bugün

ortopedi servisi yardımsever vatandaşlar tarafından elden geçirilip özel hastane kıvamına getirilmiş hastane.
(bkz: istanbul tıp fakültesi).
son birkaç senedir yapılan kontenjan artışlarından nasibini fazlasıyla almış olan fakülte.
geçen sene 400 kişi olan birinci sınıf mevcudunun bu sene bir rivayete göre 475 diğer bir rivayete göre 500 olması bütün okulu çileden çıkarmıştır,ki sadece öğrenciler değil hocalar da bu durumdan fazlasıyla rahatsızdır,ayrıca birkaç sene içerisinde kontenjanın 800e çıkacağı söylentisi gündemi bayağı meşgul etmektedir.eğer bu söylenti doğruysa altyapı/kontenjan oranının sıfıra yaklaşacağının göstergesidir ki hiç komik hareket değil bunlar.

o değil de o yemekhane sırası neydi öyle yav?
istanbul' un bazı güzide semtlerinde ki kızların, doktor adaylarına yamanmak için geldiği uğrak yeri.
git gide öğrenci sayısının artığı(yakında 800 kişi alacaklar)ve sınıfı geçmenin zorlaştığı bir okul...ayrıca ufacık alana bir sürü etkinliğin sığdırldığı bi okuldur.
derslere sokaktan geçenlerin hatta hastaların bile girebildiği fakültedir ...
bu yıl 1.sınıf müfredatında yeniden yapılanmaya gitmiş fakültedir. zorlaştırmış olsalar da, ilk dönem 14 ders koymuş olsalar da basit dersler olduğu için çok sorun olmamıştır ama 2. dönem temel immünoloji dersi 1. sınıfları çok zorlamıştır.*
Bu sene kazandığım,6 senemi geçireceğim okulum ya da hastanem.Gitmeden daha birçok sorunu olduğunu öğrendim.Hayırlısı bakalım..
yemeklerine kurban olduğum okulum. 6 senede bitiricem inşallah.*
6 yıl sonra gelen edit: bütsüz bitirdim de başım göğe mi erdi dediğim eğitim yuvası. Bol bol hastası, garip hocaları ve asistanlarıyla şimdiden özlediğim yer. Yemekler bozdu bu arada.
Türkiye'de doktor fazlası olduğundan Cerrahpaşa ile birlikte bir süre öğrenci almaması kararlaştırılan fakültedir.
açıköğretim tıp fakültesi gibi bişey. en azından ilk 3 sene öyle. sonrası karanlık zaten nerde olursan ol.
tam 3 saatte kanımı alan/emen hastanedir. söylenecek çok şey var.

sağlık sistemi...
hasta olmayagör...
türkiye'de sağlık...

neyse... nereden başlayacağımı bilemedim. tek avuntum artık doktorların eve de gelebilecek olması(!) hastanede veremediğim kanı benden evde alırlar belki. nasip, kısmet, hayırlısı(!)

sözün özü: Allah kimseyi hasta etmesin.
bir iki sene sonraya randevu verebilen ilginç bir hastane.iyidir ama orası ayrı.
http://www.itusozluk.com/...+yo%F0un+bak%FDm/@7504046

yoğun bakım bölümü içler acısı haldedir.
kantini ve bahçesi götüm gibi olan okuldur.
ne zaman bir şekilde tıpla ilgili bir konu açılsa her seferinde zamanında seçtiğim için memnuniyet duyduğum okul. geçen gün şöyle bir şey geçti başımdan. tanıdığım biri trafik kazası geçirdi. onu hastaneye yetiştirdiklerinde kendisi, nasıl desem, hani ölümle yaşam arasındaki ince çizgi derler ya, tam da oradaymış, zaten sonraki saatlerde de ölümle yaşam arasında gidip gelmiş. her neyse, hastaneye ilk götürüldüğünde acildeki doktor yakınlarına "hiç ümitlenmeyin, yaşamaz bu" gibisinden bir şeyler söylemiş. benzer bir durumda bir başka doktorun da aynı sözleri söylediğini duymuştum. her neyse ben de bu durumu bir başka tıp fakültesinde okuyan bir arkadaşımla konuşuyorum. nasıl, diyorum, nasıl bir doktor bunu diyebilir? orada can çekişenin bir insan olmasını bırak, evcil hayvanları öldüğünde bile insanlar nasıl azap çekiyorlar? kurtulma ihtimali yoksa bile bu böyle mi söylenir, yaşamaz bu mu denir?

neyse arkadaşım bana baktı ve ben de aynı durumda olsam aynı şeyleri söylerdim dedi. anladığıma göre birkaç profesör bunlara insan değil hastalıklı organ tedavi ettiklerini öğrenmelerini ve kendilerini o şekilde yetiştirmeleri gerektiğini söylemiş. çünkü karşındakini insan olarak algılarsan ona his beslermişsin, sonra sen de acı çekermişsin, olmazmış öyle. insan değilmiş gördüğün, etmiş. et. bir de bu fakülte öss' de en yüksek puanla girilen fakültelerden biri. sorsan en iyi tıp fakültesiyiz derler.
her sene sistem değiştirerek öğrencileri mağdur eden okuldur.
önümüzdeki yıl kapağı atacağımı umduğum fakülte.

(bkz: 2012 ygs den sonra ümitleri kesmek)
*
bugün bir klima ustasının 6. kattan düştüğü tıp fakültesi hastanesi.
diş bölümü ile hastalara ne kadar eziyet edebiliriz diyebilen hastane fakülte.. sürekli bir üst kata gönderiyorlar ve her biri için ayrı bir sıra alıyorsunuz sonra tam bitti derken pat saat 15. 30 dan sonra hasta almıyoruz.
istanbul üniversitesinin işe yarayan tek fakültesi.
http://www.uludagsozluk.com/e/20319436/
2013 ösym verilerine göre bu yıl 498 kişi almış kurumdur. üniversite giriş puanları açısından bakıldığında 2013 yılında da cerrahpaşa'nın önünde yer almıştır.
türkiye de modern anlamda tıp eğitimine geçilen ilk fakülte.
şu an çevik kuvvet'in işgalinde olan güzide öğrenim yuvası.
Üç kağıtta Son noktaya varmış devlet hastanesidir. Tomografi için randevu almaya gidiyoruz, 2015 Şubat ayına randevu veriyorlar. Ama 120 lira verirsen yarın mesai saatleri dışında hastane içinde yarına randevu verebilirim diyorlar. Bu nasıl bir devlet hastanesi anlayışıdır. Bu kadar ssk primi ücretlerimizden bunun için mi kesiliyor?