bugün

dersin en belirgin özelliği sınıftaki tüm sıraların 'u' şeklinde tahtaya doğru çevrilmesiydi. pek bir anlamsız gelirdi bana sınıfın bu şekli.
o saçma bir yanından ışık vuran mat renkli vazo.
Bir adet ev...Bulut...Ağaç... bir adet çöp adamdan oluşurdu. Benim resimlerim.
http://imageshack.us/phot...images/607/p1020840i.jpg/
http://imageshack.us/phot...images/822/p1020816l.jpg/
http://imageshack.us/phot...images/853/p1020844n.jpg/
http://imageshack.us/phot...images/802/p1020817o.jpg/
http://imageshack.us/phot...mages/191/p1020818ii.jpg/

ah ah ne uğraşırdım... hele en son resmi sınıfta yapacağıma inanan kişi sayısı çok azdı doğrusu. okulun tek beğendiğim özelliği bir resim atölyesine sahip olmasıydı zaten.
kendini peygamber soyundan geldigi hissinde * isimli bir öğretmen.
dersinde kitap okunmasını disiplin sucu görecek kadar eğitimcidir kendisi.
bir aktivit olarak resmin, karnelerde sıfır notu olması *
şu anki konumumu borçluyum o anılara.

herkes çatır çatır müfredatı uygularken ben aralarından sıyrıldım ve tüm sene bana özel sınıftan her hafta bir kişi model durdu, ben desen çalıştım. sonrası bilindik hikaye...
kendini bişey sanan aslında bişey olmayan egotavan yapmış bir öğretmen.
bütün resim hocalarımın asık suratlı ve sert olması, ilkokul da dahil.
Perspektif.