bugün

Milliyet için yazan yazar.
vatan gazetesi'nde yazdığı bir dönem, sizin için viagra denedim adlı yazı dizisinin baş kahramanı olan ekonomi köşe yazarı.
beni yeniden gazeteye bağlayabilen kişidir kendisi. dolu yazan yazardır.
tipik bir somurge entellektueli. cemil meric boyleleri icin "bati'nin yenicerileri" der. kendi halkina, degerlerine, kulturune oryantalist kafa feneriyle bakan bir adam...
kıbrıs asıllı yazar.
türk gazeteciliğinin tayyip erdoğan ve şurekası tarafından nasıl bir korku kıskacına alındığı, gazetecilerin kendilerine alenen sunulan haberleri dahi araştırmaktan ne denli çekindiğini görmek için aşağıdaki yazısı okunması gereken köşe yazarı:

iki yıl kadar önce bir arkadaşımın evinde akşam yemeğinde belediyede çalışan bir kadınla tanıştım.
Bana Başbakan’ın istanbul Boğazı’nın Anadolu yakasında kendi ve aile fertleri için villa yaptırmakta olduğunu söyledi.
Nerede, diye sordum. Söylemedi.
“Mimarı arkadaşım. Başının belaya girmesini istemem” dedi.
Israr etmedim. Etseydim belki söyleyecekti. Araştırsaydım da bulabilirdim. Boğaz’da beş altı villalık fazla inşaat yoktur. Ama araştırmadım ve gazeteye haber bile vermedim.
Genel olarak konuşacak olursak...
Kullanılamayacak haber kumarda kazanılmış para gibidir, insanı tedirgin etmekten başka bir şeye yaramaz. En iyisi ona sahip olmamaktır.
Açık söylemek gerekirse, Başbakan bizi sindirmişti. Korku en iyi bekçidir derler. Korku, kimsenin müdahalesini gerektirmeden, kendi sansürünü uygular.
Türkiye’de gazeteciler olarak iki gruba ayrıldık: Başbakan’ın tarafını tutan ve korkusu olmayanlar, karşısında olan ve her habere kan tahlili yapmak zorunda olanlar. Yargıçlar vicdanları ile cüzdanları arasına sıkıştılar, gazeteciler de yağcılık ile yılgınlık arasına.
Ne onlar doğru dürüst habercilik yapabiliyorlar, ne de biz, ama işin o tarafı gümbürtüye gidiyor.
Gel zaman git zaman villalar bitti. Başbakan ve ailesinin bazı fertleri duvarlarla korunan bu evler topluluğuna taşındı.
Başbakan, her yıl olduğu gibi bu yıl da mart başında servet beyannamesini açıkladı. Başbakanlık internet sitesinde yer alan servet beyannamesindeki gayrimenkuller arasında ne kendinin ne de akrabalarının oturduğu villalar yok. Başbakan’ın bütün servetinin üç milyon lira civarında olduğu görünüyor. Yani serveti falan yok. Dürüstlük sembolü rahmetli Bülent Ecevit’ten biraz daha zengin, o kadar.
Villalar Kemal Kılıçdaroğlu’nun CHP Genel Başkanlığı’na seçilmesiyle tekrar gündeme geldi ve galiba artık düşmeyecek.

Anladığım kadarıyla Kılıçdaroğlu’nun siyasi platformunun ana öğelerinden biri AKP’liler zenginleşirken halkın yoksullaştığı iddiası olacak ve “havuzlu villalar” bu olgunun sembolü haline gelecek.

Belki de bir açıklaması vardır

O zaman umarım, Başbakan’ın günahına girmemek için, Kılıçdaroğlu bu villaların statüsünü açıklığa kavuşturur. Belki de olayın masum bir açıklaması vardır.
Bunlar kimin mülkiyetinde? içinde kimler oturuyor? Arsası ne zaman, kaç paraya alındı ve bu muamele için ne kadar vergi ödendi? Villalar kaça mal oldu? Dürüstlük Kılıçdaroğlu’nun bu soruların cevaplarını bulması ve açıklamasını gerektirir.
Boğaz’da beş villa herhalde en az on milyon dolar eder. Bu miktar Erdoğan’ın servet beyannamesinde gösterdiği miktarın beş-altı mislidir. Eğer villalar doğrudan veya dolaylı olarak Başbakan’a aitse veya ait olduğuna dair güçlü karineler var ise o zaman Erdoğan’ın açıklaması gereken şeyler var.
Değilse o zaman açıklama zorunluluğu Kılıçdaroğlu’na geçer.
--
işte ultra demokrat akp iktidarının ülkemizi getirdiği nokta. büyük bir gazetenin adı geçen bir yazarı dahi recep bey hakkında bırakıon yazı yazmayı, duyduğu bir iddiayı bile araştırmaktan korkuyor.
bugunku yazisinda cok dogru tespitlerde bulunmus olan yazar.

`http://www.milliyet.com.t....2010/1248923/default.htm`
milliyet'in ekonomi yazarları arasında yer almasına rağmen sağlık konusunda yazılar yazan köşe yazarı.
ütopya ve realite hakkında güzel bir yazı yazmış yazardır.

dikkat ediyorumda son zamanlarda hep insana dair yazılar yazıyor. iyice içe yöneldi. iyi de oldu...

http://t24.com.tr/yazarla...-ile-gecen-hayatlar,14737
ağaçların kökünden varlığın köküne doğru güzel bir yazısı.

http://t24.com.tr/yazarla...in-gizli-kardesligi,16557
terör ve barış üzerine güzel bir yazısı.

http://t24.com.tr/yazarla...r/pkknin-son-gorevi,17100

aslında hiç ekleme yapmayacaktım ama barış için asla geç değildir; yalnız demirtaş sandığın kadar temiz değil.
..

bugün doğa ve insan üzerine güzel bir yazı yazmış, yeni bir entri girmemek için buraya ekliyorum.

tanrı, yılanı lanetlemiş olamaz çünkü doğayı meydana getiren dengeyi o kurdu, bütün tuğlaları o yerine koydu.
ama insanı lanetlemiş olabilir. çünkü insan, o dengenin, tanrı nın yarattığı bütün canlıların düşmandır.

http://t24.com.tr/yazarla...olu-yilanlarin-ruhu,17204
Gazeteci ve yazar Metin Münir (79) KKTC Lefkoşa’da yaşamını yitirdi.
basında yazılana göre almanya istihbaratının türkiye basınında ki adamı ..

boş beleştir , üstüne genel kültür cahilidir. ekonomi bilgisi fazladır.

zevkine çok düşkündür ,kürdanını bile ingiltere'den getirirmiş.

kıbrıslıdır ama ayrıca kuzguncuk'ludur.

kuzguncuk'un en güzel eski evlerinden biri bunundu hamam sokağı başında ki ev,sonradan nafaka diye verdi eski eşine.
boş boş yazardı,bir gün erdoğan'ın küçük çamlıca girişinde ki evini yazmış boğaz manzaralı diye ,villa düşük zeminde ne boğazı ,atıp tutturmaya çalışmış.

lüksünden hiç taviz vermezdi,polat binasında otururdu,çıtırdan da manita yapmıştı yaşına bakmadan,akıyor para tabi kemaliz medyadan.
üsküdar'da oturur kuruyemişini caddebostanden alırdı ,özel şoför.

daireyi biliyorum girdim de zamnında bir durum için ,aidatına o zaman maaşım yetmezdi.

emin çölaşan,bu ,hıncal,özkök yediler ülkeyi.

sonra tayyib kötü,tabi musluğu kesti.