile vermesin zamanında çok çektim.
elbette beynin kimyasal yapısındaki deformasyonlar da etkilidir; fakat benim gözlemlerime göre bu hastalığın oluşumunda psikolojik sebepler fizyolojik sebeplerden çok daha baskındır. kişide sağlıklı bir düşünce sistemi inşa edildiği takdirde, umuyorum ki bu tip algıyı darlaştıran hastalıklar yok olup gidecektir. buna göre; her ne kadar kolay olmadığının bilincinde olsam da atak geçiren kişilere duygusallığı terk edip akıl ve mantık zeminine taşınmalarını öneririm. biliyorum, atak anında çöken "bu his hiçbir zaman geçmeyecek" sanısı kişiyi çok yoğun bir umutsuzluğa çekiyor ve bu süreçte akıl ve mantık kullanımı oldukça güçleşiyor. ama her şeye rağmen atak anında atağın biteceğine dair umudu korumak atağın hafif atlatılmasında çok önemlidir; aksi takdirde gittikçe batarsınız.
diğer bir mühim nokta ise ölüm korkusunun yenilmesi. ölüm korkusunu yenmek, diğer basit binlerce korkuyu da yok eder. çoğu korkunun derinlikli temel nedeni ölüm korkusudur. psikolojinizin sağlığını süreklik pik noktasında tutmak için kur'an okuması yapmanızı tavsiye ederim. çünkü kur'an Allah'ın izniyle zihninizi ve hayatınızı en müthiş şekilde inşa edecektir.
herkese Allah'tan şifa dilerim...
bende doğuştan olan hastalik.her an ölecekmişim gibi hissediyorum.en ufak kavga gürültü ani bir harekette terliyorum. allah selamet versin cümlemize amin.