bugün

erkan oğur-ismail hakkı demircioğlu ve erdal erzincan'nın beraber trt de söylediği mükemmel elazığ türküsüdür.türkü şöyledir.
hüseynik'ten çıktım şeher yoluna
kol ağrısı tesir etti canıma
yaradanım merhamet et kuluna
yazık oldu yazık şu genç ömrüme
bilmem şu feleğin bana cevri ne

telgrafın direkleri sayılmaz
ati hanim baygın düşmüş ayılmaz
böyle canlar teneşire koyulmaz
elazığ türküsüdür. hüseynikte elazığın bir köyüdür. o şeher yoluda hala orada gelen geçeni izlemektedir. tam sözleri şöyledir:

Hüseynik'ten çıktım şeher yoluna
Can ağrısı tesir etti koluma
Yaradanım merhamet et kuluna
Yazık oldu yazık şu genç ömrüme
Bilmem şu feleğin bana cevri ne

Telgrafın direkleri sayılmaz
Atik hanım baygın düştü ayılmaz
Böyle canlar teneşire koyulmaz
Yazık oldu yazık şu genç ömrüme
Bilmem şu feleğin bana cevri ne

Lütfü gelsin telgrafın başına
Bir tel vursun musul da gardaşıma
Yazık oldu yazık şu genç ömrüme
Bilmem şu feleğin bana cevri ne..
harput musikisinin bir parçasıdır. hüseynik, harputun bir mahallesi olup ermeniceden gelmiştir. diğer bütün harput türküleri gibi insanın içine işler.
ahmet kaya dan harun atmaca ya çeşitli sanatçıların söylediği dinlerken boyuna adamın ammına koyan bi noktadan sonra adamın am kavramından yoksun kalmasına neden olan en (bkz: cegerxwin) harput türküsü.

hüseynik'ten çıktım şeher yoluna
can ağrısı tesir etti koluma
yaradanım merhamet et kuluna

yazık oldu yazık şu genç ömrüme
bilmem şu feleğin bana kastı ne

telgırafın direkleri savılmaz
ati hanim baygın düşmüş ayılmaz
böyle canlar teneşire konulmaz

yazık oldu yazık şu genç ömrüme
bilmem şu feleğin bana kastı ne

lütfü gelsin telgırafın başına
bir tel versin musul'da kardaşıma
bu gençlikte neler geldi başıma

yazık oldu yazık şu genç ömrüme
bilmem şu feleğin bana kastı ne
link vermesem olmaz.aramaya üşenirsiniz şimdi.

http://youtu.be/Z3DIymFH1tc
elaziz türküsü.
july4th için geliyor.
son zamanlarda dizilerden belgesellere kadar kullanıldığını duyduğum güzel bi elazığ türküsü.
(bkz: telgrafçı akif)
insanın yüreğini silindir gibi ezip, dümdüz eden parça.
rakıyla tavsiye edilmez hiç farketmeden bir 100'lük bitirebilir.
http://www.youtube.com/watch?v=m-wlmcqn5m0
Telgrafçi akif diye de bilinir. dert sahibi olanlar dinlemesin ama gerçekten insanin içine işleyen sözleri olan güzel bir elaziğ türküsüdür.
telgrafçı akif, kız kardeşiyle hüseynik' de oturur. (harput'da)şimdiki ptt çalişiyor.kalbinden rahatsız.ama 1.90 boyunda dalyan gibi bir çocuk.bir gün harput' a çıkarken şeher yolunda ecel geliyor boynuna biniyor. sonra bu türkü yakılır.
esat kabaklı yorumu efsane olan elaziz türküsü.

https://www.youtube.com/watch?v=t_HBxgjweSY

oof ulan off
güzel bir harput türküsü.
"Yazık Oldu Yazık Şu Genç Ömrüme
Bilmem Şu Feleğin Bana Kastı Ne"

kısmı ile can alan ve can verdiren türkü.
ender balkır ve cengiz özkan yorumları ayrı ayrı mükemmel olan türkü.
elaziz türküsüdür. elazığ'a iş için gittiğimde harput'ta dinlemiş, aşık olmuştum. her türkünün hikayesini merak ederim. oradaki büyüklere sorduğumda aşağıdaki hikayeyi anlatmışlardı.

öncelikle türkü genç yaşta hayatını kaybeden telgrafçı akif için harput aydınları tarafından yakılmıştır. ahmet kaya da bu şarkıyı telgrafçı akif ismiyle söyler.

(bkz: telgrafçı akif)

1800'lü yıllarda Harput Posta Müdürüymüş Akif. herkes tarafından sevilen mert ve yakışıklı bir adammış.
Elaziz'in Hüseynik köyünde oturur sabahları ise saray yolu ile Harput'a çıkarmış.

bir gün yine o yoldan harput'a çıkarken kalp krizi geçirmiş ve hayatını kaybetmiş.
"yaradanın can ağrısı tesir etti koluma" der hatta türküde.

hikayenin geri kalanında birazcık rivayetler var. şöyle ki;

bir grup, türküde bahsedilen atik hanım'ın, akif'in kız kardeşi olduğunu, bir grup ise atik hanımın evli ancak bizim akif'e yasak bir şekilde aşık olduğunu söyler. hatta arif'in de gündüzleri harput yoluna da atik hanım'ı izlemeye çıktığına inanırlarmış.
harput halkı bu yasak aşkı düşünmek istemiyor. dolayısıyla Atik hanımın Akif'in kız kardeşi olduğuna inanıyor.

mamoş türküsünü de söylemekten çekiniyorlar mesela çok enteresan. mamoş türküsünü de bilenler bilir yasak aşk üzerine yazılmıştır.

her neyse, tabi ki bu türküyü en ama en iyi söyleyen ahmet kaya'dır.

"ah yazık oldu şu genç ömrüme, bilmem şu feleğin bana cevri ne"
"böyle canlar teşenire koyulmaz, yazık oldu"
harput yöresine ait güzel bir türkümüz.ayrıca memleketim olan elazığ'ın en güzel türkülerinden biri.hikayesi ise şöyledir:

1892 senesinde harput posta müdürü olan yakışıklı, mert ve herkes tarafından sevilen sayılan akif, hüseynik'te oturur, sabahları saray yolu ile harput'a çıkardı.

akif bir rivayete göre uçarı, gece gündüz eğlence alemlerinde gezer tozar cinsten. bir sürü de sevdalısı var. kızkardeşi ati hanım, bir kardeşi de musul'da olduğundan, abisine aşırı düşkün.

telgrafçı lütfü de akif'in müdürlüğü döneminde ptt'de göreve başlamış, akif'in çok sevdiği bir şahsiyettir.
akif hiç beklenmedik bir zamanda hüseynik'ten şehre (harput) çıkarken yolda kalp krizi geçirir ve ölür. ölüm olayı duyulunca bütün bir şehir halkı, hele sevdalıları arkasından günlerce gözyaşı dökerler.
işte tam bu sırada saçlızade hacı vehbi efendi bu güzel ve hazin şarkıyı güftesiyle ve bestesiyle meydana getirmiştir.
Şu soğuk gecelerde insanın içini ısıtan, hikayesi ile beraber bambaşka bir türkü.
(bkz: geceye bir türkü bırak)
Ender balkır yorumuyla beni mest eden türküdür. Hüseynik, elazığ-harputa yakın bir mekandır. Şeher yolu ise civardadır.
adile kurt karatepe'den dinlenilesi türkü ;

https://www.youtube.com/watch?v=LZC0vSqiIuE