bugün

sanırım gergin bir olay, sabah 8 de randevum var ve hala düşünmekten uyuyamadım.
konuya nerden başlar nasıl bağlarım da kendimi net ifade ederim şuan hiç bir fikrim yok umarım, mevzunun daha kolay bir yolu vardır.
evet gecenin bu saatinde bunlara yoğunlaşmış gelmiş burda kafa sikiyorum ama olum bildiğin korkuyorum lan.
merak eden işsiz tayfa için sonra burayı editlicem.
bana şans dileyin ruh hastaları.
Parayı verdikten sonra zaten lan ben bu kadar parayı verdim bari kendimi iyi hissedeyim de bir işe yarasın diyorsun.
Buradan kimseden ve hiç bir şekilde taktik almadan yapmalısın. Doğruca olduğun gibi gideceksin ve seni analiz edecek. Benim gibi bana ayar vermeye kalkan psikologlari manipüle etmek aman diyeyim aman.

Her türlü desteğim seninle.
Psikolog ya da psikiyatrist çoğunlukla tedaviye şu soruyla başlar: "sayın ... bey/hanım neden buradasınız?" Kilit cümle budur. Sizi oraya gitmeye sürükleyen sebeb, olay, problem silsilesini aktarmanız istenir. Tutabiliyorsanız kafanızda toparlayın, yoksa bir kağıda not alıp terapi esnasında doktorunuza aktarın! Stres ya da sıkıntı yapacak bir durum yok. Ruhsal problemler ayıpsanacak bir hâdise değildir, grip gibidir, ve kimin ne zaman muzdarip olacağı belli olmayan bir sağlık problemidir. Kasmayınız, rahat olunuz. Herşeyin başı sağlık!
Küçükken ateşle oynamayı çok severdim ki hala seviyorum. Bir adet mutfak, sayısız süt kutusu, içinde bebek olmayan bir beşik, terkedilmiş bir ev ve 2. Derece yanık olan bir sol elim bu güne kadAr ki vukuatlarım. Beşik olayından sonra annem beni psikoloğa götürmüştü. Adam beni yatırdı güzel şeyler söyleyip uyuşmamı sağladı iyi şeyler düşün falan dedi daha sonra alttan subliminal mesajları verdi. Ateşle oynamayacağım falan diyordu sürekli. Daha sonra şuan içinden ne geliyorsa onu yap dedi bende hayvan gibi 15 dakika gülmüştüm. Sonra adam ilk 5 dakika da çıktı gitti odadan . Bu da ilk ve son karşılaşmamızdı . Umarım ileride kafayı bozmam.
bakalım; hayatın anlamını verecek mi, bu düdük makarnası.