bugün

türkiye'nin bugünlerini görmesindeki bir numaralı etkendir.

ağalar, fabrikatörler, pavyonlardan çıkmayan ünlü zenginler,

holdingler, moldingler...

yabancı sermaye ülkenin yer altı kaynaklarını budamaya başladığında, şimdilerde, çoğunun ağızlarından kıskanç salyalar akıyor. ama o kadar kemiksizler ki, çıkıp da "ya biz yanlış ettik" diyemiyorlar.

ortak oluyorlar... ellerinden ne gelir.

yazık, gerçekten de çok yazık.
(bkz: afyon savaşları)
ezilen ülkelerin içinde bulunan işbirlikçi yerli sermayedar. tüm sermayedarları kapsar ve işbirlikçi olmayanı yok denecek kadar azdır.
yıllar yılı ülkeyi sülük gibi emmiş, halk fakirleştikçe kendileri zenginleşmiş, yabancı işbirlikçileriyle, türkiye yi yiye yiye bitirememiş kan emici vampirler.

bizde çok bunlardan.
kapitalist dünyaya entegrasyonun, truva atlarıdır.
kendisinin yeterli sermayesi olmadığı ve burjuvajinin tarihsel köklerine eğreti kaldığı için; kendi düzenini kurmak veya kurulu düzenini idame ettirmek yolunda, dış mihraklarla işbirliği halinde olan yerli sınıf. Bu tanım, kavram itibariyle illa işveren veya toprak ağası olmasını gerektirmemekle beraber çoğunlukla bu güruhun içerisinden çıkarlar.
vatanını pazarlamakta araç olan kimse.
Bilhsassa Ak Parti lehine yazan ve aleyhine yazıp çizmeyen medyaya reva görülen önad. Evet öyle...

Bu taksim etme işleminde (yanlara ayırma) 'ya benimsin ya ölümün' mantığına yakın bir düşünceyle hareket edildiği görüşü hakim; ya yan daş gibi yazarsın ya da diğer yandaş.
Ilaveten, bu medya dışında kalanlar da 'diğeryandaş medya oluyor herhalde. (bkz: diğeryandaş medya)