bugün

bu kitaplar genel olarak, herkesin birbirinden farklı olduğundan, herkesin gücünün kendinde saklı olduğundan falan bahseder ancak gelin görün ki aslında kitapları okumaya başlayınca daha ilk tümcede anlamaya başlarsınız kendileriyle nasıl çeliştiklerini. başlarlar artık yok isteyen herkes obama olabilir de, ibm i kurmak için sadece 4 adım gerekli de. oof of der kapatırsınız. tabii siz bütün bunları yaparken de o adam bir yerlerde kıs kıs gülüyor ve sizin paranızla kazandığı servetini o gece 4 tane rus kızı fıstık ezmesine batırıp saatlerce yalamayı kafasından geçiriyordur.
bir şekilde tatmin olma araçlarıdır. aaa secretta bu diyomuş, o zaman böyle düşüneyim bana gelsin. kusura bakma ama enrejiye yoğunlaşınca enerjinin gelmesini bekliyorsan daha çok beklersin. bir de genelde ondan bundan örnek vererek hayatın değişimini açıklama mantalitesi adamı bitirir. yahu aynı hayatı yaşadığımızı kim iddia etti, sen nasıl bu durumu benimsedin. yok yok bu insanlar yamancak yer arıyorlar da ondan oluyor bütün bunlar. özgüvensiz tırsık şey.
sinir bozucu kitaplar.
toplumsal gelişim kitaplarını tercih edenlerce pek bir hor görülen kitaplardır. ilaveten, kişisel gelişim kitaplarıyla gelişen varsa beri gelsin diyecektim ki gelmiş bile.
toz pembe dünyada aklımız ermeyecek kadar 6-10 yaş salaklığındayız ya işte onu aydınlatan kitaplardır. realizmden tamamen uzaktırlar. cepte para yok, karnın aç kış geliyo gelişsen ne olur be anam, kimin ziginde. 2 üniversite bitirmiş adam hala bekar evinde 3-5 kişi hayat mücadelesi veriyor. haa diyorsan ki cebimde param var da ben mutsuzum, o zaman;

(bkz: tom allah belanı versin rezil ediyorsun bizi)
yazanların paraya para demediği kişisel atalet düşle ve yaşa gibi klişeleri konu alan 15.sayfadan sonra beyninize uyuşturan kitaplardır.

genellikle iş yaşantısının sıradanlığında yok olmuş kendine ailesine zaman ayıramayan ceo ları konu alır.

bu kitaplar "godaman"lara hitap etmektedir.. türk insanının nerdeyse yarısı işsiz sen gidip orda ferrarini satmaktan bahsediyosun.

allahaşkına hangi ferrari? diye sormazlar mı sana!

yediğin önünde yemediğin arkanda bırak bu dünyalık zevkleri çevir rotayı hindistana diyosun. yaşayacak kadar ye kendinle başbaşa kal vs.

yaşıyacak kadar ekmek bile bulamauyan adamlar erdi mi yani? ne yapsın şu yağmur altında sokaktaki senin engin yaşam tecrübeni robin?

ve cidden merak ediyorum sen bu kitaplardan kazandığın parayla ne yaptın? ferrari alıp sattın mı? paraları saç saç yapıp hindistana mı kaçtın?
basarili insan bu kitaba gerek duymaz basarisiz insanda bir kitap okuyarak bir sey basaramayacaktir zaten. burdan cikan sonuc gereksiz kitaplardir...
sözlük yazarları okumalıdır.
(bkz: yazarları adam olsun önce)

(bkz: topunuz topsunuz)
stephen covey der ki,
eğer insanları etkilemek istiyorsan, onlara hoşgörüyle yaklaş, onları dinle. ama yüzüne sahte bir gülümseme yapıştırıp onlarla ilgileniyormuş gibi yapma. gerçekten iyi bir insan olmaya çalış. değişim içten dışa olsun. insanlar sahte gülüşü anlar. yok olmuyorsa, boşver, kasma.
kişisel gelişimi sekteye uğratan kitaplardır. %100 Düşünce Gücü ve Üstün Dökmen kitaplarını ayrı tutuyorum, diğerleri falso özelliklede Secret...
hiç bir işe yaramadığını düşündüğüm kitaplar.
kisiselliginizi kendi istedigi sekilde gelistiren kitaplardir.
ise yaramaz kitaplardir. bir adam kisiligini kitaplarla "düzeltmeye" calisiyorsa, onun kisiligi zaten oldukca bozulmus demektir.

ama mesela, tarih kitaplarini okumak, gecmisteki insanlarin yaptiklari hatalarin nelere sebep oldugunu bilmek, yararlidir. sonucta gercekten tarih tekerrürden ibarettir. hersey, aktörleri degisse de, tekrar ediyor. tarih kitaplarini okumak bence insanin belki kisiligini gelistirmez, ama hic olmazsa, gecmisten ders alna yardimci olur -ki o cok önemli birseydir-. insani hatadan korur.
(bkz: anlık gaza getirme)

(bkz: yarış atı moduna girmek)
içinizdeki öküze oha deyin bunların içinde en çarpıcı olandır. yazarı tarafından "kişisel gerileyiş kitabı" olarak nitelendirilen bu kitap, kişisel gelişim kitaplarına yergi niteliğindedir. anarşist mi denir, yenilikçi mi denir bu kitap için bilinmez sözlük. tek bilinen her ne kadar son derece mantıklı bir kitap olsa da gözden kaçırılan noktaları mevcuttur. örneğin bir secret kitabını alıp okuyan birisi büyüsüne kapılabilir, bir diğeri ise "aman be çok saçma diyebilir" ikisi de kendini kandırır. orta yol bulundukça kişisel gelişim kitapları gerçekten işe yarar. mesele okuduğunu analiz edip, kendini iknanın dozunu ayarlamaktır. yoksa bir seyid onbaşı o mermiyi kaldırmak için kişisel gelişim kitabı okumadığı gibi, sıradan bir insan da kişisel gelişim kitanı okuduğu halde atıl olabilir sözlük. bu yüzden kişisel gelişim kitapları ne elzemdir, ne gereksizdir.
konuştukça batıyoruz . adlı kişisel gelişim kitabı baya güzeldi . aslında fazla konuşmaya gerek yok az ve öz konuşmanın daha etkileyici olduğunu ortaya koyan kitap.
mirgün cabas, bu konuda şöyle demiştir."hayatımda hiç kişisel gelişim kitabı okumadım, çünkü basma kalıp kafayla birşey olmaz" bu sözü twitter sayfasında yazmıştır.çok da doğru söylemiştir.
bazı insanlara umut verebilen ama genelde aynı şeyi döndürüp döndürüp söyleyen kitaplardır. işte olumlu düşünün, kendinize güvenin, korkmayın atılın falan tarzı mesajları güzel olsa da temelden değişmesine yardımcı olmadan önce yüzeysel verilen bu mesajlar sadece kişide baskı oluşturur gibi, yani başaracağım diye başlıyor güne ama o günün sonunda diyelim başaramadı istediğini yapamadı hemen bir çöküş başlıyor. bunlar zaman alan ve yavaş yavaş oturan şeylerdir ama önce temele çalışmak başarısızlığın sebeplerinin psikolojik olanlardan öteye irdelenmesi lazım ki başarı gerçekten gelebilsin.

sonra mesela kötü düşünceleri uzaklaştırın tarzı olanlar insanları savunmasız bırakabiliyor çünkü olumlu bakmak gerçekten gerekli ama diyelim yaklaşan bir tehlikeyi içgüdüsel olarak seziyorsanız bu bir artıdır, size hamleniz için mantıklı düşünme süresi sunar ama bu içgüdüyü kötü düşünce diye uzaklaştırırsanız zamanı geldiğinde savunmasız kalırsınız.

sonra belli bir felsefenin istediği kısmını alanlar, teorilere de aynı muameleyi yapanlar var. kuantum mekaniğini basite indirgeyenler hele o kadar çok ki.. yani diyelim kuantum mekaniğiyle ilgili tam anladığınız** bir şeyi açıklamak* istediğinizde daha kuantum dediğiniz anda "aaa biliyorum pozitif düşünce işte onu çekersin düşüncelerinle mesela geçen gün şunu istemibikbikbik secret bikbikbik paralel evren bikbikbik " vb. tepkiler alarak sinirlerinizi de bozabilirler. öyle işte..
adama ferrasini sattırır bunlar. *
(bkz: dunyanin en gereksiz kitaplari)
Hepsi mi aynı olur? Yani genelde bu tür kitapların hepsi aynı çizgide başarıyla başlayıp, biter. Enteresan olduğunu kabul etmek istediğim adam erdal demirkıran. O çizgiyi biraz taşırmış. Her insanda bir başarma psikolojisi vardır ama adam coşmuş. Seminerine gittiğim halde hala bizden sakladığı bir şeyler yaşamış olabileceğini düşünüyorum. gözüme mi inanayım sana mı? sana değil tabii gözüme. Ama görmediğime göre? inanmıyorum. herkes yapamayabilir. buna da inanmak gerek. geç kazananların geç kazanma sebepleri zamanından önce başarmayı beklemeleridir.. Bu da bence olsun.
(bkz: erdal demirkıran)
okunduğu halde bir türlü uygulamaya konmadığından okunması gereksiz kitaplardır.
(bkz: siz gelişin benim biraz işim var)
slogan cümlelerle insanların hayatlarını değiştireceklerini zanneden saflar taradından yazılır. kendi içerinde kategorize edilmiş bu kitalarla bir yere varacağını zanneden insanlar var evet.