bugün

sıçtın mavisi müptelası nasıl olunur öğrenirsin, damarlarında kandan çok kafein akar, oldu da sosyalleşeyim dedin bir yerlere gittin, bakarsın biraz sonra kendini mekanı incelerken bulursun şurası daha geniş olsaymış daha iyiymiş, pencerenin orada olması iyiymiş ışık daha etkili gelmiş falan vs. yolda yürürken etrafı perspektif çizimi gibi algılamaya başlarsın belli bir zamandan sonra, projeler yüzünden en az bir kaç ilçeden aşırı nefret edersin, bölüm arkadaşlarına naber nasılsın demeyi unutursun ama "proje nasıl gidiyor"u es geçmezsin. ama yine de durup düşünce seviyorum lan ben bölümümü dersin. insanlar ne okuyorsun diye sorunca ister istemez mimarlık derken bir mutlu olursun içten içten.
artık normal bir muhabbette bile elde kalem varsa bir şeyleri anlatırken bir taraftan konuyla ilgili karalama yapmaktır. şöyle bir açıp bakınca en alakasız derslerin defterine bile, her tarafının eskiz dolu olduğunu görmektir. bir kaç saatlik uykunun rüyasındayken bile projeyle ilgili bir şeyler görüp sorunlu yerlerini çözüp yataktan fırlayıp unutmadan yapmaktır. * bir omuzda bilgisayar elde çöp poşeti* diğer omuzda proje çantasıyla gezmektir kimi zaman. otobüste canın pahasına maketini korumak en güzel yeri ona ayırmaktır kendini ezdirip çiğnetmeyi göze alırsın bunun için.
"Amk'un prison break'i senin yüzünden gaza geldim girdim bu Mimarlığa." diye sitem etmeme sebep olan bölüm.

inşaat Mühendisliğine de bilerek girmedim. Tıp ya da hukuğa da girebilirdim. Şimdi sor bana pişman mıyım amk prison break'i.
Vize final zamanı rahatlamaktır. 3 5 saat uyuyunca sevinmektir. Her teslimden önce okulu bırakmayı düşünmektir, daha fazlasına katlanamam derken sonraki projede dayanma kapasiteni daha da geliştirmektir. Bir insan en fazla kaç saat uyumaz, kaç saat daha aç kalırsam bayılmanın eşiğine gelirim sorularına kendi üzerinden yanıt bulmaktır.
Okul yillari bitince guzel zevkli ve karli bir meslege sahip olmaktir.
arkadaş tıp okuyanlara sor çok zor, mühendislik okuyanlara sor çok zor o çok zor bu çok zor, e amınakoyim bu bölümlerden mezun olanlar insan değil mi? yani zorluk görecelidir göreceli.
başka bölümlerde okuyanlar mimarlık okumanın zorluğunu anlamaz genelde. bu işin kitabı yoktur oturup da çalışasın,ya da ezberleyip bir şeyleri, sınavına girip geçesin.
iki kere iki de dört etmez mimarlıkta bize ilk öğretilenlerden biri budur. tek doğru olmadığı gibi bolca da yanlış vardır. asla tam emin olamazsın hoca beğenir ya da yaptığım doğru diye, ya da emin olamazsın bu kötü yanlış yaptım diye. bazen günlerce sabahlarsın uğraşırsın yemek yemeyi unuttuğun olur gidersin okula, aa ben iyi bir şey yaptım diye hoca alır eline maketini parça pinçik eder sövse daha iyi dersin sıçar geçer emeğine.
şehir ve bölge planlama okuyan arkadaşların komşu teyzelere yutturmaya çalıştığı bölümdür. an gelir en yakın arkadaşlara bile yutturmaya çalışırlar. mimarlara saygım sonsuzdur, adamlar yaratıcı ya var mı ötesi?
her yıl en az 2 kere ben okulu bırakıyorum diyip, sonra bırakmamaktır, bende bu durum 6.5 yıl devam etmiştir...
yeteri kadar siklenmeyen durumdur.

mimarlık okuyanlar karı kız peşinde koşmaktan sözlüğe giremiyor ya da.
çok öyle ahım şahım bir şey değildir. zor zor diye kıvranıyor mimarlık öğrencileri, tıpçılar da öyle, mühendisler de. kime sorsan zor zaten bölümü. bazen iibfliler ve eğitim fakülteliler de o kervana katılırlar da pek ciddiye alınmazlar.
tasarım stüdyosu dersi mimarlık okumaktır. mimarlık okumak uyumamaktır. daha doğrusu uyuyamamaktır. mimarlık okumak tecavüzden zevk almaktır
çok yakın bi arkadaşımdan elde ettiğim verilere göre
uyumamak, az yemek, saç baş dağılması, jüri zamanları delirmek...
vs etkilere sahiptir.

bir de sözlükteki mimar ya da mimarlık öğrencisi arkadaşlara sorum 22 yaşından sonra mimarlık okunur mu? okurken part time çalışınabilir mi? beni aydınlatırlarsa sevinirim.
dinlenmek için sınav haftalarını dört gözle beklemektir.
(bkz: anlayamazsınız)
Orta Sondan beri hayalimdir. Uğrunda mezun kalmış olduğum şeydir.
Bu sene kazanmak istediğim bölüm, ama biraz kafam karışık Yazsam mı ? Yazmasam mı ikilemindeyim. Uykuyu seven biri olarak kesinlikle zor olacak ben en iyisi başka bir bölüme yöneleyim.
Sözlükte okuyan veya okumuş kıymetli yazarlarımız varsa mesaj butonumu yeşillendirebilir mi? Bi'şey sorucam.
yengemin kız kardeşi okuyor.
aslında buram buram arabesk kokan bir bölümdür. sosyal hayat sıfırdır ve öğrenci kişisine acı çektirir, hayatı sorgulatır.
arabesk demişken 10 yıl önce mezun olduğum bölümüm için yaptığım uyarlamayı aşağıya bırakıyorum:

Batsın bu bölüm, bitsin bu projeler,
Ağlatıp da güldüren jüriye, yazıklar olsun!
Bitmemiş maketler, yarım kalan kesitler,
Uykuya hasret çeken gözüm, kör mü olsun?

Ben ne yaptım autocad sana
Mahkum ettin beni masaya
Her çizgide, bin fikir var
Şikayetim Neufert'e!

Şaşıran güneş mi yoksa ben miyim bilemedim.
Aha "sıçtın mavisi" projeyi bitiremedim.
Maketle otobüsteyim, sağlam götüremedim.
Off offf offf offfffffff!
ah ah tek derdimiz uykusuzluk, asosyale bağlatan bir bölüm ve yığılan ödevler olsa. tek derdim keşke mimarlık okumak olsa ama mfci değilim ve puanlar çok yüksek yani mimarlık okumaya götüm yok. lanet olsun çok özeniyorum okuyanlara :(((
bol bol fülarlı insanlara maruz kalmak demektir.

yıl olmuş 2020 hala silikonla kartonu kartona yapıştıranlar mı dersin, maket yaptıranlar mı dersin üzülüyorum salın artık şu öğrencileri bilgisayar çağındayız hala tahta çubuklarla ev maketi yaptırıyorlar.

işin tuhaf kısmı iş hayatında başarılı olamamış mimarlar, akademiye yönelip size ders veriyorlar.*
bitirme jürimden hemen önce, 2 tam günlük uykusuzluğun ardından çizimleri, maketi bitirdim, 2 saat bir dinlenip, demir gibi olurum, dedim..

maketin kenarında da, arsanın karton kısmında, bir çentik gibi bir şey gördüm. keseyim de, fazlalık görünmesin dedim.. maket bıçağını vurduğum gibi önce elimi, sonra çenemi kestim...

doooğru taksim-ilk yardım.. küçük birer ikişer dikiş, sargılar, maketin üstü kan olmuş, çenem ramses gibi sargıyla öne uzamış, elim sarılı; jüriye girdim..

ayşe hoca, "geçtin" falan dedi ama çok da itimat etmedim.. bir üç ay falan geçici mezuniyet belgesiyle gezdim.. bir yanlışlık yapmışlardır, kredileri falan yanlış hesaplamışlardır da, uyandırmayayım gibi salakça bir düşünceyle diploma almaya korktuğumu hatırlıyorum...