bugün

friedrich nietzsche'nin belki de en ağır kitaplarından. Anlam yoğunluğu o kadar derinki, bazı cümleleri tekrar tekrar okuma ihtiyacı güdebilirsiniz. Bilhassa okudukça algınızın, düşüncelerinizin değiştiğini hissetmeye başlayacaksınız. Daha doğrusu, daha iyi bir seçim yapmanız açınızdan, kendi doğrularınızı bulmanız açınızdan bir ön kaynak olabilecek bir kitap.
Dokuz bölüm ve bir ardıl şarkıdan oluşmakta olan kitabın en can alıcı yeri, kesinlikle bütünüdür. Kitap başlı başına bir düşüncelerin düşünceleri kitabı. Okudukça içinde kaybolacaksınız.
Dördüncü bölümü olan Özdeyişler ve ara oyunlar kısmı, eğlenceli gelebilecek kadar güzel gözükürken, can alıcı noktalara, değer yargılarına alışılmış dışında gelecektir.
--spoiler--
Ahlaksızlığından utanmak: bu, son basamağında insanın Ahlaklılığından da utanacağı merdivende bir basamak
--spoiler--

Benim detaylı yorumumsa, kitabında dediği gibi devrinden daha ilerde yaşayan friedrich nietzsche'nin bu ilerilik veyahut bu fazla düşünme olgusunun Bipolar bozukluğa yol açtığıdır. Ya da tam tersi olarak Bipolar bozukluk, çok fazla düşünmesine sebep olmuştur. Psikiyatrlara göre friedrich nietzsche Bipolar bozukluk hastası olan biriydi. Tabii bu o öldükten sonra konulduğu için ne kadar doğru olduğu oldukça tartışılır. Bilhassa bugün psikolojik rahatsızlık olarak adlandırılan şeylerin temelinde insan olduğu için her bir bireyin farklı olduğunu hesaba katarsak, çok düşünmenin veyahut her saniye düşünmenin bir hastalık olarak nitelendirilmesi farklıdır kanımca. Ancak kendisi ile çok çelişmesi, kendini reddetmesi, bazen çok umut dolu yazılar yazarken bazen tamamen umutsuz şeyler yazması manik depresif olduğunu bize gösteriyor, manik depresif malumunuz Bipolar bozuklukta yaşanan bir süreçtir. Ve sadece bir kitapta bunların hepsini yansıtabilmesi istem dışı konudan konuya atlaması gibi durumlarda bunlara örnek olabileceğinden kesin olmamakla birlikte ben de nietzsche'nin Bipolar bozukluk yaşadığını düşünmekteyim.

Not: kitabı kesinlikle okuyunuz. En fazla zaman kaybedersiniz. Başka şeyler yerine böyle zaman kaybetmek daha iyidir.
Ahlak felsefesini geride bırakmış "üstün insan" ın felsefesini yani geleceğin felsefesinin işlendiği iddia edilen kitap. Geleceğin felsefesi bugünün psikolojisiyle tam işlenememiş tabii, başarısız noktaları var fakat okunmaya değer.
Anlaşılması güç kitap.
Anlaşılmasının güç olması niçe'nin mealen ne demek istediğine okurunu gebe bırakmasıdır. Bu onun tarzıdır.

Felsefi birikim ve bu alanda bol okuma alışkanlığı bulunmayan biri için hemen hemen tüm yapıtlarının anlaşılamaz gelmesi normaldir.

Ayrıca, Bir kısa şiirinde bin anlam yüklüdür bazen onun.

Ahmet inam'ın "şen bilim- şiirler" çevirisinde ilk bakışta biz cahillere hiçbir anlam ifade etmeyen bazı şiirlerine çevirmen tarafından açıklama getirildiğinde anlıyorsunuz ki nietzsche'yi özümsemek için kat etmeniz gereken çok uzun bir yol var.

Aradaki siklet farkını çoğu insanın zihninin kaldırması mümkün gelmediğinden kitapların 'okunamadan' rafa kaldırılması beklenen şeydir zaten.

Bir çok insan tarafından en azından aforizmaları nedeniyle bilinse de, büyük yapıtları bakımından 'popüler' olabilmesi çoğunluk tarafından anlaşılması ve sevilmesine bağlı olduğundan olası değildir.

Kim zahmet edecek? Kim rahatını kaçırıp, kafa patlatacak? Zekilik filan da para etmez, kaç fakulte bitirdiği de insanın. niçe bambaşka bir derinlik ister, bambaşka bir anlayış. Onu anlamak, ona ulaşmak için düşünce labirentlerinin arasında epeyi bir zahmet çekmeniz gerekir.

Kim çekecek?
"sevgi adına yapılan her şey
her zaman iyi ile kötünün ötesinde bir yerdedir."

"insanın kim olduğu, becerileri azalınca, neler yapabildiğini gösteremez duruma gelince anlaşılır."

Friedrich Wilhelm Nietzsche