bugün

matematik profösürüdür.beyin fırtınası yaparlar her ay.nerden yamalarsak ayıp daha bir örtülürdür yaptıkları ince hesap.nasıl geçinirz namusluca nasıl yaşarız bu acımasız hayat dişlilerinden kıçımızı nasıl kurtarırızı düşünürler.bildiğiniz savaşçıdır işte..
(bkz: ekonomi uzmanı)
iyi para aldığı takdirde dünyanın en güzel meslek dallarından biridir. cumartesi, pazarı vardır. ayrıca öğle tatili falanla birlikte akşam 5te çıkmaları işin diğer bir güzel yanıdır. sabah 8:00, 8:30, 9:00 kaçta işe başlarsa kafadan bir saate yakın poğça, simit çay yapıp taşşak muhabbeti yaparlar. akşam ise mesai bitmine doğru günün kritiğini yapıp son çayları içerler. genellikle erkekler futboldan, kadınlarda aldıkları elbise olsun, moble takımı olsun o konularda konuşurlar. bu muhabbet esnasında süper neşeli ve muhabbet oldukları görülür ancak bir mükellef geldi mi o sevinçli insandan eser kalmaz. muhabbeti böle o mükellefe emir cümleleriyle diyaloğa girerler.
devletle sorunu olmayan insandır. Sorunu olduğu vakit işçi olur.
avantajları dezavantajları çalıştığı kuruma göre değişen kişidir. devlet kurumlarında ciddi bir maaş ve sosyal imkanlar yönünde adaletsizlik mevcuttur. bazı kurum her çalışanına lojman verebilirken bazı kurumların bir tane bile gayrimenkulu mevcut değildir. bazı kurumlarda döner sermaya geyiğiyle maaşlar oldukça iyiyken, bu geyiğin olmadığı kurumlarda yarı yarıya düşük maaş alırsın. bazı kurumların sosyal tesisleri vardır, yarı fiyatına rakı yudumlarsın, bazı kurumların çay ocağı dahi yoktur. bazı kurumlarda bir ay tek biay çift maaş alırsın, bazısında babayı alırsın.

netice-i kelam; çalışıldığı kuruma göre yorumlanması gereken meslek grubu.
657 sayılı Kanuna tabi ve 399 sayılı kanun hükmünde kararnamenin 1 sayılı cetvelinde bulunan personel.
diyanet isleri baskan yardimcisi fikret karaman'a gore memur; hizmet etmeyi, is gormeyi ve problem çozmeyi bir ibadet askiyla yapmasi gereken, yuzu ve cehresi asik olmamasi gereken kamu gorevlisidir.
bugünlerde ağustos ayında ek zam yapılacağı söylenen gurup.

devlet memuruna kaşıkla verip kepçeyle almaya devam ediyor.

aslında çözüm çok basit, devletin memurdan kestiği vergi çok fazla, bu vergiyi almasa memur kendi kendine rahatlayacak aslında.

böyle kıdem tazminatı, ek ödeme, dengeleme gibi işlerle uğraşmaya gerek yok, devlet memurdan vergi kesmeyecek bu kadar basit, vergi kesilmesin memurun maaşı en az % 60-70 artar, bu da memuru bayağı ferahlatır.

"devlet zarara uğrar" diyenleriniz olacaktır, hayır devletin zararı devede kulak cinsinden olur en fazla, memur eline para geçince harcayacak zaten, bunu harcarken de belli bir kdv ödeyecek, o kdv'lerin toplamı, devletin maaşlardaki zararını fazlasıyla karşılar...

(bkz: memura ek zam verilmesi)
az para kazandıkları için mi böyle çalışırlar yoksa böyle çalıştıkları için mi az kazanırlar anlayamadığım canlı türü !

dil sürçmesi ve ya yanlışlıkla yazılmış bir tanım değildir " canlı türü ". tanıdığım arkadaş, akraba ve ya mecburen muhattap olduğum ne kadar memur varsa neredeyse hepsinde gözlediğim ortak davranışlar, söylemler var. üstelik çalıştığı kurum fark etmiyor:

-aldıkları maaş hep çok azdır: ulan kim dedi sana memur ol diye, madem çok cevvaldin başka iş yapsaydın paşam.

-aslında çok çalışıyorlardır,çok yorulurlar, akşam eve gidince na bak şuraları çok ağrır, valla bak!: akşam dediği saat 17:00' dir en geç, artık ne iş yapıyorlarsa. gerçekten bu kadar çalışıyorlarda biz mi göremiyoruz acaba? nankörüz lan biz.

-aslında ben bakan olsam...: şimdi bu arkadaşlar meydanı boş buldumu çalıştıkları kurumdan tutunda memleketin bütün sorunlarına şıppadanak işi çözüverirler, yani çözülemeyecek hiç bir problem yoktur aslında yeterki azimli olunsun ve fakat iş karışık bir meseleyi halletmeye gelince yakar top misali vatandaş bir üst kata, bir yan masaya, bir öbür daireye şutlanır anacım.

-bu liste daha uzar gider ama tiksindim lan yeter artık

edit: istisnalar kaideyi bozmaz.
yorumların çoğu sanki 20 yıl önce yapılmış gibi, yeni jenerasyon bence harika,

(bkz: genç memurlar)
gece 12'de ışığı söndür diye baskı yapan,düğünlere,davetlete ''off nerden çıktı şimdi bu''burun kıvıran *.
türk kadınları devlet memuru olarak çalışmaya ilk 1913 yılında başlamışlardır.
insanların ön yargıyla baktığı, sürekli somurtup yılgın bi şekilde iş yapmadan para almaya çalıştığı düşünülen insan türü.
kpss ile çok şey değişti. artık zehir gibi genç memurlar var ve bunlar tüm işlemleri internet üzerinden yapıp bunun sorumluluğunu da üstlenecek birikime sahipler.eski bilgisayarlarla hatta daktilolarla iş yapan memurlar çoktan gitti.çok uzaklara. kurumumuza beklerim bir gün. gereken ilgi ve alakayı göreceğinize emin olunuz.
devleti bir kaz olarak görüp ellerinden geldiğince yolmaya çalışan kişiler. bir tek memurlar zam hak ediyor, diğerleri bok yesin zaten. hepsi mazlum, hepsi açlıktan sürünüyor, hepsi de istisnasız açlık sınırında. kime sorsan "para yok bende"..
sendikal hakkı olupta grev hakkı olmayan kitle.

(bkz: nasıl yani)

bide şöyle bir şarkısı var

pazartesi acımasız pazartesi sıkkın
hep aynı şarkıyı söylemekten bıkkın
bir masanın kenarları kadar buluşmazmışız öyle derler
oysa bütün masalarda tam dört köşe var

umarsız ve umursamaz günler
gözlerde bir habersizlik var

salı çarşamba çok uzun salı çarşamba sonsuz
hiçbir işe yaramazlar sensiz
bir ağacın yaprakları gibi özgürmüşüz öyle derler
oysa bütün yapraklar aynı kökten çıkar

umarsız ve umursamaz günler
gözlerde bir habersizlik var

perşembe kadar güzelsin perşembe kadar hızlı
her daim bir cümbüş arasında gizli
bir yıldızın köşeleri kadar uzakmışız öyle derler
oysa yakından bakınca yıldızlar yuvarlaktırlar

umarsız ve umursamaz günler
gözlerde bir habersizlik var

cumartesi cumartesi sanki bir kış sonrası
küçük renkli bir sofrada sabah kahvaltısı
bir katarın vagonları gibi özelmişiz öyle derler
oysa bütün vagonlar aynı rayda gider

umarsız ve umursamaz günler
gözlerde bir habersizlik var

her son bir umuttur her başlangiç bir kuşku
eğer günlerden pazarsa arife keyfi
bir meyvanın çekirdeği gibi atılmışız öyle derler
oysa yaşam meyvadan degil çekirdekten çıkar

umarsız ve umursamaz günler
gözlerde bir habersizlik var
(bkz: yasal köle) (bkz: 657)
mağdur olarak değiştirilmesi gereken kelime.
yaşamı ev ile bankamatik arasında geçen, havadan para kazanıp sürekli ağlayan canlı türü. genel anlamda özel sektörde çalışmaya götü yemeyen ya da o düzeyde bir eğitimi, becerisi, başarısı olmayan kesimdir...
(bkz: solitaire uzmanı)
günlük mesai bitmek üzere. online sayısındaki düşüşten anlayacaksınız. an sonra...
evli ve karısı veya kocası da memursa zengindir. bir de çocuk yoksa...
iş yapmayan sadece dedikodu yapıp sıradaki insanlardan küfür yemeye alışık çalışan.

(bkz: insan degil bunlar)
devlet kademesinde görev alan bünyelerin genel adıdır. güzel maaş alanların çoğunda torpil vardır.
çeşit çeşit olan insandır. tıpkı herkes gibi, iyisi de kötüsü de, rüşvetçisi de dürüstü de vardır. "memur" kelimesi bir insanı başlı başına tanımlamaya hiçbir şekilde yetmeyen bir kavramdır. bir insan sadece memur olduğu için diğer insani sıfatları otomatik olarak almaz. sığ düşünmek yerine bu basit gerçeği kavramak lazım. genellemelerle yaşamak yersiz bir davranıştır.
rüşvet alırlar, avantaya bayılırlar. vatandaştan bol bol küfür ve beddua alan kişilerdir.