bugün

Yok daha memeler.
emperyalizme karşı böylesi bir direnişin baş kahramanı olmayı bir türk'e yakıştıramadıkları için radikal islamcı orospu çocuklarının uydurduğu bir yalandır. çünkü bunlar zaten "her türlü milliyetçiliği ayaklar altına almışlardır."
Gerizakalılar canı sıkıldığında ona buna yahudi diyor demez mi büyük babalarının kaydı yok 82 milyonluk ülkede kaçkişinin kaydı var.
1800 lü yıllara kadar gidenlerin sayısı 5 milyonu geçmez.

Sallayın bakalım tarikat ve cemaat beslemeleri sallayın.
Aptalların bomboş bir iddiasıdır. Kaç kere yazıldı ve söylendi. Atatürk Yörük türkmenidir. Ailesi, Osmanlı'nın Balkanlara iskan ettirdiği bir Türk ailesidir. Atatürk'e yahudi diyip dalga geçen işgal artıkları, keşke yunan galip gelseydi lafına bayağı tav oluyor. Başbuğ Atatürk, görüp görebileceğiniz en büyük türktür. Lideri Gürcü olanların, Atatürk'ün türklüğüne laf etmemesi gerekmektedir.
mustafa kemal bunlara nasıl sapladıysa hayla kuyruk acıları geçmemiş olmayan beyinleri ile teori üretiyorlar ulan adamın fenotipi hiç yahudiye benziyor mu hadi arnavut filan deseniz neyse de yahudi ney aq.
Mustafa Kemal Atatürk'ü Osmanlı'yı yıkan, hilafeti kaldıran amansız bir islam düşmanı olarak görenler öncelikle şu soruyu kendilerine sormalıdır; O dönemde, aynı şartlar altında olsaydınız, başkent işgal edilmiş, bütün ordular yenilmiş ve Yunan Ayasofya'ya haç dikmek için iştiyakla beklerken siz ne yapardınız? Ankara Hükûmeti 'nin elindeki ordu 6000 kişiden ibaretti. Bu yorgun askerlerin ne mühimmatı, ne ağır silahı, ne de cephanesi vardı. Fransa ve ingiltere, Yunan birliklerini iki topçu tugayı ile destekleseydi 1. inönü savaşı daha başlamadan bitmez miydi?! istanbul sokakları Yunan bayraklarıyla donatılmış, ingilizler şehri kime teslim edeceğini düşünürken pazarlık şansı var mıydı? Ayasofya neden ibadete açılmıyor diye feryat eden günümüzün pek cevval Don Kişot'ları, o zaman yaşasalardı acaba yel değirmenine karşı neyle savaşmayı düşünürlerdi?

Sütçü imam kahramanlığını bir kenara koyarsak, bütün cephelerde yenilmiş, tamamen imha edilmiş ordumuzun kalıntılarını toplayıp son bir savaşa daha girseydik Fransa ve ingiltere'ye karşı kazanma ihtimali var mıydı? Duygusal bir milletiz, yüksek sesle çalınan marşlar, vatan sağolsun edebiyatı ve sahte yurtseverlerin dolduruşu bugüne kadar hep gerçekleri görmemize engel olmuştur. Ama neyse ki, az da olsa bu duygusal coşkunluğa kapılmayan akıl ve basiret sahibi devlet adamları da hep olmuştur. Her ne kadar korkak olmakla, hainlikle suçlansalar da, yeri geldiğinde ricat etmesini bilen, yeri geldiğinde "ya istiklal, ya ölüm" diyerek ön cephede canını hiçe sayan, yeri geldiğinde de diplomasi maharetini sonuna kadar kullanarak anlaşma zemini bulan birkaç kahraman sayesinde uçurumun kenarından dönüldü.

Sevenleri ve düşmanları kabullenmekte zorlansalar da, hem Sultan Vahdettin, hem de Mustafa Kemal Paşa rollerinin hakkını verip, yapılabileceğin en iyisi yaptılar. itilaf Devletlerine istedikleri verilerek daha büyük felaket önlendi. Türk Milleti, Yunan hakimiyeti altında iç Anadolu'ya hapsedilmeyi, istanbul'un tekrar Konstantinopl olmasını kaldıramazdı.

ingilizler soğukkanlı millettir, göğüsleri kabartan şiirler okuyup kahramanlık edebiyatı yapmakla değil, daha çok parayla ilgilenirler. Eğer işlerini kolaylaştıracaksa, Mandela'nın mücadelesini bizzat kendileri yüceltir, diğer taraftan altın madenini işletmeye bakarlar. ingiltere'nin istediği belliydi; sömürgelerin neredeyse tamamı Müslüman ülkelerdi. Önlerindeki en büyük engel olan hilafetin kaldırılması, Türklerin bir daha islam dünyasına liderlik edemeyecek şekilde devletin yeniden yapılandırılması gerekiyordu. Bu işi yapacak ekip uzun zaman önce hazırlanmıştı. Pek çoğu Sebatayist ailelerden, kripto Yahudilerden oluşan bu çete anti-islamizasyon sürecini memnuniyetle yönetecekti. Pek çoğunun sadakatinden, aile şeceresinden emindiler, ama emin olamadıkları da vardı.

Yahudi olmak...
Yıldız Teşkilatı geride iz bırakmamıştı. Mustafa Kemal'in büyükanne ve büyük babalarının bile kaydına kimse ulaşamıyordu. Gazi'nin Millî Mücadele hareketinin başına geçmesiyle birlikte uluslararası şöhreti arttı, dış basında hakkında haberler çıkmaya başladı. ispanya orijinli dönmelerin kendi aralarında evlenerek Musevi geleneğini gizli sürdürdüğü belirtilen haberler Amerika ve Avrupa basınında sıkça görülür oldu. New York Times 26 Ocak 1919 tarihli bir haberinde kripto-Yahudilerin oluşturduğu Sabetayistler hakkında detaylı bilgi verdi, Mustafa Kemal’in de aslında Seferad Yahudisi olduğunu yazdı.73

3 Haziran 1920’de Associated Press, Talat ve Cavit gibi Mustafa Kemal’in de Selanikli dönmelerden olduğunu belirtti.74

New York Tribune 26 Şubat 1921’de Ankara Hükûmeti’nin lideri Mustafa Kemal’in Yahudi olduğunu duyurdu. (...Mustapha Kemal, the Jewish leader of the Angora government, by the attitude of his delegation here has greatly increased his prestige in the Near East.)

14 Ekim 1922’de Amerikan Literary Digest, Mustafa Kemal’in ispanya’dan göç eden Yahudilerden olduğunu yazdı.75

30 Eylül 1922’de The Mail benzer bir haber yaptı: “Kemal Türk değildir. Selanik’te bir Yahudi olarak doğdu. Daha sonra islam dinine girdi ve 1909’da Abdülhamid’i tahttan indirerek acımasız bir otokrasi kuran Enver’in komitesine katıldı.” (...Kemal is not a Turk. He was a jew and was born at Salonika. He turned Mohammedan and joined Enver’s committee union and progress which deposed Abdul Hamid in 1909, and established a brutal autocracy.)

Yine 1922’de Amerikan Göçmenlik Bürosu tarafından hazırlanan bir raporda Mustafa Kemal’in ‘dönme’ olduğu belirtildi.76

8 Ekim 1922 tarihli Washington Post, Mustafa Kemal’i genç yaşlardan beri tanıyan güvenilir bir kaynağa dayandırdığı haberinde, Kemal Paşa’nın sonradan islam’a dönmüş bir Yahudi olduğunu yazdı. (...A man well informed writes that Kemal Pasha, whom he knew him in early youth, is a Jew converted to Mohammedanism only a few years ago.)

Bilgi kaynağının ingiliz tarihçi Arnold Toynbee olması muhtemeldir. Kendisi 1921’de Türk-Yunan savaşlarını izlemekle görevliydi, bölgeyi yakından tanıyordu.77

Mustafa Kemal’in dönme olduğunu söyleyen ilk Toynbee değildi. 1915-1922 yılları arasında 1. Dünya Savaşı ve sonrasına ilişkin 22 bölümlük özel haber yapan Times şöyle yazmıştı:

“Bazılarına göre Selanikli bir Yahudi olan Mustafa Kemal milliyetçi harekete Haziran 1919’da katıldı.”78

“Daily Mail Mustafa Kemal’in Yahudi olduğunu bildiriyor”79 başlığını atan Chicago Sentinel, Atatürk’ün Selanikli bir Seferad Yahudisi olduğu haberini ingiliz gazetesine dayandırıyordu.

Yine aynı gazete 13 Ekim 1922 tarihli bir diğer haberinde, Sabetay Sevi’nin soyundan gelen Mustafa Kemal’in damarlarında Yahudi kanı dolaştığını yazdı.

Çift taraflı ajanlardan Achmed Abdullah ve Leo Anavi, Mustafa Kemal’in Seferad Yahudisi olduğundan bahseden bir kitap yayınladılar.80

Benzer haberler Avrupa ve Amerika basınında yer alırken Mustafa Kemal’in bunlardan habersiz olması mümkün müydü? Üstelik bu haberlere kaynak teşkil edenler düzenli görüştüğü kişilerdi. Ama hiçbir zaman tekzip etmedi. Tam tersine, sanki ingilizlerin kendisini Yahudi dönmesi olarak bilmesinden memnun gibi, hep sessiz kalmayı tercih etti.

işin ilginç yanı, Achmed Abdullah ve Leo Anavi bu haberleri yaymadan kısa süre önce Mustafa Kemal ile beraberdi. Birlikte akşam yemeği yiyecek kadar yakın olan bu şahıslar Avrupa’ya döndüğünde kendisi hakkında neler anlatacaklarını Mustafa Kemal’in bilmemesine olanak yoktu.

“Mr. Anavi Türk ordusunda yüksek rütbeli bir subayın torunuydu. 1922 yazında bu iki ilginç adam Mustafa Kemal’in evinde bir yemeğe katıldılar. Gözlemlerini 28 Eylül 1922’de bir başka makalede yayınladılar.” (The Burden of Silence: Sabbatai Sevi and the Evolution of Ottoman-Turkish Dönmes, Cengiz Sisman - “Mr. Anavi was the grandson of a high official in the Turkish army. In the summer of 1922, these two interesting men participated in a dinner at Mustafa Kemal’s house and published their observations in another article on September 28, 1922.”)

Bir an için aksini düşünelim; Mustafa Kemal gerçekten dönme olsaydı, Türk toplumu önünde itibarsızlaştırılma riskine karşı bütün bu haberleri şiddetle tekzip etmesi gerekmez miydi? ingilizler kendilerine hizmet eden Yahudi bir ajanı gazetelerde haber yaparak deşifre mi ederdi, yoksa bunu gizli mi tutarlardı?

Hiçbir istihbarat teşkilatı kendi hesabına çalışan elemanı açık ederek o ülkedeki operasyonu tehlikeye atmayacağına göre gerçekte olan şuydu; ingilizler, Mustafa Kemal’in dini ve soyu hakkında kesin bilgiye sahip değildi, ama bu konuyu özenle araştırıyorlardı. Her ne kadar ittihat ve Terakki geçmişi, mason oluşu, saltanata son verme gayretleri olumlu referanslar olsa da, daha fazlasına ihtiyaç vardı.

Bu hususu aydınlatmak için yararlandıkları muhbirler memnun edici bilgiler veriyordu. Ama istihbarat dünyasında kimseye güvenmemek temel kuraldır. Muhbirler de çift taraflı (double-agent) çalışabilirdi, bu yüzden çapraz doğrulama gerekliydi.

Neyse ki Mustafa Kemal daha küçük yaşlardan itibaren Sabetayist çevrelerde yetişmişti ve bütün veriler Seferad Yahudisi olduğunu gösteriyordu. Ancak daha fazla bilgiye ulaşamadılar. Tıpkı bugün bile kimsenin arşiv kayıtlarından Atatürk’ün aile şeceresine ulaşamadığı gibi. Kısacası, Sultan II. Abdülhamid Han’ın Yıldız Teşkilatı işini temiz yapmıştı. Büyük ‘sır’ ancak onu gizleyenler istediğinde açığa çıkacaktı; elbette zamanı geldiğinde…

Nitekim Yahudi ansiklopedisi (Israeli Entsiklopedya ha-Ivrit) Atatürk’ün Selanikli bir Yahudi olduğuna inanılsa da, bu iddianın kanıtı olmadığını itiraf eder:

“Mustafa Kemal Ataturk (1881-1938), Turkish general and statesman and founder of the modern Turkish state. Mustafa Kemal was born to the family of a minor customs clerk in Salonika and lost his father when he was young. There is no proof of the belief, widespread among both Jews and Muslims in Turkey, that his family came from the Doenme.”

Neden Mustafa Kemal kendi hakkında çıkan ‘Dönme’ haberlerine sessiz kalarak âdeta onayladı? Acaba, padişaha karşı isyan başlatan bir liderin Yahudi soyundan olması uluslararası ilişkilerde bir avantaj olur muydu?!
dönmelerin okuluna gittiğine göre öyle olma ihtimali vardır.
Ananın bakire olmasıyla aynı olasılığa sahip varsayım.
belgesi geldi. https://scontent-frt3-1.x...43bec68cb&oe=57F38279
Kendisi yahudi hayranı bir topluluk olan masonlardandır.
eğer ki olsaydı olsaydı bugün israilin şanlı tarihi diye inanın seveni iki kat olurdu, üzücü.
Erdoğan nasıl yahudi olabilir amk ona anlam veremedim ben. Nasıl bi' sallama bu.

(bkz: götçü sözlük)
neden olmasın?
Müslüman oldugunu soyleyen bir insana yahudi diyemezsiniz.
ota boka aktrollerin uydurma haberlerinden sonra burada da aynı başlığın olmasına şaşırmadığım haber. bırakın bu yalan dolan şeyleri de işinize bakın abi.
mustafa kamal i bilemem ama mustafa kemal atatürk yahudi değildir.
he yahudi hee. bu da en büyük kanıtı:
görsel
(bkz: bir bitmediniz!)
ananı bacını şuan tanıyorsan, yahudi ve avrupalı piçlerin ellerinden kurtaran adama saygı duy! iftira etme! Ayıp!
yahudi basınında duyurulmuştur.

http://www.jewwatch.com/jew-leaders-ataturk.html
bunun beynini yıkayana acırım, nasıl buldu da yıkadı acaba o 0,1 nöronluk şeyi.
(bkz: mehmet ali öz)
isterse şamanist lamayist olsun hatta ateşe tapsın benim için bunun hiçbir kıymet i harbiyesi yoktur. Reistir o.
yahudilik ilse siyonizm birbirinden zor ayırd edilebilir. Amma velakin Atatürk bir yahudi değildir. Yahudi olsaydı şayet, mesela Halide Edip gibi, ki kendisi bir dönme idi, milli mücadeleden taraf gibi gözüküp, Amerikan mandasını savunabilir, ya da garip gurup feminist masallarla Türk kadınını ayartmaya çalışırdı.
ilginç olan şudur ki, Atatürk'e yahudi diyenler, Ziya Gökalp'in Türkçülüğü yahudilerden aldığını, Türkçülüğün bir yahudi ideolojisi olduğunu, ümmetçiliği bastırmak için ortaya sürüldüğünü söylüyorlar.
Gerçekten de zavallısınız.
dincilerin hırsız olması sorunsalı. dinimiz pompalamayı emrediyor.