bugün

turkiyede oldukca populer olan bir fakultedir.

issiz kalma potansiyeli bu derece yuksek lakin, talibi bu denli fazla bir fakulte zor bulunur. bu da yetmezmis gibi iletisim fakultesindeki abazan erkekler sorunsali da gormezden geliniyor, en cok da ona uzuluyorum.
turkiye'de en 25 tane olan fakültedir. her yıl binlerce mezun fakat kısıtlı çalışma imkanı. gazetecilik, televizyonculuk gibi mesleklere yıllarını vermiş alaylılar da cabası. eğlenmek, 4 yıllık uzun bir tatil yapmak istiyorsanız tercih edin derim ben.
halkla ilişkiler ve tanıtım, radyo televizyon ve sinema, gazetecilik bölümleri bulunmakla birlikte, görsel iletişim tasarımı ve reklamcılık gibi yeni bölümlerle kontenjanların tavana vurmasını beklediğim,eğer istanbul dışında okuyorsanız, ne yapacağım ben diye kara kara düşünmeniz muhtemel fakülte ve fakültelerdir.
uğruna; sosyal bölüm seçmiş belgemi uzattığımda "aa sözel mi seçiceksin? bence tm seç. son sene geçersen sosyale." diyen müdürle kıyasıya kavga ettiğim, yaklaşık 3 seneden beri girmeye yırtındığım, össye birkaç gün kala "bari özel olsun gene de gideyim bir yerlere." dediğim, sınavdan sonra "barajı bile geçemicemmmm" şeklinde şahsımı ağlama krizine sokan, sonuçlarının açıklanması ile istediğim yerin biraz daha üstünde bir puan alarak tercih imkanımın çoğalmasıyla kafamı allak bullak eden, sözel bölüm öğrencilerinin favori fakültesi. ilk tercihine ege üniversitesi'ni yazacak olan beni diğer tercihler için tırım tırım "en iyisi hangisidir ki?" diye araştırmaya yönlendirmiştir.

(bkz: sözlük yazarlarını göreve çağırmak)*
sözel çıkışlı öğrencilerin giripte mezun olduğunda devlete bağımlı olmadığı tek fakültedir. diğerlerinin hiçbiri devlet olmadan yaşayamaz.
okuması zevkli ama mezun olduktan sonra iş bulma şansı düşük olan fakültedir. bu yüzden öğrencileri genelde ilk yıldan staj yapmaya başlarlar. zaten bu fakültelerde genelde devam zorunluluğu olmaz.
okuduğum bölümdür , severim kendisini .
işsiz kalırsınız gelmeyin , banane !
ben kalmam , ama kalabilirimde sanane !
neyse boşver gel gel iletişim iyidir.
sözel bölümün tek hedefi.

bu bölüm hakkında bilgiisi olanlar mesaj atabilir mi?
3. sınıf öğrencisi olduğum fakültedir.. işsiz yuvası demeyin sakın her bölümde olduğu gibi bu bölümde de tabi ki işsiz kalma korkusu vardır. sonuçta türkiye gerçeği değil mi? işsiz kalıp-kalmama durumu tamamen öğrenciye kalmıştır. gelin okuyun iyidir hoştur ancak kendinizi geliştirmeyi unutup bitirmeyin fakülteyi. çok geniş bir çerçevede bilgi birikiminiz olsun. özetin özeti odun gelip gitmeyin.

ayrıca (bkz: ben işliyim)
ege uni. iletişim fak. halkla ilişkiler ve tanıtım bölümünü 2009da bitirdim. sözelciyseniz ve anadolu öğretmen lisesi mezunu değilseniz tercih yapabileceğiz tek fakültedir nerdeyse. herkesin tercihi kendini bağlar elbette ama sakın radyo-tv-sinema ya da gazetecilik yazmayın derim. bi halta yaramayan bölümlerdir. mezunlarından bi çok arkadaşım var. iş bulanlar var mı derseniz en çok iki üç kişi. halkla iliş. en azından özel sektörde pazarlama, insan kaynakları, halkla iliş., reklamcılık gibi bi çok alanda size iş imkanı sunabilir. deli gibi ingilizce bilmiyorsanız yine diploma sizi kurtarmaz. bayanların halkla ilişkilerde daha çok tercih edildiği konusundaki söylemler yalandır. hiç bi profesyonel işletme böyle bi ayrıma gitmemektedir. tamamen donanıma bakarlar.
dersler inanılmaz zevklidir. proje manyağı olursunuz. photoshop bilmeyeni döverler bu fakültede. bi çok yarışmaya katılırsınız ve ödül alabiliosanız ne mutlu size. okul bitmeden daha marka değerinizi belirlemiş olursunuz.
birbirinden ilginç insanlarla dolu olan , sanatçı entel ikilisinin bir arada olduğu fakülte modelidir.
eğlenceli, sosyal fakülte modelidir.

fakat şu aralar final dertleri yüzünden görülmek istenmeyen de fakülte olur kendisi.

(bkz: mazlumu getirin bana)
gazetecilik bölümlerinde suskunluk sarmalı öğretilir. frankfurt okulu ögretilir. iletişim kuramları öğretilir bir de türk ve dünya basın tarihleri. kısacası dersler teoriktir. illa medyada çalışacağım diyen öğrenci okula gitmeyip staja gitmek durumundadır. staj süresince * öğrenciden maksimum verim beklenirken öğrenciye bir kuruş para verilmez. staj boyunca mesleğin icra edilmesi yanında ufak tefek piçlikleri öğrenilse bile mezun olduktan sonra işsiz kalınması normal karşılanabilen fakültedir buraları. ver elini yüksek lisans...
bu bölüm mezunu değilim fakat okuyan tanıdıklarımdan gördüğüm (erkek olanlar için) ortak özellikleri babalarından kalacak mal mülkle hiçbir diplomaya ihtiyaç duymadan hayatlarını rahatlıkla idame ettirecek kişiler olmalarıdır.yani arkeoloji gibi birşey hani okuyup aile geçindiririm bilmem ne yaparım iş kurarım denilecek bölüm değil.karın doyurmaz amma heveslisi için bir hoşluktur ya.
gidilmek istenen üniversite
gazeteci olabilmek için bir fırsat

ama bir türlü bulunamaz

a)puanı 350 den fazladır.
b)yüzde elii burslusu bile 10 milyar üstüdür
c)eğitim dili türkçe değildir.

bildiğiniz iletişim fakültesi varsa yazarsanız çok makbule geçer.

araştırayım.
bir iletişim mezunu olarak Türkiye de 44 fakülte bulunmasına rağmen alaylıların işe alınması sonucu mezunlarının %99,8'inin işsiz kaldığı fakültedir. ha iş bulanlarda kendi alanları dışında çalışmaktadır.
medya sektöründe çalışan dayınız yoksa, babanız da çok zengin değilse, hocalara yalakalık yapacak da göz ya da götünüz yoksa yazılmaması gereken, yazacaksanız anadolu iletişim bilimleri fak.ni tavsiye ettiğim, işsiz kalma ihtimalinin büyük, kocaman olduğu bölüm. okumasan da yapabileceğin işleri, okuyup diplomayı tuvalet kağıdı olarak kullanmanın sonunda tuvalet kağıdının o işleri bulmaya yardımcı olamayacağından, neyse ne diyorduk, hukuk okuyun, grafikerlik okuyun, kurslara gidin ama iletişim okumayın.
okuma niyeti olan varsa burda yazılanların çogu dogru okula girerken büyük ideallerle girersiniz ama çıktıktan sonra çok sikindirik bir üniversiteden mezun degilseniz diplomanızla çok alakasız sektörlerde çalışmaya başlarsınız, o yüzden gelirken çok hayal kurmayın çok idealist olmayın.
Halkla ilişkiler, reklamcılık, radyo, televizyon, gazetecilik gibi dalları vardır. Sosyal olan insanlar tercih etmelidir. Öğrencilerin zamanının çoğu sunum, toplum önünde kendini anlatma, ifade etme gibi aktivitelerle geçer. Bu fakülteden mezun olmanın en büyük avantajı sosyalliğin getirdiği bireyde oluşan özgüven. iletişim fakültesini okuldan sonra medya sektöründe, turizm işletmelerinde çalışmak isteyen insanlar tercih etmelidir. Diploması ingilizce ya da yabancı bir dille bitirdiyseniz yurtdışında işe yarar.
Yaşadığı dünya'dan dahi habersiz olan insanların gitmemesi gereken fakültedir. Bu fakülte idealleri olanlar içindir. Çalışmayan, çabalamayan, kendini geliştirmek için bir şeyler yapmayan asosyal insanlar için uygun değildir. Teorik derslerden ziyade uygulama derslerine ağırlık verilmesi ve bire bir işin mutfağında bulunmak, yani staj yapmak mesleki kariyer açısından son derece önemlidir. iletişim fakültesi insanlar arası etkileşimin yoğun olduğu istanbul, Ankara, izmir, Antalya gibi büyük şehirlerde okunmalıdır.
yaşadığı gezegenden haberli, her olayı bilen, duyan, yorumlayan öğrencileri mezun olduğunda iş bulabiliyor mu çok merak ediyorum. üniversiteden çıkıp konuşmayı bilmemek işsizlik için bir neden olabilir, burada sorun yok. konuşabilme yetisine sahip olanları da iş bulamıyor kanımca. bu fakülte mezunu "somut" işler ortaya koyabilmeli. program bilmeli mesela bir haberi çevirebilmeli. artı değer üretmeli ki işveren bir yararı olduğunu anlasın. diğer türlü çok zor, hakikaten çok zor!
işsiz kalma oranı yüksek olan fakültedir.
Mezunları, Türkiye'nin en büyük okumuş işsiz grubunu oluşturmaktaymış.
Bakınız:
http://galeri.uludagsozlu...m/r/i%C5%9Fsizlik-407718/
olanakları, sosyalliği, öğrenci profili gibi kıstaslar göz önüne alındığında, kesinlikle devlet üniversitesinde okunmaması gereken fakülte.. "abi biz her gün bir kısa film çekicez, on numara olacak" diyen tipler, yarın bir bakmışsınız, "mevcut iktidar partisinin uygulamaları cart curt.."demeye başlamış.
öyle sıkıntılı ve kasvetli havası var ki, sonunda sizi de sarıyor.. devlet okullarında bilhassa gazetecilik bölümünde, öğrencilerin hepsi ülkeyi kurtarma derdinde, ister istemez bunalıyorsunuz.

%25 burslu, %50 burslu murslu, gidin özelde okuyun.hakikaten ömür çürütüyor devlette.
ülkemde ne yazık ki fen fakülteleri'nden daha fazla rağbet gören fakültelerdir. aslına bakarsanız yaptıkları şey bilim değildir. bilimle alakası yoktur. hocaları prof.dr. ünvanını hak etmemektedir. burdan yine anırcak birileri tamam ilahiyat fakülteside aynı. bir fizik profesörü olsam dava açarım lan. haksızlık var.