bugün

din adamlarınca uzun süredir tartışılan ve tartışılmaya devam edecek iddialar bütünüdür.
#17859647
Hâlâ Kur’an’ı düşünüp anlamaya çalışmıyorlar mı? Eğer o, Allah’tan başkası tarafından (indirilmiş) olsaydı, mutlaka onda birçok çelişki bulurlardı. Nisa 82
hangi din'e bakarsanız göreceğiniz şeylerdir, yeni ve şaşırtıcı bir durum değildir..
gerçekten de çok yeni birşeymiş gibi abartmamak gerek.. parmaklara harcanan enerjiye yazık..
En önemlisi ile allah'ın hz. Muhammed'e " sen olmasaydın alemleri yaratmazdım " demesidir.

mantık olarak kendi eseri olan bir ürün için alem yaratması mantık hatasıdır. Bu allah bir tane muhammed yaratabiliyor demek midir ? Allah milyonlarca muhammed yaratamayacağı için mi alemleri yaratmıştır ? Kendi kulu için alem yaratması normal midir ? Muhammed'den önce dünya yok muydu ?
yukardaki bazı arkadaşlarımın da dediği gibi, önce mealin ne olduğunu bir anlamak lazım. zaten herkesce bilinen bir gerçek var oda, hiç bir meal Kur'an yerine geçmesi mümkün değil. Yani tam anlamıyla anlamak için arapça orjinal versiyonu okumak ve anlamak lazım.

ve son olarak ateyizlere bir lafım var.*
insanın aklını çelen, sorgulamaya iten çelişkilerdir.
kur'an bir kitap değildir. kur'an'dan birçok ayet çıkarılmış ve eklenmiştir. kitap haline muhammed'den sonra dönüşmüştür. araplarda 7.yy'da on haneli sayılandırma ve tasnif yoktu. yunan ve hintlerle bağlantılıdır kur'an'ın tasnifi. kısaca temelden uydurma bir kitaptır zaten bu. ve kur'an'ın hakiki hali olan din selefiliktir.
Kuranı okumayıp googleden "kurandaki hatalar " diye aratıp burda başlık açmak da bi şov bence.
islam alimlerinin ittifakla kabul ettiği, bol miktarda bulunan çelişkilerdir.

görüyorum ki birileri suya sabuna dokunmayan örnekler vererek durumu kurtarmaya çalışıyor. geç onları...

mesele şudur: kitabını "indirmeyi" bitirdikten sonra aradan milyon yıl da geçse, insanlık akla hayale gelmez değişiklikler de geçirse sözünü ve hükmünü değiştirmeyeceğini ilan eden "tanrı", kuran'ın "indirildiği" 23 yıl içinde sözünü ve hükmünü defalarca değiştirmiş midir, değiştirmemiş midir?

tüm islam alimlerinin ittifak ettikleri ve olduğuna dair zaten kuran'da da ayet bulunan nesh meselesi budur. dolayısıyla kuran'da birbirini tutmayan, biri diğeri ile çeliştiği için, öncekinin hükmünü ortadan kaldıran bir çok ayet vardır.

http://www.dinimizislam.com/detay.asp?Aid=464

kimi alim, nesh edilen ayet sayısını 80 küsura kadar çıkarmaktadır.

bu arada, kuran'da çelişki olmadığını iddia edenler "tevil"den dem vuruyorlar!.. merd-i kıpti şecaat arz ederken sirkatin söyler hesabı!.. tevil nedir? bir söze açık anlamından çok daha farklı bir anlam yüklemektir. herhangi bir kuran ayetini tevil etmek, "allah ne diyeceğini açıkça ifade etmekten acizdir bazen en açık gibi görünen ayetlerinde bile söylemek istediği başkadır. dolayısıyla biz düzeltiveriyoruz" demektir. tevilin, deyimsel kullanımların veya benzetmelerin asıl işaret ettikleri anlamlara göre yorumlanmasıyla bir alakası yoktur.

aynen iddia sahiplerinin de kabul buyurduğu gibi bir çok kuran ayeti "tevil" edilir. hadi fazla arızalı bir konuya girmemek için nur 3 örneğini vermekle yetineyim:

http://www.kuranmeali.org...urani_kerim_mealleri.aspx
(bkz: al-i imran) 7. sana kitab'ı indiren o'dur. onun (kur'an'ın) bazı âyetleri muhkemdir ki, bunlar kitab'ın esasıdır. diğerleri de müteşâbihtir. kalplerinde eğrilik olanlar, fitne çıkarmak ve onu tevil etmek için ondaki müteşâbih âyetlerin peşine düşerler. halbuki onun tevilini ancak allah bilir. ilimde yüksek pâyeye erişenler ise: ona inandık; hepsi rabbimiz tarafındandır, derler. (bu inceliği) ancak aklıselim sahipleri düşünüp anlar.

----------

soru şudur:

burada bahsedilen "incelik" nedir?
cevabı da şudur: "muhkem ayetlerin apaçık deliller olduğunu idrak etmiş kişiler, müteşabih ayetlere "inandık" derler".
muhkem ayetler üzerinden yürüyerek müteşabih ayetlere iman edersiniz.

yani benim çok önceden anladığım (kur'an'ı okumadan önce) bir mevzudan bahsediliyor buradaki incelikte. "en çok bilen kişi, inanca ulaşmış kişidir." ilimde yüksek pâyeye erişenler bunlardır. az konuşurlar, bir konuşurlar, tam konuşurlar.

yani allah diyorsa ki "müteşabih ayetler vardır, ve onları siz bilmezsiniz ancak muhkem ayetleri idrak ettikten sonra onlara iman ederseniz" o halde okuduğumuzda bulacağımız bütün çelişkiler yekünen boşluğa düşmüş olur. çelişkinin kendisine bile iman edilmesi isteniyor. ha muhkem ayetlerden sonra inancın artar veya artmaz, müteşabih ayetlere iman edersin veya etmezsin orası seni ilgilendirir. zira "kalplerinde eğrilik olanlar, fitne çıkarmak ve onu tevil etmek için ondaki müteşâbih âyetlerin peşine düşerler."

kısacası hem müteşabih ayetler var deyip hem de "hiçbir tutarsızlık yok" derseniz, denklemi eşitlemiş olursunuz.
saptırmakta, demogojide usta olan din savunucularının "müteşabih" lafları ederek gizlemeye çalıştığı gerçektir.

hiç öyle uzun izahatlar yapmayacağım. sorum açık:

http://www.kuranmeali.org...urani_kerim_mealleri.aspx

ayeti muhkem midir, müteşabih midir?

keza önceki bir hükümden farklı bir hüküm getirmek suretiyle önceki hükmü geçersiz kılmanın "müteşabih" meselesi ile ne alakası vardır?
kuran'daki çelişik ifadeleri bulmanız ve bu ifadelerin neden kaynaklandığını bilmeniz için öncelikle kuran ilmini bilmeniz gerek arkadaşlar.
kuran ayetleri belirli durumlar üzerine indi, sorular üzerine indi, ihtiyaç üzerine indi..
yaklaşık 23 yılda indirilme süreci tamamlandı.

şimdi ayetlerin arkasındaki sebepleri bilmeden ayetler arasında çelişki varmış gibi gelmeyin buraya..
Hazırcı manyakların kopi pastinden ibaret olan, noksan türkçe çevirilerden başka bir delil de bulamayanların uydurduğu çelişkilerdir.

Mesela yardımcı olayım şöyledir bir "çelişki"...

Dağlar hakkında pek çok ayet olup daima sabit oldukları vurgulanır. "Sabit dağlar" olarak tamlama şeklinde anılır.

Benzeri bir kaç ayet daha olup
Örnek bir ayet;
(16:15)Allah, yeryüzü sizi sarsmasın diye oraya sabit dağlar yerleştirdi. Yolunuzu bulmanız için de nehirler ve yollar yarattı.

Lakin bu tüm sabit vurgusunun tam tersi olan bir ayet de vardır ki;
(27:88)Sen dağları görürsün de, yerinde durur sanırsın. Oysa onlar bulutun yürümesi gibi yürümektedirler.(...)

Aaaaa çelişki, hani sabitti dağlar, şimdi de bulut gibi geziyorlarmış yeaaa ay ateist oluyorum şimci. Kuran çok şey yiaaa...

Salaklar.

Evet dağlar tahtaya çakılmış çiviler gibi sabittirler ve evet bulut gibi, suyun üzerinde tahta parçası gibi yüzerler de...

Sen bune çelişki dersin mesela ama biz jeoloji diyoruz, git biraz oku dicem ama... Sanmam yani.

Haaa jeoloji ile nisbeten çok yakın zamanda öğrendiğimiz bir bilgiden 1400yıl önce bahsedilmesi de bilemiyorum, tam da insan yazımı olduğunu gösteriyor.

Hem Copy paste fikir değil seninkiler gibi alın teri.
Cart curt bi ton hocanin lafina gerek yok. iq seviyesi 10luk tabani gecmis herhangi birisi bile uzun soluklu okudugu takdirde defalarca "lan az once boyle diyodu neden simdi soyle oldu ki" diyecektir.
"mekki ve medeni ayetler"

bir din inkarcısının bunu bile bildiğine şükretmek gerek..
ama bunun içeriğinde ne var bilmiyor yeni ateist olmuş ergenimiz..

kuran toplumlara indi, tabii ki toplumların durumuna göre uyarılar, müjdeler gönderecek.

tefsir hadis okumalarını zaten geçtim, meal bile okumaktan acizsiniz.
gugıldan seçme ayet getirip din çürüteceğini sanan kainatın en akıllı insanlarısınız. cidden bak..
hiçbir yerinde tutarlılık yoktur ki çelişki arayabilelim.
sorduğumuz sorulara yanıt veremeyen birilerinin, sormadığımız, gündeme getirmediğimiz konuları gündeme getirmişiz gibi yaparak inkar etmeye çalıştığı çelişkilerdir.

şu hale bak! kimse lafını etmediği halde, verdiğimiz örnekler, sorduğumuz sorular ortada olduğu halde, "dağların sabit olması" ve "dağların bulutlar gibi yürümesi" ayetleri arasında bir çelişki olduğunu söylediğimizi iddia edip, bilimden de pek bir anlarmış gibi ukalalık yapıyorlar!...

söz konusu ayetler arasında çelişki yoktur. zira kuran'a göre "dağların bulutlar gibi yürümesi" bugün olan değil, kıyamette olacak bir hadisedir. malum zihniyetin ateistlere yönlendirdiği en adi ve gerçekle alakası olmayan suçlamalardan biri, "hedef aldığımız ayetten bir önceki veya sonraki ayete bakmayarak anlam saptırdığımız" yalanıdır.

şimdi göreceğiz ki söz konusu arsızlar, kendi yaptıkları namussuzluğu hiç utanmadan ateistlere yüklüyorlar. bakın "dağların yürümesi" ayetinden bir önceki ayet neymiş:

http://www.kuranmeali.org...urani_kerim_mealleri.aspx

bu "dağların yürümesi" ayeti:

http://www.kuranmeali.org...urani_kerim_mealleri.aspx

bu da bir sonraki ayet:

http://www.kuranmeali.org...urani_kerim_mealleri.aspx

neyden bahsettiği açık değil mi? sizi gidi yalancı mucize tüccarları sizi!...

hayır, dine inanmakta ısrar edenlere bir lafım yok... inanabilirsiniz.. fakat zerre vicdanınız varsa, aranızdaki yalancıları görün ve de dine inanmayanların elle tutulur hiç bir sebebi olmadığı, yalan söyledikleri yanılgısından kurtulun artık... neyin ne olduğu, kimin kim olduğu, kimin yalancı olduğu ortada değil mi?
başlı başına bir gariplik vardır, nasıl bir tanrı sürekli kendine tapınılması ihtiyacını hissedebilirki. Bunlar insani güdülerdir.
hiçbir çelişki yoktur. sadece ayetleri tahrif edip cımbızlayarak sunan ve ucuz zaferler elde eden cahil ateistler vardır. rabbim onlara cevap vermiş:
“Şimdi (ey mü’minler!) onların size inanacaklarını mı umuyorsunuz? Oysa ki, onlardan bir zümre, Allah’ın kelâmını işitirler de iyice anladıktan sonra, bile bile onu tahrif ederlerdi.” (2/Bakara, 75)
Kimsenin bulamadagi celiskiler.
elbetteki vardır.

allah'a inanıyorsunuz ama varolduğunu bilmiyorsunuz. bu bir çeşit şehir efsanesi de olabilir, gerçeğin ta kendisi de. asıl önemli olan varlığı yada yokluğu da değil. senin iyi bir nedeni kendine yol etmen önemli. içinde hissettiğin olgulara gerçekten güveniyorsan inan ama diğer türlü kendini kandırırsın kardeş.
her sureden birer ayet almış, hala cımbız falan değil diye konuşuyor bazıları.

iyi ya ne güzel, ben bir roman okuyayım bu roman 600 sayfalık olsun, ama içinden tek tük cümleler seçip o kitaba cinayet romanı diyeyim. ne kadar akıllıca.

tefsirin ne kadar gerekli bir şey olduğunu şimdi daha iyi anlıyorum.
Kuran ı kerim de çelişki yoktur,
çünkü kuran ı kerim başlı başına allah kelamıdır.
Şüpheye yer yoktur.
kurandaki peygamber hikayelerinin tümüyle gerçek dışı sümer, babil, akad mitoloji öyküleri olması. buralar hep gılgamış destanı dolmuş panpa.