bugün

ey kul kıl namazı, etme dünya nazı, sonra kılarız diyenin dün kıldık namazını diye ertelenmemesi gerektiği açık bir şekilde dile getirilen farz ibadettir.
benim için sadece rabbimin isteği değil aynı zamanda akşamları kendimi sıfırlma ritüelim. anlamlandırmak, sorgulamak veonunla konuşmak için başvurdugum tek yol. bu kalabalıgın içinde sadece sıgındıgım tek liman. bir çeşit meditadyon.kendimi rahatlatma, azıcık uzaklaşıp olaylara kendime yukarıdan bakma halim. sukut halim. ona ulaşmamın güzel aracı.kendimi bir dosta anlamamın, garip bir varlık haline girip mutlu olmamın ritüeli. namazı kılarken istediğim gibi kılarım. istediğim kadar uzun, istedğim kadar kısa. ihitiyacım oldugu kadar. bazen kaldıramadıgım yükleri daha güçlü bir dosta anlatmak gibi.
mümin kimse için miraca çıkmaktır.
islamın beş şartından birini yerine getirmektir.
- "Ne dersiniz? Birinizin kapısının önünde bir nehir olsa da, o kimse her gün bu nehirde beş defa yıkansa, kirinden bir şey kalır mı?"

- "Beş vakit namaz işte bunun gibidir. Allah beş vakit namazla günahları silip yok eder"

"Beş vakit namazın benzeri, sizden birinizin kapısı önünden akıp giden ve her gün içinde beş defa yıkandığı bol sulu bir ırmak gibidir."
namaz kılmak, allaha karşı tertemiz duyguların açığa çıktığı, yeşerdiği anlardır.
tüm evreni yaratmış, sonsuz güçteki, kesinlikle ve kesinlikle hiçbir şeye ihtiyacı olmayan bir varlık için; bir kumaş parçası üstünde çeşitli hareketler yaparak arapça cümleler söylemektir.

gerçekten allah 14 milyar yıl önce evreni yaratıp, 10 milyar yıl dünyayı yaratmak için bekleyip, sonra uzayda görünmeyecek kadar küçük bir leke olan dünya gezengenine dna ları şempanzelerle %98 aynı olan iskeletimsi varlıklar koyup onlardan kendisini yüceltmelerini mi bekliyor?
namaz kondisyonu olmayanı özellikle teravih namazı kıldıktan sonraki gün halı saha maçı yapmış gibi yoran eylem.
Namaz, ne kadar kıymetdar ve mühim, hem ne kadar ucuz ve az bir masraf ile kazanılır, hem namazsız adam ne kadar dîvâne ve zararlı olduğunu, iki kerre iki dört eder derecesinde kat'î anlamak istersen; şu temsilî hikâyeciğe bak, gör:

Bir zaman bir büyük hâkim, iki hizmetkârını, -herbirisine yirmidört altın verip- iki ay uzaklıkta has ve güzel bir çiftliğine ikamet etmek için gönderiyor. Ve onlara emreder ki: "Şu para ile yol ve bilet masrafı yapınız. Hem oradaki meskeninize lâzım bâzı şeyleri mübâyaa ediniz. Bir günlük mesâfede bir istasyon vardır. Hem araba, hem gemi, hem şimendifer, hem tayyare bulunur. Sermayeye göre binilir."

iki hizmetkâr, ders aldıktan sonra giderler. Birisi bahtiyar idi ki, istasyona kadar bir parça para masraf eder. Fakat, o masraf içinde efendisinin hoşuna gidecek öyle güzel bir ticaret elde eder ki: Sermayesi, birden bine çıkar. Öteki hizmetkâr bedbaht, serseri olduğundan; istasyona kadar yirmiüç altınını sarfeder. Kumara-mumara verip zayi' eder, birtek altını kalır. Arkadaşı ona der: "Yahu, şu liranı bir bilete ver. Tâ, bu uzun yolda yayan ve aç kalmayasın. Hem bizim efendimiz kerîmdir; belki merhamet eder; ettiğin kusuru afveder. Seni de tayyareye bindirirler. Bir günde mahall-i ikametimize gideriz. Yoksa iki aylık bir çölde aç, yayan, yalnız gitmeye mecbur olursun." Acaba şu adam inad edip, o tek lirasını bir define anahtarı hükmünde olan bir bilete vermeyip, muvakkat bir

(OrjinalSayfa:22)

lezzet için sefahete sarfetse; gâyet akılsız, zararlı, bedbaht olduğunu, en akılsız adam dahi anlamaz mı?

işte ey namazsız adam ve ey namazdan hoşlanmayan nefsim!

O hâkim ise; Rabbimiz,Hâlıkımızdır.O iki hizmetkâr yolcu ise; biri mütedeyyin, namazını şevk ile kılar. Diğeri gafil, namazsız insanlardır. O yirmidört altrn ise, yirmidört saat her gündeki ömürdür. O has çiftlik ise, Cennet'tir. O istasyon ise, kabirdir. O seyahat ise kabre, haşre, ebede gidecek beşer yolculuğudur. Amele göre, takvâ kuvvetine göre, o uzun yolu mütefâvit derecede kat'ederler. Bir kısım ehl-i takvâ, berk gibi bin senelik yolu, bir günde keser. Bir kısmı da, hayal gibi ellibin senelik bir mesâfeyi bir günde kat'eder. Kur'an-ı Azîmüşşan, şu hakikate iki âyetiyle işaret eder. O bilet ise, namazdır. Birtek saat, beş vakit namaza abdestle kâfi gelir. Acaba yirmiüç saatini şu kısacık hayat-ı dünyeviyeye sarfeden ve o uzun hayat-ı ebediyeye birtek saatini sarfetmeyen; ne kadar zarar eder, ne kadar nefsine zulmeder, ne kadar hilâf-ı akıl hareket eder. Zira bin adamın iştirak ettiği bir piyango kumarına yarı malını vermek, akıl kabûl ederse; halbuki kazanç ihtimali binde birdir. Sonra yirmidörtten bir malını, yüzde doksandokuz ihtimal ile kazancı Mûsaddak bir hazine-i ebediyeye vermemek; ne kadar hilâf-ı akıl ve hikmet hareket ettiğini, ne kadar akıldan uzak düştüğünü, kendini âkıl zanneden adam anlamaz mı?

Halbuki namazda ruhun ve kalbin ve aklın büyük bir rahatı vardır. Hem cisme de o kadar ağır bir iş değildir. Hem namaz kılanın diğer mübah dünyevî amelleri, güzel bir niyyet ile ibâdet hükmünü alır. Bu Sûrette bütün sermaye-i ömürünü, âhirete mal edebilir. Fâni ömrünü, bir cihette ibkâ eder.
günde beş defa allah'ın karşısına çıkmaktır. üstelik bunun için randevu falan da almaya gerek yok. abdest almanız yetiyor. bedava seans, kıl ve rahatla. yeniden doğmuş gibi oluyor insan.
horoz gibi eğilip kalkmamaktır.mümince secdeye kapılmaktır.
cuma günleri olanı kaçırılmazdır .
bele kuvvet verir, yatakta guclendirir.
müminin miracıdır.
üzerine güneşin doğup battığı her şeyden daha hayırlıdır.
kazası ya da başkası tarafından takdimi olmayan tek ibadet çeşidi.
islamın beş şartından yapılması en zorunlu olanı.
an itibariyle herkes aşkı memnun yada dünya kupası izlerken namaz ibadetiyle meşgul olmak...(özellikle genç olanlar)

olan insan insanın gözlerini yaşartır...

allah ibadetinde daim kılsın...

allah sabır versin...

allah yar ve yardımcısı olsundur...
duaları türkçe okumak yoğun bir huşu ( zirveye ulaşım -nirvana ) sağlar.
huzura vardığın ve Allahla baş başa kalabildiğin zamanlardır.
kulun miracıdır.
camide yapılanı kalıcılık sağlayan ibadettir. zira tek başınıza başlarsınız sıkılıp bırakmanız olasıdır. bu güzel sonuçları olan zorunlu ibadetimiz terk edilmemelidir. bu bizim için zorlama görünse de yaratıcımızın bizimle olan iletişim şeklidir. yoktan var olan bir can daha ne isteyebilir ki?
huzur bulmanın az yollarındandır. depresyona iyi gelir. insanı insani düşüncelerinden kurtarıp başka alemlere taşır.
hz. allah'ın sadece seçkin kullarına nasip ettiği ibadettir. namaz kılmak her insana ve hatta her müslümana nasip olan bir ibadet değildir. hz. allah, sadece müttakiler (boyun eğenler, mükafat alacak olanlar) diye sınıflandırdığı kullarına bu ibadeti nasip eder. her namaz kılan da müttakiler sınıfında değildir. ihlas'la yani hz. allah'ın rızasına uygun şekilde huşu içinde kılanların nasibidir bu eşsiz ibadet.
dini yönü dışında, vücudun spor ihtiyacını karşılayabilen, kan dolaşımını hızlandıran, dinlenme ve aynı zamanda huzur bulma eylemi olup özellikle yemeklerden sonra çok iyi giden, hele bir de beş vakit oldu mu abdest sayesinde temiz kaldığın, hayatta var olmanın amacına uygun bir harekettir.
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar