bugün

kapalı yerlerden duyulan korku.
sadece kapali bir yerde kalindiginda degil kisinin issiz bir adaya dusmesi gibi cikis olmadigi hissine kapildigi durumlarda da yasanilabilen hadise
bir araştırmaya göre klostrofobik insanlar aynı zamanda aşık olmaktan da korkuyormuş,bu da aslen şu anlama geliyor ki:kapalı alan korkusu soyut anlamda da yaşanabiliyor
MR çektirmenin dayanılmaz hafifliğini asla yaşayamayacak insan türü, darlıktan daral gelmek.
solaryuma girememe sebebi.
kapalı yerlerden sebepsiz yere korkma reaksiyonudur. normal vaktinden gec doğan ya da zor bir doğum sonucu dünyaya gelmiş cocuklarda daha sık goruldugune daır bır gorus de mevcuttur. asansore bınemezsın, dar alanlarda bogulacak gıbı olursun, tunelden gecerken nefesını tutarsın vs.. **
temelinde oldukten sonra mezara konulacak olmanin oldugu korku. dar, kapali yerler insana mezari cagristirip sikinti yaratabilir. kisi en iyisi oldukten sonra beni yaksinlar diye icinden gecirerek kendini rahatlatmaya calisabilir. *
havaalanlarında check-in sırasında kötüye kullanılabilecek bir fobidir efendim bu. misal ben ne zaman uçağa binecek olsam check-in sırasında başlarım yazmaya. yok efendim "bende klostrofobi var, ben fenalaşırım. cam kenarı istiyorum, bir de acil çıkıştan verirseniz çok sevinirim... bıdı bıdı...".

her defasından da tutar bu ayak. gerçi bi keresinde geç kalmıştım check-in için, tüm cam kenarları dolmuştu. uçakta tiyatroculuğumu konuşturup bi güzel fenalaşma ayağı çekmiştim de acil çıkış, cam kenarına oturmuştum yine.

not: bu entryi tutup da "yazarların aslında demek istedikleri" başlığına "çok adi bir insanım" yorumuyla yazan taocudur, dombilidir, michael jackson'dur.

not2: fazla ele ayağa düşürmeyin bu numarayı da uyanmasınlar olaya.:)
çocukken geçirilen travmanın tetikleyebildiği, kadınlarda erkeklere oranla daha sık görülen 'çıkarın beni burdan' durumu.
eskiden yoktu ama son bir sene içinde başladı.otobüse biniyorum koridor tarafı koltuklara oturmazsam nefes alamıyorum, uçağa biniyorum cam kenarı falan hiç etki etmiyor kendimi kaybedecek gibi oluyorum, bir cafeye gidip oturunca durduk yere suratım kızarıyor nefes alamıyorum.lan hepsini geçtim alçak tavanlı tuvalete sıçamıyorum. bu ne boktan bişeydir arkadaş.
benim ki çok ilerlemiş derecede değildir ancak geçen gün bir atlet giydim daracıkmış,çıkmak bilmiyor vücudumdan bu arada bana alıyor bir darlık, içim içime sığmıyor, ölecekmişim gibi geliyor, sakin ol diyorum kendi kendime 2 saniye sakin olabiliyorum ama atlet çıkmıyor bir türlü daha dayanamadım aldım makası elime kestim atleti.

atlet çıktı bedenden canımdan önce.

işte öyle bir şeydir klostrofobi.

öyle bok yiyen bir şeydir.
bu fobi serisinin en ilginç olanlarındandır.birde ablütofobi vardır bu daha da ilginçtir. ablütofobi yıkanmaktan korkmadır.
-alıntıdır-

Kapalı ve basık yerde kalma korkusu (klaustrofobi): Kapalı ve basık yerlerde duyulan korkudur. Asansör, basık tavanlı odalar, koridorlar, kapıları kapalı ve kalabalık otobüs, yeraltı çarşıları, metro, alt geçitler ve kilitli odalar onlar için korku verici yerlerdir. Hastanın temel korkusu bu sayılan yerlerde sıkışıp kalmak, nefes alamamak ve boğulmaktır.

(bkz: toplu taşıma araçlarında ağlayan çocuk)
klos closedan gelme kapalı gibi.

tro travestiden gelme sanırım.

noluyor o zaman travestiyle kapalı alanda kalma korkusu. *
klostofobi krizi geçirmek için kapalı yere bile ihtiyaç duymayacak kadar beter durumda olanlar da var. kıç kadar asansöre kendimi sakinleştirerek binerim ama havaalanının hangar gibi bekleme odasında arkadaşın "uff şimdi bu uçağın da koltukları kıç kadardır, o yolu nası gitcez sıkış tepiş" demesiyle bayılabilirim. duruma göre değişebiliyor. tamamen selfkontroldür olayın sırrı.
kapalı alan fobisi olarak bilinir aslında oksijenin az olduğu her ortamda geçerlidir. insanda darlık, nefes alamama hissi oluşur.
yeraltı sinemalara, kapalı otoparklara ve eski tip asansörlere binemeyen nsanların sahip olduğu fobidir.
yapılan araştırmalar neticesinde birden fazla nedeni olduğu görülen hastalık. elbette ki ''çocukluğumuza iniyoruz'';

1) özellikle çocukluk döneminde travmatik bir kapalı alan deneyimi yaşamış olmak. öyle kolilerin içine girip evcilik oynamak ya da dolapta saklanmak gibi değil; bu esnada yaşanan -belli belirsiz de olabilir- travmatik bir durum söz konusu olacak. kolinin içinde unutulmak gibi, dolaptayken uyuyakalmak gibi..

2) benim ilgimi çeken ikinci neden de anne karnında yaşanan, klostrofobiye sebep olacak travmatik durumlar. uzmanlar bunun hakkında çok net açıklamalar yapamıyorlar. anne karnında çocuğun ne gibi bir travması olabilir değil mi? ancak yine de annenin hamileyken nefes darlığı çekmesi bir etken olabiliyormuş.

3) zorlu bir doğumla dünyaya gelmiş olmak. anne karnından rahim ağzına çıkarken olağan dışı bir durumun söz konusu olması. rahim kanalında normalden fazla beklemiş olmak olabilir, oksijen yetersizliği değil ama, oksijen yetersizliği otizme sebep oluyor. buna daha çok ''içgüdülerin zorladığı yaşama normlarından farklı bir pozisyona girmek'' diyebiliriz.

belirtileri kendini her kapalı alanda göstermez;

-özellikle ilk klostrofobi atağını daha önce mükerrer defalarca bulunduğunuz kapalı alanda yaşayabilirsiniz. ilk için -tabi ki duruma anlam verilmeyecektir- yüksek bir nefessizlik duygusu içinizi kaplar. kronik ya da alerjik astımdan farklı olarak nefes alabilip aldığınız nefesin yetersiz olduğunu düşüneceksiniz. ve bu duygudan kurtulmanın tek yolunun içinde bulunduğunuz kapalı alandan çıkmak olduğu o an aklınıza gelmeyecek (ilk ataklar için söylüyorum, alışınca kapalı alandayken de kurtulmanın yollarını buluyorsunuz)

-klostrofobiklerin büyük çoğunluğunun bu tip durumlarda, panik atak sendromuna nazaran tansiyonları ''düşer''

-ağlama nöbeti. anlam verilemeyen bir ağlama dürtüsü zuhur eder. sonraki ataklarda bunun da üstünden gelinebilinir.

-(bu madde önemli) ilk ataktan sonra yaşanan klostrofobi aslında klostrofobi-fobisidir. yani öyle her asansörde, her dar alanda, metroda, tünelde atak geçirilmez ama ''ya şimdi bayılıverirsem, ya nefes alamazsam, ya yine atak geçirirsem'' korkusu ''burası kapalı alan allah'ım nefessiz kaldım'' korkusundan daha baskındır. sonra da fobi kendini tetikler zaten. o yüzden görmezden gelmek, üstüne gitmemek en mantıklısı olacaktır.
klostrofobi bireyin kapalı basık yerlerde yaşadığı mantık dışı yoğun korkudur. korkulan durumlara verilebilecek tipik örnekler arasında asansör basık tavanlı odalar ve koridorlar kapıları kapalı ve kalabalık otobüs yeraltı çarşıları metro alt geçitlerde bulunmak oturulan oda kapısının kapalı veya kilitli olması gibi durumlar sayılabilir.
(bkz: allah kimsenin başına vermesin)
kapalı alanları düşünmek bile kendinizi kötü hissetmek için yeterlidir. uçağa yükseklik korkusundan değil kapalı bir alan olduğu için binememektir.
stormun sahip olduğu fobi.
çok küçükken, nevşehir damlataş mağarasının ortasından geri dönmeme sebebiyet veren fobidir.
en çok asansöre karşı duyulan bir fobidir. asansörde mahsur kalacağını zannetmektir. benimde Klostrofobim var. fakat bu amansız birşey değildir, zamanla alışılır.
Klostrofobisi olan bir arkadaşımın 19. kattan daire satın alması ve her defasında asansöre korkarak binmesidir bu durum.