bugün

apartmanlarda merdivenleri aydınlatmaya yarayan elektrik düzeneği.
evin kapısına ulaşmadan sönen ışığın müsebbibi.
(bkz: kendi kendine mat olmak)
quartz kumlu içinden bakır geçen bijon yerini alans, attığında ufak bir eylem ile eski haline dönüştürebldiğimiz sigorta türü. başka bir deyişle otomatik sigortanın kısaltılışı.
yüksek sayıda aynı işleri yapan torna tezgahlarının genel adı.

kesici takımlar bir kam mekanizması vasıtasıyla iş parçasına sırayla, yaklaşarak kesme işlemi yapılır. hızlıdırlar.

ayrıca metal sektöründe kolay talaş kaldırılmasına uyugn bir çelik çeşidinin adıdır. fazla yüke maruz kalmayan miller, pimler ve benzeri parçalar bu malzemeden işlenir.
11 yıllık elektrikçi olarak halk dilinde bu kelime merdiven otomatiği ve kapı otomatiği arızalarında cihazların adına otomat ifadesi ile kısaltma eylemleridir ve sigortanın adını bilmeyen kişilerde otomat ifadesini tercih ederler.
ergensindir, hafif içmişsindir büyük ihtimal bira ve ev halkının pirelerle uyumlandığı saatlerdir veya öyle olduğunu düşünmektesindir. anahtar, kilitle buluşturulup hafifçe çevrilir, sağ ayakla ilk adım atılır ve uzun bir karanlık. emekli yarbay baba, zülfikar darbesiyle kapının ağzında karşılama töreni yapmış, yumruğu tam gözün üstüne vurduğu icin yaşanan gecici göz kararması ve şok, o an için otomatın söndüğü hissi yaratmıştır. anneyi bilmem ama, babanın vurduğu yerde gül bitiyormuş.
yurdumda genellikle metrolarda, büyük alışveriş merkezlerinde, hava alanlarında rastlayabildiğimiz bozuk parayı ver, çukaolü kap ya da bozuk parayı ver bisküviyi kap denklemini gerçekleştirip aldığınız şeyi tıngır mıngır sesi ile aşağıya doğru yollayan makina, alet edevat...
üzerinde yazılan miktardan farklı bir bozuk para atıldığında bozulan alet.
25 kuruş ile çalışan sakız otomatına 10 kuruş atarsanız o kol çevrilmiyor ve alet bozulmuş olup daha yeni para da kabul etmiyor.
kendi kendine işleyen şey anlamına gelir. ta ki birileri işleyişi durdurana kadar.
Otomat, otomatik olarak ardışık veya döngüsel işlemleri gerçekleştirebilen mekanik veya elektro-mekanik düzenektir.

1920 yılında robot kelimesi kullanılmaya başlamadan önce robotlar için de otomat kelimesi kullanılmaktaydı.
Otomat camındaki yansımalardan birbirimizin gözlerine bakmamız süperdi.O gözlerin beni delip geçti adeta.o gözlerin benim için doğru gözler olduğunu birkez daha anladım.Bu hayatta hiçbir şey boşuna değil.
Her şeyde de yanılmıyorum değil mi?
bir nevi büfe görevi gören şu aletin adıdır.

görsel
ingilizcesi "vending machine"dir. bazen şekli orantısız bir ürünü almak istediğinizde ürün cama doğru salınır fakat düşmez, o bölmeden bir daha ürün alamazsınız, ta ki sahibi gelip düzeltene kadar.
içindeki malzeme tükendiği zaman, malzeme yerleştirmeye gelen insanlar kapısını açıp ürünleri yerleştirir ya; o zaman kendimi bi garip hissetmeme vesile olan makinedir.

Az önce bana akıllı akıllı kek veren yavru şimdi gövdesi açık, bir operasyona meze oluyor. Açan adamlar da barça psg muhabbeti yapıyor.

Çok etkisinde kaldım Westworld'un.
para atıp, karşılığında atıştırmalık aldığınız makineler.
(bkz: 12 nesil yazar)
(bkz: hoşbulduk)
içine para atılarak çalışan ve genellikle yiyecek, içecek, kahve veren makineler.
geçen içine 50 cent atıp kahve içtiğim makine.
bence uygun.
yiyecek içecek satan makine.