bugün

1061. sözler, yazılar, tuzaklara benzer. tatlı sözler, bizim ömrümüzün kumudur.
1062. içinde su kaynayan kum pek az bulunur; yürü, onu ara!
- ey oğul! o kum, tanrı eridir. o er kendinden ayrılmış hak'ka ulaşmıştır.
- ondan, dinin tatlı suyu kaynayıp durmaktadır. istekliler o sudan hayat bulurlar, gelişirler, yetişirler.
- tanrı erinden başkasını kuru kumsal bil ki o kumsal, her zaman senin ömür suyunu içer, mahveder.
- hakîm olan erden hikmet iste ki onunla görücü, bilici olasın.

1063. hikmet arayan hikmet kaynağı olur, tahsilden ve sebeplere teşebbüsten kurtulur.
1064. bilgileri hıfzeden levh, bir levh-i mahfuz olur; aklı ruhtan nasiplenir, feyzalır.
1065. önce aklı hoca iken, sonra akıl ona şakirt olur.
1066. akıl; cebrail gibi "ey ahmed, bir adım daha atarsam yanarım!
1067. sen beni bırak, bundan sonra sen ileri yürü. ey can sultanı! benim haddim bu karardır" der.
1068. tembellik yüzünden şükür ve sabırda mahrum kalan, ancak şunu bilir: ayağını "cebir" tutmuştur. (bana bunu tanrı vermiş demektedir).
1069. cebir iddia eden, hasta değilken kendisini hasta göstermiştir. nihayetle hastalık o kimseyi sıhhatten ayırmıştır.
1070. peygamber, "şakacıktan hastalanış gerçekten hastalık getirir ve o adam nihayet mum gibi söner gider" dedi.

devamı için:

(bkz: mesnevi 1071-1080)

bir önceki için: (bkz: mesnevi 1051-1060)