bugün

ne tepkisi lan?!, 'dostum yemek demişsin ama bu insan çıktı'...

yok yok yemek bu. şincük şöyle oluyor. hayatı uyuzlarda yaşayan bi insansanız efenim başınıza sık gelen bişeydir.

anlattıkça anlar, anladıkça hak verirsiniz.

çok elzem olmadıkça kalkıp yemek yapmak, ocakla haşır neşir olmak istemez uyuşuk insan.

ammavelakin açlık son raddeye geldi mi el mahkum tebi. hani 3 ila 4 gün ölmeden yaşınabilir diyolla ama

yine de riske atmamak lazım.

gelelim sadede. efenim hali hazırda evde bulunup ısınmayı bekleyen yemek yahut yen yaptığın yemek

pişme aşamasına gelip ocakla aşk yaşamaya başladığında, işte tam o anda görecelilik mevzu devreye girer.

yemeğin başında beklersin, karıştırırsın, tuzuna bakar dilini yakarsın az biraz daha tuz, az biraz biber atiyim,

az daha mı tuz acaba?? gibi triplerler her geçen saniye yemeği katledersin.

'bir pişse de yesem artık' yok efenim pişmez. o açlıkla zaman uzar da uzar yemek hiç pişmeyecekmiş gibi gelir.

ilahi bir güç tarafından sınandığınızı sanırsınız.

ardundan dayanamayıp vazgeçilmezi gerçekleştirir ve

-eaaaööeeehhhh beaa!! içeri gidiyom ben. daha pişmez bu zaten dersiniz.

kendinizce, usta bir aşçı edasıyla;

-7 dakika 36 saniyesi var daha bunun gider en az iki oyun izlerim, sharapova mın inlemelerini dinlerim üle!!

bir de saati falan kontrol eder hatta telefonunuzun alarmını kurmaya falan yeltenirsiniz bi ara.

gider içerde oturursunuz.

işte siz ister iki dakka oturmuş olun içerde, iste 10 saniye olanlar olur.

hani başında beklerken piş diye gözünün içine bakarken pişmiyordun ya nooldu sankim?!

illa bi uyuzluk yapıcan ya.

en ufak değişik bi kokuyu kavrayıp hayattan bezdiren burnun, zaman zaman yemek yemene engel olan zaman zaman insanların yanında duramamana

neden olan o iki delik * oyuna katılır ve pisliğini yapar.

yemeğin bir kısmı buhar olup uup, diğer kısmı da tencerinin dibiyle bütünleşip

'tencere dibin kara seninki bende kara' atasözünü hayata geçirir.

aç kaldığın yetmezmiş gibi, bir anda burnun son raddede çalışmaya başlar. evde duramaz olursun.

o gazla, o sinirle tencereyi çıplak elle tutmaya çalışmasan zaten şaşardım. aniden küfürler başlar zaten.

buz alacak kadar kısa bi vakit bile dayanılmaz hale gelir o kokuda.

tencereyi temizlemek zorunda kalıcak olan sensen zaten, önümüzdeki bir hafta psikolojik bunalım öneriyorum, afiyetle yiyin.

zaten ondan sonra da kolay kolay kendin bişey yapıp yeme cesaretine girişmezsin. gelsin pizzalar gitsin dönerler.

yok evi paylaştığın birileri varsa bir de onların alay mevzuğu olursun ama aslında bu daha iyidir.

en azından dövülüp hınç çıkarılacak birileri var demektir.

işte ocakla buluşan yemepin görecelilikte çığır açma menfumu ve ardından gelişenler bunlardır. adeta bir kabus azizim.

hayat oyun oynar biz insanlara, biz de seve seve oynarız onunla.

zaten biliriz seve seve oynanmadığında başa gelecek olanı ve eksik etmeyiz onun oyunlarını.