bugün

KAZDAĞI NDA ALTIN ÇIKARILIRSA NELER OLACAK?
Kaz Dağı nda altın çıkarılırsa 1 trilyon ton toprak işlenecek, 400 bin ton siyanür kullanılacak.

Kaz Dağı nda altın çıkarılırsa; 2 milyon 580 bin dönüm orman, 10 milyon zeytin ağacı etkilenecek.

Kaz Dağı nda altın çıkarılırsa; su kaynakları azalacak ve kirlenecek.

Kaz Dağı nda altın çıkarılırsa; orman köylülerinin geçim kaynağı azalacak ve göçe zorlanacak, 20 bin zeytin üreticisi, 80 bin zeytin işçisi ile 30 bin aile etkilenecek.

Ürünlerimize alıcı bulamayacağız. Bölgemize turist gelmeyecek.

Her yıl zeytinden, zeytinyağından ve diğer tarım ürünlerinden elde edilen 650 milyon dolar ve ayrıca turizm gelirleri kesilecek.

Bir altın madeninin ömrü 10 yıl Kaz Dağı nda altın çıkarılırsa 10 yıl sonra siyanür çukurlarıyla üzerinde ot bitmeyen toprak dağları kalacak. 10 yılda verilen zarar yüzlerce yıl temizlenemeyecek. Siyanür ve ağır metallere maruz kalacak, zaman içinde ölümcül hastalıklara yakalanacağız.

Herşey Para!
Kapitalizmde her şey kar için yapılır. Halka ait olan kamu malları pazarlanır., Hatta Ülkenin kendisi pazarlanır. Doğa tahrip edilir. Bunlara karşı mücadele edenler de tıpkı Bergama köylülerinin mücadelesi gibi bölücülükle, dış mihrakların işi olarak damgalanır.

Doğa katliamına karşı mücadele edenleri dış mihrakların işi diyerek tukaka etmeye çalışanların, Altın arama işini yapan firmaların çoğunun yabancı firmalar olduğunu görmezden gelmesi yada unutmuş olmaları işin bir diğer tarafını oluşturuyor. *
sonuna kadar desteklenmesi gereken kampanyadır. kaz dağları gibi oksijen deposuyla, mitleriyle ve görselliğiyle herkesi etkilemiş olan bir doğa harikasına kimsenin el sürmeye, tecavüz etmeye hakkı yoktur.
(bkz: altina hayır)
bazıları doğa katlediliyor diyor bazılarıysa türkiye nin zengin olmasını istemeyen dış güçler(!) böyle propaganda yaptırıyor diyor hangisi daha doğru bilinmeyen durum.
altincı filo defol

bir gazetede manşetti unuttum şimdi.
bakan güler in yaptığı açıklamaya göre şimdilik sadece orada maden olup olmadığını araştırmak için sondaj çalışmaları yapılıyormuş eğer maden bulunursa bu kez işletme ruhsatı almak için başvurulacakmış ve bu izinleri almak hiç kolay değilmiş yani şirketin çevreye etkileri kabul edilebilir(!) düzeyde olması gerekiyormuş.ayrıca henüz bir maden bulunmadığı için siyanür kullanımı şimdilik söz konusu değilmiş ve kullanılacak olursa da onun derelerden akması ve akarsuya karışması diye birşey olmayacakmış...
http://www.radikal.com.tr/haber.php?haberno=236198

(bkz: kazın ayağı öyle değil bayım) *
panik yapılmaması gereken durum muş.. efenim, henüz altın bulunama mış, önce oyalım bir altını doğal güzelliğin, nasıl olsa, dünyanın her yerinde altın siyanür'le çıkartılıyor muş, ulan biz kim oluyoruz ki, buna karşı çıkacağız, ben diyorum ki, ülke tehdit altında, nasıl olsa dünya'nın bütün büyük devletleri de nükleer denemeler filan da yapıorlar, dünya'nin her yerinde, biz bunada mı el atsak ne, nasıl olsa, her yerde bu iş aynı şekilde yapılıyor.

altın 1 ytl olacak, hele bir çıksın oradan altın, siyanür'le yapılsa da mühim değil, gerekli izinleri alırız, hayır baştan tepki vermeye gerek yok, gazı sıkacakları gün toplanırız, her işimizi yumurta kapıya gelince yaptığımızdan, önceden tepki veren bu hayalperest çevrecileri anlamakta zor oluyor hani...
uşak ın ulubey ilçesinin inay köyünde son 2 seneden beri siyanürle altın çıkarma işlemi sürüyor. yerli halk defalarca mitingler düzenlese de kimsenin umurunda olmayan jandarmanın bile altıncıların yanında yer aldıgı olaylar gelişiyor. bu da şöyle olacak efendim. çanakkale halkı siyanür işlemine itiraz edecek. sonra gizliden gizliye işe koyulacak madenciler. ardından halk uyanacak. yerel gazetelerin de çagrıldıgı mitingler düzenlenecek. gazeteler sayfa sayfa siyanürün zaralarını anlatacak.en son halk ile madenciler arasında jandarmanın da madenciler tarafında yer aldıgı bir çatışma çıkacak. sonra unutulup gidilecek. altınlar cıkarılacak. ormanlar mahvolacak. insanlar siyanür soluyacak. ve birileri biraz daha zengin olacak. *
bulunan altının %50 sinin oradaki yaşayanlara verildiği takdirde tıss olucak hadisedir.
medyanin bayagi bir ilgisini cekmis olan hadisedir.

dun cnnturk'de dagin basindaki bir muhabirin canli baglantiyi " ben bilmem ne cnnturk kaz daglari " diyerek bitirmesi yarilmaya sebep olmustur.
sadece kaz dağlarında değil, türkiyenin hatta dünyanın herhangi bir noktasında siyanürle altın aranmasına hayır. hayır yahu hayır!
destek verdiğim konudur.akp'nin imf'ye borçlarını ödeme yollarından birisidir.onlar için halk artık yoktur. zaten hiç olmamıştı ! kendi vatandaşının anasına söven bir başbakan; kaz dağının da, ordaki ormanlarında, köylünün de anasını satar.bu da yetmedi çıkarılan altınları promosyon olarak şok fiyata avrupa ve abd'ye pazarlar.
(bkz: siyanur bulamazlarsa ellerini kullansinlar) **
yalçın doğan'ın bugün köşesinde yazdığına göre:
http://www.hurriyet.com.t...1&gid=61&sz=24516
hayrünnisa hanım çankayanın restorasyonu için 30.7 milyon ytl harcayacakmış, tabi para lazım talan edin anasını satayım bu toprakları.dağ, taş, toprak, akarsu ne varsa kazın, yıkın, satın savurun...
yahu karde$im,güney afrika'da nasıl çıkarıyorlarsa siz de öyle çıkarın demek farz oldu şimdi.
yahu bi susun,işini yapsın millet.
onlar bilmiyor mu sanki siyanur nedir,ne değildir.
bazı insanlar propaganda yapmak için geberiyor.
(bkz: bergama yı ikna ettik yalanı) * * *
(bkz: kaz kafalılıkta sınır tanımamak)
şunu da eklemek gerekir ki, kaz dağları'ndan çıkacak altın türkiye'ye kalmayacaktır. orada bulunduğu düşünülen 300 ton altının yalnozca yüzde 2'si, yani 6 (yazıyla altı) tonu devlete gelir olacaktır. gerisi yabancı şirketlerin kasasına gidecektir. buna karşı çıkanları vatan haini ilan etmeden önce bir on dakika düşünmek gerekir. gerçi, greve giden telekom işçilerini, barzani'yle ilişkilendiren grev kırıcı, sermayenin kayıtsız şartsız destekçisi medya, kaz dağları'nda altın aranmasına karşı çıkan insanları da "dış mihrakların" oyuncağı yaptı. herkese hayırlı olsun. altın çıkacak, zengin olacağız. allah'ım ne saadet.
insanın para icin ne kötülükler yapabilceginin en acık göstergesidir. yazıktır günahtır o canım güzellğe temiz havaya acımamak kalpsizliktir. bu insanlar cocuklarına ne bırakacaklar cok merak ediyorum.
geriye kalan tek hainliktir yöre için!

bir zamanlar yeşiliyle, oksijeniyle, suyuyla ünlü bir altınoluk vardı, bilenler bilir. ağaçlar kesildi, hava ve su kirlendi, yere göğe ev dikildi.

bir de altın arayın tabi, bize ve geleceğimize güzel hiçbir şey bırakmayın!
(bkz: ölüler altın takar mı)
emperyalizm için çok basit bir tanım yapılır lise okullarında. emperyalist devletler, zayıf devletleri, hammadde kaynağı ve pazar olarak kullanırlar. işte tam da bunun örneğidir, kaz dağlarında siyanürle altın aranması. gerçi, levis kayseri'de üretiliyormuş oğlum diye övünen insanlar, ne anlasın emperyalizm'den, kapitalizm'den. benimki de iş işte.
gats ve getirileri.
hilmi güler, zamanında bergamalı köylülere yapılan ithama benzer bir şekilde altın madenlerine karşı çıkan herkesi dış güçleri desteklemek ve vatana ihanet etmekle suçlamıştır. yani kaz dağları etrafında yaşayan köylüler hain, bergamalılar hain, çevreciler hain, turizmciler hain, biz yazarlar hain... bi tek bu madenci firmalar, uluslararası tekeller vatansever, akpli bakanlar vatansever.
"zeus gerçek olaydı da, oralarda yıldırımı bi dürteydi şunlara" diye düşünmekten alamıyor insan kendini, bunları görünce.