bugün

hoşgörü.
tolerans.
anlayış göstermek, alttan almak.
Müsamaha insan için bir ahlâk haline gelmelidir.

insan iradî olarak bu konuda eğitile eğitile, müsamaha onun ruhunda ikinci bir fıtrat olarak geliştirebilir.

Meselâ, insanın kendini sürekli kontrolü, küfür olmayan hususlar dışında, başkalarının hatalarını affetmesi ve kendi nefsine karşı bir savcı, başkalarına karşı ise bir avukat gibi davranması, evet işte bütün bunlar müsamahadır.

Efendimiz, zina itirafı ile kendisini cezalandırması için başvuran Maiz'i dört defa geri çevirmiştir.

Biri, Halid'i şikâyet için geldiğinde, tek kelime konuşturmamıştır.

Bu seviyede bir müsamahaya insan iradesi ile sürekli olarak kendisini eğitmesi ile ulaşabilir ve onu bir ahlâk haline getirebilir.

Kısaca, tevazu ve müsamaha, Peygamberlere ait iki sıfattır.

Tevazunun zıddı kibir, çalım; müsamahanın zıddı ise yobazlık ve bağnazlıktır.

Günümüzde yobazlığın en şiddetlisi, küfür ve ilhad cephesinde görülmektedir.

Merhum Necip Fazıl, yobazlığı müslümanlara yamamak isteyenlere karşı tavır alır ve onu asıl sahiplerine iade ederek, "küfür yobazı" derdi.
a. (müsa:maha) 1. Hoşgörü: “Cezalar hiçbir müsamaha gösterilmeden derhâl tatbik ettirilirdi.” -A. H. Çelebi. 2. Görmezlikten gelme, göz yumma.

kaynak tdk
fazlası aşırı derecede zararlı olan hede.
hoşgörü göstermek alttan almak tölerans göstermek gibi anlamları vardır.
görmezlikten gelme, hoş görme, göz yumma.