bugün

yücelerden yüce gördüm, erbabsın sen koca tanrı!
alim okur kelam ile sen okursun hece tanrı!
erliği ile anılır filan oğlu filan deyu, anan yoktur atan yoktur, sen benzersin piçe tanrı!
kıldan köprü yaratmışsın gelsin kulum geçsin deyu, hele biz şöyle duralım, yiğit isen geç a tanrı!
garip kulun yaratmışsın, derde mihnete katmışsın, onu aleme atmışsın, sen çıkmışsın uca tanrı!
kaygusuz abdal, yaradan, gel içegör şu cüradan! kaldır perdeyi aradan, gezelim bilece tanrı!

kaygusuz abdal

bu siirin yazari olan ve 1341-1444 yillari arasinda yasadigi sanilan halk ozani
15. yüzyılda yaşamış halk ozanlarından biridir. hece ölçüsünün yanında aruz ölçüsünü de kullanmıştır.
bektaşi ozanalarındandır.şiirlerinde tasavvuf düşüncesini ve bektaşilik ilkelerini özgür bir düşünce ile,softa görüşlerle alay ederek savunmuştur.
eşeği saldım çayıra otlaya karnın doyura, gördüğü düşü hayıra yoranında avradını diyen halk şairlerindendir...
manzum eserleri: divan, gülistan, mesnevi-i bab kaygusuz, gevhernâme, minbernâme
mensur eserleri: budalanâme, kitab-ı miğlate, vücudnâme
manzum mensur karışık eserleri: saraynâme, dilgûşâ
abdal musa'nin tekkesinden ciktigini dusundugum halk ozani.
prof. dr. abdurrahman güzel tarafından yazılmış kitabın ismi.
akçağ yayınlarından çıkan kitap 496 sayfadır.
tasa, dert edinmeyen insanlara da denir. apdal, aptal gibi de vurgulanır bazen.
bilinen 3 tane mensur eseri vardır. bunlar: budalaname, vücudname ve kitab-ı miglate'dir.
edebiyat dersi kapsamında istisnasız her sınavda öğrencinin önüne soru şeklinde gelen insandır. başarılıdır.
15.yüzyıl tasavvuf şairidir. alevi-bektaşi edebiyatının kurucusu sayılır. kuvvetli bir din ve tasavvuf kültürüyle yüklü şiirlerini hem hece hem de aruz ölçüsü kullanarak yazmıştır.

yazdığı eserlere nefes denir; çünkü hacı bektaş-ı veli'nin tekkesinde 40 yıl kulluk etmiştir. nefeslerinin çoğunda sırlı, hiciv- mizah motifleri, tekerlemeler, simgeler katarak insanlık kusurlarıyla ve ham sofulukla alay etmiştir. tasavvuf inanışlarını nükteli bir biçimde eserlerinde dile getirmiştir.
Kıldan köprü yaptırmışsın
gelsin kullar geçsin deyi
Hele biz şöyle duralım
kolaysa gel sen geç a tanrı

diye dayılanan şair olarak hatırladığım muhalif halk ozanıdır.
alanya beyinin oğludur asıl adı alaaddindir. birgün ormana geyik avına cıkar bir ceylan görür ve onu okuyla yaralar. yaralı ceylanı takip eder. bir tekkenin içine girdiğini görür. dervişlerden ceylanı kendisine vermelerini ister onlar kendilerinde ceylan falan olmadığını söylerler o sırada abdal musabelirir ve böğrüne batmış bir ok çıkarır bu seninmi diye sorar ve kaygusuz onun keramet sahibi bir kişi olduğunu anlar, abdal musaya intisab eder. (bkz: kaygusuz abdalın menkabevi hayatı)
şiir mevzusundan hazetmediğim halde, her okuduğumda parçalı bomba etksi yaratan;

Bir kaz aldım ben karıdan
Boynu da uzun borudan
Kırk abdal kanın kurutan
Kırk gün oldu kaynatırım kaynamaz

Sekizimiz odun çeker
Dokuzumuz ateş yakar
Kaz kaldırmış başın bakar
Kırk gün oldu kaynatırım kaynamaz

Kaza verdik birkaç akça
Eti kemiğinden pekçe
Ne kazan kaldı ne kepçe
Kırk gün oldu kaynatırım kaynamaz

Kaz değilmiş bu be azmış
Kırk yıl Kafdağı' nı gezmiş
Kanadın kuyruğun düzmüş
Kırk gün oldu kaynatırım kaynamaz

Kazı koyduk bir ocağa
Uçtu gitti bir bucağa
Bu ne haldir hacı ağa
Kırk gün oldu kaynatırım kaynamaz

Kazımın kanadı sarı
Kemiği etinden iri
Sağlık ile satma karı
Kırk gün oldu kaynatırım kaynamaz

Kazımın kanadı ala
Var yürü git güle güle
Başımıza kalma bela
Kırk gün oldu kaynatırım kaynamaz

Suyuna biz salduk bulgur
Bulgur Allah deyü kalgır
Be yarenler bu ne haldır
Kırk gün oldu kaynatırım kaynamaz

Kaygusuz Abdal n' idelim
Ahd ile vefa güdelim
Kaldırıp postu gidelim
Kırk gün oldu kaynatırım kaynamaz

şiirinin sahibi olup, insanı gülerken ağlatma/gülmekten ağlatma yeteneğine sahiptir.
mekanı hep dilediği yer, toprağı da bol olsun.
aynı zamanda bektaşi halk ozanlarındandır.
Tanrı'ya aşağıdaki sözleriyle başka işin mi yoktu diyebilme cesaretini göstermiştir.

Ademi balçıktan yoğurdun yaptın,
Yapıp da neylersin, bundan sana ne?
Halk ettin insanı saldın cihana
Salıp da neylersin bundan sana ne?

Bakkal mısın teraziyi neylersin?
işin gücün yoktur gönül eylersin
Kulun günahini tartıp neylersin?
Geçiver suçundan bundan sana ne?

Katran kazanını döküver gitsin,
Mümin olan kullar didara yetsin
Emreyle yılana tamuyu yutsun
Söndür şu ateşi, bundan sana ne?

Sefil düştüm bu alemde naçarım
Kıldan köprü yaratmışsın geçerim
Şol köprüden geçemezsem uçarım
Geçir kullarını bundan sana ne?

Kaygusuz Abdal der, cennet yarattın
Cehenneme nice kulları attın
Nicesin ateş-i aşk ile yaktın
Yapıp da neylersin bundan sana ne?
14. yüzyıl tekke şairidir.
şiirlerinde hece ölçüsü ve aruzu kullanmıştır.
dili açık ve yalındır.
eserleri didaktiktir.
alevidir.
bektaşi şairidir.
yunus emre'den etkilenir.
nefesleriyle ünlüdür.
alaycı, nükteli, iğneleyici ve mizahi bir anlatımı vardır.
Asıl adı Alaaddin Gaybi'dir.
yücelerden yüce tanrı
gündüzlerden gece tanrı
ismin vardır cismin yoktur
sen benzersin hiçe tanrı.

dizelerini hatırladığım 14. yüzyıl ozanıdır.
tasavvuf erbabı olduğu konusu, yazdığı şiirler ile şüpheye mahal bırakmayacak derecede yanlış olan şairdir.
bunları diyebilen birisine ne desem günaha girmeyeceğimi bildiğimden,
gelmişine geçmişine sövmek istiyorum ama...

ama günah...
(bkz: kıldan köprü yaratmışsın gelsin kullar geçsün deyü)
15.yüzyılda yaşamış halk edebiyatının önemli şairlerindendir. Beypazarı kabaca'da türbesi bulunmaktadır.
Yücelerden yüce tanrı
Gündüzlerden gece tanrı
ismin vardır cismin yoktur
Sen benzersin hiçe tanrı

Senin kulların anılır
Atası anası ile
Senin anan baban yoktur
Benzersin bir piçe tanrı

Ali ile bir olmuşsun
bir mektepte okumuşsun
ali olmuş hafız kelam
sen okursun hece tanrı

kıldan bir köprü yapmışsın
gelsin kullar geçsin deyu
hele biz şöyle duralım
yiğit isen sen geç tanrı

Seni her yerde görürüm
için dışını bilirim
Sırrın halka faş edersem
Halin nice olur tanrı

Yücelerden yüce gördüm
erbapsın sen koca tanrı
bu allahlığı sen nerden
satın aldın kaça tanrı

yaratmışsın bağ-u cennet
kulların etsinler sohbet
cehennemi ne yarattın
be akılsız koca tanrı

unuttuk diye namazı
bizi ateşe atarsın
kul yanması abes değil
gel bas kızgın saca tanrı

Kaygusuz’um der buradan
cümle mahluku yaradan
kaldır perdeyi aradan
gezelim beraber tanrı

kaygusuz abdal

beğendiğim eserlerindendir.
Bugün Antalya elmali'nin tekke köyü olan yerde Abdal musa'nin dergahi yer almaktaydi(suan dergahin oldugu yerde abdal musa turbesi bulunmakta). Kaygusuz abdal da bu dergahtaki abdal musanin öğrencilerinden biridir.
şathiyeleriyle dikkat çeken halk ozanımızdır.
Şiirşerini okurken tövbe Estağfurullah dedirten mahlası gibi kaygısız bir halk edebiyatı şairi.