bugün
- sözlük erkeklerinin şımarık laubali tipler olması15
- jose mourinho67
- ateistlerin zeka seviyesi düşüktür12
- suriyelilere karşı sorumluluklarımız8
- türkiye de intihar vakalarının artması12
- kova burcu erkeği8
- ismail kartal duruşu8
- jose mourinho nun fenerbahçe ye transferi25
- eşcinsellik kendi kendini hadım etmektir27
- şimdiye kadar duyulan en güzel iltifat10
- neden sevgilim yok10
- insanı zengin hissettiren şeyler19
- seçme şansınız olsa hangi ülkede yaşardınız20
- tecavüz ettiği kızlarını müge anlı da arayan baba23
- barbara palvin'in aldatılması17
- türkiye akp lidir akp'li kalacaktır14
- kılıçdaroğlu'nun kuracağı partiye isim önerileri16
- aleyna tilki10
- ismail kartal8
- fethullah gülen öldü mü sorunsalı19
- geldi yine deli11
- türkiye cidden almanyadan daha iyi9
- 2001 türkiyesinin en gelişmiş ülke olduğu gerçeği10
- içine şeytan girse ne yaparsın13
- ümmetçilerin azerbaycan düşmanlığı10
- artık yazmayacağım9
- erkekler ne işe yarar19
- yanında karısı varken karı kıza bakan erkekler9
- arda güler11
- askerliğe veda gecesi8
- icardi190521
- 2 haziran 2024 küçükçekmece de çöken bina10
- iremga9
- anın görüntüsü11
- magicovento12
- carlo ancelotti8
- albay kemal13
- albay kemal'in yazdıklarıni okumamak9
- iq seviyesi yükseldikçe tanrı inancının azalması9
- siyasal islamcıların aslında kötü olmaması18
- en çok sevişmek istediğin kimse11
- 1 haziran 2024 borussia dortmund real madrid maçı25
- nihavend longa20
- true nickli yazar8
- en objektif siyasi parti9
- sokak kedilerine örgütlü saldırı başlayacağı gün9
- kadir mısıroğlu'na bir söz bırak14
- kizil kara14
- kadir mısırlıoğlu seven mhp'li sorunsalı15
- eskorta 220 bin lira gönderen adam9
kelebek isminin çoğul halidir.
Kuşların cıvıldadığı renkli bir yaz gününde, Alsancak'da bir banka oturmuş kendi ayaklarıyla oyuna dalmıştı küçük bir çocuk gibi. içinde gezinmekte olan kelebekleri elini sokup tek tek özgür bırakmak istiyordu. O kadar birikmişlerdi ki, bir an kendisinin yavaşça havalanacağını sandı..
Dakikalarca öylece oturup kurtarılmayı beklemeye koyuldu.
'O'na benzeyen yüzlerce yüze baktı; ama yüzlercesine.. Her baktığı 'O'ndan sonra yeni bir kelebek ekleniyordu diğerlerinin yanına; tam midesinin ortasına. Kendi ağırlığını neredeyse hissetmiyordu. Vücudunun ve kafasının ağırlığını taşıyan o kelebeklerdi sanki, fakat daha fazla ayakta tutmaya yetmedi kelebekler oğlanı; yine o banka salıverdi kendini.. Tekrar başladı ayaklarıyla oynamaya..
Saatlerce orada öylece oturup kurtarılmayı bekledi.
Kelebeklerin yol açtığı bir fırtına vardı sanki içinde. Körfeze giren her gemiye doğru koşup çılgınlar gibi bağırmak istiyordu, fakat buna gücü yoktu.. Henüz kendi ağırlığını bile taşıyamıyordu. Ayağa kalkmayı denemek istedi.. Kelebekler onun ayağa kalkmasında bir nebze yardımcı oldu ve doğruldu. Bir simitçinin yanına doğru ilişti ''O'nu seviyorum'' diyebilmenin düşüncesi bile ona yettikten sonra geri döndü ve yine o banka salıverdi kendini.. Yine başladı ayaklarıyla oynamaya.
Günlerce orada öylece oturup kurtarılmayı bekledi; tabi ki kelebekleriyle..
Elinde bir parça beyaz peynirden başka birşey yoktu. Ayaklarıyla oynuyordu. Kelebeklerini besliyordu. Yine 'O'na benzeyen yüzlerce yüze bakıyordu; ama yüzlercesine.. Baktıklarından sonra yeni bir kelebek ekleniyordu diğerlerinin yanına. Sanki canının içinde canlar vardı. Yüzeylercesi hem de..
Büyük uğraşlarla, az önce oturup ayaklarıyla oynadığı banka yavaşça uzandı. Berrak gökyüzüne bakmaya koyuldu. Bulutlardan şekiller çıkartmaya çalıştı ama her seferinde 'o'nun yüzüne benziyorlardı yine. Üstelik bulutlar da ona 'O'nun yüzü kadar uzaktı. Yine kelebeklerin sayısı artıyordu..
Aylarca orada öylece uzanıp kurtarılmayı bekledi. Ses çıkartmadan yine; kelebekleriyle..
Artık o kadar fazla birikmişti ki içindeki kelebekler, acı vermeye başladı. Sanki mide çeperini delmeye çalışıyorlardı, içini yavaşça kanatmaya başlamışlardı. Aniden yavaşça gökyüzüne havalanmaya başladı oğlan;
Yükseldi..
Yükseldi..
Yükseldi..
Yükseldikçe nefesi kesilmeye başladı.. ilk defa artık haykırmak zorunda olduğunu anladı ve var gücüyle boşluğa doğru bağırdı;
''SENi SEViYORUM !''
Onun bağırışıyla içindeki her bir kelebek özgür kalmıştı, fakat ağırlığını taşıyan bir şey kalmayınca çocuk, gökyüzünden aşağıya doğru düşmeye başladı. Düşerken saniyeler süresince kurtarılmayı istedi. Artık kelebekleri de yoktu. Bu büyük bir rahatlık olmalıydı nihayet, fakat istem dışı yollardan kendi sonunu hazırlamıştı. Üstelik ne yaparsa yapsın her türlüsü sonu olacaktı. Biliyordu..
Düştüğü yerde kanlar içinde yatmaktaydı. Çevresine doluşan yüzlerce insana son bir kez baktı; yüzlercesine... Dakikalarca kurtarılmayı bekledi..
insanlara son kez bakarken öksürdü ve ağzından son bir kelebek daha yavaşça gökyüzüne süzüldü.. Oğlan; yüzündeki tebessümle gozlerini yumdu.
Cesedi Alsancak'da, yüzlerce insan arasında saatlerce kaldırılmayı bekledi.
Dakikalarca öylece oturup kurtarılmayı beklemeye koyuldu.
'O'na benzeyen yüzlerce yüze baktı; ama yüzlercesine.. Her baktığı 'O'ndan sonra yeni bir kelebek ekleniyordu diğerlerinin yanına; tam midesinin ortasına. Kendi ağırlığını neredeyse hissetmiyordu. Vücudunun ve kafasının ağırlığını taşıyan o kelebeklerdi sanki, fakat daha fazla ayakta tutmaya yetmedi kelebekler oğlanı; yine o banka salıverdi kendini.. Tekrar başladı ayaklarıyla oynamaya..
Saatlerce orada öylece oturup kurtarılmayı bekledi.
Kelebeklerin yol açtığı bir fırtına vardı sanki içinde. Körfeze giren her gemiye doğru koşup çılgınlar gibi bağırmak istiyordu, fakat buna gücü yoktu.. Henüz kendi ağırlığını bile taşıyamıyordu. Ayağa kalkmayı denemek istedi.. Kelebekler onun ayağa kalkmasında bir nebze yardımcı oldu ve doğruldu. Bir simitçinin yanına doğru ilişti ''O'nu seviyorum'' diyebilmenin düşüncesi bile ona yettikten sonra geri döndü ve yine o banka salıverdi kendini.. Yine başladı ayaklarıyla oynamaya.
Günlerce orada öylece oturup kurtarılmayı bekledi; tabi ki kelebekleriyle..
Elinde bir parça beyaz peynirden başka birşey yoktu. Ayaklarıyla oynuyordu. Kelebeklerini besliyordu. Yine 'O'na benzeyen yüzlerce yüze bakıyordu; ama yüzlercesine.. Baktıklarından sonra yeni bir kelebek ekleniyordu diğerlerinin yanına. Sanki canının içinde canlar vardı. Yüzeylercesi hem de..
Büyük uğraşlarla, az önce oturup ayaklarıyla oynadığı banka yavaşça uzandı. Berrak gökyüzüne bakmaya koyuldu. Bulutlardan şekiller çıkartmaya çalıştı ama her seferinde 'o'nun yüzüne benziyorlardı yine. Üstelik bulutlar da ona 'O'nun yüzü kadar uzaktı. Yine kelebeklerin sayısı artıyordu..
Aylarca orada öylece uzanıp kurtarılmayı bekledi. Ses çıkartmadan yine; kelebekleriyle..
Artık o kadar fazla birikmişti ki içindeki kelebekler, acı vermeye başladı. Sanki mide çeperini delmeye çalışıyorlardı, içini yavaşça kanatmaya başlamışlardı. Aniden yavaşça gökyüzüne havalanmaya başladı oğlan;
Yükseldi..
Yükseldi..
Yükseldi..
Yükseldikçe nefesi kesilmeye başladı.. ilk defa artık haykırmak zorunda olduğunu anladı ve var gücüyle boşluğa doğru bağırdı;
''SENi SEViYORUM !''
Onun bağırışıyla içindeki her bir kelebek özgür kalmıştı, fakat ağırlığını taşıyan bir şey kalmayınca çocuk, gökyüzünden aşağıya doğru düşmeye başladı. Düşerken saniyeler süresince kurtarılmayı istedi. Artık kelebekleri de yoktu. Bu büyük bir rahatlık olmalıydı nihayet, fakat istem dışı yollardan kendi sonunu hazırlamıştı. Üstelik ne yaparsa yapsın her türlüsü sonu olacaktı. Biliyordu..
Düştüğü yerde kanlar içinde yatmaktaydı. Çevresine doluşan yüzlerce insana son bir kez baktı; yüzlercesine... Dakikalarca kurtarılmayı bekledi..
insanlara son kez bakarken öksürdü ve ağzından son bir kelebek daha yavaşça gökyüzüne süzüldü.. Oğlan; yüzündeki tebessümle gozlerini yumdu.
Cesedi Alsancak'da, yüzlerce insan arasında saatlerce kaldırılmayı bekledi.
(bkz: schmetterlinge im bauch)
iki saplı bıçaktır.
her kanat çırptıklarında içinize huzur dolduran şirin narin kısacık ömrü olan canlılar...
kelebekler osurmaz osursada duyulmaz diye bir atasözünde başrol oynayan uçan bi böcek türü..
ömürleri bir insana göre kısa bir kargaya göre çok kısa sevimli yaratıklardır.
izlemektir onları zevkli yapan, narin kanatları ile kollarınıza dokunuşlarıdır.
sevmeye dahi kıyamazsınız dokunursanız ölürler öyle bir sevgidir onlara duyulan sevgi.
renkleri, uçuşları, hareketleri. sanki mutluluktan dans eder onlarcası yüzlercesi.
1 güne neler sığdırırlar mutludurlar yine de. gülümserler sanki o güzelim çiçeklerin şekerli tadına bakarken.
sevmeye dahi kıyamazsınız dokunursanız ölürler öyle bir sevgidir onlara duyulan sevgi.
renkleri, uçuşları, hareketleri. sanki mutluluktan dans eder onlarcası yüzlercesi.
1 güne neler sığdırırlar mutludurlar yine de. gülümserler sanki o güzelim çiçeklerin şekerli tadına bakarken.
Ben beklemem diye devam eden esprinin başıdır. Tabi bir de 1 günlük ömürlerinde lambaya kafa atan bir hayvan çeşididir.
En nadide bulunan türü at zikinde olanlarıdır.
kelebekler, gerçek hayattaki yerleri mi, yoksa hayallerimizdeki mi? Şüphesiz özgürlüğün, rengin, hayalin temsilcisi kelebek... hür olarak, tabiatta, uçarlar... renk renk, benek benek, bazen beyaz bazen sarı... güzel hayaller uyundırırlar iç dünyamızda...
ama kelebeklerle tırtılların aynı varlık olduğunu düşündüğümüzde durum aynı mıdır? Kimbilir hangi kelebek, hangi zararlı tırtıldır ve yeşil yapraklara ne zarar vermektedir....
ama kelebeklerle tırtılların aynı varlık olduğunu düşündüğümüzde durum aynı mıdır? Kimbilir hangi kelebek, hangi zararlı tırtıldır ve yeşil yapraklara ne zarar vermektedir....
150000 türü mevcut olan sanat harikası özel kuşlardır kelebekler.
1 gün yaşıyor yalanıyla meşhur hayvan. Evet.
seni görünce karnımda kargalar uçuyo demiştim de küfür etseydin daha iyiydi demişti anlamamıştı ki öküz kelebeklerin 1 günlük ömrü varken kargalar 200 yıl yaşarmış. ben yanımdan hiç gitmesin istemiştim
ışığa aşıksan kelebek , allah a aşıksan meczup derler..
Sana gözüyle bakanlar teni , kalbiyle bakanlar seni görür..
Gözkapagi perdedir göze, açıktır..sen gòrüyom sanırsın.. gören sadece gözse , kör olduğuna kanıttır..
Sana gözüyle bakanlar teni , kalbiyle bakanlar seni görür..
Gözkapagi perdedir göze, açıktır..sen gòrüyom sanırsın.. gören sadece gözse , kör olduğuna kanıttır..
arka ayakları ile koku alır ve duyargaları dokunma ile aktif hale gelir.
Kara bata çıka yürürken, soğuğun kestiği kulakları rüzgarın sesini hala işitebiliyordu. Kalp atışlarının ritim tuttuğu kış şarkısının henüz bitmeye niyeti yok gibiydi. Yollar olabildiğine uzun, alabildiğine karla kaplıydı. insan çığlıklarını, silah seslerini arkasına almıştı. Her adımında bir kelebek daha, başının üstünde kanat çırparak O’na eşlik etmeye başlıyordu karla kaplı yollarda. Her bir adım yeni bir nefes gibiydi. Yaşamak, bu zamanlarda büyük marifetti. Ölüm ise pek çoğuna ödüldü.
Sundance film festivalin de jüri büyük ödülünü alan film. Şarmaşık filmini çok sevmiştim bunu da merakla bekliyorum. Günümüz türk sineması için çok önemli bir isim tolga karaçelik.
https://twitter.com/sunda...status/957455287002087425
https://twitter.com/sunda...status/957455287002087425
Fragmanı yayınlanan film. Fragman kötü bkm filmleri tarzında oluşturulmuş ama merakla bekliyorum filmi. Sanırım bu sulu komedi havasını seyirciyi çekmek için yaptılar. 30 mart'ta sinemalarda.
https://www.youtube.com/watch?v=5haJDNWiqUY
https://www.youtube.com/watch?v=5haJDNWiqUY
Tolga karaçelikin gişe memuru ve sarmaşık tan sonraki uzun metraj filmi. Bu cuma vizyonda.
absürd mizahla dirsek temasında yer yer duygulandıran senenin izlenesi filmlerinden. izleyin derim.
Bu dünya için fazla güzel olan ve boşuna yaşayan varlıklar. zaten hemen ölecekleri için gördüğüm yerde süreyi daha da kısaltmak adına kendilerine yardımcı oluyorum.
güncel Önemli Başlıklar