bugün

bir ülkedeki siyasi yapının bir liderin şahsiyeti etrafında kurgulanmasıdır. diktatöryal rejimlerde sıklıkla rastlanır.

lidere dayalı rejimlere dair bilinmesi gereken anahtar nokta şudur: bu tür rejimlerde, halkın ve devletin değerlerinin tamamı tek bir kişide cisimleştirilerek koca bir halk ve devlet bir şahsa indirgenir. bu değerler soyut kavramlarla değil, liderin şahsiyeti üzerinden ifade olunur ve "lider = halk = devlet" şeklinde bir denklem kurularak liderin sadece bir yönetici olmadığı, halkın ve devletin vücut bulmuş hali olduğuna inanılır.

lider kültüne dayalı rejimlerin tipik özelliklerinden bazıları şunlardır:

- endoktrinasyon: halk rejim tarafından okullar, ordu, hapishaneler ve medya gibi araçlar kullanılarak liderin şahsiyeti ve ideolojisi doğrultusunda ağır ve sürekli bir propagandaya tabi tutulur. böylece halk, iyi ve doğru bir vatandaş olmak için lideri çok sevmek ve ona koşulsuz şartsız itaat etmek gerektiğine, onun düşünce sisteminin hayattaki en doğru ve geçerli düşünce sistemi olduğuna inandırılır. bireylerin düşünme yetileri ortadan kaldırılarak sadece lidere itaat eden kitleler oluşturulur.

- liderin putlaştırılması: lidere olağanüstü özellikler atfetmek ve onun birçok yönüyle eşi benzeri olmayan, mucize olarak nitelendirilebilecek başarılara imza atmış, sıradan insanlarda bulunmayan niteliklere sahip bir insan olduğunu iddia etmek lider kültüne dayalı rejimlerin olmazsa olmazıdır.

- diktatörlük: liderin zaten her şeyin en iyisini bilen olağanüstü bir kişi olduğuna ve herhangi bir konuda yanılmasının hiçbir şekilde mümkün olmadığına inanıldığı için, bu tür rejimlerde liderin otoritesi hiçbir şekilde sınırlanmaz, kimse lidere hesap soramaz, iktidara talip olamaz ve lidere muhalefet edemez. bunları yapmaya kalkışanlar cezalandırılır. yani ortaya çıkan sonuç tam bir dikta rejimidir. bu dikta rejimini haklı çıkarmak için de liderin yanılmazlığı inancının yanı sıra, yukarıda bahsedilen lider = halk = devlet denklemi kullanılır. lider zaten halk olduğu için, liderin diktatörlüğü esnasında ülkeyi aslında halkın yönettiğine halk ikna edilir.

- ritüeller: lider kültüne dayalı rejimler birçok yönüyle bir dini andırır. lidere bir çeşit kutsiyet atfedilmesi ve ona koşulsuz itaatin emredilmesi, lidere bağlılığı göstermek amacıyla çeşitli ritüellerin yapılması sonucunu doğurur.

- heykeller ve büstler: ülkenin her tarafına liderin heykelleri ve büstleri dikilir, resimleri asılır, cadde ve sokaklara, stadyumlara liderin ismi verilir. ayrıca, hayata dair her konuda liderin söylediği bir söz bulunarak (yoksa da icat edilerek) bu söz ilgili yerlere asılır. böylece liderin varlığı ve büyüklüğü halka sürekli hatırlatılır. bunun dışında, bu tür şeyler liderin halkı sürekli denetlediği izlenimini vermeye de yarar.

- hainler: lider kültü rejimlerinde lideri eleştirmek, prensiplerini paylaşmamak, ona muhalefet etmek ya da onu sevmemek, yine lider = halk = devlet denkleminden hareketle, ülkeye ihanet etmek olarak görülür. dolayısıyla bu tür rejimlerde devlet ve liderin destekçileri tarafından hain ilan edilen çok sayıda insan bulunur. L

- bir adet kitap: mao zedong'dan hitler'e kadar birçok diktatörül bir kitap yazmış ve bu kitapta dünya görüşlerini, neyi nasıl neden yaptıklarını ve yapacaklarını anlatmışlardır. rejim mevzubahis kitapta yazan her şeyi kesinlikle doğru kabul eder ve kitap liderlerin destekçileri tarafından da kutsal kitap muamelesi görür.

lider kültü, yirminci yüzyılda altın çağını yaşamış fakat kısa süre içinde birçok ülkede büyük felaketlere sebep olduğu için yine aynı yüzyıl içinde terk edilmiştir. lider kültü dönemi, bugün özellikle batı dünyasında utançla anılmaktadır. bununla birlikte, ismi lazım olmayan kimi üçüncü dünya ülkelerinde bu tür bir rejim halen devam etmektedir. işin en trajik yanı şudur ki, bu çağdışı, insan aklına ve şerefine bir saygısızlıktan ve bir kula kulluk projesinden başka bir şey olmayan rejimin mevzubahis ülkedeki savunucuları kendilerini ciddi ciddi ilerici ve aydın zannetmekte, tarikat şeyhlerine tapanları gericilikle ve dar kafalılıkla suçlamakta bir sakınca görmemektedir. Aslında yok birbirimizden farkımız ama biz x partisiyiz.
birazı doğuştan gelir...

hani mahallede olurdu... hoş son kuşaklar o mahalleye yetişemedi de...
hani vardır ya... şunu oynayalım aq deyince çocuklar onu oynar... şunu yapak dedi mi bir şekilde herkesi peşine takar.

ben de yok... oldum olası yok... notlarım iyi diye ilkokulda sınıf başkanıydım da... sikleyen yoktu.
o hesap.

doğuda... askerde bir bölük komutanım oldu... uzun boylu poslu falan değil... adama sövmezdi bağırıp çağırmazdı ama saygı duyardın lan adama... korkmazdın ama çekinirdin... rütbesinde de değil... düz askersin aq ha uzmanı sıçabilir ağzına ha yüzbaşı fark etmez de...
dedim bir gün...
- herkesle değil de seninle seve seve yan yana çarpışırım komutanım... diye
anladı adam ne hissetiğimi... harbi bir başka komutanla rütbesi ne olursa olsun mına goyum diyecek ben harbi o adamla çarpışırdım.

özet geç piç: kendinizde yoksa kasmayın... madara olursunuz... iş ortamında bilmem ne diplomalı vs olsanız bile.
Kk da artık var gibi sanki. Olsun bir zahmet yani, kaç sene oldu.
Erdoğanda olan bir özellik.
Kılıçdaroğlunda bu vasıf yoktur ne yazık ki.
Lider olunmaz, lider doğulur...
kılıçdaroğlu'nda olmayandır.
Gılışdar'da yok.
ben demem hiç de demedim.
görsel
Kim derdi ki Türkiye yi yönetecek bir gün bu çocuk.
promptersız konuşamayan birini türk milletine kakalama bahanesi.
ağır bir yük. altına girenlere saygı duyuyorum.
https://www.youtube.com/watch?v=aMYAtbWrMbU

https://www.youtube.com/watch?v=SP_ksYIwJUo
Lider ile yönetici arasında fark vardır.
Kimseyi kırmak istemem ama aslan burcunda olan birseydir. Yalnız bilgisi dahi olmasa liderlik etmeyi severler, o yüzden bazen beni çileden çıkarırlar.
Büyük lider, doğru analizi yaptıktan sonra alacağı sorumluluğun bilincinde karar veren insandır. Benim cevremdekiler hep beylik kararlar alırlar ama altları boş ne yazık ki.
Tüm genellemeler gibi benimki de yanlış olabilir
"Liderlik vasfı sonradan kazanılmaz" diye kesip atmak bence doğru değildir. Zira insan karakterini şekillendiren eğilimleri ve yönelimleri tetikleyen hayatta yaşanan önemli tecrübelerdir.Sorumluluk alımı, başarılar ve kazanımlar özgüveni , özgüven de liderlik yönelimini kolaylaştırır. Stratejik düşünmek , soğukkanlı ve kararlı olmak liderlik vasfını geliştiren faktörlerdir. O nedenle "bende liderlik vasfı yok" yakınımı tam olarak gerçeği yansıtmamaktadır.
bende olmayandır.
doğuştan gelir, sonradan öğrenilmez, öğrenilemez.
en tepede oturan zat ı muhteremin de sahip olamadığı vasıftır. ülkedeki siyasetçiler içerisinde hiç birisinde yok maalesef. sürekli birbirleri ile didişip sürekli sınırların dışarısına odaklanmaktan içerideki şeyleri göremiyor hiç birisi. yönetmesi gereken liderlik etmesi gereken halkın hangisi olduğunu bilmeyen adamlardan lider olamaz zaten..
işler yolunda giderken oynamak suni durur. kriz anında hayat kurtarıcı rol üstlenmektir. sorumluluktur. her babayiğidin harcı olmayandır.
doğuştan gelen genellikle kişinin değilde çevresindekilerin tespit ettiği özellik.
Doğuştan gelen muafıza edilmesi gayet zor bir özelliktir.
Hiçbir erdeme sahip olmayanların kendilerine vehmettikleri özellik. Misâl;

(bkz: recep tayyip erdoğan)

Bu tür adamlar çiğ kişilikli, hazımsız, kompleksli olurlar. Çevrelerindeki kalabalık arttıkça egoları daha çok şişer ve giderek kendilerini seçilmiş kişi zannetmeye başlarlar.

Not: zekâ, bilgi, başarı gibi erdemlerin sahiplerinde böyle bir risk pek yoktur çünkü onlar genelde kompleksli değildirler.
Doğuştan sahip olduğum vasıflardır.
Bende zerre i miskal kadar olmayan özellik. Verilen her işi elime yüzüme bulaştırırım. Sorun çözme konusunda sıfırım.
herkese göre bu kişi tayyip gibi olması gerekendir. onun gibi essin gürlesin ister herkes. o yüzdendir ki kılıçdaroğlu falan sevilmez.

size lider değil, şovenist lazım.