bugün

erkeklerden daha yüksek bir potansiyeldir.. erkeklerin attığı yalanlar rahatlıkla farkedilirken kadınlar daha planlı ve tedbirli yalanlar atarlar.
(bkz: yalancı yalan söyleyemeyendir)
kadınlar en ince ayrıntısına kadar kurgulayarak yalan söyler. hatta yalanı yakalanıınca vereceği cevabı bile önceden hazırlamıştır.
kadına biçilen toplumsal rol; "anne" olduğundan ve annenin dokunulmazlığı babanın dokunulmazlığından daha sert olduğundan kadın daha büyük yalanlar atıp ağlayarak kurban rolünü oynayabilir. başı okşansın diye bekler ve döngü hep böyle devam eder. içinden ona inananları salak olmakla itham etse de dışından sahte bir gönül borcu duyarmış gibi. bikaç kendine benzeyen asalağı etrafına toplayıp zırlar.

aldatma vakalarında da görüyoruz; erkeğin meselesi hep daha göz önünde duruyor. kadınsa bir bahaneye sığınıp erkeğin yeterli bir erkek olmadığını, ihtiyaçları olduğunu ve bu ihtiyaçları partnerinin karşılayamadığını söylüyor. oysa bitirse ya da boşansa mesele kapanacak. ama hayır. o erkeğin güçsüzlüğünün altı muhakkak çizilmeli. güçsüz mü? değil ama kadın haklı olabilmek için erkeği bitirmeli.

unutturmayacağım; bir adam karısının pornosunu görüyor internette ve bir programa katılıyor. programdaki diğer kadınlar; "sen porno mu izliyorsun" diye adamı yargılıyorlar. kadının oradaki sadakatsizliği, yaptığı ayıp, aile birliğine verdiği zarar konuşulmaz oluyor ve adamın porno izlemesi utanç verici kılınıyor. olay hemen çarpıtılıyor. hemen başka bir evreye geçiliyor. hemen hafifletiliyor.

bu meseleyi sakın aklınızdan çıkartmayın. küçücük bir örnek sadece ama unutmayın. bu o kadar önemli bir haldi ki zira. üzerine düşündüğünüzde sosyolojik olarak erkeğin getirildiği hal çok belirginleşiyordu incelendikçe.

erkek gerçekten de bizim bu rezil düzenimizde çok aşağılık bir şeymiş gibi algılanıyor. erkeksilik küfrü hak ediyor ve güya yok edilmeli. uydu erkekler, yani kadınlar tarafından çekici bulunmayan ama tedarikçi, ilgili erkekler henüz farkında değil fakat o kadınlar günün sonunda alfayı istiyorlar. kendileriyle ilgilenmeyen, hatta kaba, biraz düz o tipleri istiyorlar. çantasını taşıyan, ona bir omuz vazifesi gören, dertlerini dinleyip akıl vereni değil, kural koyanı, sınır çizeni istiyorlar. biçok genç erkek şunu yaşamıştır ve yaşamayanlar da yaşayacaktır; hiçbir çekici özelliği olmamasına rağmen her erkek grubunda bir erkek sivrilir ve siker geçer. duygusal bağ çok kurmaz, kibar davranmaz, özenli değildir vs. ama mutludur ve kadınlar ona tapar. onun için kavga ederler. birbirlerine girerler. asalak ise kırıntı toplar. melisa'nın on sekiz yıl sonra kendisine döneceğini sanır. melisa'yı çok sevdiği için bu gerçek aşkın muhakkak hayati bir karşılığı vardır. bekler de bekler. melisa'nın yollarına çiçekler serer, melisa'ya pahalı hediyeler alır. melisa'nın çantasını taşır. bir alfa ise melisa'yı rehbere, "melisa 16" diye kaydetmiş, belki onu çoktan sikip atmış, diğer melisa'lardan ayıracak farkı bile unutmuştur. on altıncı melisa'dır o. eften püften bir melisa.

kardeşlerim kadınlar da erkekler de gerektiğinde yalan söylerler. ama kadınlar daha yalancıdır. kesinlikle böyledir.
%80 daha fazladır şeytana papucunu ters giydirirler.