bugün

öldüğüne zerre kadar inanmamaktayım. zaten söyledikleri, hastanede yatmalar, ameliyat geçirmeler, yok efendim tekerlekli sandalyede gezmeler... hepsinin birer palavradan ibaret olduğunu düşünmekteyim. ben larisayı uludağ sözlükten önce tanıyordum, sık-sık konuşurduk. hep kendini olduğundan fazla göstermeyi seven birisi. karınca ısırsa kaplan ısırmış gibi triplere girer, sürekli kendisini olduğundan fazla anlatırdı. ben bir hastanın hastaneye kaldırıldığını, ameliyat geçirmesini, son haberini, hatta öldüğünü onun instagram hesabının yakın arkadaşlar bölümünden daha önce almadım. herkese açık hikaye bile atmamış. yakın arkadaşlara atmış. belli ki, yakın arkadaşa eklemediği kişiler her gün gördüğü insanlar. her şeyi geçtim, hangi akıl sahibi bir yakınının hastanedeki durumunu instagramda paylaşır allah aşkına? sizin kardeşiniz, eşiniz, dostunuz, ebeveynleriniz veya yakın bildiğiniz her kimse hastanede canıyla uğraşırken onunla ilgili son gelişmeleri, hatta öldüğünü ünlü biri olmadığı sürece o kişinin instagramda yakın arkadaşlar bölümünde paylaşır mısınız? gerçi ünlülerle ilgili son gelişmeler herkese açık şekilde gazeteciler tarafından paylaşılır da o ayrı mesele. larisa kimler için çok önemli oldu da, onların hesaplarını bilen bir yakını onları yakın arkadaşlara ekledi de, onunla ilgili gelişmeleri paylaştı? larisayı arkadaş olarak çok severdim, ama bu son yaptığı şey çok iğrenç bir davranıştır benim açımdan. yaptıklarının başından beri ilgi görmek, kendisini zavallı gibi göstermekten başka bir şey olmadığını düşünüyorum. "gerçekten öyle" demiyorum, ama şimdiye kadar larisayı tanıdıysam, tüm olanların birer palavradan ibaret olduğunu düşünmemek elde değil. gerçekten ölmüş olsa bu kadar yanmazdım. şimdi gerçekten ölmüş bile olsa, beni buna kimse inandıramaz. yazıklar olsun. insanın arkadaş dediği insanların akıllarıyla böyle dalga geçmesi çok küstahça. ve kimsenin duygularıyla oynamaya, onları gereksiz yere hüzünlendirmeğe hakkın yok larisa. bu konuda tek kelime sohbet etmek istemiyorum, lütfen kimse bu konuyla ilgili beni rahatsız etmesin. edenlerin sadece larisanın fake profilleri olacağını varsayıp önemsemeyeceğim. ve birisi çıkıpta "ben larisayı daha iyi tanıyorum" da demesin. uludağ sözlük sayesinde tanıştıysanız bile ben yukarıda da dediğim gibi onu uludağ sözlükten daha önce tanımaktayım. bununla böbürlenmiyorum asla. sadece kişilik ve karakter olarak nasıl birisi olduğunu bildiğimi izah etmek açısından bunu söylemeyi doğru buldum. ve kabul ediyorum, bana demediği şeyleri size söyleye bilir, mesela atıyorum 20 tane evlerinin olduğunu. 20 tane evlerinin olduğunu sizden öğrenmiş olsam bile yine larisa aynı larisa olarak kalacaktır gözümde. ve konunun 20 tane evle asla alakası yok. aslında bu konuda entry girmeyecektim, fakat öldüğünü düşünen insanların çoğunluk teşkil ettiğini gördüğümde dayanamadım. bir de konuya bu açıdan bakın diye yazdım tüm bunları. anlayışla ve saygıyla karşılayacağınızı umar, iyi günler dilerim.
ölse bile çokta sikimizde amk. dünyada her gün milyonlarca insan ölüyor. benim daha çok dikkatimi çeken 20 aktif yazarı olmayan sözlükte her yazdığı 15 20 artı oy almış. sözlükte gündem olabilmek için götten senaryo yazmış. nerden tutsan elde kalıyor. inanmayın böyle sikik sokuk muhabbetlere amk.
ölmüşse madem arkadaşı tanıyor, adını soyadını da söyleseydi o zaman. mezarına giderdik belki gerçekse. bir de neden hesabını sildi ki o da çok saçma. acaba öleceğini anladı da izim kalmasın diye mi düşündü yoksa linçlenmemek için mi hesabını sildi. acaba fake hesapları var mıydı. abisi discort'tan nasıl arkadaşının telefonuna ulaşmış ya da sözlükten tanıştığını nereden biliyormuş ama belki de biliyordur. larisalisa'nın entrylerini hiç hatırlamıyorum maalesef, sadece entrylerimi beğendiği olmuştu diye hatırlıyorum. tekerlekli sandalyeli olmakla çoklu organ yetmezliğinin ne alakası var onu da anlamadım. ayrıca kalp krizi çoklu organ yetmezliğine yol açabiliyormuş ama çoklu organ yetmezliği nasıl kalp krizine yol açıyor onu tam anlayamadım.