bugün

nörüyon la her gece instagram profili kitli olduğu halde küçücük profil fotoğrafını daha net görmek için profilini ss alıp zoomladığım?
Olmadığının farkındayım, her dakika aklımdasın.
Tası tarağı değil de birbirimizi toplasak artık.
Rapime 2pac gibisin, hayatıma ise eminem gibisin.
O-nananah.
görsel
demek ki neymiş büyük konuşmamak lazımmış.
https://youtu.be/vyZAvaonwYM
Bana yaşattıklarını hiç yaşamazsın umarım.
Sen hala yaşıyor musun ya? O kadar bedduayla hem de .
Bir kaç saatcik oldu,yanındayken bile sana sarılamamak üzücü bir detay.Ulan diyorum ki keşke daha önceden girseydik birbirimizin hayatına gerçi ben hala senin hayatında neyim bilemiyorum.Öyle bir his ki bu yanlış zamanda gelen doğru insan sendromu.Seni çok yormuşlar,kırmışlar,yıkmışlar sen dile getirmesen dahi farkındayım her bir gülüşünün,bakışının,mimiklerinin içinde gizli bu. Bir çok acının,yıkılmışlığın içinde gözlerindeki o çoçuksu gülüşün yok mu? O asıl yakan beni.Geleceği bilemem,ama bilmekten daha fazlasını hissettiğim senin bana iyi geleceğinden çok,benim sana iyi geleceğim.Kırıklarını toplayıp,hayatını renklendirip,gülüşünü daha güzelleştireceğime söz veriyorum.Benim hayatımda yerim yok dediğimde bile kendine yer açtıransın sen.Belirsizlikle yaşamayı,sabır göstermeyi sevmem dayanamamda zaten ama kalbim senin buna değeceğini söylüyor.Umarım yanılmayız,kalbimin bir daha bana yalan söylemesine izin veremem,ya da böyle bir kalp atışının yalan olduğuna inanmak istemem.Bilmiyorum bunların en ufak zerresinin bile farkındamısın,keşke benden önce şu kalbimi görebilsen,keşke!
Hayatta her zaman istediğini elde edemezsin, ben hiç edemedim sayılır. Kötü zamanlarım oldu evet, çok fazla hemde. iyileri hatırlamayacağım kadar az. Sevecek pek vaktim olmadı. Sevilecek vaktim de aynı şekilde. Genelde oturdum hayatın içinde bir yerde, önümden geçenleri izledim. Sigaramı yaktım seyrettim. Gün geldi önümden sen geçtin benim, ağır ağır gidiyordun işte. Ben de tuttum peşine takıldım. Pişman mıyım? Değilim. Sevdiğin seni sevmeyebilir, bu doğaldır. Ama sevdiğin seni sevmiyor diye ondan vazgeçmek doğal değildir. Ben seviyorsam sen de sev demek ticarettir. Sevgi karşılık beklenmeyecek kadar güzel bir his. Sarıldığında kokusunu içine çekmek, uzakta, başka şehirde dahi olsa, aranızda kilometre bile olsa gece kafanı o yastığa koyduğun zaman onun omzu gibi hissetmek sevmek. Seni sevmiyor diye vazgeçersen o yalandır. Gerçek sevgi bitmez, bitti zannedersin ama bitmez. içine gömülür kalır orada. Öyle cafcaflı sözler edemezsin, öyle ağzın pek laf yapamaz. Yüz yüze gelince şımarırsın, saçmalarsın. Yüzünü görünce gülümseme tutar. Yüzünü görmediğinde yazarsın, yazarsın, yazarsın ama yüz yüze gelince kelimeler zincirlere takılır. Sevmek tuhaf bir his, sabah uyandığımde sensen, gece yatarken sensen, gülerken sensen, ağlarken sensen. Her sabah kalkınca ilk içine çektiğin o derin nefes bile senin kokunsa bu zaten sevgidir. Ben öyle uzun uzun şiirler falan yazamam, notlar yazamam ama bil, benim beynim senin için bir defter zaten. Ve ben oraya her gün senin için yazıyorum, her gün seni çiziyorum. Sevdiğine kendinden hediye vermek güzeldir, ben bileklik verdim. Bileklik can damarının üstünde durur, tüm yaşamın oradan geçer, kanın oradan akar, ruhun oradadır. Kesersen orayı canın çıkar onun üzerinde duran bir şeyi birine vermek, onun bileğinde görmek "Benim canım, senin canında" demektir benim için. Gece kalkıp gökyüzüne baktığında takım yıldızlardan yüzünü çizmek, ay ışında adını görmektir benim için sevgi. Mutlu olamamak değil, denememek değil mutsuzken dahi biz olmak, senden olmaktır sevgi. Ama zor zanaat işte, ben pek beceremiyorum. Neresinden tutsam elimde kalıyor. Kötü şeyler gelip manzarama kan lekeleri bırakıyor. Umut, hayal artık ne dersen de onun üzerine sigaralar söndürüyor. Suçsuz yere yargılıyor isteklerimi, alıyor asıyor bir köşede gerçek denilen, umutsuzluk denilen o urgan ile... Senin bana gelişin benim harf inkilabım, teker teker adını eski lisanlarımın yerine koydum, geçmiş lisanımdaki isimleri unuttum. Adınla başladım güne, adınla son buldum... Ama anlamadın. Anlamsız geldi elbette. Aradığın cevapları içimde bulamadın çünkü ben bir kara kutu gibi davrandım. Geç mi değil mi bilmem ama dediğim gibi sevgi benim için böyle bir şey ve ben seni dört nala ölüme doğru koşar gibi seviyorum, bir merminin vücuda girdiği o hızla, o yanma hissi ile seviyorum ve ben seni herkesi bırakıp sadece sen olacak kadar seviyorum... Benim sevgi anlayışım farklıdır, tutup caddelerde bağırmak değildir, tutup dünyaya haykırmak değildir, şiirlere, şarkılara konu etmek değildir. Benim sevgi anlayışım sevdiğim şeyi bir hazine gibi korumaktır. Adını dahi kıskanmak, her hecesini kutsal metinlere yormaktır. Benim sevgi anlayışım sevmekten ziyade sevda olmaktır. Benim kabuslarımın arasındaki tek güzel düş sensin... Bil istedim sadece... Sevdiğin ile, sevgilin ile mutlu ömürler...

not: üç dakika önce söyledim. kafa dağıtmaya sözlüğe girip bu başlığı gördüm.
görsel
lütfen artık sal git beni istediğin hayatı yaşa ama gözümün önünde yaşama nolur ya.
sana verdiğim 2 senenin amk.
Sen 1080 piksellik harika bir videosun ve ben kyk internetinden bağlanıyorum.

ahah şaka, böyle bir şey diyebileceğim birisi yok ama 0.1 megabitlik hızıyla kyk internetindeyim.
illaki ''o'' na her zaman bişiler söylenebilirde, buradaki ''o'' ne? kim?
neymiş ; her tilkinin sonu kürkçü dükkanı değilmiş değil mi ?
sana öyle dargınım ki hisler içimde karışıyor. kendimi bile beğenmiyorum, şeytanım şuurumla savaşıyor.
Bir gün çok pişman olacaksın, çok...
Senin bana söyleyemediklerinle şiir yazıyorum.
(bkz: senin okuduğun mektebin amına koyim)
Verdiğim tüm değerin iadesini talep ediyorum. Zira çok ucuzmuşsun.
şimdi isminle müsemma haldeyim. senin bundan haberin bile yok. zaman bi çırpıda akıp geçse ve yüzün yüzüme ışırken hislerimi söylesem sana.
Ne yaptığını fark edip pişman olduğun gün her şey için çok geç olacak.