bugün

long story short. uzun lafın kısası.
long time no see. görüşmeyeli çok oldu.

like father like son. babasının oğlu.
What the hell is this.
how much are you short. kaç paran eksik.

you are mistaken. yanılıyorsun canım.

ayrıca excuse me den sonra mutlaka sir veya miss deyin. karşı tarafı iyilik meleğine çevirir.
ingiliz olmayanların,

atış talimi yaptığı yerdir..
wtf r u talking about - ne diyon la değişik.
are you telling me that kant ignored one of the most important issues of "being" and developed a philosophy completely ripping off what Plato had already established? get out of here!
fuck you - lanet olsun.

motherfucker - anne lanetleyici.

fucking federals - lanet olası federaller.
that's not gonna happen: öyle bir şey olmayacak.
madafaka: ananı.
(bkz: are you kola)
allrighty then.

allright then'in jim carrey versyionu.
Etkili pratik ingilizce . Comda kursu vardır.
whataya want from me? - benden ne istiyosun?
It is a pencil.

Anlamı:
Adım juli ama arkadaşlarım bana kısaca durdurulamaz deli fişek bebeksi surat der.
kalıp ezberlemekten öte ingilizce konuşmanızı gerçekten geliştirmek istiyorsanız, şu yazı işinize yarayabilir: https://goo.gl/gl0ceD
love me tender - beni yumuşak sev.
Bu sefer ciddi olalım bilgi entrysi girelim.

One fine day kalıbını herkes yanlış çevirir - güzel bir gün, iyi bir gün, harikulade bir gün diye tercüme eder. Hatta böyle bir film var hayatımın en güzel günü adıyla oynatılmıştı tabi içeriğine göre komik kalmıştı.

Halbuki tamı tamına "sıradan bir gün, öylesine, her zamankinden farksız bir gün" anlamındadır.
How is it going meeeen?
Are you ready?
Fuck you?
Are you crazy ?
turn on: içim bi hoş oldu gız.
görsel