bugün

R.T.E'nin amerika ve kürtlere yalakalığıdır.
türkiye'de işsizliğin rekor seviyeye ulaştığı, ekonomik krizin etkilerinin had safhada hissedildiği bir dönemde ortaya atılan, halkın dikkatini başka yönlere çekme amaçlı, hem kafa hem de mide bulandırıcı icraatımsı.

bunu da halkı oyalamak için yaptıklarını düşünmüyor değilim. kürt açılımına odaklanmış bir millet olarak şu anda nedense işsizlik ve kepenk indiren işyerlerinden bahsetmiyoruz. hem halk hem de medya sanki bu realiteler yokmuş veya çözülmüş gibi sadece kürt açılımına ve parti liderlerinin bu konu için birbirlerine gönderdikleri görüşme taleplerine odaklanmış durumda.

vay anam vay. ulan yine saptık konudan iyi mi? ne de güzel işsizlik gibi çok mühim mevzularla hükümeti sikertiyorduk. şimdi açılım davasına hem bu konular tozlanmaya yüz tuttu, hem de hükümet sempatizan topladı.

(bkz: sen domalansın büyük düşün)
23 nisanda kürt çocuklarınında eğlenmesi.
tanım: ne oldugunu kimsenin doğru dürüst bilmediği bir kaostur.

anlamadığım bir durumdur bu.bir çıkardılar kürt açılımı.kısaca ne demektir bu.kürtler adam yerine koyulacak, şarkıları çalınacak, filmleri gösterilecek, enstitüleri kurulacak, okullarda ders olarak okutulacak vs vs.

bunların hepsi hemen hemen var.hatta kabak gibi ortada.

buraya kadar herşey normal.olabilir.haktır özgürlüktür.altında bin tane sebep yatabilir.kötü niyetlidir bu sebeplerin bir çoğu muhakkak.dış güçlerin diş bilediği bir yaramızdır çünkü kürtlük.ikiye ayırmanın en kolay yoludur kürt ve türk demek.

tıpkı hutu ve tutsileri yıllarca birbirinden ayırıp sonra onları birbirine düşürüp ve sonra yine birbirinine düşürenlerin biraraya gelip ölenlere vahlayıp toplaşıp çözüm bulmaları.birleşmiş millet diyorlar onlar kendilerine.

peki bu açılımı kim yapacak?

kimler muhatap alınacak?

kürtlüğü kim tanımlayacak?

görüntüde başbakan var, bazen içişleri bakanı var bazende alakasız bir milletvekili var.

peki buraya kadarını da anladık.

bunun karşılığında kim var?

yani karşı masada oturup, adalet isteyen, eşitlik isteyen, revizyon diyip kendini paralayan kim?

dtp.

kimdir bu dtp?

birinci derece akrabalarının dağda fink attığı kendilerinin de çok ta temiz bir geçmişi olmayan ceylan derilerinde oturan sayın milletvekilleri ve diğer partililerden ibaret.

peki bu insanlar neden kürtleri temsil ediyorlar?

kürtler hakkında çok mu bilgi sahibi bu vatandaşlarımız?

ya da sadece kürtler mi?

başka bin tane seçenek geliyor aklıma, yalnız biraz fesatım sanırım.o kadarına girmiyorum.

yani bu milletvekillerimiz ve partili kardeşleri açılım istedi diye mi açılım konusu gündemde?

ya da gündem çok mu boştu da böyle bir konuyla mı şenlendirilmek istenildi?

eğer biri muhatap alınacaksa bu dtp olmamalıdır.ama onlar istedi bu açılımı deniyorsa, diğer 550 milletvekilinin de istekleri bu kadar gündemde olmalı.

ya da benim kafam çok karışık sözlük.

nedir bu dtp sevgisi hükümetin anlamadım gitti.

(bkz: konuşsam faydası yok sussam gönlüm razı değil)
nedense içeriği bir türlü açıklanmayan, muhtemelen akp nin kürt kökenli vatandaşlara şirin gözükme çabasından ileriye gitmeycek, beyhude eylem.
(bkz: açılın ben kürdüm)
masrafsız yandaş ve dolayısıyla oy getirisidir...

ah ak parti, gülüm ak parti... şu açılım işini yerel seçimlerden önce yapsaydın da beyaz eşya yardımı gibi maliyeti daha yüksek işlere kalkışmasaydın. onca para da parti kasasında kalırdı hem... ah bak unutmuşum sizin için paranın dert olmadığını, istenildiği takdirde bir yasa tasarısı ile bir servet kazanabilme potansiyelinizi. affola...

bak şimdi aklıma başka bir şey geldi. bu açılım işini yerel seçim öncesi yapsanız "oy kaygısı" diyeceklerdi ve samimi gelmeyecekti. ama şimdi... tam zamanı. yakınlarda bir genel seçim görülmediği için "oy kaygısı" olduğu düşünülmez ve samimi bulunur.

ak parti'li siyasetçilerin hakkını vermek lazım bu noktada. politikanın gereğini yapıyor, anlam derinliğine uygun davranıyorlar.

(bkz: biz bunu nasıl düşünemedik)

ama bak ne diyeceğim size? ülke menfaatleri, parti ve şahsi menfaatlerin üstünde tutulmalıdır. aksi takdirde parti binasına oturturlar adamı... **
kürt açılımının manzarası şu:

PKK'lılar sınırlarda birer kahraman gibi karşılanıyor ama vatansever aydınlarımız içeride Ergenekoncu terörist damgasıyla hapislerde çürütülüyor. Bu ne yaman çelişki ey Tayyip? Ergenekoncu dediğin insanlar kime ne zaman, nerede kurşun sıkmışlar? O güzel destanımızı kirletmeyin!!!
Başbakan kürtlere açılım yaptı ermenilere de açılım yaptı acaba ne zaman türklerin halini görüp türklere açılım yapacak?
Türkiye'de en az düşünülen türkler ya işte bu çok acı. Oy kaygısıyla ne yapacaklarını şaşırdılar. pkk teslim oluyormuş sanki onlar da hemen vazgeçtiler ideallerinden. Gelen teröristler kahraman gibi karşılanırken hiç biri düşündü mü acaba bu şehit analarının içi nasıl yandı? Barış,barış.. Kürtlerle sorun yoktu ki zaten olmayan sorunu çıkarttı akp ve dtp beraber . Sorun pkk idi onlarda yurda girdiler. Yakında meclise de girip milletvekili olurlar hiç şaşırmam.
isteyen eksilesin bunlar benim görüşümdür. Şu ülkede tek düşünülmeyen şehit yakınlarıdır. Tabi başbakan niye düşünsün ki oğlu iki ay yaptı geldi doğuya mı gönderdiler onu?
Boşverin bunları hep aynı masal... Başbakanımız ne dedi? Askerlik yan gelip yatma yeri değil.
Bundan öte söz var mı?
Büyük Akp hükümetinin sözde barışı getirmek çabasıyla ortaya sunduğu açılımdır. Fakat Türkiye için dönüşü olunmayan bir yola girilmiştir. Ya kürtler türkler kardeşçe yaşayacak ülkemizin en büyük sorunu terör , kürt halkına göre özgürlük mücadelesi , sona erecek büyük bağımsız demokratik türkiye oluşacak yada sözlükte olduğu gibi türk ve kürt halkı birbirine düşecek. türk vatanım bölünmesin diye kürtlerin boğazına yapışacak, kürtler özgürlük savaşı için gerek dağa çıkacak gerek ayaklanacak olan yine ezilen birbirine zarar veren türk kürt halkına olacak. Yeter artık kürtleri kötüleyen başlık açılmasın bari siz yapmayın. bu konular hakkında yazılarınızı yazarken birde empati yaparak yazın. sözüm sözde demokratik barışçıl olan kürtlerede sizde dikkat edin empati kurun.
göte giren şemsiyeyi açmakla PKK konusunda açılım yapmak birbirini çok çağrıştırıyor.
Uyan Türkiye uyan vatan elden senin verdiğin oyla gidiyor diye tabir edeceğimiz vahşettir.
süreci bile, türkler ile kürtleri birbirine düşman yapmaya yetmiş icraat. etnik farklılıkları olanlar etnik milliyetçilik yapıyorlar, ben dahil. kafa olarak bölündük bile. pratiği ise ilerleyen zamanlarda göreceğiz.

***

bir köy düşünün ki; elektriği olmasın. yapılan binlerce hizmet çağrısı sonuçsuz kalıyor ve devletin hizmet götürmeyeceğinin de farkına varılması ile birlikte el ele verilerek, köylüler kendi imkanlarıyla köylerine elektrik getirmeye çalışıyorlar. para toplayıp malzemeleri alıyorlar(elektrik direği, kablo, çimento vs) ve devlete çağrı yapıyorlar; her şey hazır, gelin bir tek bu işi bitirin, bağlayın elektriğimizi.

bir köy daha düşünün; elektrik yok, devlete çağrı yapıyor vatandaş. devlet o bölge hassasiyetini bildiği için topyekün gidiyor o bölgeye. güzergaha malzemeler bırakılıyor. işçiler çalışıyor fakat 1 günde bitmeyecek bir iş olduğunda mesai bitimi malzemeleri yerinde bırakıp istirahate çekiliyorlar. hizmet için götürülmüş olan o malzemeler bölge halkı tarafında yağmalanıyor. sonra da şu zırvayı duyuyoruz; "devlet bize bakmıyor".

ilk verdiğim örnek bir rize köyünden. ikincisi ise muş'tan.

***

devlet gözlerini açıp size adam akıllı bir baksa; yemiş olduğunuz milletin hakkını gırtlağınızdan söküp alır. cebinizden çıkmayan vergilerle dahi size getirilen hizmeti bile istismar ediyorsanız eğer; kusura bakmayın ama sizden adam olmaz.

ben diyarbakır'da kullanılan kaçak elektriğin parasını ödemek istemiyorum arkadaş. sesinizi kesin artık.
(bkz: türklük kürtlük ve milliyetçilik)
(bkz: mehmetçik niyazi ve şehitlik üzerine)
halktan gelen ve sele dönmesi yüksek olasılık olan tepkilerin sonucunda uyanık hükümetin geri adım atarak, ayrıca derhal dursun çiçek olayını tekrar gündeme getirmesiyle unutturmaya çalıştığı ihanet projesidir.

büyük oyun oynanıyor büyük.
akp iktidarının ülkeyi ırklara bölerek niyetini açıkça belli ettiği vatana ihanet projesidir...
kadın: herif bak kürtlere açılıyormuşuz.

adam: neden açılıyoruz yeterince anımıza koymadılarmı?
bu zamana kadar böle bir açılım olmayıp, bu zamandan sonra açılmış bir açılımdır..
büyük bir fiyaskoyla biteceğine inanılandır.

kürt kökenli vatandaşın özellikle cahil kesmi, bunca yıldır hem pkk tarafından, hem geçmiş hükümetler tarafından hem de şimdiki iktidar tarafından kandırılmaktadır. bu hükümetin yazdığı senaryonun da değişmeyeceği aşikardır.
neşe düzel bugün seydi fırat'la yaptığı röportajda "Tuhaf bir durum yaşanıyor. Türkiye barışa yaklaşırken, Kürtlerle Türkler birbirlerinden uzaklaşıyorlar. Öyle ki, Türkiye hiç bu kadar barışa yaklaşmamıştı, Türklerle Kürtler hiç bu kadar birbirlerinden uzaklaşmamıştı. Kürtler bu çelişkiyi nasıl açıklıyor?" diye bir soru sormuş. linki:

http://taraf.com.tr/makale/8145.htm

durumu bu soru kadar iyi anlatan bir söz daha yok sanırım. sözde barışa hizmet edecek olan bu açılım türk ile kürt ü hiç olmadığı kadar uzaklaştırmış, düşman kılmış, türklerde eşi menendi görülmemiş bir yenilgi hissiyatı oluşturmuştur.

bu açılım ancak türk ile kürt'ün arasını açmaya yarar, başka birşeye değil.
her zamanki gibi uzaklaşan tarafın türkler olduğu bir açılımdır. sanırım bunun nedeni yıllardır tek sahipleri olduklarını düşündükleri vatanın birçok farklı sahibinin olduğunu öğrenmiş olmaları.
olması gerekendir.
orospu çocuklarının (evet klavye başında orospu çocuklarına orospu çocuğu diyerek kurtarıcam vatanı) artık dağlarda değil, şehirlerde olmasını sağlamıştır. ayrıca içerisine yarrağımın girmesini istediğim boşluk.
(bkz: ha berfin ha kardelen ne fark eder ikisi de bir)