bugün

türkler malasef osmanlı isimli garabete sadece hamallık ve marabalık yapmışlardır.
devşirmeler tarafından türkler hep dışlanmış yönetimden uzak tutulmuşlardır. zamanla padişahlarda türklüğünü kaybetmiştir.
çok doğru tespittir. osmanlı türk adını hakaret anlamında kullanmıştır. onlar bir osmanlı tebaası ortaya çıkarmak istemişler bunun içinde uyduruk bir dil olan osmanlıcayı türetmişlerdir. fakat saray çevresinin yalaka sanat akımlarının dışında hiç bir yerde kullanılmamıştır. bi de bu şeyi bize fakültede okuttular ya helal olsun diyorum. anadoluda türkmenler asla dillerini kullanmaktan vazgeçmedikleri için bugün hala konuşabildiğimiz bir dilimiz var. yoksa kendi devletimiz kendi eliyle bizi asimile edecekti.

edit:imla
osmanlı kavuk ve kaftan giymiş bir roma impatorluğudur.
devşirme kanunu yüzünden ortaya çıkmıştır.
yüzyılın en büyük uydurmasıdır. bu uydurmayı günümüz osmancı aydınlarının ortaya attığını düşünmekteyim. özellikle cumhuriyet sonrası ortaya çıkan türk ulusu kavramı ile eski osmanlıyı küstürmemek ve böylece birbirine bağlıymış gibi çizip, siyasi olarak beslenmektir amaçları.

neyse işin özüne gelelim. bir kere, osmanlı da hiç bir etnik vurgu yoktur. onları sadece islamcı kelimesi ile özdeşleştire biliriz. ha imparatorluk içinde yaşayan türkler yok muydu, kuruluş aşamasında hiç mi rol almadılar. evet vardılar, aldılar ama türk kimlikleriyle almadılar, islamcı kimlikleriyle oradaydılar. hatta osmanlıda baya böyle bir döneme kadar türk denilince akıla sadece, göç etmiş kişi geliyor, türkler halk arasında bazı bazı kültür alamamış basit işlerle uğraşan kimselere söyleniyordu.
%100 doğru olan önermedir. osmanlı kendi insanını amele gibi çalıştırırken bu gavurları türkleştirdiğini sanıp devletin en üst kademesine kadar sokturlar. o adamlar belki gerçekten dinini değiştirdi türklüğü kabul etti belki içinde hep farklı bir hayat yaşadı bilemeyiz. fakat kendi evlatlarını kullanmayıp, elin gavurunu devşirmek akıl karı değildi ve olmadıda.
ne olursa olsun ister türk olsun veya olmasın osmanlı bizim geçmişimizdir. fatih dönemine kadar ki bütün padişahlar yüzde yüz türktür bir kere. ikinci abdülhamid han a kadar padişahların türk olmadığı doğrudur yani temel sebebi fatih in getirttiği devşirme sistemidir. ama şimdi siz kalkıp 7 cihana hükmetmiş devlette türkler ezilmiş, türkler dışlanmış diye propaganda yaparsanız sizin o dilinizi keserler. mustafa kemal atatürke laf ettirmeyen kemalistler bakıyorumda iş osmanlı ya gelince elinden geldikleri kadar osmanlı yı aşağılamaya çalışıyorlar. ne yaparsanız yapın bu milletteki osmanlı sevdasını silemeyeceksiniz. ayrıca fatih döneminde devşirme sistemi gelmeseydi çok daha büyük sıkıntılar ortaya çıkacaktı. osmanlıda türkler dışlanmış diyen andavallar eminim ki fatih kardeşini katletti, kardeş katili fatih diye de çmur atarlar çağ açıp çağ kapatan padişaha. he anam he sizsiniz gidin ne kadar gerçek türk ve osmanlı düşmanı kaynak yazılmışsa hepsini okuyup buraya getirin. ayrıca sizin kadar kendi geçmişinize kendi ecdadınıza küfür eden millet görmedim. ben türk oğlu türküm ulan bütün padişahlarda benim değerlimdir.
elbetteki çok geniş sınırlara sahip bir devlet olmanın sıkıntısıdır. ayrıca devşirme sıkınıtısından da kaynaklanabilir.
ama şimdi bir de şöyle düşünün köprülüler devşirmedir. ama devlete sayısız faydaa sağlamışlardır.
böyle sonuçlardda doğurabilir..
devşirme kanunu ile toplumları islamlaştırıp onlara devlete bağlılıkları artsın diye yüksek görevler veren ama kantarın topuzunu epey kaçıran osmanlı sistemi.
katıldığım önermedir. maalesef türk devletlerinin yaptığı önemli hatalardan da biridir. tarih boyunca oğuz türk devletlerini türkmen halk kurmuş, sonra bu halk ötekileştirilmiş ardından aynı halk tarafından varlığına son verilmiştir. sulçuklularda da bu böyle oldu osmanlılarda da. kuzey türk devletlerine baktığınızda çoğununun slavlar arasında kaybolduğunu görürsünüz zaten. orta asya türk devletlerinde bile türkçeden daha iyi rusça konuşulur.
demekki türk uluslarının ortak özellikleri kimliklerini koruyamaması arkadaş. ha yine de anadolu türkleri bu anlamda biraz daha başarılı gözüküyor sanırım. o kadar yüzyıllar arap, rum, acem medeniyetleriyle iç içe yaşandığı halde hala anadoluda orta asya geleneklerine rastlamak mümkündür.
tabi yine bu durum yönetimin türkmenleri ötekileştirmesine de bağlanabilir.
(bkz: padişahlığın babadan oğula geçmesi)
osmanlı'nın devşirme politikasının sonucudur. tarihi olayları tahlil ederken '' şu olmasaydı sonuç böyle olurdu.'' diye yargı getirmek büyük bir yanlıştır ve tarih bilimine aykırıdır. birçok tarihçinin tartışma içinde bulunduğu konu olan osmanlı devletinin doğuşu meselesindeki '' türkler'in hanedandan uzak tutulma'' nedeni ise, çoğu tarihçi tarafından türkler'in kut anlayışına bağlı olarak osmanlı hükümdarlığı üzerinde başka Türk aileleri ya da aşiretleri tarafından hak iddia edilmesini önlemek amacıyla, osmanlı hanedanının seçtiği bir yöntem olduğu şeklinde yorumlanmaktadır.

osmanlı devletinin kuruluş ve yükselme devirlerindeki hızlı yükselişinin nedenleri içerisinde ( fetret devrini saymazsak eğer), hanedan dışında hükümdarlık üzerinde hak iddia etmesi muhtemel aşiret ya da ailelerin hükümdarlık hakkından uzak tutulması amacıyla devşirmelerin önemli devlet kademelerine yerleştirilmesi olayının büyük bir katkısı olduğunu düşünmek yanlış olmayacaktır, ancak tek başına bu önlem osmanlı'nın hızlı yükselişini sağlayan etken değildir doğal olarak. ( diğer nedenler bu başlığın konusu olmadığından detaya girmek istemiyorum. ) dolayısıyla türkmenler'in osmanlı yönetiminden uzak tutulması, o devir için doğru güdülmüş bir politika olarak yorumlanabilir. ayrıca bilinmelidir ki kuruluş dönemindeki padişah ( hatırladığım Osman Gazi'dir ) ve bazı tarihçiler ( ibn-i Kemal ) osmanlı hanedanının oğuz boyundan geldiği iddialarını destekler nitelikte kaynaklar sunmuşlardır günümüze.

özetle, durum tamamen osmanlı hanedanını meşrulaştırmak ve devlet yönetimi üzerindeki tek ve en büyük güç haline getirmek amacıyla tasarlanmıştır. düz mantıkla bakarsak, islam öncesindeki türk devletlerinin farklı boylardan oluştuğu ve bu farklı boyların hükümdarlık konusunda anlaşamayıp taht kavgalarıyla devleti bitirdiklerini bilen osmanlı hanedanı, bu duruma böylece çözüm getirmek istemiştir diyebiliriz. yönetime dahil edilen devşirmelerin ileri zamanlarda devletin otoritesini kıracak ya da sarsacak muhtemel güçleri zaten otomatik olarak engellenmiş oluyordu. çünkü devşirmelerin kökleri zaten getirildikleri ülkede kalıyordu ve etki alanları diğer türk devlet adamları, türk aileleri veya türk aşiretleri kadar geniş değildi.

dipnot: ( Osmanlı'nın Roma imparatorluğu ile benzerlik gösteren birçok yönetim yapılanması mevcuttur. önermeniz doğrudur diyebilirim. senrey26)

son olarak söylemek isterim ki tarih yorum işidir. benim paylaştıklarım da birer önermedir ve doğruluğu ya da yanlışlığı sadece tarihçiyi bağlamaktadır. bu konuyla alakalı birçok görüş ortaya atılabilir, doğrulanabilir ya da yanlışlanabilir.
Osmanlı padişahlarının da soyu melez.

Hürrem'ın doğurduğu veletler türk ise biz neyiz? Onlar türk değil.
(bkz: osmanlı devleti nin uzun sürmesinin kritiği)
hurriyet pazar'ın bir röportajında sloven filozof ve psikanalist Slavoj Zizek, osmanlı'nın çöküşünün devşirme kökenlilerin ülkeyi yönetmeye başlamasıyla olduğunu şöyle sözlerle ifade etmiştir.
"Neden Türkiye’yi sevdiğimi biliyor musun? Çünkü ilkokulda beynimi yediler, Türkler hep kötü adam, her kötülüğün sebebiydi. Sırp tavrı şuydu: ‘Türk işgali olmasaydı, Batı’dan daha ilerde olurduk. Her şey sizin suçunuz!” Sonra kitap okumaya başladık ve gördük ki siz göreceli olarak hoşgörülü işgalcilerdiniz. Tamam, kafirler için verginiz vardı ama yine de! Bu belki okuyucularınızı eğlendirir. Tarihçiler anlattı. Türk imparatorluğu’nun çöküşü sence ne zaman başladı? Sadrazam bizden biri olunca! Sokullu Mehmet Paşa!"
http://www.hurriyet.com.tr/pazar/25359810.asp
göz ardı edilmemesi gereken şöyle de bir durum var, devşirmeye getirilen çocuklar, dergahlara -özellikle bektaşi dergahına- teslim edilmiş oralarda yetiştirilmiştir. bu çocuklar horasandan gelme kültürle büyümüş, kuran'ı batini bir şekilde yorumlamış ve kendini çok geliştirmiştir.
ne zaman ki yeniçerilerin güçlerini dizginlemek için reformlar yapılmaya çalışılsa bu dergahlar yapısı bozulmuş en sonra 2. mahmut tarafından kapatılmıştır. ve zaten osmanlının son yıllarında bu mekanlar yoktur. son dönem devşirme çocukları sadrazam ve paşaları öncekilere çok sok sıradan eğitimler almış üstün körü geçilmiştir.

son dönem osmanlı paşalarının yetersizliğinin temel sebebi budur.

şimdi bu duruma göre şunu da ilave etmek istiyorum bu devşirme çocukların ırksal olarak türk olmasa bile diğer her yönden tam bir türk olmuşlardır, hatta araplaşmamış, islamiyeti anadolu müslümanlığı olarak yaşamışlardır.
Tabi canım Türkler kurdu Kızılderililer yönetti benim dedem Kızılderilidir o anlatır.
Dogrudur.
Kimden öğreniyonuz böyle sikko lafları amk

Cahil beyninize sokim

Mal geldiniz
Bari mal ölmeyin.
Son dönemleri için doğru bir önermedir. Sonuçta ertuğrul gazi'nin anadoludan gelmesiyle başlayan kuruluş süreci vahdettin'in ingiliz gemisiyle kaçması ile son buldu. ilk dönemleri için söz konusu olamaz. Kurucuları oğuz boylarındandır.
filistinden ne farkımız kaldığını düşündürür.orayı da onlar kuruyor ama bir türlü karar alma süreçlerine dahil olamıyorlar.