bugün

bugün itibariyle, türkiye cumhuriyetinin resmi başbakanı "kuvvetler ayrılığı bize engel oluyor" diyerek kuvvetler ayrılığını kendi istediklerini yaptırmayan bir sistem olarak yorumlamıştır. yakında demokrasi adına kuvvetler ayrılığı türkiye'de kaldırılabilir, haberiniz olsun diye diyorum.
amaç başkanlık sistemini getirmektir. akabinde eyaletler ve federatif bir yapı.

özal'ın 80'lerde yapamadığı şimdi olacak gibi.

(bkz: geçmiş olsun)
yürütmenin her aklına eseni keyfine göre, yasaları hiçe sayarak yapmasına engel olacak emniyet sibobudur.
an itibariyle, halkın kararı* ile ortadan kaldırılmış kavramdır.

artık yasama, yürütme, yargı tek elden yönetilebilir haldedir, demokrasi böyle birşey değil.

(bkz: sivil diktatörlük)
demokrasi'nin olmassa olmazı, mihenk taşı, temelidir. o olmadan demokrasi olmaz. ama türkiye'de demokrasi adına(!) bugün itibariyle ortadan kaldırılmıştır.
tarihimizde tam anlamıyla olmamıştır. ulan her şeyi ayırmayı seviyoruz bir kuvvetleri ayıramıyoruz. böyle bir milletiz işte.
(bkz: kuvvetler birliği)
halk arasında yasama, yürütme, yargı organlarının demokratik bir ortamda birbirinden bağımsız çalışmasını tanımlar.
yasama, yürütme ve yargıdır. sözde hepsi bağımsız çalışır. kuvvetler ayrılığının amacı nedir? vatandaşının mutluluğunu sağlamak mı yoksa kendi varlığını sürdürebilmek için vatandaşını görmezden gelmek mi?
yasama-yürütme
yürütme-yürütme
yargı-yürütme
olarak üçe ayrılan kuvvetlerdir.
sayın padişahım erdoğan hazretleri hepsini kendinde toplamak istiyorlar.
demokrasinin temel şartıdır ancak ülkemiz tarihinde asla gerçekleşmemiş uygulamadır çünkü ülkemiz gibi az gelişmiş, demokrasiyi kral seçmek zanneden toplumlarda iktidara gelen her gurup kuvvetler ayrılığını kendisine tehdit olarak görüp tüm kuvvetleri kendi etkisi altına alıp yönetmeye çalışmıştır ki en başından beri yasama ve yürütme iktidarın sultası altındadır.
Son yıllarda kadar yargı nispeten ayrı görünse de akp iktidarı döneminde yargı artık gizlisi saklısı kalmadan alenen yürütmenin kontrolüne girmiştir üstelik bunu şahsi çıkarları için yapan iktidar şahsi çıkarlarından ziyade bunu halk iradesinin doğal sonucu olarak halka yutturmaya çalışmaktadır.
bu konudaki temel felsefeleri basittir : en çok oyu alan benim partimdir o halde doğal olarak her şey üstünde söz sahibi olması gereken yine benim partimdir, üstelik madem ki millet egemendir o halde milletin egemenliği gereği her şey benim kontrolüm altında olacaktır.

bu çarpık demokrasi anlayışı ve onu harekete geçiren güçler doğal olarak bu iktidarın da sonunu hazırlamaktadır.
referandum'da evet veren gerizekalilar sagolsunlar, bugun cumhurbaskani "tsk'yi dagitiyorum, yeniceri ocagi kurulsun" dese bunu yaparlar. Dogru yapan insandir.

Ayrica bazi embesillerin aklina kuvvetler ayriligi kendi ideolojisini temsil etmeyen birisinin secimi kazanma ihtimali artinca geliyor anlasilan.
başbakanın kurmak istediği düzene, engel gördüğü demokrasinin temel değeri ilke. kendisine arzu ettiği siyasal sisitemi sormak isteriz. ileri demokrasi mi? o yeee.
kuvvetler arası denge için vazgeçilmezdir.