bugün

korkudan yapamadığım esrarengiz olaylardan.

(bkz: astral seyahat)
(bkz: i doser)
rüyaların en zevklisi lucid rüyadır. çünkü bu rüya çeşidinde bilinçaltınızı kontrol edersiniz ve istediğiniz mekanda istediğiniz kişilerle istediğiniz diyaloğu yaşar ve istediğiniz şekilde rüyanızı biçimlendirirsiniz. ama lucid rüya herkesin yapabileceği basit bir iş değildir. çeşitli yöntemlerle bilinçaltı kuvvetlendirilir ve rüyada farkındalıkla rüya aleminde seyahat edebilirsiniz. bunun yan etkileri de vardır.

lucid rüyanın tadını alan bir kişi gerçek dünyasında hayallerini gerçekleştiremiyor veya istediği hayatı yaşayamıyorsa lucid rüya ile bunu gerçekleştirdiği için sürekli uyumak ister buda çeşitli psikolojik hastalıklara neden olur. ayrıyetten lucid rüyaya sürekli bağlanan bir kişi çoğu zaman gerçekle rüyayı ayırt edemez çünkü lücid rüyada rüya içinde rüya görülür. rüyadan uyanan bir kişi halan rüyada olduğunu sanıp balkon,pencereden atlayabilir veya daha tehlikeli bir biçimde ölüme yol açacak çeşitli hareketlerde bulunabilir. ve sürekli uyumak isteyen bir bünye sağlıklı beslenemez ve bu durumda vücudun hastalıklara karşı yenik düşmesini bağışıklık sisteminin çökmesini tetikler.

not: lucid rüya ile ilgili bilgi almak isteyen özel mesajdan bana ulaşabilir.
adının lucid dreaming olduğunu bilmeden gerçekleştirdiğim hadise.

mühtiş keyifli bir şey. sadece biraz baş ağrısı yapıyor. keşke gene olsa.

(#13839150)
yakın bir arkadaşımın rüyalarının tamamı böyle imiş. hayatta bir kez bile başıma gelmedi, rüya gördüğüm bile nadirdir. (en azından hatırladığım nadirdir.)
korktuğum için hep bedenimde sıkışık kaldığım, deneyimleyemediğim olaydır.

bende her zaman aşağıdaki şekilde olandır,

uyanıyorum, etrafı görebiliyorum, herşey aynı; odamdayım, kulağımda uğuldama sesi... kesinlikle kıpırdayamıyorum. sağa sola bakıyorum, sesleri dinlemeye çalışıyorum, korkuyorum hemen uyanmak için dua ediyorum. uyanıyorum.

acaba uyanmak için değil de gezmek için mi çabalamalıyım ?
ama korkuyorum ya...
henüz bir kez başarabilmiş olduğum ama çok çalıştığım hala da pes etmediğim etmeye de niyetimin olmadığı rüya çeşidi. * lucid dreaming olayını başarı ile tamamlayan kişinin bir sonraki adımda astral seyahat e geçebildiği söylenir.

(bkz: inception)

(edit: ayrıca bu lucid dream deki kafaya en kuvvetli kimyasal uyuşturucu ile dahi ulaşılmaz dünyanın en güçlü kafa yapıcı hedesidir)
herkesin yapamadığını henüz farkedebildiğim yeteneğimsi.

rüyadayken,rüyada olduğunun farkındasın.bu zaten birçok insanın başına geliyor da,bu lucid dreaming olayında yönlendirebilme de var.

mesela,rüyanda bir yere gidiyorsun rüyada olduğunun bilincinde olarak.iç ses hemen "lan nasılsa rüyadasın,boşver sen başka yere git" diyor sana.anında yönlendiriyorsun bilincini,hooop istediğin yerdesin,istediğin şekilde gidebiliyorsun hemde,uçarak bile.

gün içinde yaptığın şeylerin devamını getirebiliyorsun,ertesi gün sınavın mı var,sen bilinçli şekilde sınava girip aa'yı çakıp mutlu bile olabiliyorsun mesela.

yalnız,fena halde zihin yorucu.
çok tehlikelidir.
rüya esnasında bilincin yerinde olması, rüyaların akışını kontrol edebilme hüneri.
rüyada farkındalık denilen, zihin belli bir sisteme girdiğinde ortaya çıkan durum.
her ne kadar rüyada farkındalık dense de, rüyayı kontrol edilebilme olarak görülse de aslında durum farklı çünkü gerçek hayatta ki siz ile rüyada ki sizin istekleri genelde farklıdır. normal de melanie laurent hastası iken rüyanızda karşınıza gemma arterton gelsin isteyebilirsiniz. kısaca tam olarak kontrol mümkün değil. lucid için uzun ve yorucu bir süre boyunca çalışma gerekir, zihin disipline ihtiyaç duyar. en basit yöntemlerden biri şudur. uyku üzerinden gider isek, bir iki ay boyunca her akşam aynı saatte uyumaya çalışın. uyku pozisyonuna geçmeden önce yatağınıza oturup, sırtınızı duvara verin ve oturur vaziyette her akşam bir bardak sıcak su için. suyu içtikten sonra arkanızda ki duvara bakın ve duvarda sizin için özel bir şeklin, simgenin, sembolün olduğunu hayal edin ve uyuyun. bunu istisnasız her akşam uygulayın. bir akşam yine o suyu içecek, arkanızı dönecek ve gerçekten o şekli o duvarda göreceksiniz, işte o an rüyada olduğunuzu anlayacaksınız.
müthiş olay. yazılmış bir senaryoda sıradan bir aktörken, birden yönetmenliğe terfi etmek; özgürlüğünü avuçlarının arasına almak gibi.

(bkz: the world is mine)
rüya kontrol sistemidir, bir rüyamı anlatmak lazım gelmiştir.

rüya görüyorken kendimi boş bi alanda buluyorum, zaten lucid ile uğraşanlar bilir kendilerine nesne belirlemeleri gerekmektedir. evvela rüyada o nesneyi gördüğüm de "evet rüyadayım" hissi uyanır, ondan sonra her istediğimi yapıyorum mesela geçenlerde ki rüyam da uzaya gidiyorum uçuyorum, herkese uçmayı öğretmeye çalışıyorudum. sonra iş yerinde patronu tokatladım hayalen, ve bunun gibi daha bir çok şey. evet lucid dreaming vardır. doğrudur. test edip onaylanmıştır.

(bkz: parapsikoloji)
http://www.meydanoz.com/l...edir-nasil-kontrol-edilir
rüya gören her insanın bence yapabileceği olay.

efenim genelde benimkiler kovalama kaçma versiyonudur. aksiyon filmine döner rüyalarım. o sandalyeye oturtmayacaksın beni. bi anda ölümsüzlüğümü ilan edip, nerden geldiğini anlamadığım materyalleri kullanı veriyorum. belirli bir yerden sonra, artık yaratacak birşey bulamayıp sıkılıyorsunuz ve uyandırıyorsunuz kendinizi. orası hariç herşeyi güzel.
Keyifli bir durum olduğu aşikar fakat lucid dreaming de zararlı gördüğüm birkaç şey var,
-gerçeklikle, rüya yı birbirine karıştırmak ve intihar etmek,
-rüya halinden çıkmak istenmemesi,
-ve psikolojik sorunların ortaya çıkması.
işi gücü olmayan boş adam işi. son üç günde 5-6 saat uyudum arkadaşım. yattım kımıldamadım bilmem ne... nerden buluyorsunuz olum bu kadar zamanı. evladımı görecek zaman bulamıyorum adam neler peşinde. tamamen madde kullanımına karşıyım yanlış anlaşılmasın ama çok halusunasyon göresin varsa git lsd al dmt al zamandan kazanırsın. çok doluyum lan çok kıskanıyorum aq ya sinirim bozuldu sabah sabah. nerden buluyosunuz arkadaşım bu kadar zamanı?! adam uyumuş rüya görmüş üstüne kıllısını arıyor.
bilimselleştirilebilse deneyler yapmaya imkan verebilecek durum.
rüyada rüyayı kontrol edebilme durumudur.

yaklaşık 2 hafta önce başıma gelmiş hadisedir. motosiklet üzerinde kız arkadaşımla giderken dereye uçtuk ben kurtuldum sonra onu da çıkarttım ama o boğulmuştu. kalp masajı suni solunum falan derken öldü. sonra düşündüm ulan daha bugün ben evine bıraktım ne ara geldi falan diye o anda anladım rüya olduğunu ama fena ağlıyodum arkadaş bi boka yaramadı yani ter içinde uyandım. götüme bokuma ehe.
yapıldığında gerçek hayat ile alakanızı kesebilirsiniz. korkutucu olmasının yanı sıra, muazzam zevkli bir hadisedir.
genelde aileden birisi tam siz bu eylemi gerçekleştirirken kaldırır, hayatınızın içine sıçar.
yine de umudu kesmeyin, oyun içinde oyun oynamak zevklidir.
benim kadar sık rüya gören bir rüya makinesinin yapmaması şaşırtıcı olurdu. ama bu durumun böyle önemli etki ve yan etkileri olduğunu bilmeden tesadüfi şekilde yapıyormuşum.

rüya içinde rüyaya uyanmak, gerçeklik algınızı saptırabilir. somut-soyut dengesinde ufak bir oynama bile sizi akıp giden yaşamdan soğutmaya yeter. manevi anlamda aslında neyin gerçek olduğunu düşünmekten başka bir fikre geçemezsiniz. berrak mantığın daha etkili olduğu dünya düzeninde size bulanık bir mantık duygusu verir ki, din adamı gibi uhrevi bir işiniz yoksa tüm hırsınızı kaybedebilirsiniz.

en kötü deneyimlerinden birinde iç içe geçmiş 3 rüyadan uyanmıştım.

birincisinde gün batımında bir tarlada ellerim bağlı şekilde oturmaktayım. yanımda tanımadığım insanlar var ve onlar da bağlı. bizi kimin bağladığını merak ederken gökyüzünün su gibi dalgalanmaya başladığını görüp bunun bir rüya olduğunu kavradım. bu bir uyanmaydı, bilinç beni uyararak böyle bir şeyin mümkün olmayacağını gösterdi.
ama bu tuhaf rüyadan beni uyandıran bu uyanış değildi. uyandığımda şiddetli bir deprem oluyordu. ben bu sallantının rüyama etki ettiği fikrine kapıldım. böylece ikinci rüyayı gerçekmiş gibi yaşamaya odaklandım. ancak yine de bir terslik vardı çünkü uyandığımda tanımadığım bir evdeydim. camlar kırılırken ben kendimi çıkış kapısına doğru attım. bu telaşla ters giden şeyleri ayrıntılı düşünecek zamanım olmadığından ölmek üzere olmanın da etkisiyle "buraya kadar" düşüncesine kapıldım. dış kapıya vardığımda çıktığım oda çökmüştü. kapıyı açıp bina merdivenlerdeki portakal ağaçlarını görünce zihnim ikinci darbeyi yemiş oldu. o an rüyada olduğumu farkettim ama daha da dehşete kapıldım. farklı bir boyutta sıkışmışım gibi hissettim. kendimi portakal ağaçlarının dikenli çalılarının üzerine doğru atarken artık bana bir şey olmayacağını biliyordum. gerçekten de uçmaya başladığımda korkunç bir güce kavuştuğumu hissettim. dehşet bitmiş eğlence başlamıştı. artık her şeyi kontrol ediyordum.

tüm bunlar olurken birden telefonum çaldı ve yatağımda sırılsıklam uyandım. odam oldukça oksijensiz ve loştu. koridor ışığı bir parça görüş mesafesi oluşturuyordu. telefonum, şarja koyduğum komidinin üzerindeydi. yatağımın yakınında priz olmadığı için daima oraya koyardım. şükürler olsun ki bu defa gerçek dünyadaydım. ben telefona uzanırken komidinin yanında yarı dolu bir kül tablasının üzerine bastım. tabla ters dönmüş ayağım kül kaplanmıştı. bir an orada tabla olup olmadığını düşünmeye başladım. telefondaki en yakın arkadaşımın beni aslında pek sık aramayan kardeşiydi. ben telefona cevap verirken, mutfakta oturan ev arkadaşlarımın sesini duyuyordum. alperen'le konuştuk:

- abi naber ya nasıl gidiyor.
+ iyi alperen senden naber. takılıyoruz abinler mutfakta.
- abi gaye nasıl. ne ara ayarladın ya hehehe. sen de az değilsin
+ gaye.. he iyi (içses: gaye kim amına koyim)
ev arkadaşlarım da bu konuşmayı duymuş, hakan oğuzhan'a "gaye, kim hafız yeni manitası mı?" diye sormuştu. ben bunları yanımdaymış gibi duyarken telefonu kapattım. bu da bir rüyaydı ve artık bitkin düşmüştüm. odamın ışığını açmaya çalıştığım sırada yeniden sırılsıklam olarak yatağımda uyandım..
ancak zerre hareket edemiyor, zar zor nefes alıyordum. bilincim rüyadan bu sefer erken uyanmıştı ama beynim geç kalmıştı ve bu bir felç haliydi.
zar zor kaldırdığım kolumu örtüden dışarı çıkardım. ağırlık git gide artarken bunun da bir karabasan olduğunu anladım. son kudretimi toplayıp bir meydan okumayla "ne yapıyorsan yap ulan" dedim. artık nefes alamıyordum. gözlerimin yuvalarından fırlayacağını zannettim bir anda. dışarı çıkarabildiğim sağ kolumu duvara destek yaparak kendimi yataktan atmayı planladım. bu artık tek şansımdı çünkü beynim halen uyuyordu.

bunu başarıp yere çakıldığımda gerçekten uyandım. gecenin 2 buçuğunda bu yaşadıklarımın hiç birisi aslında olmamıştı..
rüya halinde rüyada olduğunuzu anladığınız andır lusid rüya.
oldukça ilginç ve çekici bir olaydır. benim başıma sadece bir kez geldi.

rüyamda uzun zamandır görmediğim ve bir daha da göremeyeceğim platonik aşkımı gördüm. nasıl olduysa rüyada olduğumu anladım. benim için bu bir fırsattı ve bir daha elime geçmeyecekti. hazır rüyadayken değerlendirmeliydim. yanına gittim, yüzünü ellerimin arasına aldım ve uyanana kadar yüzüne baktım.

yapabileceğim onca şey varken de bunu seçtim ya aklımı seveyim(!).
diğer bir açıdan şampiyonlar liginde final oynama şansı gol atmaya giderken bir anda kendinizi bakkala giderken gördüğünüz rüya biçimi, kimsenin açık açık rüyasında bunun başına geldiğinde en yakınındaki kız ile ilişkiye girdiğini yazmamış ayrıca.
seneler önce rüyalarımı kontrol ettiğimi fark etmiştim. ama bunun bir adı olduğunu bilmiyordum. daha sonra lise 2 de sanırım astral seyahate merak salınca lucid dreaming hadisesini öğrendim. insanlar bunu gerçekleştirebilmek için rüya günlükleri tutuyor, uyumadan önce rüyalarında görmek istedikleri şeyi uzun uzun düşünüyor, çalışmalar yapıyorlardı.

rüyaların birkaç çeşidi var. benim açımdan en azından. bir kısmı tamamen bilinç altımın etkisiyle gördüğüm rüyalar. korkularım, isteklerim ya da aklıma kazındığını bile bilmediğim herhangi bir şeyle ilgili. hatta bu rüyalardan uyanınca bazen "vay be bunu da mı kafaya takmışım" dediğim olur. diğer bir kısmı saçma sapan etkisiz rüyalar. sanki bir rüya kotası var ve onu doldurmak için görüyorsun. yayın akışını doldurmak için doktorlar'ın yayınlanması gibi gereksizler. sonuncusunun ne olduğunu ben de çözemedim gerçi ama hiç kontrol edemediğim tek rüya çeşidi bu. rüyada olduğumu anlamadığım tek rüya çeşidi de bu. genelde bunlar çıkarlar zaten. bir iki ay içinde aynı şekilde yaşanırlar. çok ürkütücü benim açımdan.

rüyada olduğumu ilk fark edişim şöyle gerçekleşti: bir yerdeyim, benim için önemli bir bilgi var ve onu öğrenmek üzereyim. bana söyleyen birisi var ama kulağıma fısıldıyor. öğreniyorum güya ama gerçekten duymuyorum. bu hep böyle oluyordu. yani aslında bilmediğim şeylerle ilgili bir şeyi rüyalarda yine bilmiyordum, zihnim o kısmı bulandırıveriyordu, sanki biliyormuşum havası yaratıyordu ama yemiyordum * sınav sorusu mu görüyorsun mesela, kağıttaki şey asla aynı kalmıyor, dur neydi diyorsun ikinci baktığında başka şey yazıyor, bilmediğin bir dil mi konuşuluyor. aslında anlam bütünlüğü yok o sözlerin bunu fark ediyorsun. ama ilk başlarda kontrol etme çabam olmadı, bilmiyordum ya bu olayın bilimsel açıklamalarını vs.

ortaokuldayım. o yaşlarda çocuğun rüyası ne olacak. rüyamda evden çıkmışım, okula gidiyorum ama çantamı almayı unutmuşum. sınav var o gün. telaşlanıyorum. lojmana büyük bir demir kapıdan giriliyordu. anahtar yok yanımda kapıyı nasıl açacağım diyorum. hapishane kapısı gibi bir kapı, zil mil yok tabi * yürümeye başlıyorum ama tedirgin. sonra diyorum ki ya bu rüya olmasın yine. ben yeni geldim sanki okuldan diyorum. lojmanın bahçesine bakıyorum. ağaçlar bir tuhaf görünüyor. rüyaysa akşam olsun o zaman diyorum kafamdan. birden hava kararıyor. oha noluyor demeye kalmadan bir şeyler yapıyorum, okula falan gidip atraksiyonlar unuttum şimdi.

ama o günden beri rüyaların tadı kalmadı benim açımdan. her seferinde rüya gördüğümü biliyorum çünkü. bir kere de farkında olmayım diyip sıkılıyorum rüyalardan. ne zaman bitecek diyorum. bazen görmek istediklerime çeviriyorum, şuradan şu çıksın, aa bu da olsun gibi. sıkıcı bilinçli olmak bence. ama sanıldığı gibi öyle dünyalar yaratmak, oradan çıkamamak gibi durumlar olmuyor. ya da oluyordur da o büyük hırsla çalışanlara oluyordur, bilemedim. *
rüya gördüğünün bilincinde olup bir şekilde rüyayı kontrol edebilme ve yönlendirebilme durumudur. genelde çoğu insan kısa da olsa tecrübe etmiştir bunu.
belirli teknikleri uygulayarak lusid rüya süresini uzatabilmek mümkündür. bunların başında kişinin rüya da olduğunu fark ettiği an kendini yönlendirecek basit cümleleri sarf etmesi geliyor. örneğin "denizin üzerinde uçuyorum", "suyun içinde nefes alıyorum", "duvardan geçiyorum" gibi. insanlar bu yöntemi genelde eğlence amaçlı yapsa da bilinç altını kontrol edebilmek için kullananlar da var. işi abartanlar rüyayı gerçekten ayırt edememe gibi tehlikelerle karşılaşabilirler.