bugün
- galatasaray12
- ergin ataman14
- ismail kartal10
- 2023 2024 sezonu süper lig şampiyonu galatasaray15
- pornhub com10
- fenevin üzerindeki trabzonspor laneti8
- ikizler burcu erkeği10
- karşı cinste çekici gelen özellikler20
- hangi süper güce sahip olmak isterdiniz12
- beşiktaşın en kötü sezonunda bile kupa alması8
- fenerbahçe'nin gs'nin balonunu patlatmış olması10
- mauro icardi12
- rüyada olduğunu fark etmek10
- fenerbahçe taraftarı9
- aslolan fenerbahcedirin anlık suratı10
- israil'in refahta sivil çadırlarını vurmasi9
- nihavend longa8
- ameliyatla erkek oldum soruları alayım20
- emre belözoğlu9
- evlenmelik sözlük erkekleri27
- sokak hayvanları uyutulacak25
- mert hakan yandaş23
- yazarların bugün içtiği sigara sayısı20
- 26 mayıs 2024 konyaspor galatasaray maçı10
- mika raun'un gelinlik giymesi12
- istanbul'a taşınmak isteyenler için tavsiyeler14
- türk erkeklerindeki iğrenç detaylar8
- neden yazarlık yapıyorsunuz20
- true bekarsa ispatlasın13
- sözlükteki en sapık 10 yazar16
- fettullah gülen'in ölmesi22
- ölen arkadaşın karısının seksi olması9
- türk kızları neden gülümsemiyor14
- namaz kılan kemalist fayda görür mü11
- fenerbahçe amblemindeki ot9
- yaya geçidinde kendini yola atan alman16
- dinci geri zekalılar ile insanlığın mücadelesi17
- online 28 yazar şu an ne yapıyor15
- bir kadın nasıl susturulur20
- 24 mayıs 2024 panathinaikos fenerbahçe beko maçı11
- türk kızlarındaki zenci merakı15
- menzilcilerin gay gay hareketleri13
- bir kadına söylenebilecek en güzel iltifat19
- iremga'yı taşlamak17
- türkiye fakirse halk neden obez15
- dünya türkiye'nin neyini kıskanıyor14
- lise eteğini saklayan hatun13
- putine bir savaş taktiği ver12
- ideal erkek boyunun 195 olması16
- hayırlı cumalar9
kuruluş manifestosu aşağıdaki gibi olan dernek. *dir başkanı.
ayrıca ismet ozelin sesinden istiklal marşı dinleyebilirsiniz. isterseniz.
trt korsundan dinlemek te mümkün tabii ama bu siteden değil.
--spoiler--
http://www.istiklalmarsidernegi.org.tr/index.php
--spoiler--
----------
Doğacaktır Sana Va'dettiği Günler Hakkın
Türk milleti sıhhatini istiklâl Harbi ile ikmal etti. Rus Çarı I. Nikola, Türkiye’yi kast ederek ve Türkiye’ye kast ederek “kollarımızda çok ağır bir hasta var” sözlerini sarf ettikten tam bir asır sonra, 1953’te, Türklüğüyle övünen bizler, dosta düşmana karşı, istanbul’un Türkler tarafından fethinin 500 üncü yılını kutladık.
Türk vatanı dünyada eşi benzeri olmayan bir toprak parçasıdır. Çünkü orası, oradan başka bütün yerküreyi zapt eden kuvvetin emrini hiçe sayan milletin vatanıdır. Türkiye islâm karşıtı güçlere teslim olmayı ret edenlerin vatanıdır. Eğer “Medeniyyet dediğin tek dişi kalmış canavar” karşısında bir istiklâl Harbi vermeseydik bu vatandan, yani Türk bayrağının hür dalgalandığı topraktan, mahrum kalacaktık. Hafızamızı kaybetmeyelim: Vatandan mahrum kalmadık; ama hep mahrumiyet hissi içinde kalmaya icbar edildik. Kendimize hor bakmak asrileşmek oldu. istiklâl Harbi’nin adını değiştirip, Kurtuluş Savaşı, Bağımsızlık Savaşı ifadelerine başvuranlar, millet hayatının anlamını çarpıttı. Millet hayatının anlamı Türk topraklarının yağmalanmasına meydan vermemekti. Bunun için savaşı göze almak suretiyle, canımızın sağ olduğunu ispat ettik. 1919-1923 yıllarında canımızı dişimize taktıysak, ter ve kan döktüysek, bütün yapılanlar istiklâl içindi. Bir boyunduruğun ağırlığından kurtulalım diye değildi. istiklâl Harbi verdik, neyi vermediğimizi dosta düşmana gösterdik. istiklâlimiz mensup olduğumuz kavmin diğer kavimlerden bağımsızlaşması anlamına gelmiyordu. istiklâlden anladığımız, şafaklar gibi dalgalanan bir bayrağın istiklâlinden başka bir şey değildi. Biz Türkler bu anlamı bugün de geçerli sayıyoruz. istiklâl Harbi vermeseydik, dünyaya Türk bayrağı gölgesinde yaşanan hayatın üstünlüğünü kabul ettiremezdik. Türk milleti sıhhatini ancak ve ancak, kendi bayrağının gölgesinde bulabilirdi. Öyle de oldu.
Türk’ün sıhhatinden rahatsız olanlar istiklâl Harbimizi gözden düşürme hevesindedir. Dikkat gösterdiğimiz birinci husus şudur: Kim Türkiye’yi haritadan silmek için kollarını sıvadıysa, kim Türk milletini tarih sahnesinden silip süpürmek istiyorsa işini, Türkiye’nin kuruluşunda islâmlaşmanın ilk sırada bulunduğu gerçeğini inkâr ederek yürütmektedir. 1071’de başlayan süreç Türkiye’yi, XIII. yüzyılda Türklerin vatanı haline getirdi. Türkler Anadolu’yu istilâ etmedi. Anadolu Türkler sayesinde vatan oldu, Türk vatanı oldu, Türkiye oldu.
Türkler o güne kadar Halep-Şam-Bağdat hattı olarak bilinen islâm’ın iftihar alanını istanbul’a taşıdı. Buna rağmen, biz Türkler XX. yüzyılın ilk çeyreğinde vatansız kalma tehlikesiyle burun buruna geldik. Bu tehlikeyi bir kez daha islâmlaşarak, XIII. yüzyılda ne yaptığımızı hatırlayarak atlattık. Hatırladık, milletçe zikrettik, hafızamızı istiklâl Marşı tazeledi.
Milletin kendi kaderine gönüllüce dahil oluşundaki bu dönüm noktasının kıymetini bilmeyenlerin tamamı Türk düşmanları tarafından kurulan tuzağa düşürülmüştür. istiklâl Marşı Derneği tuzağın fark edilmesi sonucunda ortaya çıktı. istiklâl Marşı, istiklâl Harbi’ni açıklıyor. istiklâl Marşı’na odaklanmak istiklâl Harbi’ne odaklanmayı gerektiriyor. Odak istiklâl Harbi olmadığı zaman nereye Türk vatanı dendiğine, Türk milletine kimlerin dahil edileceğine dair karar Türk düşmanlarının eline bırakılmış oluyor. Günümüzde Türk milletinin gözünü gerek istiklâl harbimizin öncesine ve gerekse sonrasına kaydırmak isteyenler istiklâl Harbi vermemiz neyi kazanç haline getirdi ise, hepsini kaybetmemize yol açan faaliyetin içindedir. israf edilebilecek ne varsa, şimdiye kadar israf edildi. Türkler uğrayabileceği bütün aldatmacalara uğradı. Son ocaktayız. Artık her Türk tüttürülmesi gereken son ocakta bulunduğu bilincine ermelidir.
Hangi millet tarihe damga vurduysa, bu damgayı vurmasıyla bir dönüm noktası idrak etmiştir. Türk milleti tarihe damgasını istiklâl Harbi ile vurdu. istiklâl Harbi istiklâl Marşı’nın temin ettiği mantık ve iradeyle kazanıldı. Millet hayatının sukut etmesi bu mantığın terk edilmesi, bu iradeye yabancı kalınmasından başka bir şey değildir. Kim millet hayatının yükselmesini istiyorsa, o kişi üzerine, şimdiye kadar ihmal edilmiş bir görev almış olur. Görevimiz şudur: istiklâl Marşı ile kazandığımız mantığın işlenmiş hale getirilmesi ve istiklâl Marşı’nda beyan edilen iradenin ileri götürülmesi. Bu görev, millet hayatının kokuşmasından ve milletin sefalete düşmesinden menfaat umanlarla savaşmayı da içine alır.
istiklâl Marşı’nın hitap ettiği kişi olalım; olduysak kişiliğimizi savunmaktan geri durmayalım.
-----------
ayrıca ismet ozelin sesinden istiklal marşı dinleyebilirsiniz. isterseniz.
trt korsundan dinlemek te mümkün tabii ama bu siteden değil.
--spoiler--
http://www.istiklalmarsidernegi.org.tr/index.php
--spoiler--
----------
Doğacaktır Sana Va'dettiği Günler Hakkın
Türk milleti sıhhatini istiklâl Harbi ile ikmal etti. Rus Çarı I. Nikola, Türkiye’yi kast ederek ve Türkiye’ye kast ederek “kollarımızda çok ağır bir hasta var” sözlerini sarf ettikten tam bir asır sonra, 1953’te, Türklüğüyle övünen bizler, dosta düşmana karşı, istanbul’un Türkler tarafından fethinin 500 üncü yılını kutladık.
Türk vatanı dünyada eşi benzeri olmayan bir toprak parçasıdır. Çünkü orası, oradan başka bütün yerküreyi zapt eden kuvvetin emrini hiçe sayan milletin vatanıdır. Türkiye islâm karşıtı güçlere teslim olmayı ret edenlerin vatanıdır. Eğer “Medeniyyet dediğin tek dişi kalmış canavar” karşısında bir istiklâl Harbi vermeseydik bu vatandan, yani Türk bayrağının hür dalgalandığı topraktan, mahrum kalacaktık. Hafızamızı kaybetmeyelim: Vatandan mahrum kalmadık; ama hep mahrumiyet hissi içinde kalmaya icbar edildik. Kendimize hor bakmak asrileşmek oldu. istiklâl Harbi’nin adını değiştirip, Kurtuluş Savaşı, Bağımsızlık Savaşı ifadelerine başvuranlar, millet hayatının anlamını çarpıttı. Millet hayatının anlamı Türk topraklarının yağmalanmasına meydan vermemekti. Bunun için savaşı göze almak suretiyle, canımızın sağ olduğunu ispat ettik. 1919-1923 yıllarında canımızı dişimize taktıysak, ter ve kan döktüysek, bütün yapılanlar istiklâl içindi. Bir boyunduruğun ağırlığından kurtulalım diye değildi. istiklâl Harbi verdik, neyi vermediğimizi dosta düşmana gösterdik. istiklâlimiz mensup olduğumuz kavmin diğer kavimlerden bağımsızlaşması anlamına gelmiyordu. istiklâlden anladığımız, şafaklar gibi dalgalanan bir bayrağın istiklâlinden başka bir şey değildi. Biz Türkler bu anlamı bugün de geçerli sayıyoruz. istiklâl Harbi vermeseydik, dünyaya Türk bayrağı gölgesinde yaşanan hayatın üstünlüğünü kabul ettiremezdik. Türk milleti sıhhatini ancak ve ancak, kendi bayrağının gölgesinde bulabilirdi. Öyle de oldu.
Türk’ün sıhhatinden rahatsız olanlar istiklâl Harbimizi gözden düşürme hevesindedir. Dikkat gösterdiğimiz birinci husus şudur: Kim Türkiye’yi haritadan silmek için kollarını sıvadıysa, kim Türk milletini tarih sahnesinden silip süpürmek istiyorsa işini, Türkiye’nin kuruluşunda islâmlaşmanın ilk sırada bulunduğu gerçeğini inkâr ederek yürütmektedir. 1071’de başlayan süreç Türkiye’yi, XIII. yüzyılda Türklerin vatanı haline getirdi. Türkler Anadolu’yu istilâ etmedi. Anadolu Türkler sayesinde vatan oldu, Türk vatanı oldu, Türkiye oldu.
Türkler o güne kadar Halep-Şam-Bağdat hattı olarak bilinen islâm’ın iftihar alanını istanbul’a taşıdı. Buna rağmen, biz Türkler XX. yüzyılın ilk çeyreğinde vatansız kalma tehlikesiyle burun buruna geldik. Bu tehlikeyi bir kez daha islâmlaşarak, XIII. yüzyılda ne yaptığımızı hatırlayarak atlattık. Hatırladık, milletçe zikrettik, hafızamızı istiklâl Marşı tazeledi.
Milletin kendi kaderine gönüllüce dahil oluşundaki bu dönüm noktasının kıymetini bilmeyenlerin tamamı Türk düşmanları tarafından kurulan tuzağa düşürülmüştür. istiklâl Marşı Derneği tuzağın fark edilmesi sonucunda ortaya çıktı. istiklâl Marşı, istiklâl Harbi’ni açıklıyor. istiklâl Marşı’na odaklanmak istiklâl Harbi’ne odaklanmayı gerektiriyor. Odak istiklâl Harbi olmadığı zaman nereye Türk vatanı dendiğine, Türk milletine kimlerin dahil edileceğine dair karar Türk düşmanlarının eline bırakılmış oluyor. Günümüzde Türk milletinin gözünü gerek istiklâl harbimizin öncesine ve gerekse sonrasına kaydırmak isteyenler istiklâl Harbi vermemiz neyi kazanç haline getirdi ise, hepsini kaybetmemize yol açan faaliyetin içindedir. israf edilebilecek ne varsa, şimdiye kadar israf edildi. Türkler uğrayabileceği bütün aldatmacalara uğradı. Son ocaktayız. Artık her Türk tüttürülmesi gereken son ocakta bulunduğu bilincine ermelidir.
Hangi millet tarihe damga vurduysa, bu damgayı vurmasıyla bir dönüm noktası idrak etmiştir. Türk milleti tarihe damgasını istiklâl Harbi ile vurdu. istiklâl Harbi istiklâl Marşı’nın temin ettiği mantık ve iradeyle kazanıldı. Millet hayatının sukut etmesi bu mantığın terk edilmesi, bu iradeye yabancı kalınmasından başka bir şey değildir. Kim millet hayatının yükselmesini istiyorsa, o kişi üzerine, şimdiye kadar ihmal edilmiş bir görev almış olur. Görevimiz şudur: istiklâl Marşı ile kazandığımız mantığın işlenmiş hale getirilmesi ve istiklâl Marşı’nda beyan edilen iradenin ileri götürülmesi. Bu görev, millet hayatının kokuşmasından ve milletin sefalete düşmesinden menfaat umanlarla savaşmayı da içine alır.
istiklâl Marşı’nın hitap ettiği kişi olalım; olduysak kişiliğimizi savunmaktan geri durmayalım.
-----------
güncel Önemli Başlıklar