bugün

siyah kan'i yazan olağanüstü yaratık. bu adamın kafasının içinde olmak istemezdim.
Bu hafta D&R'da jean christophe grange ile bir hafta etkinliği adı altında bütün kitaplarında %30 ve %40'a varan indirimler yapılmaktadır. Yazarın kitaplarını alacaklar için kaçırılmayacak fırsattır.
son romanı sisle gelen yolcu, ellerimde tam 11 saatte bitti.
tum kitaplarini okudugum nadir polisiye yazarlardan biri.son romani digerlerinden bir gomlel usttedir.
üstün bilgi birikimine ve mükemmel hayal gücüne sahip olan yazar. bana göre de en iyi eseri siyah kandır.
muhafazakar bir fransız yazar. istisnasız her kitabında katolik hıristiyan dinini övücü betimlemeler yapıyor.

bunu bir türk yapsa kıyamet kopar, ismi 'yobaz yazar' olarak anılır. lakin bir fransız yapınca ses çıkaran olmuyor.
garip.
kaiken adlı son romanı kitapçıların raflarında yerini almış usta fransız polisiye ve gerilim yazarı.
polisiye-gerilim kitaplarının tartışmasız kralı olan fransız yazar. bütün kitapları okundu ama siyah kan bir başkaydı.
Kaiken şu an elimde. Umarım sisle gelen yolcu gibi olur, ölü ruhlar ormanı gibi değil.
bu yaz kıl dönmemle beraber okuyacağım yazar.
Her kitaptan sonra höhh dedirten ama zamanla sonunu bile tahmin edebileceğiniz kadar yalama olabilecek yazardır. Yine de başarılı değil mi
beni kitapla tanıştıran adam harbi çok fena yazan bir kardeşimiz tüm kitaplarını okudum som bi iki tane kaldı.
korsan kitaplarını alıp okuduğum yazar. türk düşmanına para kazandıracak değilim.
tüm kitaplarını okumuş birisi olarak şunu söyleyebilirim ki dünyanın en iyi polisiye yazarı jean christophe grange' dır. tess gerritsen, dan brown gibi yazarlar yanına yaklaşamazlar.

genel olarak tarzı şu şekildedir; mümkün olduğunca betimleme yaparak okuyucuya kendi kafasındaki ortamı anlatmaya çalışır. zaten mesleği gereği grange çok fazla seyahat ettiği için betimleme yeteneği çok iyi konumda.kitapların çoğunda afrika kıtasına gidilir, ormanlar vazgeçilmezdir. genelde bağımsız iki karakter ayrı yerlerde yaşarlarken yolları bir şekilde kesişir ve aslında birbirlerine çok yabancı olmadıkları anlaşılır. kitapların sonu sürprizle biter. kitapta bolca "mağripli, cangıl, audi, bmw, glock, camel" terimlerini görürsünüz.

şahsi fikrime göre en iyi romanı leyleklerin uçuşu' dur.
Siyah kan kitabı mükemmelmeldir.
yazar olsaydım bu adam olmak isterdim.
Polisiye roman yazari.
Harika betimlemeleri, kurgulari olan yazar. Severek okuyoruz.
onu okuduktan sonra hiç birşey eskisi gibi olmayan yazar. polisiye romanların gözde isimleridir, sapkınların ve psikopatların nasıl bir düşünce yapısına sahip olduklarını çok iyi anlatıyor.
Kaiken'ini beklettiğim yazar. Hiç adetim değildir, normalde.
müthiş bir kurgu gerilim ve haz bir kitap ancak bu denli keyif verebilir. beğenilmeyen bir kitabı yok gibi. yormaz film izlemekten ziyade bir de bu adamın penceresinden bakmayı deneyin.
çok satan yazarlardan. lise döneminde en sevdiğim yazardı, hatta o kadar severdim ki sırf ona rakip diye nefret etmiştim dan brown' dan. 6 kitabını okudum. ilk kitapları çok daha iyidir ama finallerde büyük sıkıntı yaşar bana göre. yine de kızıl nehirler harikadır.

hala iyidir, okutur kendini vs. ama biraz kitap okuyan biriyseniz ve nitelikli şeyler okumaya yönelirseniz ne kadar basit olduğunu anlarsınız zamanla. page turner denilen türde bir yazar kendisi. artık okumuyorum da zaten. polisiye okumak istediğimde şu an tek adresim var;

(bkz: michael connelly)
Gerçek hayatta görsem, beni topuklarımı kıçıma vura vura kaçmaya itecek yazardır. Kan donduran cinayet şekillerinin yazarı beni korkutur, evet.
siyah kan adlı eserini okuduğunuzda katil olasınızın geldiği yazar.
son iki kitabını mutlaka okuyun dediğim aşmış fransız yazar. bakın, aşmış diyorum bu çok önemlidir. kastettiğim son iki kitaplardan biri sisle gelen yolcu'dur ki bu da akıllara durgunluk veren bir kitaptır. hayret ediyor insan.
kaiken'ini de bekletmeden en kısa sürede okuyun derim mesela ben bitirmek üzereyim.

edit: spoiler vermek gibi olmasın ama kaiken hakkında birkaç bişey söylemek istiyorum:

kaiken'in de kurgusu yazarın diğer kitaplarındaki gibi sağlamdır bunu zaten biliyoruz. sonlara doğru olaylar gerçekten de okurken pek tahmin etmeyeceğiniz şekilde gelişecek. çünkü yazar bir yere kadar hiç renk vermiyor. ben de fazla renk vermemeliyim, evet. sisle gelen yolcu kadar 'manyağımsı' sayılmaz pek belki ama yine de tam bir grangé kitabı. yine de kendime göre tek tük eksiklikler buldum. mesela her fırsatta passan'ın yardımına koşan, passan'ın sağ kolu fifi'nin hiç hakkını vermemiş bence grangé abimiz. fifi karakteri hakkında çok az bilgi vermekle yetinmiş. kitabın sonuna kadar hiç eksik olmayan, en kalıcı karakter passan'ın ailesinden sonra kesinlikle fifi'dir ve bu yüzden bence en azından fifi karakterinin özel yaşamından, biraz daha karakteristik özelliklerinden daha fazla bahsedilebilirdi.