bugün

görsel
çoğalır azalmaz inşallah.
ismet gurbuz.

-inşallah hocam.
"Allah'ım, bana öğrettiklerinle beni faydalandır; bana fayda sağlayacak ilim öğret, ilmimi artır."

Tirmizî, Daavât, 128
"ilim, maldan hayırlıdır. çünkü malı sen korursun; fakat ilim seni korur. mal harcamakla azalır, ilim sarf etmekle çoğalır. "

- hz. ali (r.a)
ilmin zekatı,

başkalarına öğretmektir.

Mal harcamakla azalır,

ilim sarf etmekle çoğalır.

- Hz. Ali (r.a.)
çoğalır azalmaz inşallah.
insan ölünce şu üçü dışında amelleri(nin sevabı) kesilir: sadaka-i cariye, faydalanılan ilim, arkasından dua eden evlattır.

hadis - müslim.
“ilim çin'de de olsa ona tâlip olun. çünkü ilim her müslümana farzdır.”

beyhakî, şuabu’l-iman-beyrut,1410, 2/253.
Muhbir-i Sadık Resulullah s.a.v. Efendimiz şöyle buyurdur:

''Kıyamet günü alimlerin mürekkepleri şehitlerin kanı ile tartılacak
Alimlerin mürekkepleri ağır gecelektir.''

imam Rabbani
Kendin bilirken kendini bilmektir, zira ortalık kendini bilgili sanan yarı cahillerle dolu.
görsel
''Kim ilim tahsili için yola çıkarsa dönünceye kadar Allah yolundadır.''

hadis.
bir kimse ilim elde etmek için bir yola girerse, allah da ona cennetin yolunu kolaylaştırır.

hadisi şerif.

görsel
“bu ümmetin kutubları 12 kişidir. şu gördüğünüz âlemin burçları da 12’dir.” diye bir tanım girilse, bilgi’yi, ilmi, bilimi değil de bilginin kaynağını reddettiği için kabul etmeyecek bir sürü insan çıkabiliyor. kabul edilmemesi bir bilginin mahiyetini değiştirmese de, böylesi yaklaşımlar ilme karşı kör bir taassubun varolduğunu gösteriyor.

Hakkında malumat sahibi olmadığımız herhangi bir ilim, bilme, yani bilgi’nin, yani asıl muhtevasını bilmediğimiz ve hangi mevzuda, neye karşılık geldiği ve neden bahsedildiğini anlamadığımız bir mevzuda tarafgirlikle karşı olmak komiktir.

aynı hususa benzer bir bilgiyi eski yunan’dan paylaşalım:

“yunan tanrıları dünyayı olympos dağının üstündeki bulutların üstünden idare ederler. toplamda 12 tanrı bulunur. bu 12 sayısı hiç bozulmaz, bir tanrı eklenirse bir başkası bu listeden çıkar!”

evet, burada, “ilim” başlığı altındaki tanım şu:
görüldüğü üzere, bilmediğimiz bir bilgi’ye, ilme, kör bir taassubla, kuru tarafgirlikle yaklaşılmaz. ilim “bilme” demektir ve “bilgi” zaten “bilinmezden devşirilen”.
ilim ilim bilmektir
ilim kendin bilmektir
Sen kendin bilmezsin
Ya nice okumaktır

Okumaktan murat ne
Kişi Hak'kı bilmektir
Çün okudun bilmezsin
Ha bir kuru ekmektir

Okudum bildim deme
Çok taat kıldım deme
Eğer Hak bilmez isen
Abes yere gelmektir

Dört kitabın mânâsı
Bellidir bir elifte
Sen elifi bilmezsin
Bu nice okumaktır

Yiğirmi dokuz hece
Okursun uçtan uca
Sen elif dersin hoca
Mânâsı ne demektir

Yunus Emre der hoca
Gerekse bin var hacca
Hepisinden iyice
Bir gönüle girmektir

Yunus Emre
Bilgi, bilme.
“Şuursuz ilim, ruhu tahrip etmekten başka bir işe yaramaz.”
"Bir saat ilim öğrenmek veya öğretmek, sabaha kadar ibadetten daha sevaptır."

deylemi
görsel
ilim ezberlenilen şey değildir. ilim insana fayda veren şeydir.
ilim yağmura benzer;zira yağmur gibi semadan inmiştir. Yağmur yeryüzünde ağaçlar ve çicekler ve meyveler yeşerttiği gibi, ilimde nuzül ettiği kalpte taat ve marifet yeşertir.
allah'ın bir subuti sıfatıdır ve o'nun her şeyi bilmesi demektir.
küçüklükte tahsil edilen ilim taşa kazınan nakış gibidir.
ilim doğru yolu göstermede ışık gibidir.
"ilim; ezberleyenin hafızasından silinir zamanla
Onu yazanın ise, yanında kalır daima"
osur osur ipe diz. çok konuşup hiç bir şey anlatmamaktır. felsefeye benzer bu yönüyle.