bugün

ben soğumadım ama yoruldum, artık eve gidip tavuk sote yemek istiyorum. yoğurtla güzel gidiyor çünkü.
Sıklıkla yaşadığım durumdur.
Bazen karşımdakinin tek bir hareketi gözümdeki tüm karakterini sıfırlayabiliyor. Ne kadar seversem seveyim o andan sonra kralı gelse eskisi gibi bakamam o kişiye.
sürekli başıma gelen eylem. genellikle saçma sapan nedenlerden dolayı oluyor. zaten çevremde fazla insan var sayılmaz. bir de soğuyunca iyice azalıyor.
Bir türlü kaçamadığım eylemimdir. Ben mi çok ince düşünüyorum yoksa?
bir defa soğudun mu, tüm insanlık götüne güneşi soksa ısınamam.
zamanla gelip geçtiği söylenen ama bir türlü geçmeyen, daha da derinleşen durum. iyi mi, kötü mü çözemedim.
Beraberinde hayattan soğumayıda getirir. herkesten istemsizce uzaklaşmak, kaçmak istiyorum.
çoğundan bende bıktım soğudum. hepsi aynı amk hepsi robotlasmis.
pis insanlar hahah.
bende insanlardan nefret ediyorum ama bu bu iyi bir şeyyy.
uzaklaşma sebebini yakınlaşınca anımsatır insanlar, lakin insan gerek insanlığını unutmaman için.
çoğunlukla toplu taşıma araçlarında nükseden durumdur. zira yağmur ormanlarında o denli çeşitlilik yoktur. kafanızı direğe vurup oracıkta bu acıya son vermek istersiniz.
Yaş büyüdükçe daha şiddetli olarak hissettiğim bir durumdur. Ama ne yazık ki insan sosyal bir varlık.
herkesin bir nedeni var; elbet benim de kendimce düşündüğüm şeyler oluyor. insanlardan, yaşamam gereken, etrafımda olan, tanıdıklarım, tanımadıklarım, çok bildiğini sananlardan, bilmediklerini biliyor olsalar da biliyor-muş gibi yapanlardan, ruhlarını ve karakterlerini düpedüz ortaya dökmek yerine bir çeşit ego ile her türlü açığını kapatmaya çalışan, tek dertleri günün, dakikanın ve saniyenin her anında ne kadar mükemmel olduğunu göstermeye çalışan, namusu bacak arasında, beyni ise hiçbir yerde aramayan, bilgiyi hiçe sayıp, cahilliği kutsayan, sanki ucuz bir fabrikanın öylesine bir ürünüymüş gibi birbirinden farksız olan bu insanlardan ben oldukça soğudum.
şu an içinde bulunduğum durumdur.
evet şuan içinde bulunduğum durum diyebilirim. hayatımın en kotu arkadaşlıkları üniversitedeyken karşıma çıktı. ilk zamanlar iyi güzel gidiyor dediğim her şey zamanla boka sardı. uni arkadaşlarımın bana en yakın olanları bile aslında en ufak bir şeyim için fedakarlık yapmazlar mesela. hani ne bileyim minicik bir riske bile girmezler. ancak gerçek arkadaşlık böyle değildir. en değerli arkadaşlıklarımı lise yillarindayken edindim. hala da o sağlam arkadaşlığımız devam ediyor. birbirimize için hiçbir fedakarlığı yapmaktan cekinmeyiz. arada samimiyet öz kardeşinle olandan farksızdır hatta daha ileridir.

bunu niye yazdım bilmiyorum ama doldum biraz sanırım. ancak buradan üni ye yeni başlayacak arkadaşlar için verebileceğim en büyük tavsiye şudur ki insanlara güvenmeyin. çünkü insanlar büyüdükce o saf masum duygular yerini çıkar ilişkilerine bırakıyor.
Okul vasıtasıyla Henüz tanıdığın yeni yeni arkadaş edindiğin insanlardan dirsek yemek insana az biraz dokunur da esas can yakan en yakınındakilerden kazık yemektir. işte insana asıl bu koyar. taş uzaktan gelmez. Zira esas Dostum deyip sırtını döndüğün seni nasıl hançerleyeceğini iyi bilir.

(bkz: balıkesir bandırma, koy götüne rahvan gitsin aldırma)
hiç ısınamadım ki soğuyayım...
Ramazan ayında soğumak iyi olmaz.erteleyin.ewed
karantina sürecinde bana olandır. kimseyle görüşmesem aramam gibi geliyor artık.
huzur yalnizlikta. ne kadar az insan o kadar çok mutluluk.
Hayvanlara doğaya gidin ağaçlara derelere gidin.
çoğu kitabın, dizinin, filmin, şarkının çoğu insandan daha keyif verici ve rahatlatıcı olduğunu keşfetmekle söz konusu olan durum.
son zamanlarda hücrelerimi ele geçirendir şüphesiz..
istatistik olarak %98 bok çıkar.
Normaldir hepimiz özel ve farklıyız şüphesiz bu da egomuzu şişiriyor doğuştan gelen nefis ve alter egolarımız var ve kibirde dahil buna diğerleri gerizekalı gibi geliyor olabilir bazıları veya duygulardır belki.

Mesela yola gittiğimde eve döndüğümde televizyonu açınca bile bir garip hissediyorum ek olarak reklamlardan ruh hali ile alakalıdır belki.

Aslında bir kaç reklam kötü değil...

Ama önceden itiraz ederken filmin arasına girse bile kanıksamamaya başlıyoruz bilinçaltımız ile oynuyorlar gibi...