bugün

hayırlı faizler arkadaşlar, kanalıma hoşgeldiniz...

müslüman ve özellikle tarikatçı arkadaşlarımız buradaysa lebaleb akp kongresi başlamadan bugünkü tarih dersimize başlayalım.

bugünkü dersimizin konusu faiz ve ecdadımızın faizle mücadelesi(!)...

sevgili çokomeller biliyorsunuz islamiyette faiz kesinlikle haramdır.
kuranı kerim'de faizin haram olduğu ile ilgili ayetler mevcuttur.

bir örnek vermek istiyorum.

bakara suresi 275. ayet: faiz yiyenler ancak şeytanın çarparak sersemlettiği kimse gibi kalkarlar. bunun sebebi onların, “alım satım da ancak faiz gibidir” demeleridir. hâlbuki allah alım satımı helâl, faizi ise haram kılmıştır. artık kime allah’tan bir öğüt erişir de faizciliği bırakırsa geçmişteki kendisinindir, durumunun takdiri allah’a aittir. kim de yine faizciliğe dönerse işte bunlar orada devamlı kalmak üzere cehennemliklerdir.

tabi bakara ile makara yapanlar pek umursamıyor bu ayeti ama olsun. ben kuran'da faizin haram kılındığına dair örnek şeyetmek için şeyettim...

neyse çokomeller konumuz osmanlı...

osmanlı yani ecdadımız çok büyük bir devletti. 72 milletten insan barındırıyordu ve şüphesiz bu insanların para ve kredi ihtiyaçları vardı ve faizle borç vermek, tefecilik osmanlı'da bir hayli yaygındı.

--- spoiler ---
islam toplumlarında faizle para işletme ve diğer kredi şekilleri hem çok eski hem çok yaygındır. osmanlılarda yalnız gayrimüslimler değil fakat müslümanların ve bu arada din adamlarının ve vakıfların da faizle para işletmede ileri gittiklerini göreceğiz.
(halil inalcık/devleti aliyye-cilt 1 sayfa 260)
--- spoiler ---

yukarıda da gördüğünüz üzre hocaların hocası rahmetli halil inalcık, osmanlı'da faiz ve tefecilik işiyle sadece gayrimüslimlerin değil, müslümanların da uğraştığını, hatta vakıfların da faizle para veren müesseselere dönüştüğünü belirtmiş.

zaten bu vakıflarda olan biten şeyler ne islamla alakalıdır, ne de insanlıkla.
vakıflar osmanlı'nın kanını emmiş ve sonunu getirmiş birer şer yuvaları olmuştur, malesef günümüzde de ülkemiz vakıf adı altında tıpkı osmanlı gibi yağmalanmaktadır.
bunları daha yeni yazdım; (bkz: vakıf malları/#44551806)

osmanlıda vakıfların faiz karşılığı borç vermesi olayı ise bir hayli ilginçtir sevgili çokomeller.

çoğu yüksek devlet görevlisi olan servet sahipleri ticaret yapmaz, üretime katılmazlardı.
paraları ve altınları kenarda öylece boş boş istiflenmiş bir şekilde dururdu.
işte müslüman sermaye sahipleri düşündüler, taşındılar ve "neden paramızla para kazanmıyoruz" dediler.
ama allah'tan da korkuyorlardı. zira para ile para kazanmak ancak ve ancak faize bulaşmakla mümkündü...

düşündüler taşındılar...
tasavvuf alimlerine danıştılar ve bir yolunu buldular.

buna göre paralarını vakıflara yatıracaklardı, vakıflar da bu paraları faiz karşılığı kredi olarak dağıtacak, böylece paradan para kazanacaklardı.

şeyhülislam'dan fetva aldılar ve müslümanlar para vakıfları aracılığıyla tefecilik yapmaya başladılar.

gel zaman git zaman bu durum eleştirilere neden oldu. bunu en çok eleştirenlerden biri de çivizade muhyiddin efendi'ydi...

ve çivizade muhyiddin efendi bir süre sonra şeyhülislam olunca bu para vakıflarının faizle borç vermesinin caiz olmadığına dair fetva yayınlayarak bunu yasakladı.

vakıfların faizle para vermesinin yasaklanmasına vakıf sahibi şeyhler, şıhlar öyle tepki göstermişlerdi ki, padişaha şikayet mektupları yağar olmuştu.

örneğin sofya'da halveti tarikatı şeyhi olan bali efendi'nin kanuni'ye gönderdiği bir mektupta şu ifadeler geçer;

--- spoiler ---
para vakıflarının gelirleriyle ayakta duran camiler, mabetler, hayır kurumları harap oldu... vakıf gelirleriyle geçinenler perişan oldu... para vakıfları büyük bir halk hizmeti görüyordu...
--- spoiler ---

şeytanlar...
görüyorsunuz değil mi çokomeller, kendi pis işlerine nasıl da allah'ı alet ediyor ve dini istismar ediyorlar...

peki sonra ne oldu çokomeller?

tabi ki tahmin ettiğiniz gibi, çivizade muhyiddin efendi'nin sonu oldu bu fetva ve yerine ebussuud eefendi şeyhülislam yapıldı.

ebusuud efendi'nin şeyhülislam olduktan sonra yaptığı ilk icraat ne oldu peki?
para vakıflarının yeniden faizle kredi dağıtmasının caiz olduğuna dair fetva verdi...

artık faiz lobisinin önü açılmıştı.

bir yandan kanuni sultan süleyman dona gracia mendes'ten faizle borç alırken, diğer yandan ebussuud efendi sayesinde servet sahibi müslümanlar da tefecilik yapabiliyordu artık.

win win yani...

tabi gerekli fetvalar ile para vakıfları aracılığıyla müslümanların faize bulaşması sağlanmıştı sağlanmasına ama faizle borç veren kadar, faizle borç alan da günaha bulaşıyordu ve onları koruyup kollayan herhangi bir fetva yoktu...

bu durumda borç alacak olan kişiler de çekimser kalıyorlardı.
yani borç alanlar çekimser olunca vakıflar az para dağıtıyor, dolayısıyla az kazanıyorlardı.
oysa ki faizle para dağıtılacak çok kalabalık bir ümmet mevcuttu...

bunun üzerine tarikatlar, şeyhler, şıhlar düşündüler taşındılar, taşındılar, düşündüler ve bingo...!!!

ümmetin günaha bulaşmadan faizle borç almasının bir yolunu buldular.

buna göre borç verenler, borç alanlara ana parayı verecekler, ana paranın yanında bir de mendil satacaklardı.

örneğin, 50 akçe borç alan biri bu 50 akçe karşılığı yüzde 12 faiz olan 6 akçe karşılığında bir mendil satın alacaktı para vakıflarından.

böylece borç alan şahıs faize bulaşmamış olacaktı...

resmen allah aldatılıyor, arka kapıdan dolaşarak faizle borç dağıtılıyordu.

üstelik bu yöntemi gayrimüslim tefeciler, galata bankerleri de çok benimsemişti.

böylece ümmetimiz yüzyıllar boyunca faize bulaşmadılar ve günaha girmediler(!)...ya faize bulaşıp günaha girselerdi???

işte ecdadımız böyle akıllı, böyle kurnaz bir ecdattı.
bu kadar kafası çalışmasına rağmen osmanlı nasıl battı hayret...!!!

#tarih
Boşuna demiyoruz icma ile kıyas ile götlerine göre hareket ettiler edecekler de bunların istediği şeriat bu kendileri bir yolunu bulacak.
normal vatandaşın kadınların içinden geçecekler bu şekilde.
Ecdadımızın (bkz: faiz helaldir) gerçeğini sucukçu muhasebecisi efendimiz hazretlerinden önce tespit ettiğini kanıtlayan mendildir.
aradan yıllar geçse de siyasal islamcıların yaptığı çakallıklarda bir değişme yok.
osmanlı'da faiz mendili kullanılıyordu, akp türkiyesinde ise faiz için icazet belgesi veriliyor.

(bkz: ziraat katılım kur korumalı faiz icazet belgesi)