bugün

abidir, kardeştir,candır, karadenizin hırçın çocuğudur, sevilesi kaliteli insandır; hem müziğiyle, hem kişiliğiyle. erken göçüp gittin be. ruhun şad, mekanı cennet olsun.

"bu arada; hiç başımızdan eksik olmayan gökyüzüne, günün karanlık saatlerine, ara sıra kopsa da fırtınalara, bir gün boğulacağımız denizlere, eski günlere, neler olacağını bilmesek de geleceğe, kötülüklerle dolu olsa bile tarihe, tarihin akışını düze çıkarmaya çalışan tüm güzel yüzlü çocuklara, donkişotlar 'a, ateş hırsızlarına, ernesto "Çe" guevara'ya, yollara-yolculuklara, sevgililere, sevişmelere, sadece düşleyebildiğimiz olamamazlıklara, üşürken ısınmalara, her şeyden sıcak annelere, babalara ve tadını bütün bunlardan alan şarkılara kendi sıcaklığımızı gönderiyoruz. kötü şeyler gördük. savaşlar, katliamlar, ölen-öldürülen çocuklar gördük. kendi dilini, kendi kültürünü, kendisini kaybeden insanlar, topluluklar gördük. yanan köyler, kentler, ormanlar, hayvanlar gördük. yoksul insanlar, ağlayan anneler, babalar, her gün bile bile sokaklarda ölüme koşan tinerci çocuklar gördük. biz de öldük. ama her şeye rağmen bu yeryüzünde şarkılar söyledik. teşekkürler dünya."

sen bu sözlerinle dünyaya teşekkür etmişsin, bizden de sana sonsuz teşekkürler karadeniz hırçın çocuğu. yokluğunun 5. yılında da unutmadık seni, unutmayacağız.
Şair ceketli çocuk olarakta bilinir karadenizin delikanlısı.Safkan trabzonsporlu.Karandeniz'in hırçın dalgaları arasından dünyaya bitarafı eksik bir şekilde gülümseyen ölümsüz kahraman.son zamanlarında güçten düssede konserlerine ara vermeyen ve müziğe sımsıkı sarılan hemşerim.Sonunda herkezin gideceği yere erken gitmeyi seçtin ama biz seni unutmayacağız.
bıkmadan dinlenen, hayranlıktan çok çoğunlukla abi gibi görülen, çoğu karadenizli kardeşimiz gibi çernobilden nasibini almakla yitirdiğimiz değer.
bugün gazetelerde merhum üstada iftira atanların allah belasını versin.http://www.milliyet.com.tr/kazim-koyuncu-nun-agabeyi-kardesim-pkk-sempatizani-degildir-/turkiye/sondakika/06.07.2010/1260004/default.htm.
Abisi bugün tüm efendiliği ile yersiz asılsız çirkin iftiraları cevaplamıştır.
bir insan bu kadar mı temiz kalpli, bu kadar mı içten, bu kadar mı duygu ile şarkı söyleyen, bu kadar mı sizin bizim gibi olabilir? sorusuna verilecek en güzel cevaptır.

gitmeseydin be kazım abicim gitmeseydin.
hopa'lıların halen müthiş bir bilinçle sahip çıktığı, aramızdan çok erken ayrılmış bir değerdir.
- ölmüş adamın arkasından atıp tutmaya utanmayan bazı kendini bilmezler olsa da, onu tanımayacak olan gelecek nesillere, ısrarla anlatmamız gereken bir insandır. eserlerinin, gelecek kuşaklara aktarılması için, elimizden geleni yapmalıyız.
lazcayı sevdiren ve tanıtan insandır.
7 Kasım 1971, Artvin - 25 Haziran 2005, istanbul
bu kısa hayata güzellikler sığdırmayı bilmiş, çoğu çağdaşının sahip olamadığı insani vasıflarından ötürü geniş halk kitleleri tarafından kabul görmüş sanatçı kişisi.
adam gibi adam derler ya, öyle işte..
marmaris'te yalancı boğaz yolunda bulunan ismi verilmiş ormanın durumundan ne kadar sevildiği bellidir...
mezarı hopadadır.
ilginçtir, başlığa bir şeyler yazarım onu özlediğimi ifade ederim diye girdim, baktım, okudum yazılanları ve tam bir şeyler yazacakken onu ne kadar çok özlemiş olduğumu ve hiçbir kelimeyle bunu anlatamayacağımın farkına vardım.sadece, çok özledim.özledim.özledim.tanışmadık hiç..ama ben seni çok özledim.
Kazım abim...
önceki gece sesini duyar gibi olduk olimpiyatta. bize seslendin sanki; haydi uşaklar diye...
uşakların geldi gayrete...
aldık gaybananın kupasını abim.
dur daha ama...
az kaldı.
yakındır gelecek şampiyonluk da yeniden.
koşarak geleceğiz yanına...
güçlülere karşı güçsüzlerin de bir şeyler başabileceğini gösteren takım dediğin Trabzonspor'un uçar gibi gelecek yanına...
dualara karışacak tezahüratlar...
tezahüratlara senin türkülerin...
geleceğiz abim...
yakın...
az önce cine5 adlı televizyon kanalında kazım koyuncu belgesi adı altında, kazım koyuncu'nun hayatını anlatan bir belgeseli izledim..izledim izlemesine de 'ağlamak' neyin nesiydi, onu anlayamadan, seni kaybetmenin ne kadar acı olduğunu bir kez daha anladım kazım abi..
cine5'in portreler adlı programında dün gece kazım koyuncu belgeseli vardı.
kazım'ın kendi çektiği görüntüler de vardı belgeselde. elinde kamera çocukken maç yaptıkları yerleri çekmiş. burdan korner kullanır burdan penaltı atardık diyor.

çocukluğu top oynayarak geçmiş bir karadenizli olarak feci duygulandım o an. o artvinli ben rizeli. köyümüzün evi de aynı, çay bahçelerimiz aynı, insanlar aynı, dilimiz aynı, soludugumuz hava aynı... hey gidi kazım koyuncu.

ölümü hatırlattın bana.
lise son sınıfta iken milliyette ölümünden 6 ay önce kanser olduğunu okumuştuk.kazım koyuncuyu pek çok insan ölümünden sonra tanımış olmasına rağmen biz hayranıydık.ölüm hep kaliteli insanları mı bulur genç yaşta diye isyan ettiğimizi hatırlarım.ne zaman aşık olsam ben seni sevdiğumu da dünyalara bildirdim diye başlayıp devam eden şarkısını dinlerim.o olsaydı buralar daha bi güzel olurdu.daha bi sarılırdık bu toprağa,bu toprağın insanına,bu toprağın kültürüne batı hayranlığını bırakarak.gidecek zaman mıydı be kazım?
dünyada ondan daha iyi müzik yapan bi sürü insan vardır. olmaz mı, konçertolar, senfoniler, marşlar yazan müzisyenler var. ama kazım koyuncu kadar yaşadığı topraklardan beslenebilen bi müzisyen daha yoktur. onun yokluğu sıradan bi yokluk değildir, eksikliktir. sesiyle bi coğrafyayı etkisi altına almış, söyledikleriyle bi halkı uyandıran. savunduklarının doğruluğunu kendi ölümüyle kanıtlayan bir başka müzisyen daha var mıdır?

sevmesem öyle kolay çekip gitmek yaralı bir kuş gibi. selam olsun sana.
yıkıcıdır,
ama kendini bilmez değildir. *-*
anladığım kadarıyla dünya görüşü sol du.
hastası olduğum gülbeyaz dizisi sayesinde ismini duyup cismini gördüğüm ve o günden sonra kendisini inanılmaz sevip saygı duyduğum ve bir yaz tatili sırasında tam yemeğe inecekken açık olan tv den ölüm haberini duyduğumda yatağa oturup orada çakılıp kalmama sebep olmuş gerçek sanatçılardan birisiydi.
bütün türkiyeyi koyverup gitmiştir. sanatın ayrı şey sanatçının ayrı şey olduğunu tüm türkiyeye ispat etmiştir. karadeniz gençlerinin bir nevi idolü olmuştur. (bkz: karmete)
başlığı sol frame de gördüğüm anda aklıma gelen şarkının sözlerini yazmamakta direndim ama, yazıyorum arkadaş!
"çok özledim.her kahraman gibi erken gittin."
kişisel olarak tanımam ama eminim ki bu dünyanın gördüğü en temiz insanlardan biriydi, çok erken gitti. daha yapacak çok şarkı, çok eylem vardı be kazım abi.
gidişi doğum günlerimde hüzünlenme sebebim oldu. her 25 haziran garip bir hüzün çöküyor bünyeye, işte gidiyorum deyişi geliyor akla...
"Bu arada; hiç başımızdan eksik olmayan gökyüzüne, günün karanlık saatlerine, ara sıra kopsa da fırtınalara, bir gün boğulacağımız denizlere, eski günlere, neler olacağını bilmesek de geleceğe, kötülüklerle dolu olsa bile tarihe, tarihin akışını düze çıkarmaya çalışan tüm güzel yüzlü çocuklara, Donkişotlar 'a, ateş hırsızlarına, Ernesto "Çe" Guevara'ya, yollara-yolculuklara, sevgililere, sevişmelere, sadece düşleyebildiğimiz olamamazlıklara, üşürken ısınmalara, her şeyden sıcak annelere, babalara ve tadını bütün bunlardan alan şarkılara kendi sıcaklığımızı gönderiyoruz. Kötü şeyler gördük. Savaşlar, katliamlar, ölen-öldürülen çocuklar gördük. Kendi dilini, kendi kültürünü, kendisini kaybeden insanlar, topluluklar gördük. Yanan köyler, kentler, ormanlar, hayvanlar gördük. Yoksul insanlar, ağlayan anneler, babalar, her gün bile bile sokaklarda ölüme koşan tinerci çocuklar gördük. Biz de öldük. Ama her şeye rağmen bu yeryüzünde şarkılar söyledik. Teşekkürler dünya." Kazım Koyuncu nun akıllardan çıkmayan sözü.*
"bendeki trabzonspor sadece futbolu temsil etmiyor, zaten etmemeli de...
trabzonspor, türkiye’de sürekli şampiyon olanlar dışında olan her şeyi temsil ediyor..."

açıklamasına vefatından 5.5 yıl sonra rastlanmış bir kere daha aşık olunmuş güzel muhabbet insanıdır.
trabzonspor'luluğun salt bir takım desteklemek değil bir hayat görüşü olduğunu bir kere daha sokmuştur gözümüze.
hep özlenmektedir.
Hep özlenecektir.
hopa doğumlu sosyalist sanatçı,toprağı bol olsun.