bugün

Çoğu kişide var olmayan belki de hiç olmayacak duygu. Bu kişiler zorla gülmeleri ve hiç birşeyden zevk almamaları ile tanınır (bkz: mizahsız yaşayanlar)
gülümseyen öfke.
mizah gülmenin, gülerken düşünmenin,içten içe acıtmanın bilgisidir. içinde burgacı olmayan bir mizah olmaz. Mizah bizden şekillenen hallerin aynada yansımasıdır.
Bir savaş çıktığı zaman verilen ilk kayıp mizah duygusudur...
'hayatın acılarını insanların önüne şekere bulayıp sunmaktır' der çok sevdiğim psikoloji hocam.
Mizahi edebiyat örneği Gogol'un Palto eseri için:

http://www.eskimeyenkitap...n-paltosundan-ciktik.html
hayatın ta kendisi, hayattan süzülen her şeydir.
ayrıca her mizah altında biraz da olsa hüzün barındırır. ağlanacak şeylerde çoklukla gülenecek bir taraf da bulunur.
yapmak için zeka ve farkındalık gerektiren bir iştir. Anlamak için de bunlar geçerlidir. sanıldığı gibi her zaman hem düşündürüp hem güldürmüyor. Bazen o kadar çok düşündürüyor ki gülmeye pek fırsat kalmıyor.

ayrıca aziz nesin'in deyimi ile ciddi bir müessesedir.
her şeyden öte zeka işidir. algısı düşük olanların yapması ve anlaması mümkün değildir.
tam olarak budur.

http://zaytung.com/fotohaberdetay.asp?newsid=218123
mizah; insanlarin zekalarina dokunup tebessüm ettirmektir.

yapilişi; yapacak kisinin zekasiyle ilintilidir.
ilk sabunculuk fakültesi açılmış üniversitedir.
mizah herşeyden önce yetenek gerektirir.
önce soğanları ince ince doğrayın. sonrası zaten gelir.
hala iktidarların nasıl başedebileceklerini bilmedikleri tek mevzu.

sokağa çıkmadan, tek materyali kalem-kağıt ve zeka olan mizahçılar yönetenlerin en büyük korkusu.
çünkü devlet kitlesel eylemlerinde ne yapacağını biliyor. biber gazıyla, tomasıyla savaşıyor. ama mizah karşısında çaresizler.

bu kadar güçlü bir silah.
zeki işidir efendim, herkes yapamaz, yapsa da herkesin ki mizah olamaz.
hayata değişik açılardan bakabilmektir, doğal karşılanan olayların gerisinde kalan komik olayları yakalamaktır. şakalar ve komikliklerin özgün halidir.
(bkz: bir kahkaha bir kilo pirzolaya bedeldir)
mizah, dilin-imlanın fettan, muzip dansı.

mizah; anlayış, yaklaşım, yordam.

mizahın sosyal dokusu vardır, geleneği vardır; dile-imlaya sinmiştir. mizah, sınırlarını bağrında taşıyan ifade tarzıdır. aşıldığı anda başkalaşır, kendinden uzaklaşır. sevmenin tecavüz halidir denebilir. espri, ironi, ima; mizahın avadanlıkları. yerinde, zamanında ve tadında kullanıldığı zaman mana taşır. "bayat" mizah, maksadı ifade etmeyen bir terkip. belki basit, belki zorlama mizah denilebilir. mizahın eskisi, yenisi de olmaz. "çağdaş" mizah ta onu yeni gösteren husus; mizahın dekoru, kullandığı yeni ifade modelleri olabilir. velhasılı, her dönemde mizah olduğu kadar mizahın karikatürü söz konusudur.
en ince olanı türkiye'de yapılandır. şive komilkliklerini saymazsak tabii. gerçekten ülkemizde yapılan mizahın osmanlı'dan tutun da günümüze kadar incelendiğinde oldukça kalite olduğu görülür.
Yaratıcılığın ve zeka düzeyinin göstergesidir.
Birilerinin bazi sozluk uuserlaeina ogretmesi gerekri.
hayatın içinde olan bir olgudur. her na kadar zamane siyasi iktidarının tahammülü olmasa da yüzyıllardır var olan bir şeyden bahsediyoruz. sarayda bile soytarı vardı eğlendirmek için. beyninin eleştri mekanizması yanan kütük gibi heriflerin şakaya tahammülünün olmadığı bir ortamda inadına mizah yapacağız. kravatınızdan tutunda oğlunuzun ok atışına kadar herşeyle dalga geçeceğiz. sanat dalı olarak ele alırsak mizah-karikatür her zaman muhalif olur. sanatçı yalaka olmaz.
sürekli bel altına değil de biraz akla vurulduğunda güzeldir.
zeka gerektirir. mizahla şebekliği, komikliği, basitliği karıştırmamak gerekir.
mizah cidden gıdıklamaktır. ve karşılıklı yapılır.
kendini gıdıkladığın zaman gülemezsin.