bugün

- bir halk hareketi olarak başlamasına rağmen tam anlamıyla bürokrasiye bürünmesi.

- temelinde Batılılaşma olmasına rağmen giderek batıdan uzaklaşması ve batılılaşma hedefini islamcılara kaptırması.

- halkın söz sahibi olacağı bir yönetim sistemi kuracağım diye yola çıkıp yerini askerin ve bürokrasinin söz sahibi olduğu bir yönetime bırakması.

- halkçılığı hedefleyip cumhuriyetin kendi "ağlarını" yaratmasına ve imtiyazlı bir zümre oluşmasına müsaade etmesi.

- inkılabcı bir hareket olarak başlamasına rağmen son zamanların yeniliğe kapalı en statükocu zihniyetine bürünmesi.

- devletin laik olmayışını bir gelişememe nedeni olarak gösterip laik bir yapı oluşturmasına rağmen laikliği çarpıtıp bir gelişememe nedeni haline getirmesi.
Demokrasi demokrasi diye diye, Özal demirel, Adnan menderes, Tayyip gibi adamları tepemize çıkartması haliyle devlet içerisinde kendi kendini yok etmesi. bugünkü türkiye'nin bütün marazlarından bu siyasetçilerin sorumlu olması. Anasını satayım gören bakan da bu zamana kadar devlet kadroları Kemalistlerle dolu sanacak. Lan bir tane Kemalist hükümet mi geldi iktidara atatürkten sonra?

sağcılar bok etti ülkeyi, Sağcılar yine suçu kemalizme atıyor.

not: solcu değilim.
yoktur.Kemalizm kendi içinde değil, karşı yobaz fikirlerle çelişir ve de tanımdaki önermelerin desteği yoktur. özellikle 'halkın söz sahibi olacağı bir yönetim sistemi kuracağım diye yola çıkıp yerini askerin ve bürokrasinin söz sahibi olduğu bir yönetime bırakması' oldukça gülünçtür. kemalizmin çelişkisi olsa olsa milliyetçilik ilkesindedir. ilkede bütünleştirmek, birlik olmak söz konusudur lakin kemalizme düşman yobazlarla ne birliği, ne beraberliği arkadaş ?
vicdani muhasebesini yapamayan, aklı bağnaz, fikri bağnaz, kemalistlerin kanlarının aktığı topraklarda yaşayıp nasıl yapıyorlarsa bunu rahatlıkla görmezlikten gelebilen,bugün kemelistlere attıkları çamuru yarın kendi babalarına da atabilecek ölçüde minnetsiz ve istikrarsız zümrelerin bulabileceği, gerçekle örtüşmeyen çelişkilerdir.
kemalist olmayan kişiler siktirsin gitsin düşüncesi.
oysa olay bu mu? nerede kaldı demokrasi? farklı düşünceler?
çelişkiler diye birşey yoktur, sadece yoktan yere çelişkiler yaratmaya çalışanlar vardır.
Bu ülkenin insanlarını gavur ski altına yatırmaktan kurtarmasına rağmen kimi embesiller tarafından hele de bu ülkenin insanları pardon embesilleri tarafından hakarete uğraması,alay edilmeye çalışılması.
atatürk devrimleri kalıbını çok sevip devrimin anlamından bihaber olmaları kemalist devrimlerin temelini sarmısştır. zaten temeli olduğundan bile şüpheliyim.

devrim kesintisizdir. bir gecede devrim yapıp sonraki 80 yıl üstüne yatarsanız bugünkü hale gelirsiniz. hala dinin alternatifini laiklik olarak gören insanlarla karşılaşırsınız. bir de ciyaklar dururlar bu kemalistler atatürk devrimlerini yaşatacağız diye.
bu tip bir görüşe sahip olmadığımı belirterek başlamak istiyorum. lakin herşeyin olduğu gibi bunun da vardır kusurları. dogmatik bildiğimiz din in bile kusurları varken kemalizm in elbette olacak. unutmayınız ki bok kurcalayınca kokar.
uzun bir aradan sonra beni gaza getirip yazmama neden olan iddia. efendim kemalizm'in çelişkileri yoktur, kemalizm'i yanlış yorumlayan yöneticiler vardır. keşke bugüne dek ülkeyi yönetenler atatürk'ü atatürk düşmanları kadar iyi analiz edip anlasaydı. çünkü kemalizm ve atatürk düşmanları, bu ülkenin temeline dinamit koyanlar, iyi biliyor ki kemalizm'i anlamaktan geçiyor onu zayıflatma çabaları çerçevesinde tezler üretmek. işte biz burada yanlış yaptık, atatürk'ü anlamadık, anlayamadık ve yaptığımız herşeyi de hiç uymamasına rağmen atatürkçü düşünce sistemine mal ettik.
işin içine atatürk ü soktukları an her tartışmayı kazandıklarını sanmaları. atatürk ü tartışılamaz, eleştirilemez bir ilah haline getirmeleri. kendilerinin hiç bir fikirsel argümanı olmayıp bundan 100 küsür sene önceki yaşam diliminde yaşamış ve hakkın rahmetine kavuşmuş bir insanın ( hiii atatürk e insan dedii) arkasına saklanıp tepeden inmeci bir tutum sergilemeleri. iktidara gelmiş hiç kemalist hükümet olmamasına rağmen 10 senede bir asker yoluyla yönetime el koymaları, ondan sonra bu hale gelmemizin sebebi özal demirel, menderes bikbikbiktir şeklinde atıp tutmaları. babam kafasına göre müdahle etti canı sıkılınca yönetime tabi. hiç bir serbest seçimde halkın teveccühünü kazanamamış olmalarına rağmen bu ülkeyi biz kurduk bu ülke bizim şeklinde atıp tutmaları.

tüm bu tuhaf ve garip eylemlerinin yanında hala utanmadan biz her türlü dogmayı reddediyoruz. bizim tek rehberimiz bilimdir şeklinde zırvalamaları şeklinde özetlenebilir.
(bkz: fem yurttan şiş sözlükte boşalt)
kâmalizm olarak mı kemalizm olarak mı yazılıyor? bu ne ya böyle.
olabilecek yada olmayabilecek çelişkilerdir. zira asıl çelişkiyi kemalizm de değil, kemalistlerde aramak lazımdır.
kemalist söylem içinde halk hem birtakım temel saf değerlerin taşıyıcısı olarak aşırı bir romantiklikle yüceltilmekte hem de yine romantik bir tavırla her türden gerici ,rejim karşıtı ve komplocu faaliyetlerin temel kaynağı olarak gösterilmektedir.
inkılapçılığı temel alıp , değişimin önünü açmış , modern bir düşüncenin, toplumun geriliği karşısında yaşadığı çelişki.
kemalizmin siyasal projesi bir yandan cumhuriyete ulusal egemenlik ülküsünü en iyi uygulayan ve temsil eden yönetim biçimi olarak bağlanmakken, öte yandan cumhuriyeti her tür tehdide karşı korumak adına halkın karar alma süreçlerine katılımını engelleyen politikalar önermekten geri durmamaktadır.*
(bkz: daha iyisi çıkana kadar en iyisi bu)