bugün

suç işlediğini öğrendikten sonra kendi sayfasındaki "kurdistan" yazılı entryleri uçurduğu ve sadece kürt şehri yazan entryler kaldığı için arkadaş, tepki verenlerin kürt şehri yazmasına tepki verdiğini sanmıştır. yok eğer durum bu değil de hala himy adlı yaratığı* destekliyorsa cnyt'ye ben cvp verebilirim: evet maldır. bu da uçurmayı unuttuğu entry: (bkz: doc dr c sinan sagiroglu/#5748104)

bazı arkadaşların dediği gibi büyük olasılıkla tek istediği tepki çekmekti başardı da helal olsun aferin. (bkz: iyi bok yedin)
annenin en sonunda, bunca zaman 200'ü aşkın kadınla yatmaktan bıkan barney çıkacağı dizi. zaten normalde de gay. dizide de ted gayacak demek ki.
robin'in anne olmasını dilediğim..
ama zor görünüyor.
annenin victoria olmasını dilediğimiz yabancı dizi.
izlemeye yeltendiğim dizi. bu subjektif entryden sonra battı balık yan gider diyorum, hacı torrent linki salsanıza deme yüzsüzlüğünü de yapıyorum.

ayrıca spoiler'dan bihaber arkadaşlara neler neler derdim de bakarsın link atarlar. *
(bkz: when your mother was a child)
20 dklik cerez niyetinde hoş dizi.
sözlükteki karması da Kojiro Hyuga...
ulan 2 tane sevdiğim şeye de o nalet adını yazmışsın. ne pis bir adam(!)mışsın.
(bkz: altıncı nesil çaylak)
bu yazar hakkında kaç adet kürt sözlük yazarı eleştirel tarzda** entry girmiştir? meraktayız.
başlaması dört gözle beklenen dizidir. esprilerini özledik.
seçtiği yazar nicki ile maalesef süper bi başlığın anasını bellemiştir.
üzerine konuşmaya değmez, solucan gibi oltanın ucuna bağlayacaksın.
yorumsuz.

http://www.facebook.com/v...v=102442147947&ref=nf
bu dizi, beni lise 2'de keremceaaaaam diye çığrışan(bu fiili yeni buldum: çığrışmak)(dur bakayım hiç fena olmadı lan)(tdk'ya telefon ediyorum sözlüğe alsınlar) kızlara benzetti.

"fan olma" durumundan nefret ederim, ama bu dizi beni bitiriyor. fanıyım lan bunların hatta bağırıyorum şu an: "keremceaaaaammm!"

--spoiler--
zaten herkes biliyor da karakterleri tanıyalım:

ted: hayatının aşkını arayan bi zavallı. her seferinde "aha bu o" diyo ve çuvallıyo. ama anlattığına göre buluyo sonunda ruh eşini. çok seviyorum lan bu adamı. sonra o muhteşem saçlarını, nası oluyo her bölüm o saçlar. "asla iki gün üst üste muhteşem saçın olamaz" teorimi çürütüyo herif. ama sonuçta kara kutu bu. herşey yalan. fakedir lan o. dur o zaman bi daha çığrışayım: "keremceeeaaaaam!"

barney: hahahaaaaa! suit up! bu pisliğin on bin milyon baloncuk kadar sevgilisi var. tek gecelik aşkların üstadı. gerçek hayatta da(bu ne demek lan gerçek hayat. ohaaaa iyice seviyeyi kaybettim)(keremceeaaaaaam) gay bu herif. şaka gibi. ulan bula bula o adamı mı buldunuz?!

marshall: lavuk ingiliz. mal la bu herif. ted de aşk adamı ama bu adam uyuz ya. aşıksan bile arada barney olacaksın ki partnerini heyecanlı tutabilesin. bunun hatun kesin tüpçüyle beraber olur abicim. zaten bu adamlar da new york'ta diil ankara-mamakta yaşıyo aq. tüpçüymüş, ne kadar seviyesiz biri oldum ben ya.

lily: gıcık oluyorum bu hatuna. sisnsi lan! yeminle sinsi, bulmuş marshall gibi yumurta çocuğu ohh güvenli bi limanda. sinirlendim yine bak!

robin: ben sana ne diyim ya! robin, seni severek takip ediyorum, öyle bi sevmek ki benim ki, kamikazeye binerim senin için. sonra banka soyabilirim, sigarayı bırakabilirim(dur ya bunu yapmam) bi ömür yaşlanırım senle. bilindiği üzere bu hatunun da yakında bebeği olacak okuyucum. ben o çocuğa baba da olabilirim. o derece vurgunum. alırız ikametgahı ankaraya, çocuğu da abidinpaşa halit ziya uşaklıgil ilköğretim okuluna. ohh misss! seni seviyorum robin çerbaski(orijinali çok zor yazılıyo üşendim)

satırlarıma son verirken karakterlerden hareketle dilekler tutayım:

1) ted robinle evlensin. çocuklar annelerine "teyze" dese de olur. skimsonik bi hatun çıkarmasınlar karşımıza hafızotti.

2) barney: robine olan aşkının bi yalan olduğunu anlasın, bu adam vajinalara sevdalı. tutmayın barney'i! her ne kadar gay bi arkadaş olsa da biz bunu unutmaya hazır babuş!

3) marshall: etrafımdaki hiç kimse bu adama benzemesin, oğlum hiç benzemesin!

4) lily: bu kadınla tez zamanda karşılaşayım, şöyle sağlam bi dalayım da hırsım geçsin.

5) robin: benimle evlenir misin? hazır soru sormaya başlamışken: sen gerçek misin?

6) keremceaaaaam: odamda posterin var. nası bi fizik nası bi ses. ölüyorum yaaaneeeeaaaaa!
--spoiler--

edit: bu entrymi anlaşılmamışlar listesine sokan sevgili yazar arkadaşlarım sizin taaaa gözlerinizden öperim. manyak mısınız? ruh hastası mısınız? kendimce diziye bişiler çizittirdim, niye kafa göz dalıyosunuz. biliyorum bu editi sizi daha da gaza getirecek ama inan skimnde diil. bak net bişi sölicem bu entryi anlaşılmamışların tepesinde görmek istiyorum, bana inan!
--spoiler içerebilme ihtimalini sevdim--
robin'in anne olması imkansız olan dizidir. zira ted lafa "robin teyzeniz" diye başlamaktadır. bu yüzden tamamen kıçımı kaynak göstererek robinin aslında bir kardeşi olabileceği savını öne sürüyorum. tanık sizindir.
--spoiler içerebilme ihtimalini sevdim--
i met your mother, when apo was f*cking her! demek istediğim yazardır.
kendisine taa ile başlayıp üç beş satırlık sevgi mesajı yazmak istediğim yazar, pkk terör örgütü değilmiş miş, siktir lan ordan.
''''terör örgütü propogandası yapmamaktadır. zira pkk'lı değildir. zaten pkk da terör örgütü değildir. kürt halkının kolluk kuvvetidir.''''

şeklindeki entrysi ile '''yen içinde kalmaya mahkum kırık kol''' olmayı göze aldığı gözlenmiştir.
(bkz: how i fuck your mother)

mubarek gün günaha girdim. o adamın böyle #5853466entryleri yazma hakkı varsa ve de silinmiyorsa bizim de bazı haklarımız olmalı.
bana kalırsa cnbc-e'nin en komik dizilerinden biri... ilk başlarda isminin anlamını anlayamadığımız, sonralarda fondaki kalın sesin Ted'e ayit olduğu anlaşılan dizidir... Barney'nin replikleriyle kırıp geçiriyor...

(bkz: give me high five)
http://www.facebook.com/v...v=102442147947&ref=nf
mükemmel bir dizi. prison break ve lost'ta gerim gerim gerilmekten gına gelmiş vallahi bunu farkettim. dizinin dvdleri uzun süredir harddiskte olmasına rağmen henüz bugün izlemeye başladım ve bayağı da yol kat ettim.

lost ve prison break'den farklı olarak bir bölüm bitince acaba diğer bölümde ne olacak merakı ile izlemiyorsunuz. yani senaryo o şekilde değil fakat güzel yanı da burda. dizi o kadar güzel ki izlemek için merağa gerek yok. gerçekten eğlendiriyor ve eğlenmek istediğiniz için izliyorsunuz.

neyse entryi uzatmadan diğer bölüme geçeyim ben. ehehe bu arada barney denen sarı kafa cidden komik herif.*
Her bölümünü izlediğim dizi.. Barney diziye bi anlam katıyo sanki..
televizyon ekranlarının efsanesi.
annenin kim olduğunu zerre merak etmediğim dizi hiç açıklamasınlar bizde hep izleyelim hatta beraber yaşlanalım onlarla uzun yıllar boyunca.
2. sezon 7. bölümde çok açık bir şekilde friends'e gönderme yapmış dizidir.

--spoiler--
o bölüm friends'teki central perk adlı cafe'ye oldukça benzeyen bir cafede başlamıştır. sadece erkek takımı sessiz sessiz oturmaktadır. 9-10 saniye sonra elemanlardan birisi evet barda oturmak cafe'de oturmaktan daha havalıymış tarzı bir laf ediyor. açık bir şekilde friends'e laf sokuyor ama friends'teki cafeyi biliyorsanız himym'daki bardan çok çok daha havalı olduğunu görürsünüz. friends altılısı çok güzel bir ortamda cafenin neredeyse yarısını kaplayan yumuşacık koltuklarda otururken himym'daki beşli barda ahşap bir masada sıkış tepiş bir şekilde takılmaktadır. hemen ardından birisi yanlışlıkla barney'e üstünde swarley yazan bir bardak gönderir ve arkadaşları da bir anda barney'e swarley demeye başlar ki bu espri de friends'ten çalıntı bir espridir. friends'in zannedersem 4. sezonundaki cahndler joey phoebe üçlüsü arasında geçen dialogdan aparmadır. gönderme amaçlı bir defa yapılsa güzel olurdu ama himym ekibi koca bölüm boyunca aynı espriyi kullanarak olayın içine etmişlerdir.
--spoiler--