bugün

mehmet yaşin. atlas dergisi yayın yönetmeni, hürriyet gazetesi gezi yazarı, doğan kitap yöneticisi, türkiye'nin her yerindeki en iyi lokantaları/restoranları bilen gerçek bir gezgin.

şu sıralar cnnturk'te yol üstü lezzet durakları diye bir program hazırlayıp sunuyor, ağızımızın suyunu akıtıyor.
kıbrıslı bir şair dir kendisi aslında. istanbul'da yaşar o ayrı. balık restoranlara kafayi takmiştir son donemde şiir yerine.

Kız kardesi neşe yaşın sanki toplumsal duyarlılık yönünden daha öndedir abisi mehmetten.
yurtdışı gezilerini uzakname yurtiçi gezilerini yakınname adlı doğan kitaptan çıktan kitaplarında toplayan yemekten anlayan gezgin.
ulan adam türkiyenin en güzel yerlerini geziyor en müthiş yemekleri yiyip en içten insanlarla sohbet ediyor üstüne üstük bunu yaptığı için para kazanıyor... itiraf ediyorum hayvanlar gibi kıskanıyorum...
mehmet yaşin:
gezgin ve gurme. uzakname ve yakınname adlı gezi kitaplarının yazarı.
yol üstü lezzet durakları cnntürk'te yaptığı programın adı.

mehmet yaşın:
şair, edebiyat adamı. bugüne kadar 13 kitabı yayınlanmıştır.
yazılarıyla, uzak name ve yakın name kitaplarıyla lezzeti anlatılamaz Atlas Dergisi Yayın Danışmanı çok kıskandığım kişi...
kah çek cumhuriyetinde bir müzede, kah erzurumda bir panayırda, kah çinde bir tapınakta, kah iskoçyada bir viski fabrikasında.adam süper.
cnn turk te yayınlanan yol üstü lezzet durakları isimli programın yapımcısı ve sunucusu. kanımca kendisi aydın doğan' ın yakın akrabası yada kankasıdır, lakin türk televizyon tarihinde hem memleketin 4 bir yanını gezip yemek yiyen, hem de bu işten para kazanan başka kimse yoktur. çok kıskanıyorum çok.
gittiği yerlerde yediği yemekler için, 'damak çatlatan' yorumunu yapan, ama yakınname adlı kitabıyla düş kırıklığı yaratan yazar. zira kitap da, sağdan şuraya girdim, şurası çok güzel di, manzara nefisti gibi kısa yorumlar yazmış, bizde adeta bir kitap okuyor gibi değil de, haritaya bakıyor hissiyatı uyandırmıştır.
hakiki bir gürme.
keşke böyle bir mesleğim olsa dedirten kişi.
büyük insan. bir çok insanın hayalinde kurduğu mesleği icra eden kişi. karsta çıldır gölünün buzla kaplandığı zamanlarda göl üstünde mangal yakıp,gölden yakalanan balıkları yiyip te bir de bundan para kazacak kadar şanslı ve bunu mesleği gereği yapacak kadar da utanmaz bir adam.
tok karınla bile insanı deli gibi acıktıran yemek insanı.
kıbrıs'lı bir şair. pathos isimli, enfes şiir kitabının yazarı.
"köftenin suyuyla ağzımın suyu birleşince ağzımın içinde lezzet patlamaları oldu" cümlesine sahip kişi.
lezzet durakları programında bulduğu her tatlıyı, en ağır yemekleri kameranının gözünün içine baka baka silip süpüren buna rağmen gayet sağlıklı bir bünye görünümü veren şanslı kul.
dün geceki programda ispanya ve meksika yemeklerini mideye indirip ağızları sulandıran insan.
programındaki yemekleri ve lokantaları hangi kesime anlatıyor anlayamıyorum. Arkadaş iyi güzel hatta süper gittiğin meksika lokantası ama ben aldığım haftalık yövmiye ile en aşağa 150 tl'ye karnımı doyuracağım bir lokantaya nasıl gideyim ? Tamam kendisinden köşe başındaki kokoreççiyi tanıtmasını beklemiyorum ama gittiği yerler netten ufak çapta bir araştırma yapılırsa felaket denilecek kadar pahalı. mehmet bey de karın tokluğuna çalışoyrdur zaten. ağzınızın sularını silmek için hazırladığınız peçetelerin sayısına vereceksiniz o paraları muhtemelen yani.
meksikadan çek cumhuriyetine , polonyadan tayvana , hem yurt dışı, hem yurt içi gezip, birbirinden güzel yemekleri lüp lüp yutan bu adamın,
üste bir de bu işten para kazanması zaten yeterince sinir bozucu olsa da,
bunların üzerine adamın konuşma tarzı daha da bi sinir bozucudur. "efenim kahraman maraşın enfes gelin bohçası, damağımda lezzet patlamaları yarattı herkese tavsiye ederim" gibi cins deyimler kullanır. kafasına odun indirilesidir.
(bkz: damak çatlatan lezzetler)
gittiği yerlerde $ehirden değil de havadan sudan bahseden kişi.
örneğin roma'da yanıbaşındaki müzeleri, tarihi eserleri anlatmak yerine yol kenarındaki kediden köpekten, veya içki içen adamdan, yemek yediği lokantanın masalarından bahsediyor.
sen bekliyorsun ki şehir tanıtacak, o içtiği şaraptan, yolların bozukluğundan, havanın soğukluğundan, göldeki som balığından falan bahsediyor.
uzakname'yi daha fazla okumaya daanamadım ve 256. sayfasında bıraktım.
bence bu i$i en iyi murat belge yapıyor.
büyük bir sempati duyduğum lezzet avcısı. programının jeneriğinde durup göğe bir bakışı vardır ki aman allah. her an öyle bakarım ben de gökyüzüne.
ortaokul yıllarımdan soyadı yaşin babası yazar olar bir arkadaşım nedeniyle hep onun babası sanmışımdır kendisini. babasımı bilmiyorum ama yaşı dolayısıyla olması zor. ayrıca pisboğazdır kendisi.
yediği bütün hayvanlar tarafından cinsek ilişkiye maruz bırakılasıca! insan... olanı var olmayanı var!
"aşk bir kedidir, kendi oyununa başlar doğduğu anda. gider gelir, gelir gider bir şeyler çalar rüyandan yemeyeceği halde."
ulen bu eleman hiç olmayacak bir vakit çıktı karşımda kuzu etli dürüm yiyor. cebimde 2 kuruş para yok, dolabım neredeyse boş ve dışarıda kar yağıyor. afedersiniz evdeki her bir boku yemekle burun buruna gelmiş durumdayım. çıkmış "bu hafta damağımı ekşili tadlar sıvazladı" diyor.
(bkz: televizyona kafa atmak)