bugün

ayetlere bakılarak doğru olduğuna ulaşılabilen cümle. (erkek daha eşittir koşuluyla)

bakara 228 - "erkeklerin kadınlar üzerindeki hakları gibi, kadınların da erkekler üzerinde belli hakları vardır. ancak erkekler, kadınlara göre bir derece üstünlüğe sahiptirler. allah azîzdir, hakîmdir. "

nisa 34 - "erkekler, kadın üzerine idareci ve hakimdirler. "

bakara 223 - "kadınlarınız, sizin için bir tarladır. "

nisa 11 - "allah size evlatlarınızın miras taksimini şöyle emrediyor: çocuklarınızda, erkeğe iki kadın payı kadar, eğer hepsi kadın olmak üzere ikiden de fazla iseler, bunlara mirasın üçte ikisi ve eğer bir tek kadın ise o zaman ona malın yarısı vardır. "

demek ki eşitliğimiz ;

erkek = 2kadın

şeklinde imiş.

itirazı olanlar yukarıda alıntılar yaptığım kitabın sahibine başvurabilir.
Kadın ve erkek yalnızca kanunlar karşısında eşittir, onun dışında hiçbir zaman eşit değillerdir denmesine sebep olan eşitsizlik.
sunulan ayetlerle kuran da kadın erkek eşitsizliği diye değiştirilmesi gereken başlıktır.

dipnot: bir islam devleti olan osmanlı devletinin uyguladığı mecellede de
1 erkek = 2 kadın eşitliği vardır. yani sadece matematiksel terimle bi eşitlik.
sezen aksu'nun bir şarkıyla karşı çıktığı durumdur.
(bkz: matematikleştirme beni çarpma bölme toplama)
yasayı ve kuran-ı kerim'in lafzını baz almadan konuşacak olursak, toplumumuzun yapısı gereği erkeğin kadın üzerinde bir hakimiyeti olduğu barizdir. kamu görevlisi olan birçok bayanın, hatta yüzde 70'inin bu üstünlüğü kabul ettiğini bizzat müşahade etmişimdir. dolayısıyla fıtrat gereği böyledir de diyebiliriz.
saftirik bir eleştiri noktası.

islam dininde cinsiyet temelli bir eşitlik olduğunu kim söyledi size kuzum? dinde kadın ve erkeği eşitlemek gibi bir gayret yoktur. din kadın ve erkeği yek etme doğrultusundadır.

yaratılışlarımıza bir bakalım. daha yaratılırken eşit olmayan ama ileride birbirini tam bir dünya ve ahiret mutluluğu için tamamlayabilecek iki varlığa "aaa bunlar eşit değiller" demek hakikatten maymunluktur.

ben doğuramıyorum ve sen ayakta işemiyorun sevgili papatyam. olay bu kadar basit. dine bok atmak yerine vidanjör taktır veya intihar et. zira bundan sonra da doğuramayacağız ve işeyemeceksiniz.
bazılarının anlayamayacağı kadar ince bir eşitliktir.
kadın mirasta erkek gibi eşit tutulmazken evlilik sırasında erkek, kadına, dünya'da kadına tanınmış ilk sosyal güvence sayılan mehiri vermek zorundadır.
bunun haricinde ev eşyalarını erkek temin eder, geçimi erkek sağlar, evin ihtiyaçlarının ayrıca kadının şahsi ihtiyaçlarının temini de erkek için bir yükümlülüktür. hatta ev işleri kadının yükünü aşıyorsa erkek onun için hizmetçi tutmak zorundadır.

yukarda sayılanlar erkeklerin evlilikte maddi yükümlülükleriydi. peki kadınların evlilikteki yükümlülükleri neler?
ev işlerini yapmak, eşine iyi davranmak ve çocuklarla ilgilenmek gibi şeyler. dikkat ettiyseniz evlilik içerisinde kadına maddi bir yükümlülük yüklenmemiş.

evet neymiş? bazılarının elideki tek koz olan mirastaki eşitsizlik erkeğe başka alanlarda yüklenmiş yükün hafifletilmesi için varmış...
ayda ve dünyada yerçekimi ivmesi eşitliği gibidir. Dişiyi kuran kadar aşağılayan (bugünün şartlarına göre) başka bir kutsal kitap yoktur. Şahsen benim dinden uzaklaşmama neden olan "serkeşliğinden şüphe ettiğiniz eşlerinizi uyarınız, dinlemezlerse yatağına girmeyiniz. buna rağmen direnirlerse dövünüz" ibaresidir. farklı çevirilerde ufak farklılıklar olmakla beraber nisa suresi böyle der. Esasen bu ibare muhtemelen devrin koşullarına göre büyük bir ilerlemedir ama bunu 21. yüzyılda şiar edinen bir insanın kızıyla oğluna aynı evlat muamelesini yapacağını beklemek hayaldir.

her tarafında cariyeler geçen, birini tesettüre sokup öbürüne ilişmeyen, öbür dünyada ödül olarak huriler sunan bir kitabın eşitlik kaygısı olduğunu düşünmek abesle iştigaldir. Haa ben inanıyorum ve doğru budur ve tartışmam diyene ben hiç bir şey demem o ayrı. Ama medeni olduğunu değil islami olduğunu savunsun yeter ki.
(bkz: cennet analarin ayaklari altindadir) bu mudur kadını aşağılama?
kuran sosyal bilgiler kitabı değildir, ya da bir ansiklopedi. herşeyi açık açık yazsaydı tamamlanması bile asırlar sürerdi. ancak arada bir allah'ın elçisinin söylediklerine ve davranışlarına bakarsanız tesettürü de bulursunuz kadına verilen değeri de...

tanım düzenlemesi: aynen yin yang gibidir.
görsel
Hakkında konuşabilmek için önce nesnel yaklaşmayı öğrenmenin gerektiği konudur.

içinde de yazdığı gibi sorgulamayı, fazla eşelemeyi kabul etmeyen bir kitaptır."Bir kişi birine aşık olursa onun kusurlarını göremez." taktiği bu kitapta çok iyi çalışmaktadır.

Acaba kaç kişi vardır "dur bi okuyayım iyice anladıktan sonra kabul ederim." diyen? Yoksa direk ebeveynlerin dayatması mıdır?

çıkıp "Yahudiler şöyledir, böyledir, cehennemliktir." derler, "e onlar da öyle doğmuş yavrum." dersin,
"araştırıp bulması lazım doğruyu." derler, sen araştırdın mı belki seninki doğru değil dersin, işte o zaman "höytt ulan hebele höbele." derler.

hepsini geçtim bunun gerçekten indiğini ya da mucizelerin gerçekleştiğini nerden biliyorsun? "tabi biliyorum bunları hafızlar ezberledi çok güvenilir insanlar korudu."

"o çok güvendiğin kişilerden yalnızca bir tanesinin ismini söyle." dersin, susar. (ki söylemesi bile birşey değiştirmeyecektir.)

Eşitsizlik elbette müslüman bir kadının rahatsız olmayacağı durumdur. Neden mi?
O zaten dünden kabul etmiştir bunları, sorgulamaz. Asla sorgulamaz.

"o kadar düşünme dinden çıkarsın." sözü vardır büyüklerimizin.
eşitlik eğer denklik açısından algılanıyorsa boş kümedir, aradığınız eşitliğe rastlanmadı hatası ile karşılaşılır.
kurulabilecek diğer eşitlik denklemlerinde eşitlik, erkek=xkadın eşitliğindeki(!) x e algıya göre muhtelif değerler atanarak sağlanabilir.
bu zaten kuran da yazıyor diyebilecekleri şimdiden kucaklıyorum.
islamda kadın erkek eşittir lakin okuduğunu anlamama ya da okuduğun üstünde düşünememe durumunda yanlış çıkarımlar sonucu eşitlik yoktur gibi bir durum söz konusudur.

oysa ki kuran bir çok ayette oku ve düşün der ancak bazıları nedense düşünme kısmını atlarlar.

şimdi düşünmeyenler yerine bir örnek vererek düşünelim:

erkek=2kadın mıdır?
cevap hayır.
niye mi?
sureye başvuralım o halde,

nisa 11 - "allah size evlatlarınızın miras taksimini şöyle emrediyor: çocuklarınızda, erkeğe iki kadın payı kadar, eğer hepsi kadın olmak üzere ikiden de fazla iseler, bunlara mirasın üçte ikisi ve eğer bir tek kadın ise o zaman ona malın yarısı vardır. "

sure üzerinde düşünüp arap toplumunda evin reisinin ve evin geçim kaynağının erkek olduğu bilindiğine göre erkeğe kadından daha fazla hak düşmesi gayet normal ve akıllıca olandır.

kadına kocası bakmakla yükümlüdür ancak kadının da hakları olduğu için kuran kadını dirençsiz bırakmamak adına kadına da erkeğin yarısı kadar hak verir.
erkek düğün yapma, ev alma ve evin geçimini sağlayıp çocuklarına bakmakla yükümlüyse eğer erkeğin daha çok ihtiyacı vardır bu hakka.

iki kardeşin olduğunu düşünelim.
kıza 1 pay verilse ve kız evlense hayatı boyunca o pay onun için bir güven kaynağı olacaktır.
erkeğe verilen iki payın biri ailesine bakmakla yükümlü olduğu için masraflara harcansa diğer pay da erkek için bir güven kaynağı olacaktır.

ancak zamanla değişen şartlar ve kadının sosyalleşmesi ile artık ailenin geçimi kadının da üzerine yıkıldığı için zamanın insanları bu durumu anlayamıyor.
kitabı okumam üzerinden bayağı bir zaman geçmiş olmasına rağmen hatırladığım kadarıyla;

erkeklerin huri olayı da vardır. kitapta huri için yapılan tanımlamada elma büyüklüğünde göğüsten bahsedilmektedir. burda da huri betimlemesinin aslında genç kızları anlatmaya çalıştığı ortadadır. bu erkeklerin sapkınlığından dolayı böyledir, kadınlar için böyle birşeyden bahsedilmemektedir.

ayrıca hatırladığım kadarıyla boşanma olaylarında erkek, kadına çocuğunu (dikkatinizi çekerim buradaki çocuk boşanma olayından sonra erkeğin çocuğu olmuştur) emzirmesi karşılığında para verir. kitapta belirtilene göre çocuk erkeğin olur hertürlü.

musevilikte tek sevdiğim nokta soyun anneden gitmesidir. aslında mantıklısı budur, çocuğu anne doğurur o besler büyütür. ama soy kavramı neden erkekten gelir? yukarıda da yazılmış olan ayet aslında nedenini açıklar;
bakara 223 - "kadınlarınız, sizin için bir tarladır."

tabi ki yine çıkış noktası olarak "o senin yorumun, kitabın yorumu herkese göre farklıdır v.s" diyecek herkes...
doğru bir önermedir, allah kadın ve erkekten birini diğerine üstün tutmaz zaten saçma olurdu aksi olsaydı. ne yani kimse doğarken cinsiyetini seçmediği halde allah neden birini 2. sınıf yaratsın ve buna müsaade etsin ki. islam da hiç bir dinde olmayan kadın erkek eşitliği vardır, bazılarının bazı ayetleri gösterip "bak kadına şiddeti onaylıyor hatta yöntem bile öneriyor" demesi tamamen art niyetli yaklaşımdır. allah erkeklere bazı durumlarda kadınları dövmeyi haklı buluyorsa ve ya erkeğin 4 kadınla evlenirken kadının bu hakkı yoksa elbette ki bir bildiği vardır. kim ki islamda kadın erkek eşitliği yok diyorsa allah onun binbir türlü belasını versin, dili dolanıp boğazına kaçsın ve boğulsun *
allah kendi kulları arasında ayrımcılık mı yapıyor?
***
(bkz: hangi eşitlik)
(bkz: aslında böyle birşey yok)
benim göremediğim eşitlik (bkz: biri iran da eşitlik mi dedi)
1300 küsur sene önce arabistan'da olan eşitliktir.
arap geleneklerinin kağıda aktarılıp oluşturulan eşitlik şeysi.
evet kadın erkek eşittir. çünkü kadınlar halter müsabakalarında erkeklerle yarışır. ayrıca duygusal olarak da erkeklerle aynıdırlar.

burada cahil halkımızın hanımlarına karşı sert tavırlarını yazıp bunu islam olarak gösterme ucuzluğuna düşmeyin. önce islam peygamberi hanimlarına nasıl davranıyormuş onu okuyup öğrenin. bizim memleketimizde yapılanlar cehalet ürünüdür. zaten kültür olarak düşük düzeyde olan halkımızın dini bilgisi de düşüktür. bildikleri kulaktan dolma laflardır ve dine maledilmiş geleneklerdir.

islam kadını korumayı emreder. islam dinine göre evin erkeği ne yiyorsa aynısından karısına da yedirmeli, nasıl giyiniyorsa karısını da öyle giydirmelidir. peygamberin sünnetine göre erkek aldığı kararlarda hanımına danışmalıdır. hanımına karşı adil olmalıdır, onun ihtiyaçlarını sağlamaktan sorumludur. karısını memnun etmeyen adamın hali hiç iyi anlatılmaz, cezalandırılacağı söylenir.

saçmalamayı bırakın da kur'an ahlakıyla kadınlara sahip çıkın ezmeyin, ezdirmeyin. kadın-erkek eşit dersen hayatın zorluklarıyla erkeklerle aynı şartlarda mücadele etmeye bırakılan kadın ezilir ve yıpranır.

avrupa ülkelerinde kadınları korumak için ciddi kanunlar ve cezalar vardır. şimdi çağdaşlık sanrılarıyla hezeyanlara gark olan sözde çağdaşlarımız bunlara tepkili olabilir ama gerçekleri kabul edebilmek herkesin başarabileceği şey değildir.

kur'an-ı kerim olanı yazmıştır. mesele yeterince sorgulayıp doğruyu kabullenebilmektedir.

>nisa 34 - "erkekler, kadın üzerine idareci ve hakimdirler. "
- erkekler kadınlar üzerinde hakim değil mi? pardon hangi gezegendendiniz?

>nisa 11 - "allah size evlatlarınızın miras taksimini şöyle emrediyor: çocuklarınızda, erkeğe iki kadın payı kadar, eğer hepsi kadın olmak üzere ikiden de fazla iseler, bunlara mirasın üçte ikisi ve eğer bir tek kadın ise o zaman ona malın yarısı vardır. "
- miras konusunda erkek kadından 2 kat fazla alıyorsa genel anlamda erkek=2 kadın denilebilir mi? o halde bir profesör 3000 tl maaş alıyor, bir araştırma görevlisi 1500tl maaş alıyorsa 1 profesör=2 araştırma görevlisi mi diyeceğiz? arkadaşım aklının eremediği meselelere yorum yapma, git folik asit iç, balık yağı, omega-3 falan al sonra gel.
Kadın ve erkek hiçbir zaman, hiçbir yerde eşit falan değildir, olmamıştır.

- ay kocacım bi ayakkabı gördüm öyle güzel ki, alsak diyorum.
- olur canım, ne kadar istiyorsun?

- ay kocacım yeni yemek takımı almak lazım, eskidi bunlar.
- olur canım, ne kadar istiyorsun?

- ay kocacım kuaföre gidicem, saçlarımdan sıkıldım.
- olur canım, ne kadar istiyorsun.

- ay kocacım nejla' nın kocası ona tektaşş almııışş.
- olur canım, ne kadar istiyorsun?
- kafam kadar olsun istiyorum, taşı.

Yazık değil mi yahu bu adama?
Eşitlik nerede şimdi?
Erkeğin üzerinde iki kat yük vardır, aile kurar, gerekirse kadına da o bakar, 5 çocuğa da o bakar.
Bu miras ayeti kadın karşısında ekonomik olarak ezilen erkeğe bir kıyaktır.

Kuran' ın cahiliye devrinde indiğini gözardı edince böyle çelişkiler ortaya çıkıyor işte.

Kadının bir mal gibi alınıp satıldığını,
Ezildiğini,
sömürüldüğünü,
cinsel objeden başka birşey olarak kabul görmediğini,
hiçbir sosyal, kültürel, siyasi bir hakkı olmadığını,
kız çocuklarının diri diri toprağa gömüldüğünü..

Gözardı edince böyle çelişkiler ortaya çıkıyor işte.

Böyle bir devirde Kuran geldi.
Ve tesettür ayetiyle kadının bedeni korundu.
Zina ayetiyle namusu korundu.
"cennet annelerin ayağının altındadır" ayetiyle kadın yüceltildi.
Sadece evlerinde oturup, kocalarının yemeklerini yapıp, söküklerini dikerek, namuslarını koruyarak bile cennete girebilecekleri müjdelendi.
Siyasi, sosyal hakları sağlandı, eğitime teşvik edildi.

Kuran değerlendirilirken bundan 14 asır öncesinden bahsettiğimizi gözardı etmeyelim.
Sonra böyle çelişkiler ortaya çıkıyor işte.
Sonra komik düşüyorsunuz.
olmuyor.
insan hakları cinsiyet ayrımına mı gidiyor bugün hangi din düzgün ve tam layıkıyla yaşanıyor , herkes dinden istediğini alırken bu konuda da istediğini anlıyor. islamiyet hristiyanlık yahudilik din ayrımı yapmaksızın bütün dinlerin tek amacı var oda erdem insanı yetiştirmek . kadın erkek eşit değildir diyen yada bir erkeğe 2 kadının düştüğü yorumuyla uğraşan bir zihniyet hala kadın erkek eşitliği üzerine konuşuyoruz. insanlar uzaya gidiyor biz hala bunu tartışıyoruz ve bütün tartışmalar sonucu gene islamiyete bağlıyoruz.
Kuran'da kadınların aciz görülerek, küçümsendiği bir gerçektir. Kabul etmeyip, itiraz edenlere, kuranı mümkünse objektif olarak okumayı denemelerini öneriyorum.
eşit olduğu için de ateistler vermeyeni kadından saymazlar. eşit kadın veren kadındır diye düşünmüyor musunuz? yemeyin bizi.