bugün

bu konu ile alakalı teknik, detaylı bilgiye sahip müteahhit, avukat, kadastrocu, tapucu, yapı denetimci sözlük yazarları ya da gerçekten bilgiye sahip, başından geçmiş sözlük yazarları var ise bir kaç konu konuşmak istiyorum. mesaj atabilirsiniz.

(bu entryi sileceğim işim bittikten sonra)
olur da müteahhit ile anlaşır da sözleşme imzalayacak aşamaya gelirseniz;

" ruhsatın 3 ay içerisinde alınmasına, alınmaz ise sözleşmenin iptaline" maddesini ekletin.

4 ay da sürebilir. o madde olmazsa ruhsatı aldım, alacağım diye diye sizi senelerce ekebilir. başınız ağrır. sözleşmeyi kuzenim okudu ve uyandırdı bizi. neyse ki imzalar atılmamıştı. ben de sizleri uyarmak istedim.
rantsal dönüşüm..

üç beş gebeş paralansın da onu paralandıranı korusun meselesi..

çok leş bir durum.. iktidarın kendi burjuva sınıfını yaratma çabası..

16 yıldır memleketin en değerli insanları dalyarak inşaatçılardır bu yüzden..

sömürüsü bol, gideri az hak-hukuk yok..

kim sana böyle zenginliği verirse onun köpeği olursun tabii..
kentsel değil de şöyle köysel dönüşsem fena olmaz aslında. yenilik şart.
Çok gerekli bir projeye imza atıldı. Gerçekten tebrik ediyorum
arkasında muazzam rüşvet ve rantların döndüğü dönüşüm. öyle ki bazı müteahhitler boş arsada inşaat yerine yeri değerli binalara göz dikiyor. 15 yaşındaki binaların rant uğruna kentsel dönüşüme uğradığını gördü bu gözler.
Kent-sel. Sel kısmını alıyoruz.

Evet bu gün dere yataklarını çalışacağız. Ve sel'in bizi alıp götürdüğü e5 alt geçit ve muhtelif evlerin oturma odalarında çayımızı yudumlayacağız.
depremler unutuldu.

eski yapı stoklarını kullanmaya devam eden kesim kim? Bizler.

kentsel dönüşüm günümüzde sadece bir şarkı sözü.
Milyarlarca dolar harcanarak lüks konutlar TOKi aracıyla yapılıyor.
istanbul'un en değerli arazileri talan ediliyor.
resmi olarak vatandaşın evine çökme durumu. bu yorum her akşam ana haber bültenlerinde isyan eden kentsel dönüşümden hak ettiği payı alamayan mağdur ev sahiplerini gördüğüm için yapılmıştır.
Evdeki kap kacak eskidiğinde gidip alırsınız. Çocuğa güvenmezsiniz, değil mi? Kentsel dönüşüm de böyle yapıldı. Devletin imkânı, işçisi, Toki'si, parası, inşaat makineleri var. O vakitlerden başlayıp maliyetine ilçe ilçe, köy köy, şehir şehir yıksa ve yapmaya başlasalar; Türkiye'nin tamamını 15 senede bitirir, 5 sene de keyif çatarlardı. Bunlar ise; üç beş müteahhiti zengin edip, yabancılar için lüks evler yaptılar, hepsi bu. Yatacak yerleri yok.
evrensel donusume ihtiyaci var tum insanligin.. dunyanin her yerinde, daha henuz dogmusken baslamali. iyi insan olma, hirsizlik yapmama, paranin bir insanin nefesinden daha kiymetli olmadigini islemeli kucucuk beyinlere. ondan sonra ne kentsel donusume ihtiyac kalir, ne de boyle yedigimiz lokmalar bogazimiza takilir ne de kafamizi yastiga huzursuz koyariz.
uzun yıllar, ülkemizde tartışılan ve konuşulan bir konu. alelacele yapılan girişimlerin çoğunun, kentsel dönüşüm kavramından uzak olup bina yenilemekten başka bir manası yok.
yaşadığımız felaket sonrası konutunu dönüştürmek isteyen her vatandaşa en az 1 milyon lira olmak üzere 2 yıl geri ödemesiz 0,69 vadeyle para verileceğini ve kiracıların sorunlarını ortadan kaldırmak için devletin yap işlet modeliyle kiralama sisteminin ayrıntılarını önümüzdeki günlerde açıklanacağı söyleniyor.

https://www.sabah.com.tr/...n-1537-dava-acti?paging=2
bizim binanın girmesini çok istediğim şey. binamız 35 yıllık var.
https://m.sabah.com.tr/ga...layacagiz-diyerek-duyurdu
inşallah bizim binamız da riskliyse hayırlısıyla kentsel dönüşüme girer.
kafamda kentsel dönüşümler..
istanbul gibi deprem bölgelerinde yapılması gereken şey
ama hükümetin umurunda bile değil.
#chp'nin kentsel dönüşüm projelerine karşı çıktığını bilmiyorsunuz sanırım. bu tür projeleri beceremediği gibi engellemek içinde var gücüyle mücadele veriyor. halk bunların umurunda değil.#

Kentsel dönüşüm dediğin şey eski binayı yıkıp yenisini yapmak mı? Gerçi onu bile beceremediler. Esenler, Bağcılar, Bahçelievler, Güngören, Zeytinburnu ve bunun gibi daha fazlasına dozerleri sokup dümdüz etmek gerek. Misal; Bayrampaşa... Bu ilçenin taş çatlasa 30-35 yıllık mazisi var ve değil iki arabanın tek aracın dahi geçemeyeceği sokakları var. Bizim cadde dediğimiz yerler normalde sokak bile olamaz. iki bina arasında pırtlasan karşı binadan kokusunu alırlar. Böyle tasarım ve şehir planlaması mı olur? Cankurtaran, Süleymaniye gibi Suriçi semtleri eski yerleşim olduğu için bu sıkışıklık anlaşılabilir; fakat Esenler, Güngören, Bayrampaşa... tarihi yer mi kardeşim? Bunlar sağ iktidarların ve belediyelerinin hep fok yemesi. Oy uğruna plansızca yaptıkları dürzülüklerin sonucu. Son tahlilde bu kavaslar çıkarı olmadan parmaklarını dahi kımıldatmazlar. Kentsel dönüşümü çok yanlış anlamışsınız. Tamam, Chpli kocabaşlar Esenler'de oturmuyor; ama Akapeli kocabaşlar Bayrampaşa'da mı oturuyor sanıyorsunuz? Kimsenin umrunda değiliz. Bunu anlayamıyorsunuz.
küresel inovasyon ve ekonomi olaylarıyla ilgili tıkırık: https://youtu.be/ho-ttxs8njg?si=xs8x1tco542xuu1d
kentsel dönüşüm diyerek, yeni imar iskan politikaları diyerek, yeni yerleşime açılan ve toki yapısı altında yeni yapılan, son yaşanan depremde yıkılan depreme dayanıklı olarak satılan binalara bakın.

4 katlı binalara bile izin verilmeyecek alanlara, sahil kenarlarına, dere yataklarına, yamaçlara yapılan çok katlı binalar ve toplu konutlar inşa edildi.
örn: zeytinburnu sahili, denizi doldurup üzerine gökdelen yapmak... bırakın şehrin tarihi dokusunu silüeti tartışmalarını da 1. derecede riskli ve asla çok katlı yapılaşmaya izin verilmeyecek bu alanlara yapılan çok katlı binalar gökdelenler tıpkı son yaşanan depremde depreme dayanıklı çökmeyecek diye satılan ve doğru; bina çökmüyor, sadece yan yatıyor olacağını bile anlamayanlara ne anlatabiliriz?
bir de kentsel dönüşüm adı altında rantsal götürüm projeleri haline dönen milyonlarca dolarlık ihaleler ve projeleri yapıp silinen vergiler ile bu halkın devletin kaynaklarını sömürenler meselesi var.

son depremde yıkılan binalara sitelere bakın. ne demek istediğim anlaşılır. kentsel dönüşüme karşı çıkma, türkiye büyüsün istemiyor, şehirlerin gelişmesine kaşı duruyor vs diye saçmalayan cahiller ve çıkar grupları yaşanacak istanbul depreminde ne denmek istediğini görecekler.
deprem sonrası istanbul içinde ne toplanma bölgesi kaldı ne de bu yeni toplanma bölgelerine intikal edecek ulaşım-yol imkanı kaldı.
istanbul da deprem sonrası semtlerde yüzbinlerce milyonlarca insan için sahra hastanesi kuracak alan kaldı mı? bu yüzbinlerce milyonlarca insan için yemek tuvalet banyo uyuma-barınma imkanı sağlayacak alan kaldı mı?
bu yüzbinlerce milyonlarca insanı depremin yaşandığı bölgeden uzaklaştırma yapsanız (örn: avcılar, zeytinburnu çekmece vb) böyle bir imkanınız olmayacak. bırakın deprem ile enkaz altında kalmış yaralı insanları, yaralı olmayan ve bina ağır veya orta hasarlı olup ya da bina yıkılmadan evinden çıkmış olanları deprem bölgesinden alamazsınız.

basit bir yağmur kar yağdığında altyapının ne halde olduğunu görüyorsunuz. bir de deprem ile iyice çöken altyapı, çöken köprüler, hasar alan viyadükler, su basan alt geçitler, bozulan yollar depremden kurtulan yaralı olmayan-ölmeyen insanlara ne ulaşabilir ne de o insanları en yakın toplanma bölgesine bu insanları götürebilirsiniz.
kimse yıkılan evi iş yerinde parasını altını evladını malını canını bırakıp deprem bölgesinden o semtten ayrılmayacak. ayrılmak istese bile basit bir yağmur kar ile deprem olmadan çöken ulaşımda deprem olduktan sonra ne hale geleceğini tahmin bile edemeyeceğiniz çöken bu ulaşım sisteminde bu yüzbinlerce milyonlarca insanı bir yerden bir yere nakil edecek ulaşım aracınız yok. ne ölüsü ne dirrisi ne de yaralısı için milyonlarca insana hizmet edecek ne hava ne kara aracınız da yok.

olsa bile böyle bir toplanma alanı bırakmadınız, bu toplanma alanları gökdelen avm toplu konut oldu. örn: çağlayan meydanına adliye yapıldı. komik demek bile az gelir bunu kim akıl ettiyse, buna kim izin verdiyse...
depremden kurtulan bu insanlara ulaşmanız onları nakil etmeniz haftalar alabilir.
dikkat edin, bırakın ölülere ulaşmayı, yaralılara acil müdahale etmeyi, enkaz altından insanları çıkarmayı, sağ kurtulanlara ulaşmak onları nakil etmek toplanma alanlarına taşımak toplanma alanlarına barınma sağlık hizmeti verecek geçici imkanlar sağlamak en iyi ihtimalle haftalar sürer.

ya deprem ile göçük altında kalanlar, yaralananlar ne olacak?
onlara iş makinesi ulaştırmak, kurtarma ekibi yollamak, arama kurtarma çalışmalarında techizat ulaştırmak için de haftalar sürecek bir uğraş içinde oluruz.

kentsel dönüşüm adı altında kentler birer mezarlığa döndü. depremi yaşadığınızda anlayacaksınız. bazı milyonlarca liralık daireler binalar size en pahalı mezar olarak satıldığını anladığınızda...
bunun nedeni daha önce yapılan çarpık kentleşmeden farkı olmayan kentsel dönüşüm imar projeleri adı altında yapılan yine çarpık projelerdir.
son yaşanan depremde organizasyon rezaletleri ve insanlık dramlarını düşünürseniz bunu yüz ile çarpın ve bu istanbul'da yaşanacak.

kentsel dönüşüme karşı mı çıkıyorsun, ülkenin büyümesini gelişmesini istemiyor musun, vatandaş ev sahibi olmasına karşı mı çıkıyorsun, şehirler ne güzel büyüyor sen kıskanıyorsuni vay seni vattan hainleri diyenler... kaçak konutuna tapu veriyor, kaçak kat çıkmasına göz yumuyor, kaçak yapılaşmaya izin veriyor, af getiriyor diye oy atanlar ve de yol yaptı diye sevinenler tıpkı doğuda ki son yaşanan depremde yaşanılanları yaşasa şanslı olacak. doğu da yaşanan son depremin yüzlerce kat beterini istanbul'da yaşayacağız.

https://www.youtube.com/w...WL&index=28&t=48s
20 sene boyunca yapılmış tek bir başarılı örnek kentsel dönüşüm varsa yapsınlar.
Yoksa da siktirip gitsinler.
Buyuk gri kurt gerekenleri soylemis. Baska teferruata gerek yok!
görsel
fırsat değerlendirip parkları otopark haline getirme çabası içinde olan üsküdar belediyesinin son hamlesinden bir görüntü.
Sarıyer'in ayazağası'nda ufaktan başlamış geniş çaplı kentsel dönüşüm uygulamaları. Koca bir alandaki mülk sahipleri ile anlaşmış büyük bir inşaat şirketi, unuttum hangi şirket olduğunu. Her gidişimde çok şaşırtıyordu zaten ayazağa gibi stratejik bir konumda olan mahalleye kimsenin dadanmamış olması. iki buçuk sene şaşırabildim sadece.