bugün

http://kemalistler.files....ress.com/2007/01/dua2.jpg
"Sonra Kuran'ın tercüme ettirilmesini emrettim. Bu da ilk defa olarak Türkçeye tercüme ediliyor. Hz. Muhammed'in hayatına ait bir kitabın tercüme edilmesi için de emir verdim." (Atatürk'ün Temel Görüşleri, Fethi Naci, s.55)

Kuran'ın Türkçeye çevirilmesi emrini verirken, Atatürk'ün isteği Müslüman milletinin imanının güçlenmesidir. Bunu ifade ettiği sözleri şöyledir:

"Camilerin mukaddes mimberleri halkın ruhi, ahlaki gıdalarına en yüksek, en verimli kaynaklardır. Minberlerden halkın anlayabileceği dille ruh ve beyne hitap edilmekle Müslümanların vücudu canlanır, beyni temizlenir, imanı kuvvetlenir, kalbi cesaret bulur." (Atatürk'ün Söylev ve Demeçleri, c. 1, s. 225)

Büyük Önder, gerçek dinin temelini ve Müslümanların konuyu hangi kıstaslara göre değerlendirmeleri gerektiğini 7 Şubat 1923 tarihinde, Balıkesir'deki Paşa Camii'nde verdiği hutbede kendisini dinleyenlere şöyle ifade etmiştir:

"Allah birdir, şanı büyüktür. Allah'ın selameti, sevgisi üzerinize olsun. Peygamberimiz Efendimiz Hazretleri Allah tarafından insanlara dini gerçekleri duyurmaya memur ve elçi seçilmiştir. Bunun temel esası, hepimizce bilinmektedir ki, Yüce Kuran'daki anlamı açık olan ayetlerdir. insanlara feyz ruhu vermiş olan dinimiz son dindir. En mükemmel dindir. Çünkü dinimiz akla, mantığa, gerçeğe tamamen uyuyor ve uygun düşüyor." (Atatürk'ün Söylev ve Demeçleri, c. 2, s. 93)
Bizim dinimiz en makul ve en doğal bir dindir. Ve ancak bundan dolayıdır ki son din olmuştur. Bir dinin doğal olması için akla, tekniğe, ilme ve mantığa uygun olması gerekir. Bizim dinimiz bunlara tamamen uygundur. ... islam'ın sosyal hayatı içinde hiç kimsenin, bir özel sınıf halinde varlığını sürdürme hakkı yoktur. Kendilerinde böyle bir hak görenler dini kurallara uygun harekette bulunmuş olmazlar. Bizde ruhbanlık yoktur, hepimiz eşitiz ve dinimizin kurallarını eşit olarak öğrenmeye mecburuz" (Atatürk"ün Söylev ve Demeçleri, 1959, c.2, s. 90)
sadece Atatürk'ün bilebileceği bir husustur malesef kendisi vefaat etmiş ve bu sır onun bedeniyle birlikte toprak olmuştur.
burda düşünülmesi gereken nokta Atatürk'ün inandığı din değil bu ülke için yaptıklarıdır.
ben Atatürk hristiyan da olsa musevi de olsa ben onu yine severdim diyebiliyomusunuz eğer diyebiliyosanız dert etmeye gerek yok ama yok ben Atatürkü müslüman olduğu için seviyorum diyosan sorun sende Ata'da değil.
yeni bir din çeşidi.

(bkz: başlıklarda ki yaran anlatım bozuklukları)
topluma mal olmuş kişilerle ilgili önemli ayrıntıların bilinmesi gayet önemlidir.

yok onu ben böyle seviyorum deniliyorsa şayet.

(bkz: kek misiniz)
bir yüzeysel bir de asıl tanımı vardır bunun. birincisi atatürk'ün dini inanışı ikincisi ise atatürk'ün hortumladığı paralar gibi bir argüman bulamayan troll ve atatürk düşmanlarının atatürk'ü eleştirmek için öne sürdükleri saçma argümanlardan bi tanesidir.

yok dinsizmiş de yok yahudiymiş de müslümanmış da... hayır size ne?
irdeleme hakkı kimseye verilemeyecek husus. herkes dinini kendisi yaşar ve kimsenin içinde ne olduğunu bilemezsin.
Hususa mevzuat doğuran, kifayeti yakışıksız bir durumdur. dEĞiL atatürk, kimsenin dini kimseyi ilgilendirmez.
din tüccarlarına alışan bir milletin sürekli sorguladığı önermedir. neden bu yüce adam dedikleri kişi din üstünden siyaset yapmamıştır, anlayamazlar. zaten anlayanlar değerini bilir ya..gençlik olarak bize dedi ya cumhuriyet size emanet diye..her türlü tehlikeden koruyacağız Atam!
bütün sorunlar bitti tek sıkıntımız atatürk,ün dinimi kaldı? sorusunu beyinlerde canlandıran söylem.
kimseyi ilgilendirmeyen, atatürk ile muhakkak ve tek yaratıcı allah arasında olan durumdur.
ismi her ne olursa olsun, politika kadar kirli ve dünyevi bir kavrama hizmet etmeyecek kadar yüce gördüğü hak yoludur.

(bkz: laiklik)
seni, beni, onu, bunu, sunu, onları; kimseyi, ilgilendirmeyendir.
(bkz: puta tapmanin bile allah a tapmaktan iyi olmasi)
müslüman kemalistlerin -daha doğrusu atatrükçüler in diyeyim- "müslümandı" diye kanıtlamaya çalışıp belgeler falan ortaya koymaya çalıştığı, ateist kemalistlerin "o da bizim gibi aydındı, zekiydi hatta bizim gibi küçük dağları yaratmıştı" diye kanıtlamaya çalışıp belgeler falan sunduğu, siyasi şeriat yanlılarının ise "kafirin önde gideniydi" diye kanıtlamaya çalışıp "içki içiyordu namaz kılarken resmi yok" falan diye kanıtlamaya çalıştığı, yetmezmiş gibi hakkında anketler falan düzenlenen, yazı dizileri falan çıkarılan dini inançlardır. ancak aslında, kimseyi zerre ilgilendirmeyen aksine sadece bok yemek düşen dini/dinsiz inançtır.
(bkz: atatürk e küfür etmenin günah olması)
dinsiz de değildi aşırı islamcı da değildi. hele bugünün furyası dinci gözük oyları kap mantığında hiç değildi.
sadece ve sadece yüce allah-u teala'nın bileceği bir durum. mustafa kemal atatürk'ün yahut birbaşkasının incanını sorgulamak, tartışmak kimsenin haddi değildir. dinsiz kelimesini kullananlar kendi imanlarına önce baksınlar, allah korkusu olan bir birey asla kimseyi dinsizlikle suçlayamaz.
bir camiye atatürk'ün dine ait güzel görüşleri diye bir yazı asmışlar..
fotoğrafını çektim, 50 yıl sonra oğluma göstereceğim..

eğer imkanım olursa..
bak oğlum bu ülkede böyle dangalak müslümanlar vardı, nereden nereye geldik görüyor musun? diyeceğim..
aynı japonların çocuklarını hiroşima'ya götürdüğü gibi..

edit: (#18482559)
Atatürk dahil gelmiş geçmiş hiç kimsenin dini inancı bir diğerini ilgilendirmemesi durumundan yola çıkılarak siktirin lan cevabı verilen önerme.
(bkz: Mahalle bakkalinin dini inanci)
doğu perinçek atatürk'ün el yazılarını yayınlamıştır 2000'e doğru dergisinde.. o da benim gibi ateist diye gurur duymaktadır..

http://www.facebook.com/m...10650592303145&type=1
adamın dini seni niye gerdi diye karşılık verilecek merak konusu.
sen üfürükçülerle muskacıları çok özlediysen durum farklı. git suudi arabistana yerleş kim sana kal diyor?
yalancı dindarları gözler önüne sermiş bir liderdir.
öyle bir şey yoktur.