bugün

bu insan yeni kitap kokusunun da farkındadır.*
yalandır muhterem yoktur öyle bir adam. belki topluma açık yerlerde okuyorken mutlu olabilir ki zaten buda kültürel görünme çabasının verdiği hazdan öteye geçmez.
güzel insandır.
Kitabı bitirdiği zaman mutluluktan havalara uçan insandır.
Kacinci kitabidir bilinmez lakin ilk gunku kitaptan aldigi haz devam eden, mutlu oldukca bilgiye olan acligi devam eden insandir.
ben evet en mutlu anım. insanlardan uzak; kitaplar ve ben o kadarı yeter.
Okumaktan zevk alan insandır ve ne yazık ki böyle insanların sayısı parmakla gösterilecek kadar azdır.
kendisine bilgi verdiğini düşünen insandır.
kendisine kitap okunurken daha mutlu olması olası insandır.
Eğer o kitabın yanında bir de kahvesi varsa nirvanaya ulaşacak insandır.
hani çok susadığınızda kana kana su içersiniz ya...
öyle bir duygu işte...
kitap okumanın zevkine varan, mutluluğu pes oynamaya endeksleyenlerin aksine hem donanıp hem mutlu olabilen insandır...
bu kalabalıkta kendimi yalnız hissettiğimde daha da tatlı geliyor. gerçekten bir dostla dertleşir gibi okuyorum, bittiğinde üzülüyorum, o kitabı kütüphaneme koyup arada göz atacak olsam da, ilk kezki heyecan bir daha gelmeyecek ne yazık ki.
kitabına göre değişir...
yeterli insandır.
kitabın insana verdiği mutluluk bir başkadır elinize aldıgınız andan itibaren dış dünyayla bütün bağlatınızı kesersiniz bir anda kitabın içersinde bulursunuz kendinizi kafanızda ne kadar dert tasa varsa silinir gider.
sadece okumak değil almaya gitmek kitabın kokusu bile öğledir artık bir süre sonra onlara öyle bağlanırsın ki okurken incintmemek için sayfaları bile çok açmazsın üstlerinde bir çizik görsen canın acır kitap okumak ve kitaplara ilgili olmak bir tutkudur.
yazarları kıskanan insanın* zıddıdır.*
büyük olasılıkla okuduğu şeylerde kendini bulan insandır.
istanbul'un göbeğinde, hayatın her türlü sıkıntısı içinde, kendini bütün bunlardan soyutlayıp, kendine ait bir ortam yaratan insandır.
insandan uzaklaştıkça kitaba yanaşandır, elindekinin değerini bilendir.
nasıl mutlu olabileceğini bilip, ona göre davranan tebrik edilesi insandır. bu arada koca zenci çüklerini ağzının suyu akarak seyreden am bitlerinden de daha evladır...
sosyal hayatı ya da sevgilisi olmayan insandır. kendimden biliyorum. insan çevresinden soğuduğunda, içini dökecek birileri veya sevgilisi olmadığında kitaplara yönelir.
mut isimli kitabı okuyan insandır.
kitabın içeriği ve o an ne okuduğuna göre değişecek mutluluktur, sevgilisinden yeni ayrılmış biri; destansı bir aşk yaşayan kitap kahramanlarından etkilenip göz pınarlarına engel olamayabilir.
genelleme yapacak olursak; yeni bir şeyler öğrenme arzusuyla gelen ''aa bunu bilmiyordum, iyi oldu'' tepkisi kişiyi zaten mutlu etmiştir. yazar, bir mekan ya da duyguyu öyle güzel betimler ki kişi kendisini o imgenin içine bırakır ve mutlu olur.
bir tür hastalıktır. ama bu hastalık, modern çağın en iyi hastalıklarından biridir. bu öyle bir hal alırki artık, her sabah bir miktar kitap okumadıkça mutlu olunamayacağını hissedersiniz ya da sanırsınız.

bunu ben şununla açıklıyorum; dış dünyanın içerisinde olup biten şeyler o kadar karmaşık, o kadar çetin bir hal alır ki, ne kadar uğraşsanız, ne kadar o hayatın içerisinde bir rol üstlenmeye çalışsanız da, kendinizi o hayatın bir parçası haline getirmeye çalışsanız da çok geçtir. ve yapabileceğiniz tüm şeyin kitap okumak olduğunu ve o bir türlü ayak uyduramadığınızz hayatın içerisinden kendinizi çekip almak olduğunu anlarsınız artık.

kitap okumak ve okuyarak mutlu olmak ' hayata uyum sağlayamama ' sorunu olanlarda görülür ki zaten neden hayata uyum sağlasınlarki.