bugün
- hangi sözlükçüyü dövmek istersiniz22
- içinde hiç'a harfi geçmeyen bir cümle yazınü17
- uludağ sözlük aktrollerinin uçurulması8
- peygamberlerin yahudi olması9
- zalbert ramstein18
- güçlü kadınların ortak özellikleri20
- herkesle iyi geçinmek11
- bugün yaşadığınız en üzücü olay13
- bi derdim var10
- anın görüntüsü11
- dini eleştirmeyi dün düşmanlığı ile bir tutmak8
- elini cebine atınca en az 5000 lira olmalı14
- meral akşener14
- kadir mısıroğlu mezarı13
- albay kemal21
- karıncaları öldürmeden evden uzaklaştırma yöntemi15
- sokak ortasında ilişkiye giren muhafazakar çift22
- kablosuz sütyen20
- yazarların cinsel tercihi9
- icardi190537
- arkadaşlar sizce yakışıklı mıyım31
- müge anlı ile anadolu irfanı8
- seni allaha şikayet ediyorum erdoğan8
- meral akşener'in sarı saçları10
- gizli samyel24
- 6 haziran 2024 meb ile ilgili skandal iddia25
- kuresel ikinma'nın sözlüğe dönüşü10
- aşkım ben hiç osurmuyorum bizde genetik diyen kız11
- estetikle 30 yaşına dönen teyze8
- belediye otobüsüne kaçak binme yöntemleri10
- türklere peygamber gönderilmemiş olması19
- türk tarihinin en büyük komutanı rte dir18
- kadınlar konusunda bilmek istediğiniz ne var12
- okula gidiyorum sözlük9
- ronaldo'nun fenerbahçe'ye gelme ihtimali12
- kadir mısıroğlu üstadın hoplattığı oğlanlar18
- zalbert ramstein'in kürt olması15
- jose mourinho27
- sarılma ihtiyacı9
- havalar ısınınca orospu gibi giyinen kadınlar19
- kaç tane gerçek istanbullu tanıdınız17
- biz bu hayata çalışmaya mı geldik8
- sözlüğün bağımlılık yapması11
- 48 cm penisi olan adam12
- türk kadınlarındaki en büyük sorun19
- türk polisinin güzel kızlara karşı olan nezaketi21
- merve boluğur11
- nude isteyen kız12
- şanlıurfa da damattan istenilenler listesi13
- kocasına kahvaltı hazırlamayan kadın kusurludur10
harry potter, çay, yağmur ve elbette ki lotr.
medeniyetten nasibini alamamış devlet.
ahtapot.
Şu aralar #brexıt.
insana değer verilen tarihi bir ülke. Gitmek istenilen.
son zamanda islamcıların ele geçirip şeriat getirmek istedikleri yer.
ulan bari ingiltere me dokunmayın.
ulan bari ingiltere me dokunmayın.
bira-kimyasal dalga-futbol.
iki katlı otobüs kırmızı telefon kulubesi fakiriz biz sadece wallpaperlardan biliyoz oraları.
ukala, kibirli insanlar. müslümanlara ve siyahlara tepeden bakarlar. şöyle bir gün otobüsü alıp böyle bunların kalabalık olduğu bir meydana sürüp ezip geçeceksin hepsini. esir miyiz ulan biz, biz de insanız.
edit: benden önce düşünmüşler.
görsel
edit: benden önce düşünmüşler.
görsel
10 sene önceki bir durum..
O zamanlar londra'ya yerleşmeyi düşünüyordum, ama o da her güzel şey gibi bitti..
Aşk tereddütsüzce insanı kilometrelerce öteye sürükler, yaşamayan bilemez.
O zamanlar londra'ya yerleşmeyi düşünüyordum, ama o da her güzel şey gibi bitti..
Aşk tereddütsüzce insanı kilometrelerce öteye sürükler, yaşamayan bilemez.
Ben 5 yıldır ingiltere de yaşıyorum, bakın size ingiltere nedir anlatayım.
ingiltere de her milletten insan görmek mümkün.
Bu ülkenin kaymağını kendi ülkelerinde (hindistan ve pakistan da) sokağa sıçan hindistanlı ve pakistanlılar yemektedir.
Son yıllar da moldovya, Romanya vatandaşları artış göstermiştir.
Türkiye gelenlerin %80 i kürt ve Kürt alevisidir.
ingiltere denilince ilk akla gelen BENEFIT kavramıdır. Benefit "yardım, yardım parası" anlamına gelir.
Benefit nedir ne değildir anlayatım.
Burada kadınlar 1nci sınıf varlıktır. Neden derseniz çünkü ülkenin başında hala bir kraliçe vardır.
Bir dönem demir lady lakaplı Margaret Thatcher ülkenin başbakanı iken kadınların sokaklarda kalmaması için çıkardığı kadın yasaları ile bu ülkede kadınlar devlet koruması altındadır.
Kadınlar evlenmezler, sperm hırsızlığı yaparak hamile kalırlar ve 1-2 ve hatta 3 çocuk yaparlar.
Bu çocukları öyle rastgele doğurmazlar. 1nci çocuk doğmadan daha hamile iken kadının yaşı 17-18 dir ve direk yaşadığı yerdeki counsel tabir edilen belediye ye ait danışma ofislerine giderek;
"ben hamileyim, ailem beni sokağa attı" yalanı ile hayata 1 adım atarlar.
Bu counsel denilen yer bu zavallı hamile kıza önce tek odalı bir ev verir kısa bir süre için ve tüm masraflarını öder çünkü hamile diye çalışamamaktadır.
Sonra doğum yapar bu kızcağız ve 1nci çocuk diyelim ki erkek 6 yaşına gelip okula başlayacağı güne kadar hiç ama hiç çalışmaz ve çocuk parası ve çalışmadığı içinde haftalık alır. ancak devletin görmediği bir gerçek var dır ki bu kız cağız kendisine belediye
"artık sen çalışabilirsin bak çocuk okul çağına geldi" dediğinde kızın verdiği cevap standart bir cevaptır
"ben 4 ayık hamileyim"
vah zavallı gene hamile çalışamayacak diye belediye gene bu kıza/kadına doğum yapana kadar ev yardımı, çocuk yardımı vs yapar.
Sonra kız doğum yapar ve oda ne ? 2nci çocuk kız doğmuş . Hemen bu counsel denenyere gder ve benim 1 erkek ve 1 kız çocuğum var ben artık tek göz odada kalamam bana 3 odalı ev lazım der. Neden 3 oda derseniz 1 oda erkek çocuk için 1 oda kız çocuk için diğer oda ebevyen yatak odası.
Belediye bu talebe cevap verir ve bu kadına 3 odalı ev verir ve kirasını da öder. Sonra bu kız yeni eve girince sikicisi pardon tokmakçısı bir dakka olmadı çocukların babası çıkar gelir ve güllük gülistanlık hepsi devletin verdiği evde paşa paşa otururlar.
Belediye eve gelip ;
"aaaa bu erkek te kim çok ayıp" dediğinde kadının cevabı
"ama ben bir kadının benim cinsel ihtiyaçlarım var ne yapsa idim orospu mu olayım, bu adam benim erkeğim" dediğinde belediye bir daha o eve gelmez ve çocuklar küçük olduğu için bu kadın bir 5 sene daha çalışmaz taki 2nci çocuk 6 yaşına gelip okula başladığında bu kadın gene 4 aylık hamiledir.
Yani işin özeti şu.
ingiltere de kadına devlet bakıyor diye kadınlar bu kanun boşluğunu kullanarak hiç çalışmadan en az 15 sene yan gelip yatabilir ve tüm bakımını devlet üstlenir.
buna BENEFIT denilir.
Şimdi ingiltere ye gelen bizim türk çomarları bu ülkeye adım atar atmaz ilk sordukları "şu menefit midir nedir onu nasıl alacağım" dır.
Hatta bu bizim özellikle AKEPE li türk vatandaşları bu ülkede ki tüm sosyal yardımları sonuna kadar alır ve sırtını bu imkanlara dayayıp türkiye de tek adam rejimi, yobaz islam hareketi ve sosyal desteksiz bir ülke için yeni anayasa referandumu için "evet" oyu kullanır.
Sonuç olarak benefit bile diyemeyenler bu ülke yani ingiltere de benefit ile yaşar.
hayat bedavadır, aldıkları paralar ile tasarruf yapıp türkiye de 5 yıldızlı tatil köylerinde lüks tatilde yaparlar, bunuda unutmayın.
Öte yandan çok güzel bir ülkedir. Fırsatlara açıktır. Kafası çalışan, elinden bir iş gelen herkes bu ülkede namusu ile para kazanıp rahat ve huzur içinde yaşayıp ölebilir.
Bu ülke sakatlarına çok önem verir.
Tüm yollar, kaldırımlar, toplu yaşam alanları sakatlara göre dizayn edilmiştir.
Bisiklet için özel yolları vardır. Trafikte maganda göremezsiniz, görseniz bile biliniz ki akşam o daha eve varmadan ceza makbuzu posta kutusundan içeri atılır. öyle az ceza yazmazlar, cezayı ödemezsen 4 katı ödetirler sonra.
Posta kutusu demişken, ingiltere de hala kapı kapı posta dağıtan postacılar vardır. Herkes mektup olayına çok önem verir.
Türkiye de ki gibi postacılık yapan kargo şirketleri yada adres bulunmazsa çöpe atılan postacılık yoktur burada.
Sokakta yürürken kimse size hakaret etmez, ses çıkarmaz.
RTE nin dediği gibi ingiltere de islamafobi yoktur, londra büyükşehir belediye başkanı müslümandır, Scotland Yard polis departmanının başındaki adam müslümandır.
Kime kızarlar biliyor musunuz, aynı biz atatürkçülerin kızdığı yobazlara benzeyen ingiliz müslüman yobazlara kızarlar, hakaret ederler.
Burayı tanımak için yaşamanız gerekir.
imkanı olan herkese de tavsiye ederim, ben karadenizliyim ve iskoçya yı çok severim, nede olsa biz tulum çalıyoruz onlar gayda.
ilginç olan her iki toplumda aynı tonda ve aynı makamda çalıyor tulum ve gaydayı.
Kalın sağlıcakla.
ingiltere de her milletten insan görmek mümkün.
Bu ülkenin kaymağını kendi ülkelerinde (hindistan ve pakistan da) sokağa sıçan hindistanlı ve pakistanlılar yemektedir.
Son yıllar da moldovya, Romanya vatandaşları artış göstermiştir.
Türkiye gelenlerin %80 i kürt ve Kürt alevisidir.
ingiltere denilince ilk akla gelen BENEFIT kavramıdır. Benefit "yardım, yardım parası" anlamına gelir.
Benefit nedir ne değildir anlayatım.
Burada kadınlar 1nci sınıf varlıktır. Neden derseniz çünkü ülkenin başında hala bir kraliçe vardır.
Bir dönem demir lady lakaplı Margaret Thatcher ülkenin başbakanı iken kadınların sokaklarda kalmaması için çıkardığı kadın yasaları ile bu ülkede kadınlar devlet koruması altındadır.
Kadınlar evlenmezler, sperm hırsızlığı yaparak hamile kalırlar ve 1-2 ve hatta 3 çocuk yaparlar.
Bu çocukları öyle rastgele doğurmazlar. 1nci çocuk doğmadan daha hamile iken kadının yaşı 17-18 dir ve direk yaşadığı yerdeki counsel tabir edilen belediye ye ait danışma ofislerine giderek;
"ben hamileyim, ailem beni sokağa attı" yalanı ile hayata 1 adım atarlar.
Bu counsel denilen yer bu zavallı hamile kıza önce tek odalı bir ev verir kısa bir süre için ve tüm masraflarını öder çünkü hamile diye çalışamamaktadır.
Sonra doğum yapar bu kızcağız ve 1nci çocuk diyelim ki erkek 6 yaşına gelip okula başlayacağı güne kadar hiç ama hiç çalışmaz ve çocuk parası ve çalışmadığı içinde haftalık alır. ancak devletin görmediği bir gerçek var dır ki bu kız cağız kendisine belediye
"artık sen çalışabilirsin bak çocuk okul çağına geldi" dediğinde kızın verdiği cevap standart bir cevaptır
"ben 4 ayık hamileyim"
vah zavallı gene hamile çalışamayacak diye belediye gene bu kıza/kadına doğum yapana kadar ev yardımı, çocuk yardımı vs yapar.
Sonra kız doğum yapar ve oda ne ? 2nci çocuk kız doğmuş . Hemen bu counsel denenyere gder ve benim 1 erkek ve 1 kız çocuğum var ben artık tek göz odada kalamam bana 3 odalı ev lazım der. Neden 3 oda derseniz 1 oda erkek çocuk için 1 oda kız çocuk için diğer oda ebevyen yatak odası.
Belediye bu talebe cevap verir ve bu kadına 3 odalı ev verir ve kirasını da öder. Sonra bu kız yeni eve girince sikicisi pardon tokmakçısı bir dakka olmadı çocukların babası çıkar gelir ve güllük gülistanlık hepsi devletin verdiği evde paşa paşa otururlar.
Belediye eve gelip ;
"aaaa bu erkek te kim çok ayıp" dediğinde kadının cevabı
"ama ben bir kadının benim cinsel ihtiyaçlarım var ne yapsa idim orospu mu olayım, bu adam benim erkeğim" dediğinde belediye bir daha o eve gelmez ve çocuklar küçük olduğu için bu kadın bir 5 sene daha çalışmaz taki 2nci çocuk 6 yaşına gelip okula başladığında bu kadın gene 4 aylık hamiledir.
Yani işin özeti şu.
ingiltere de kadına devlet bakıyor diye kadınlar bu kanun boşluğunu kullanarak hiç çalışmadan en az 15 sene yan gelip yatabilir ve tüm bakımını devlet üstlenir.
buna BENEFIT denilir.
Şimdi ingiltere ye gelen bizim türk çomarları bu ülkeye adım atar atmaz ilk sordukları "şu menefit midir nedir onu nasıl alacağım" dır.
Hatta bu bizim özellikle AKEPE li türk vatandaşları bu ülkede ki tüm sosyal yardımları sonuna kadar alır ve sırtını bu imkanlara dayayıp türkiye de tek adam rejimi, yobaz islam hareketi ve sosyal desteksiz bir ülke için yeni anayasa referandumu için "evet" oyu kullanır.
Sonuç olarak benefit bile diyemeyenler bu ülke yani ingiltere de benefit ile yaşar.
hayat bedavadır, aldıkları paralar ile tasarruf yapıp türkiye de 5 yıldızlı tatil köylerinde lüks tatilde yaparlar, bunuda unutmayın.
Öte yandan çok güzel bir ülkedir. Fırsatlara açıktır. Kafası çalışan, elinden bir iş gelen herkes bu ülkede namusu ile para kazanıp rahat ve huzur içinde yaşayıp ölebilir.
Bu ülke sakatlarına çok önem verir.
Tüm yollar, kaldırımlar, toplu yaşam alanları sakatlara göre dizayn edilmiştir.
Bisiklet için özel yolları vardır. Trafikte maganda göremezsiniz, görseniz bile biliniz ki akşam o daha eve varmadan ceza makbuzu posta kutusundan içeri atılır. öyle az ceza yazmazlar, cezayı ödemezsen 4 katı ödetirler sonra.
Posta kutusu demişken, ingiltere de hala kapı kapı posta dağıtan postacılar vardır. Herkes mektup olayına çok önem verir.
Türkiye de ki gibi postacılık yapan kargo şirketleri yada adres bulunmazsa çöpe atılan postacılık yoktur burada.
Sokakta yürürken kimse size hakaret etmez, ses çıkarmaz.
RTE nin dediği gibi ingiltere de islamafobi yoktur, londra büyükşehir belediye başkanı müslümandır, Scotland Yard polis departmanının başındaki adam müslümandır.
Kime kızarlar biliyor musunuz, aynı biz atatürkçülerin kızdığı yobazlara benzeyen ingiliz müslüman yobazlara kızarlar, hakaret ederler.
Burayı tanımak için yaşamanız gerekir.
imkanı olan herkese de tavsiye ederim, ben karadenizliyim ve iskoçya yı çok severim, nede olsa biz tulum çalıyoruz onlar gayda.
ilginç olan her iki toplumda aynı tonda ve aynı makamda çalıyor tulum ve gaydayı.
Kalın sağlıcakla.
(bkz: Jason statham)
müslüman ülkelerden kaçan müslüman sığınmacılara kapı açan daha sonra bunların arasındaki teröristler nedeni ile teröre ugrayan ülke.
silverstone gp.
lotus.
arsenal.
lotus.
arsenal.
Bir direk vardı orda neydi o. Yav hani orda bir direk vardı böyle uzun hani bilen söylesin. Ya da söylemesin.
Edit: sonra neden dayak yedim...
Edit: sonra neden dayak yedim...
Dün bir yerde güzel bir paylaşım görmüştüm çok manidardı ve sanırım şöyleydi;
- 11 yıldır ingiltere de yaşıyorum akrabalarımın merak ettikleri tek şey iphone fiyatları.
- 11 yıldır ingiltere de yaşıyorum akrabalarımın merak ettikleri tek şey iphone fiyatları.
ingiltere futbol ligi gelir.
manchester united, arsenal, liverpool, chelsea, manchester city, tottenham...
manchester united, arsenal, liverpool, chelsea, manchester city, tottenham...
Kırmızı suratlıların ülkesi. O nasıl yağmur yapmak aq dedirten ülke. Oldum olası sevemediğim ırkın toprağı. Dünyanın sayılı güçlerinden biri
sömürü.
insanlık suçları.
liverpool fc.
"Yağmur".
sömürgecilik, emperyalizm ve sudi arabistan.
güncel Önemli Başlıklar